Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/917 E. 2018/1235 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/917 Esas
KARAR NO : 2018/1235

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 10/08/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülen Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim, halen İSTANBUL Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ———— numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan davalı ——————————- şirketinin ortağı olduğunu, Müvekkilinin, gördüğü lüzum üzerine, adı geçen şirketin defterlerini incelemek için muhasebesini ve mali müşavirlik hizmetlerini sunan ———-ile önce şifahi olarak görüşmüş sonuç alamayınca Beşiktaş —————-. Noterliğinin 29/08/2013 tarih ve ——- yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek yasal yollardan şirket defterlerini incelemek istediğini, Buna rağmen şirket defterlerinin müvekkiline verilmediğini, Daha sonra müvekkilinin incelemelerini sürdürmüş ve bazı faturaların usulsüz olarak düzenlendiğini gördüğünü, bunun üzerine muhasebeci mali müşavir ——— e Beşiktaş —————. Noterliğinin 01/06/2014 tarih ve 54913 yevmiye nolu ihtarnamesini diğer davalı ve şirket ortağı … a Beşiktaş ————- noterliğinin 16/12/2014 tarih ve ———– yevmiye nolu ihtarnameleri keşide ettiğini, Söz konusu ihtarname ile, şirket kayıtlarındaki usulsüzlükleri belirterek bunlara son verilmesini, aksi halde her türlü dava açmak ve suç duyurusunda bulunmak haklarını kullanacağını, kendisinden onay alınmadan hiçbir işlemin gerçekleştirilmemesini ihtar ettiğini, Söz konusu ihtarnamede de belirtmiş oldukları üzere, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasını gerektiren haklı nedenler bulunmadığını, Zira, bir süredir şirket yönetiminde sergilenen ciddiyetten uzak gevşek tutum ve ticari anlamda verilen yanlış ve isabetsiz kararlar, hukuka aykırı işlemler nedeniyle, ticari anlamda ciddi bir performans kaybı ve maddi sıkıntı yaşanmadığını, Bu durum, mahkemenizce şirket envanteri ve diğer kayıtlar üzerinde yaptırılacak kapsamlı bir bilirkişi incelemesi sonunda açıklığa kavuşacağını, Durumun ve hametini vurgulamak ve gerekli önlemlerin bir an önce alınmasını sağlamak amacıyla evvelce yapmış olduğumuz sözlü ve yazılı çağrılara yanıt verilmediği gibi, şirket defterlerini ve kayıtlarını inceleme girişimlerinin de fiili olarak engellendiğini, Gerek TTK 320 ve gerekse BK 528 maddeleri gereği “şirket idaresinde hile ve desise, ihtilas ve irtikap, şirket idaresinin bir tacirin kendi işlerinde göstereceği ihtimam ile yapılmaması önemli şirket mükellefiyetlerinin ihlali sayılacağını, Ayrıca şirket ünvanının şahsi emeller için kötüye kullanılması, ihtar ve ikaza rağmen rizikolu işler yapılması bir ortağın ticari sırlarını ifşa mahkeme içtihatlarına geçmiş örnekler olduğunu belirterek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, davacının, davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine karar verilmesi talebinden ibarettir.
Mahkememizce ihtilafın davacının ortağı olduğu şirketten haklı sebeple ayrılmaya izin verilip verilmeyeceği noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Tanık —————beyanında” davacı ve davalıyı iş sebebi ile tanırım benim ile davacı ile davalı ortak oldukları dönemde görüşerek mali müşavirimdeki hizmeti almak istediler bende daha önce defterlerinin bulunduğu yanlış hatırlamıyorsan erkan isimli muhasebeci ile görüştüm kendisinden defterleri istedim oda bana kendisinin muhatabının ————– olduğunu onun ile görüştükten sonra defterleri verebileceğini bildirdi ancak daha sonra defterler bana gelmedi ve aramızda da bir ticari ilişki de kurulmadı bu olay bundan tahminen dört beş yıl kadar önce olmuştur benim taraflar arasındaki ilişkiden dolayı bütün bilgim bundan ibarettir ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı ————— Teb. K. 35 ‘e göre tebligat yapılmıştır.
Ticaret Sicil Kaydının incelenmesinden davalı şirketin reesen terkin edildiği bildirilmiş, davacı vekiline resen terkin edilen davalı şirketin ihyası konusunda dava açmak üzere Mahkememizce süre verilmiştir.
Davacıya resen terkin edildiği bildirilen şirket hakkında dava açılması konusunda süre verilmesine rağmen ihya konusunda dava açılmadığı ve Mahkememize bilgi verilmediği, resen terkin edilen şirket hakkında ihya kararı verilmeden davaya devam edilemeyeceği anlaşılmakla, her ne kadar dava diğer şirket ortağına karşıda açılmış ise de bu davada tarafın davalı şirket olabileceği ,davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi ile davalı şirket hakkında açılan davanın ise ihya kararı yerine getirilmediğinden HMK 114/1 -d maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davacının, davalı … hakkında açtığı davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Davalı———— hakkındaki davanın HMK 114/1 md. gereğince davacının hukuki yararı bulunmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.