Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1057 E. 2021/346 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1057 Esas
KARAR NO: 2021/346
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ: 21/04/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı———- ayına kadar olan yaklaşık iki aylık süreçte, müvekkili şirketin satış departmanındaki tüm çalışanlarının, ——–her hafta düzenli olarak aranarak, diğer davalı ——- çalışmaları adına iş teklifinde bulunulduğunu, davalı şirket tarafından yapılan aramalarda sadece iş teklifinde bulunulmakla da yetinilmeyip, işçilerin aldıkları ücretler ve mevcut işyerindeki çalışma şartları sorulduğunu, iş teklifini kabul ettikleri takdirde aylık —- dolaylarında kendilerine maaş verileceği ve şuan ki çalıştıkları şirketten daha iyi olduğunu iddia ettikleri bir şirkette çok daha iyi şartlarda çalışacaklarının vadedildiğini, yapılan iş teklifleri neticesinde şuana kadar müvekkili şirketin sorumlu gıda müdürünün işten ayrıldığını, bu durumun müvekkili şirkete bildirilmesi üzerine müvekkili şirket tarafından davalılara ——- numaralı ihtarname keşide edilerek yaptıkları eylemlerin TTK 55. Maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu, işbu eylemlere bir an önce son verilmesi gerektiğinin bildirildiğini ve işbu hususta dava hakkının saklı tuttuklarının ihtar edildiğini, davalı — tarafından ihtara cevaben —— sayılı ihtarnamesi keşide edilerek, kendilerinin —– üzere aracı kurum olduklarını, yaptıkları eylemin TTK 55. Maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturmadığının ihtar edildiğini,
bir diğer deyişle davalının yaptıkları eylemlerini kabul etmekle birlikte bu eylemlerin haksız, rekabet oluşturmadığını beyan ettiğini, diğer davalı —— sayılı ihtarname keşide edilerek, cevaben kendi şirketlerine işçi bulunması hususunda diğer davalı şirketle anlaşıldığını, TTK ya göre haksız rekabet fiilinin oluşması için aldatıcı ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı hareket olması gerektiğini, diğer davalı tarafından şirketin aranmadığını, aranması hususunda emir verilmediğini ve diğer davalı şirket——– maaş miktarı belirtilmesi hususunda yetkilendirme yapmadıklarını, bu sebeple haksız, rekabet fiilini kabul etmediklerini ihtar ettiklerini, serbest piyasa ekonomisinde şirketlerin devamlılığını sağlayabilmesi ve ekonominin sağlıklı işleyebilmesi adına muhakkak ki piyasadaki firmaların ticari teamüllere uyması ve haksız rekabet hareketlerinden kaçınması gerektiğini, davaya konu olayda davalı ——- işçi bulmaya aracı kurum olupduğunu, işçilere iş teklifinde bulunmasının iktisadi eylem fiilini oluşturduğunu, iktisadi eylem fiilinin ise TTK’ ya göre tek başına haksız, rekabet sayılmadığını, önemli olanın işbu iktisadî eylemin dürüstlük kuralına uygun olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini, şirkette çalışan bir işçiye iş teklifinde bulunulması duruma göre haksız, rekabet sayılmayabilecekken şirketin bir departmanının tamamı veya şirket çalışanlarının tamamına iş tekliflerinde bulunulmasının haksız, rekabet fiilini oluşturacağını, ayrılan gıda müdürü yerine aynı nitelikte—— bulunana kadar müvekkili firmada ciddî işletmesel aksaklıklar meydana geldiğini ve bütün bu nedenlerle müvekkili şirketin zarara uğradığını, davalıların müvekkili şirketin işleyişini baltalama girişimleri nedeniyle müvekkili şirketin ciddi bunalımlara ve ekonomik sıkıntı içerisine girmesi nedeniyle manevi tazminat hükmedilmesi gerektiğini belirterek, haksız rekabet fiilinin tespitine ve haksız rekabet oluşturan eylemlerin önlenmesine, —- maddi tazminat ve ———– manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizî ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin diğer davalı —– istihdamı ile ilgili danışmanlık hizmeti aldığını, bu çerçevede ——-, şirketteki açık pozisyonlar için ihtiyaç duyduğu personel özelliklerini —– bindirdiğini, —- pozisyon için uygun niteliklere sahip adayları —- bildirerek tarafların görüşme için bir araya gelmelerini sağladığını, adaylarla yapılacak iş görüşmesinin müvekkili — tarafından yürütüldüğünü ve bir adayın işe alınıp alınmamasına ve maaşının ne kadar olacağına yine—- verdiğini, diğer davalı —— prosedüründe müvekkili davalı——— temsilen hareket etmesi ve adaylara açık pozisyonu teklif etmesi ve maaş konusunda telkinde bulunmasının söz konusu olmadığını, davacının çalışanlarının müvekkili şirket tarafından ayartılmasının söz konusu olmadığını, davacının çalışanlarına topluca veya ayrı ayrı iş teklifinde bulunulmadığını, davacının bu asılsız iddiasını ispat ile mükellef olduğunu belirterek, öncelikle davanın belirtilen sebeplerle usulden reddine, gerçekleşen eylemlerin haksız rekabet teşkil etmemesi nedeniyle haksız ve mesnetsiz maddi ve manevi tazminat taleplerinin ve davanın müvekkili şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklctilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan ———cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça iddia edilen fiil ve eylemlerin haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin ilgili mevzuata uygun olarak faaliyet göstermekte olan özel