Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/933 E. 2019/311 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/933 Esas
KARAR NO: 2019/311
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2016
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğü ———– E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emri gönderildiğini, Ancak müvekkili şirketin, alacaklı görünen ——— her hangi bir borcu bulunmadığını, çünkü başlatılan takipte bahsedilen diğer borçlu ——– ile aralarında yapılan anlaşma nedeniyle, deri ham maddesi alınması konusunda bir mutabakata varıldığını, ancak davalı şirketin satış için ödenen teminat amaçlı———-Şubesi —– seri numaralı —– tarihli çeki elden teslim ettiğini, fakat ———– hem hammaddeyi teslim etmediğini hem de teminat amacıyla verilmiş güvence mahiyetindeki çeki, kendisinin kredili çalışmakta olduğu ——- verdiğini, aralarında mevcut ticari ilişki doğmadığı halde, satış işlemi gerçekleşmemesine rağmen, söz konusu icra dosyasından müvekkili şirketin sorumlu olamayacağını, müvekkili şirket ile ticari ilişki içerisinde olması halinde, bu ilişkiye karşılık bir fatura kesilmiş olması gerektiğini, ancak taraflar arasında kesilmiş veya var olan fatura yada sözleşme bulunmadığını, Her ne kadar 3. şahıs görünümünde olsa bile şirketin hesabında davalı şirketle aynı vasfa sahip olan———— karşı da herhangi bir borç durumu söz konusu olmadığını, Zira TTK kapsamında kambiyo vasfına sahip olan çekin mutlaka borç durumunda bir neden olması gerektiğini, burada müvekkili şirketin borçlu olabilmesi için davalı şirketten hammadde alması ve bedelini de ödemesi, ödeme yapacağında da çeki teslim etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, davalı şirkete teminat niteliğinde dava konusu çeki güvence olarak verdiğini, müvekkili şirkete satışa konu mal teslim edilmediğine göre, ortada bir satış gerçekleşmediğini ve müvekkilinin davalılara borçlu olmadığını beyan ederek, açıklanan nedenlerle hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine,——- Şubesi ——– seri numaralı —— tarihli çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı————- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun icraya yapmış olduğu İtiraz ve huzurda açmış olduğu menfi tespit davasının haksız ve hukuka aykın olduğunu, dava konusu çekin müvekkili bankaya müşterisi ———- tarafından, kredi sözleşmesine istinaden, tahsilinde, bedeli kredi borcundan mahsup edilmek üzere teslim edildiğini, dava konusu çekin karşılıksız çıkması üzerine borçlular hakkında haklı olarak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile iş bu icra takibinin açıldığını, bu süreçte müvekkili bankanın, çekin bir iş ilişkisine dayanarak düzenlenip düzenlenmediğini bilebilecek durumda olmadığı gibi, incelemekle de yetkili olmadığını, davacının, söz konusu çeki ciro yolu ile vermiş olduğu ———–i tanımakla bilerek, isteyerek bu çeki verdiğini, TTK 783 de belirlendiği üzere taraflar arasında açık veya zımni bir anlaşma gereğince iş bu çekin verilmiş olduğunu, Müvekkili banka iyi niyetli üçüncü şahıs konumunda olduğunu, alacağını tahsil etmek amacıyla icra takibi yaptığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın reddi ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ———– Davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacı şirkete ——– icra müdürlüğü dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emri gönderildiği, davacı şirketin alacaklı görünen ———- herhangi bir borcu bulunmadığı belirtilerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti, ————Şubesi —– seri numaralı ——— tarihli çekin iptali talebinden ibarettir.
