Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1058 E. 2018/1250 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1058 Esas
KARAR NO : 2018/1250
DAVA : Menfi Tespit, Cezai Şart Alacağı, İstirdat ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, Cezai Şart Alacağı, İstirdat ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili Kenan Mert ile davalılardan —— isimli firmanın sahibi —– arasında —–tarihinde harici bir gayrimenkul satış vaadi düzenlendiğini; bu sözleşme gereğince davalı ——— parsel üzerinde inşaa edilen binadan-. Kat -nolu bağımsız bölümün müvekkiline satılmasının kararlaştırıldığını; satış bedeli olarak ——– TL’nin belirlendiği; bunun —–TL’sinin peşin verildiğini; —-TL’nin karşılığında —— Bankası—– şubesine ait—- tarihli —— nolu çekin——TL’si karşılığında ise, aynı bankanın —- keşide tarihli, —–nolu çeklerinin verildiğini; sözleşmede, davalı tarafın satıştan cayması halinde peşin ödenen paranın iadesi ile birlikte çeklerin iadesi ve ——-TL cezai şartın düzenlendiğini; davacının cayması halinde verdiği peşinat olan —— TL’nin cezai şart olarak davacıya kalacağının düzenlendiğini; kat irtifakının kurulduğunun ancak davalının tapuyu devretmediğini belirterek; artık tapuyu alamayacağını anlayan müvekkilinin söz konusu 2 adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, peşinat olarak verdiği 100.000,00 TL’nin istirdadını, sözleşme gereğince kararlaştırılan cezai şartın tazminine ve olaydan dolayı görmüş bulunduğu maddi ve manevi zarar karşılığında; fazlaya dair haklarını saklı tutarak ve belirsiz alacak olarak 500,00 TL maddi ve —-TL manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı … vekili, davada harç eksiğinin bulunduğunu, harcın tamamlatılması gerektiğini; ayrıca davada mahkememizin değil, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu; binanın inşaatının tamamlandığını, kat irtifakının kurulduğunu, tapuyu devretmeye hazır olduklarını bildirdiklerini ancak davacı tarafın devre yanaşmadığını bununda dürüstlük kuralına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği;
Diğer davalı …’ın ise davaya cevap vermediği, duruşmalarada katılmadığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, haricen yapılan gayrimenkul satış vaadine dayalı olarak verilen 2 adet senetten dolayı menfi tespit, davalı tarafın edimini yerine getirmediğinden dolayı sözleşmeye dayalı olarak cezai şart alacağı, satış bedelinin bir kısmına ilişkin yapılan peşin ödemenin iadesi ve sözleşmenin yerine getirilmemesinden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini davasıdır.
Harici gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin davacı ——–imzalamış olup; satıcı olarak ise, ——-Yapı isimli şahıs firması adına davalı —– sözleşmeyi imzalamıştır. Diğer davacımız olan ———i ise, menfi tespite konu olan 2 adet çekin keşidecisi olup, ——– o şirketin sahibi ve yetkilisidir. Bu nedenle ——- satış bedelinin bir kısmına karşılık kendi şirketinin çeklerini kullandığı için menfi tespit talebi yönünden davacı şirkette davacı olarak gösterilmiş; çeklere dayalı yapılan icra takibinde de davacı———– birlikte borçlu gösterildiğinden bu davacı yönünden menfi tespit talebi için aktif dava ehliyetinin bulunduğu ancak alım – satım aktine taraf olmadığı belirlenmiş; diğer davalı …’ın ise, ciro yoluyla bu çekleri aldığı, bu nedenle menfi tespit davasında davalı olarak gösterildiği ancak …’ın da alım – satım aktine taraf olmadığı belirlenmiştir.
Bu açıklamalar çerçevesinde görev yönünden talep incelendiğinde; mahkememizin görevli olmadığı; her ne kadar kambiyo senedi vasfındaki çekten dolayı menfi tespit talebi de mevcut ise de; görevin belirlenmesinde taraflar arasındaki akti ilişkinin önem arz ettiği; bu akti ilişkide davacı——- alıcı, davalı …’ın satıcı olduğu; satıcının müteahhit olduğu, —– Yapı denilen firmanın müteahhit firma olduğu hem davacı vekilinin hem davalı vekilinin son celsedeki beyanından anlaşıldığı; alıcının şirket adına değil, kendi adına söz konusu daireyi aldığı, alım – satım aktine tek bir dairenin konu olduğu, dairenin konut niteliğinde bulunduğu; davacı Kenan’ın sadece bir kısım satış bedelinin ödenmesi yönünde şirketinin çeklerini kullandığı; satışın bu niteliği itibariyle ortada bir tüketici işleminin bulunduğu, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu; menfi tespite konu çekler Ticaret Kanununda düzenlense dahi tüketicinin verdiği çekten dolayı menfi tespitin Tüketici Mahkemesince hükme bağlanabileceği ve Tüketici Mahkemesinin görevine girdiği; davanın hatalı mahkemede açıldığı belirlendiğinden aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
Görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi olduğuna,
Karar kesinleştiğinde süresi içinde başvurulursa dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren süresi içinde mahkememize görevli mahkemeye müracaat yönünden bir başvuru gerçekleşmezse o taktirde daha sonra taraf vekillerinin başvurusu halinde davanın açılmamış sayılmasına, bu taktirde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılıp, davalı lehine 2.180,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine; süresinde başvurulduğu taktirde dosya görevli mahkemeye gittiğinde görevli mahkemece yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin taktirine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 13/12/2018