Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/931 E. 2019/225 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/931 ESAS
KARAR NO : 2019/225
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 16/08/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,—– tarihinde davalı sigorta şirketine ——- nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı —— plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuru ile davacının sevk ve idaresindeki —– plakalı motorsiklete çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında davacı ——– basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, dava konusu kazadan dolayı davacının acil olarak ———– Devlet Hastanesine kaldırıldığını, kaza sebebi ile vücudunda kırıklar meydana gelen davacının gördüğü tüm tedavilere rağmen tamamen iyileşemeyerek daimi sakat kaldığını, izah edilen nedenle davacıya ait tüm tedavi dosyaları celp edilmesini bundan sonra —— Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınacak maluliyet raporu ile müvekkilin sakatlığının oranı tespit edilebileceğini, dava konusu kaza sebebi ile davalı şirkete müracaat edildiğini, davalı şirket uhdesinde açılan hasar dosyasından bugüne kadar taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının dava konusu trafik kazası sebebi ile daimi sakat kaldığını, bakiye ömrü boyunca artık eskisi gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacağını ve eskisine oranla daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağını ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı olarak uğradığı zararla birlikte yaşı ve kendisine izafe edilecek kusurun olmadığı da değerlendirildiğinde bilirkişi hesaplaması ile davacının gerçek zararının ortaya çıkacağını, Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmasını, şimdilik 5.000-TL İş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkete başvuru şartını yerine getirmediğini, ———– plakalı araç, davalı şirket tarafından tanzim edilen, ———–poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, davaya konu talep zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınır olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini gerektiğini, bu rapor temin edildiğinde de görüleceği üzere davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kaza neticesinde zararın oluşmasında davacı yanın ağır kusuru bulunduğunu, davacı kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat etmekte olduğunu bu tutumu neticesinde maluliyeti ortaya çıktığını, bu husus zarar ile kaza arasındaki illiyet bağını kopardığını, Bu nedenle davanın reddi gerekmektiğini, Davanın araç sigorta ettirenine ihbarını talep ettiklerini, davacı taraf sigortalıdan herhangi bir ödeme almışsa, aynı ödemeyi mükerrer şekilde taraflarınca tazmin ettiği takdirde sebepsiz zenginleşmiş olacağını, yürüyen dava sırasında rücu sebeplerinin tespiti halinde mahkemece karar verildiği takdirde işleten ve sürücüye rücu edileceğini, bu nedenle bu davanın, sigortalı olan aracın sigorta ettireni ———-ve sürücüsü ————-tebliğini talep ettiklerini, davaya konu olay haksız fiil niteliğinde olup ticari iş söz konusu olmadığını, Bu nedenle davacının ticari faiz taleplerinin reddi gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyet iddialarının değerlendirilebilmesi için———Kurumuna sevk edilerek maluliyet durumu ve maluliyetin kaza ile illiyeti hakkında rapor alınmasını talep ettiklerini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ve zararın da kaza ile illiyetinin tespiti halinde ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanına gönderilmesini, davacıların sosyal ve ekonomik durumları ile hangi———Kuruluşlarına tabi olduklarının mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, bilindiği üzere eğer davacılar —-ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu ————kuruluşlarının kendi özel kanunlarına göre davalı şirkete rücu imkanı doğcağını, Bu çerçevede——- rücuya tabi bir ödeme alınıp alınmadığının alınmış ise bu tutarın tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiklerini, Aleyhimizde açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın, Başvuru şartının yerine getirilmemiş olması nedeniyle, esasına girildiği takdirde, davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, Sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle Meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, şimdilik —– (fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalmasını,) İş göremezlik tazminatını davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami poliçe teminatı limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi talebinden ibarettir.
Adli Tıp Kurumu raporu ve bilirkişi raporunun gelmiş olduğu anlaşılmakla, Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 05/03/2019 tarihli dilekçe ile taraflar sulh olduğundan davadan feragat edildiği belirtilerek gereğinin yapılması talep edilmiştir.
Davalı vekili ekinde ibraname, feragatname sunulan dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinden vekilin feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. Vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. Maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir.
Feragatin varlığı nedeniyle, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın feragat nedeni ile reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafça talep edilmediğinden lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/03/2019