Mahkememizce uyuşmazlığın davalı —-…———– teminat amaçlı verilen çekin davalının diğer davalı ———-banka Kredi borcu sebebi ile verildiğini——— inşaat ile herhangi bir mal alışverişi bulunmadığını borçlu olmadığını, davalı ——–diğer davalının Kredi borcundan tahsil edilmek üzere takibe konu çekin alındığını çekin ödeme aracı olduğunu bu nedenle davanın reddini talep ettiği ihtilafın bu noktalarda toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca davacı ile davalı ———- yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi —-8 tarihli raporunda, davalı Şirket ile ilgili ticari defter ve belgelerle ilgili bir inceleme ve tespit yapılamadığı, ticari defter ve belgeleri incelenen davacı ————-inceleme konusu yapılan —- ve —- yılı ticari defterlerinin yasal süresi içerisinde açılış ve kapanış (yevmiye defterleri) yapıldığı, davaya konu çek, “teminat olarak” verildiği beyan edilmesine rağmen, davacı şirketin ticari defterlerinde buna dair bir kayıt yapılması gerektiği halde yapılmamış olması nedeniyle, ticari defterlerin Muhasebe Standartları usul ve esaslarına göre tutulmadığı sonucuna varıldığı, bu haliyle davacı şirkete ait Ticari Defterlerin TTK ve HMK. 222/2 madde gereği “sahibi lehine delil olma niteliği” konusunun mahkemeye ait oluğu, davacı şirkete ait dava konusu çekin, davalı —————-adına düzenlendiği, davalı şirket tarafından ciro edilmek suretiyle davalı ———–verildiği, davalı banka beyanına göre davalı şirket tarafından “kullandığı kredi sözleşmesine istinaden, tahsilinde, bedeli kredi borcundan mahsup edilmek üzere” teslim edildiği, davacı şirket tarafından, davalı şirket adına —– TL. tutarında “teminat çeki” olduğu bildirilen davaya konu ÇEK verilmesine karşın, davalı şirket tarafından mal yada hizmet verildiğine dair kayıt olmadığı, keza davacı tarafça da bu yönde beyan ve iddiada bulunulduğu, toplam ———-TL. tutarındaki çek bedeli karşılıksız çıkması üzerine, davaya konu çekin verilmesine aracılık eden -Bankası tarafından —- TL. yasal yükümlülük tutarının ödenmesi sonrasında ———— TL. alacak kaldığı, doğru hesaplandığı anlaşılan %10,50 oranlı ——– TL. Avans Faizi ile çek keşidecisinin sorumlu olduğu bildirilen ———– TL. tutarlı %10 oranlı Çek tazminatı ve ——- TL. tutarlı %0,30 komisyonla birlikte toplam————- TL. icra takibi başlatılmış olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu ile davacı ile davalılardan çeki verdikleri ——İnşaat arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının sabit olduğunu, bankanın kötüniyetli olduğunu her iki davalı yönünden davalarının kabulünü talep etmiştir.
Davanın İİK 72 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı hakkında davalılardan ————- tarafından İstanbul Anadolu 13. İcra Müd.———— E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği, takibe konu edilen belgenin 5941 Sayılı çek Kanunu ve TTK 780 ve devamı maddeleri gereğince kambiyo senedi olduğu, Kanunun 818 maddesi gereğince de poliçeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı, kambiyo senedi bir ödeme vasıtası olup, ödeme için verildiğinin kanuni karine olarak kabul edilmesi gerektiği,HMK 190 maddesi gereğince ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça , iddia edilen vakıaya bağlanan sonuçtan lehine hak çıkaran tarafa ait olacağı, somut olayda davalı alacaklının kanuni bir karineye dayandığı, kanuni karinenin aksinin davacı kambiyo senedi borçlusu tarafından ispatlanması gerektiği, dosyamıza alınan bilirkişi raporuna göre davacı defter ve kayıtlarının TTK 64 ve V.U.K anlamında usulüne uygun olarak tutulduğu ancak dava konusu çekin kendi kayıtlarında yer almadığı , davacı ile davalılardan borçlu ———arasında bir ticari alışverişin davacı kayıtlarında görünmediği, davalıya verilen çekin teminat olarak verildiğine dair bir yazılı belge bulunmadığı , davalılardan ———- davalı alacaklıya kredi borcunun bulunduğu , davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takip konusu borç için davacının aynı kuvvette bir belge ile borcu olmadığını ispatlaması gerektiği, diğer davalı alacaklının ise ciranta alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Peşin alınan 170,78 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 126,38 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı ———— kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ————— ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/03/2019