Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1071 E. 2022/433 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1071 Esas
KARAR NO : 2022/433
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili —- nolu ortağı olan davalının —- doğrultusunda ödenmesi gereken parasal ödemeleri yapmaması nedeniyle aleyhine—– dosyası üzerinde icra takibine geçildiğini, Müvekkilinin ürettiği konutu davalıya teslim ederek tapusuna adına tescil ettirdiğini, davalının —- saptanmış parasal ödemelerini yerine getirmediğini, davalının konutun tapusunu aldıktan sonra 3. Kişiye devrettiğini, ancak ortaklık payı devrini yapmadığını, bu sebeple ortaklık yükümlülüklerinin kendisine ait olduğunu, ortaklık hak ve yükümlülüklerini tapu ile devralan kişi dışında ayrı bir kişiye devredilmesinin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, tapusun aldıktan sonra istifa eden ortakların da aynı yükümlülükleri —- uyarınca devam ettiğini iddia ederek davalının —– sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını, likit bir alacağa kötü niyetle ve haksız olarak itiraz eden davalının asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere ve haklı bir ölçüde inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı uhtesinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın — tarihleri arasındaki aylık —– tutarındaki aidatın ödenmediği gerekçesi ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin —- tarihinde ferdileşme işlemi sonucunda tapusunu aldığını, müvekkilinin toplamda —- ödeme yaptığını, davacının müvekkilinin bu ödemelerini kabul ettiğini, müvekkilinin evini —- karşılığında —- isimli kişiye devrettiğini, daha sonra —- isimli kişiye devrettiğini, devri —- sunduğunu, davacı —– tarihinde —- karar ile bu devir protokolünü onayladığını, davacının — tarihli yazısında davalının kendisine borcu olmadığını onayladığını, davacının — tarihli tutanakta davalının — fazla ödeme yaptığını kabul ettiğini, —–sayılı dava dosyasından alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespit edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Celp edilen —- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —– alacağının tahsili için icra takibi yapıldığı, davalı tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle dosyada mübrez —– tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Davacı kooperatifin — tarihinde aldığı karar ile davalının payını dava dışı—– devrini onayladığı, yapılan bu devrin geçersiz olduğu davacı tarafından ileri sürülse de dosya kapsamında bu iddiaya ilişkin bir bilgi veya belge bulunmadığı, bu sebeple davalının dava konusu borcun doğduğu dönem itibariyle kooperatif üyeliğini devrettiği ve dava konusu borçtan sorumlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın önceki bilirkişiye verilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup —– tarihli bilirkişi ek raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez ek bilirkişi raporunda özetle; ———– Sayılı kararı uyarınca tapu devri yapılmadan kooperatif ortaklık payının devrinin hukuken mümkün olmadığı, bu görüş doğrultusunda davalının kooperatif ortaklığını devretmediği ve halen kooperatif ortağı olduğunun kabulü halinde, kooperatif ortaklığından kaynaklı kök raporda belirtilen borçtan dolayı sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı —-ortağı olan davalının ——- doğrultusunda ödenmesi gereken parasal ödemeleri yapmadığını, davacı kooperatifin ürettiği konutu davalıya teslim ederek tapusunu adına tescil ettirdiğini, davalının konutun tapusunu aldıktan sonra 3. Kişiye devrettiğini, ancak ortaklık payı devrini yapmadığını, bu sebeple ortaklık yükümlülüklerinin kendisine ait olduğunu, ortaklık hak ve yükümlülüklerini tapu ile devralan kişi dışında ayrı bir kişiye devredilmesinin hukuken geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, tapusun aldıktan sonra istifa eden ortakların da aynı yükümlülükleri —– Maddesi uyarınca devam ettiğini iddia ederek davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafından —-tarihinde ferdileşme işlemi sonucunda tapusunu aldığını, toplamda —– ödeme yaptığını, davacının bu ödemelerini kabul ettiğini, davalının evini—- karşılığında — isimli kişiye devrettiğini, daha sonra —- tarihinde—- isimli kişiye devrettiğini, devri protokolünün —- sunduğunu, davacı —- sayılı karar ile bu devir protokolünü onayladığını, davacının—- tarihli yazısında davalının kendisine borcu olmadığını onayladığını, davacının — tarihli tutanakta davalının —- fazla ödeme yaptığını kabul ettiğini ve davacıya borcu olmadığını belirterek takibe itiraz edildiği anlaşılmıştur. Mahkememizin — sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine aidat borcunun ödenmemesinden kaynaklı dava açıldığı ve mahkememce davanın reddedildiği ancak karara itiraz edilerek istinaf edildiği anlaşılmakla;——–maddesinde; her ortağın kooperatiften çıkma hakkının olduğu, çıkma keyfiyetinin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmesi halinde ayrılmak isteyen ortağın muhik bir tazminat ödenmesine dahi hükmün ana sözleşmeye konulabileceği, yasanın 14/3.fıkrasında ortaklığın devredilebileceği, yönetim kurulunun ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi ortaklığa kabul edeceği düzenlenmiştir. Aynı yasanın 81.maddesinde; kooperatifin dağılma sebeplerine yer verilmiştir. Maddede, konut yapı kooperatiflerinin ana sözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılacağı ve dağılacağı, amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan kooperatiflerden çıkan veya çıkarılan ortağın konutu veya iş yerinin çıkma veya çıkarılma sebebiyle geri alınamayacağı, ancak bu eski ortakların daha sonra oluşabilecek tasfiye masraflarına katılacakları ifade edilmiştir. Konut yapı kooperatifleri ana —– ise; ortaklığın yazılı olarak yönetim kuruluna bildirilmek ——- ortaklık şartlarını taşıyan kişilere devredebileceği, yönetim kurulunun bu şekilde ortaklığı devralan kişiyi ortaklığa kabulden kaçınamayacağı, devir halinde eski ortağın kooperatife karşı tüm hak ve yükümlülüklerinin yeni ortağa geçeceği belirtilmiştir. Somut davada, davalı kooperatif ortağının dava dışı kişiye kooperatif ortaklığını devrettiği, bu devrin yönetim kurulu tarafından kabul edildiği, kısa süre sonra ise ortaklığa bağlı olarak edinmiş olduğu bağımsız bölüm taşınmazını ise bir başka kişiye tapuda devir ettiği, bu süreç öncesinde ise davalı ortağın kooperatife ilişkin olarak daha sonradan iptal edilen genel kurul kararı doğrultusunda tüm akçeli edimlerini yerine getirdiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından ——- sayılı ilamı istinaf aşamasında emsal olarak gösterilmiş ise de, söz konusu ilama konu davalı kooperatif üyesinin kooperatif üyeliğini devretmiş olmasına rağmen tapu devrini gerçekleştirmediği için sorumlu tutulduğu, iş bu davada ise davalı ortağın gerek kooperatife ait hissesini, gerek ise tapusunu üçüncü kişilere devrettiği anlaşılmış olmakla emsal olarak gösterilen ilamdaki kabul şeklinin iş bu davaya uygun düşmediği kanaatine varılmıştır. Kaldı ki, davalı üyenin, üyelikten kaynaklanan aidat ve diğer ödemelerini genel kurul kararları çerçevesinde ödemiş olduğu, diğer taraftan, yapılan bu ödemenin genel kurul kararının daha sonradan iptal edilmiş olması karşısında fazla bir ödeme olduğu da diğer bir gerçek olduğundan davacının takip konusu alacak iddiasını iş bu davada sübuta ermediği, mahkeme kararının bu anlamda yerinde olduğu kanaatine ulaşılmıştır. Diğer yandan; davalı üyenin kooperatif üyeliği ile birlikte üyelikle kazanmış olduğu bağımsız bölümü ayrı ayrı kişilere devretmiş olması ile ilgili uyuşmazlık çıktığında sözleşme ilişkisi kapsamında devir alan ile devreden arasında ki uyuşmazlıklar yönünden davacı kooperatifin herhangi bir zararının oluşmayacağı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve ilgili yasal düzenlemeler kapsamında davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.”şeklinde karar verilmiş olup, iş bu davaya konu alacak yönünden de davacının alacağının olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı ve HMK 389 maddesindeki taleplerinin de reddine,
3-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 283,50 TL peşin harcın mahsubu ile fazla alınan 202,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı taraf yararına AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı
01/06/2022