Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/927 E. 2018/271 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/927 Esas
KARAR NO : 2018/271

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalı şirketi arasındaki ticari ilişkiye karşılık cari hesap usulü çalışıldığını ve kimi zaman doğan diğer alacakların muhtelif tarihlerde faturalandınlarak gönderildiğini, davalının müvekkiline olan borcuna karşılık belirli aralıklarla kısmi ödemeler yaptığını, ancak uzunca bir süre sonra herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı aleyhinde İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün …….Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının haksız ve hukuka aykırı şekilde takibe itiraz ettiğini belirtmiş olup, davalının icra dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin eksik ve çekişmeli bedelleri içeren kendi cari hesap tablolarına dayanarak takip başlattığını, yapılacak bilirkişi incelemesi ve dinlenecek tanıkların muvacehesinde davacı şirketin alacağının tespit edileceğini, davacı tarafından başlatılan icra takibi ve işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ilk çekişmeli fiili durumun, dava dilekçesi ekinde sunulan cari hesap tablosundan görülen 14.05.2014 tarihli, 129.800 TL bedelli satış faturasından kaynaklanmakta olduğunu, davacı şirketin ……. ile müvekkili şirketin işbu faturaya konu olan ve faturada belirtilen özelliklere sahip makinenin davacı tarafından müvekkili şirkete KDV dahil olarak 110.000 TL bedel karşılığından satışı hususunda anlaştıklarını, davacı şirket tarafından ilgili makinenin müvekkiline teslim edildiğini, ancak bedeli KDV dahil olarak değil, fiyata yeniden KDV eklenerek fatura edildiğini, bu durumun derhal davacı şirket yetkilisine bildirildiğini, davacı
şirket tarafından müvekkili şirket yetkilisine bu durumun sorun olmayacağı ve uzun vadede müvekkili şirket tarafından davacı şirkete satılacak makinelerin söz konusu olması sebebiyle gereken fiyat düzenlemelerinin yapılacağının söylendiğini, tarafların ikinci el durumunda olan makinenin revize edilmesi amacıyla davacı şirkete teslimi hususunda anlaştıklarını, söz konusu makinenin teslim edildikten sonra tarafların işbu makinenin davacı şirket tarafından satılması, bedelinin de müvekkili şirket bakiyesinden düşülmesi hususunda tanıklar huzurunda mutabık kaldıklarını, makinenin müvekkili şirket çalışanı tarafından davacı şirket çalışanına bizzat teslim edildiğini, söz konusu makinenin tesliminin davacı şirketin kabulünde olduğunu belirtmiş olup, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve haksız icra takibinin iptaline, kötü niyetli olarak takip başlattığı açık olan davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And…….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden 30/03/2016 Tarihinde 36.109,02 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları,ödeme emrinin 13.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının …… süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; davacının iddiası taraflar arasındaki makine alışverişinden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağı olduğu davalının savunması cari hesaba mahsuben bir makine verildiği ve bedelinin de ödemnediği ayrıca ilk satılan makine bedelinin KDV dahil anlaşılmasına rağmen anlaşma bedelinin üzerine KDV alacağı eklenerek ödeme talep edilmesinden kaynaklandığı uyuşmazlığın bu noktada toplandığı anlaşılmıştır .
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemeiş, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 29/09/2017 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda sonuç olarak; davacı tarafın defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu, kendi defterlerinde takip tarihi itibarıyla davalıdan 36.109,02 TL alacaklı gözüktüğü, tacir olan davalının ise, Sayın Mahkemenin 19.07.2017 tarihli celsesinde ihtarat yapılmasına ve verilen kesin süreye rağmen defter belge ibrazından kaçındığı, süresinde fatura itirazı yahut ayıp tespiti-iade iddiası veya ödemeyi yaptığına dair belge sunmadığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin madde 8.1.3 maddesinde satılan makineye ait bedele KDV’ nin ilave edileceği, dahil olmadığı açıkça da kararlaştırılmış olmakla, davalıya karşı davacının usulüne uygun tuttuğu defterlerin artık kesin delil niteliğinde olduğu, takip konusu fatura içeriği malların teslim & tesellümünün yapıldığının kabulü gerektiği, tüm hususlar değerlendirildiğinde.- davacının 06.04.2016 takip tariki itibarıyla davalıdan 36.109.02 TL alacaklı olduğu, davacının takip öncesinde faiz talebi olmadığından bu konuda değerlendirmeye yer olmadığı, mahkeme’nin kısmen ya da tamamen Davacı/Alacaklının lehine hüküm kurması halinde; tarafların tacir olması, işin ticari iş sayılan işlerden olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip tarihinden sonra ana para alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında ıskonto avans faizi talebinin verinde olduğu, davacının; Davalı tarafından İstanbul Anadolu …… İcra Dairesi …… E Sayılı dosyasına yapmıs olduğu 36.109.02 TL itirazın iptalini isteyebileceği tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporununa göre davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu ….. icra Müdürlüğünün …… E. Sayılı dosyasında yaptığı ilamsız takipte ödeme emrinin davalıya 13.04.2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının 20.04.2016 tarihinde süresinde itiraz ettiği ve takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde azıldığı anlaşılmakla
Davanın esasının incelenmesinden taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve ihtilaflı döneme ilişkin davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı maddeleri ve VUK na göre usulüne uygun olarak tutulduğu kayıtların birbirine teyit ettiği ve HMK 222 maddesi gereğince sahibi lehine delil niteliğinde olduğu, davalı adına verilen kesin süreye rağmen defterlerin ibraz edilmediği, taraflar arasında mal teslimi konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafından düzenlenen 110.000,00 TL KDV ye ilişkin olduğu davacı tarafından gönderilen faturaya davalının bir itirazının bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince fiatlara KDV nin dahil olmadığı, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 36.109,02 TL alacaklı olduğu bu miktar üzerinden itirazın iptali gerektiği,7101 S.Y nın 61. Maddesi ile değişen TTK 4 maddesi gereğince 27.03.2018 tarihli celsede miktar itibarı ile Basit Yargılama usulünce yargılamaya devam edilerek HMK 321 maddesi gereğince davacı vekilinin beyanı alınmış ancak davalı için ayrıca süre verilmesi gerekmediğinden davalının itirazının iptaline , alacak cari hesaba dayalı olarak hesaplama ile belirlendiğinden ve likit olmadığından davacının İİK 67 maddesi gereğince talep ettiği tazminat talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın kabulü ile ;
Davalının İstanbul Anadolu……. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 36.109,02 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi işletilmesine,
Davacının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği tazminatın alacak cari hesaba dayalı olup likit olmadığından tazminat talebinin reddine ,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.466,61 TL harçtan, peşin alınan peşin harç ve tamamlama harcı toplamı 436,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.030,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç ile tamamlama harcı toplamı 465,31 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 102,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 902,00 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 4.321,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.