bir istihdam bürosu olduğunu, davacının satış departmanı çalışanlarının özellikle hedef alındığına ilişkin mesnetsiz iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, iş hayatının gerekleri dikkate alındığında özel istihdam bürosunun her sektörden ve her pozisyondan işçi alamına aracılık etmesi ticari hayatın olağan akışına uygun olacağını, müvekkili şirketin eylemlerinin mevzuat dahilinde yasal olmasının yanı sıra eylemin içeriğinin de haksız rekabet teşkil etmediğini, müvekkili şirketin diğer davalı ile yürütmekte olduğu proje içeriğinin hiçbir şekilde TTK’daki haksız rekabet hükümlerinde yer alan şartlar ve eylemlere girmemekte olduğunu ve bu nedenle haksız rekabetin oluşmadığının sabit olduğunu, gerek mevzuat gerekse ilgili —— kararları dahilinde davacının maddi tazminat talebinde bulunabilmesi için aranan hukuki zeminin oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, T.T.K.nun 56 ve 57. maddelerine dayalı olarak varlığı ileri sürülen haksız rekabet sebebiyle maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın davalılardan—— davacı şirkette çalışan personellerinin bir kısım vaatlerle hukuka aykırı bir şekilde ayartılıp diğer davalı şirkette çalışmasının temin edilip edilmediği, davalı —— bilerek davacı çalışanlarını işe alıp almadığı ve davacının varsa bu nedenle uğradığı ayrılan personele yaptığı gider, işlerin aksamasından kaynaklı maddi tazminat ve manevi tazminat talep edilebilecek ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez bilirkişi heyet raporunda özetle; davalı ——- nin yetkisi dahilinde özel istihdam bürosu sıfatıyla çalıştığı, bu kapsamda headhunting olarak, ayartmak amacıyla davacı işyerinde çalışan bir kaç kişiyi, işyeri telefonundan aradığı ancak; sadece davacı işyerinde çalışan bir kaç kişinin işyeri telefonundan aranmasının sırf bu niteliğinden dolayı haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği; somut uyuşmazlıkla ilave koşulların gerçekleştiğine ilişkin dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, bu kapsamda haksız rekabet şartlarının oluşmadığı, Anayasa’ nın 48. maddesinde çalışma ve sözleşme hürriyetinin düzenlendiği, bu kapsamda herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, davacı şirket çalışanının sadece davalı şirkete çalışmak üzere geçmesinin -bu şirket rakip bir şirket bile olsa- tek olarak başlı başına haksız rekabet teşkil etmeyeceği, aksinin kabulü Anayasanın 48. maddesi ile güvence altına alınan çalışma hürriyetinin ihlali anlamına geleceği, davalı——- sadece aradığı pozisyona uygun olan kişileri bulması için diğer davalı ile sözleşme yaptığı, davalının diğer davalı ———- davacının çalışanlarına yönlendirerek onların ayartılması suretiyle, davacı çalışanlarının işe alınması konusunda bir eylemde bulunduğuyla ilgili dosyada yeterli bilgi ve belge bulunmadığı, diğer bir ifade ile davalı —— işyerindeki boş bir pozisyon için belli niteliklere sahip çalışan aradığı, bu kapsamda diğer davalı —— sadece aradığı niteliklere sahip çalışan bulunması konusunda talimat verdiği, belirli bir şirket olarak davacı şirketin çalışanına yönelik, ayartılması kapsamında bir talimat verdiğine, dürüstlük kuralının ihlali kapsamında ayartma yoluyla haksız olarak rekabette bulunduğuna yönelik dosyada yeterli bilgi ve belge olmadığı, bilerek davacı çalışanlarını işe almadığı, bu kapsamda haksız rekabet oluşmadığı, mali açıdan davacı şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği ——– yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin bulunduğu görüldüğünden, lehlerine kesin delil vasfına haiz olup olmadıkları konusunda takdirin Mahkemede olduğu, davacı şirketin ticari defterleri ile uyumlu olan — —- incelendiğinde, davacı şirketin —– yıllarında karının giderek arttığı ve —– tutarında bir düşüş olduğu, bu düşüşün satışlardan kaynaklanmadığı, düşüşün nedeninin, satışların — ———olarak gerçekleşmesinden kaynaklandığı, personelden kaynaklı bir kar kaybının olmadığı, davalı —— şirketinin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı şirketin incelemeye ibraz eitiği ———- yıllan ticari defterlerinin açılış ve yevmiye denerlerinin kapanış tasdiklerinin bulunduğu görüldüğünden, lehlerine kesin delil vasfına haiz olup olmadıkları konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, davalı ——- firmasının, diğer davalı —— yılında çalışmasının bulunduğu, Davalı —- şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği——– yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir defterlerinin e-defter olarak tutulduğu ve envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin bulunduğu, lehlerine kesin delil vasfına haiz olup olmadıkları konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunun gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmış ve davalının, TTK m.55/1-a-4 hükmüne uygun bir haksız rekabet eyleminin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın, dava açılırken peşin alınan 187,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 128,56 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraflar yararına, hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/04/2021