Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/811 E. 2019/547 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/811 Esas
KARAR NO : 2019/547
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/07/2016
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 24 icra müdürlüğü ————-.E. sayılı dosyasından siparişle teslim ettiği hizmet ve emtianın faturasını icra takibine koymuş ancak; borçlu vekili alacağa itiraz etmiş ve takibin durduğunu, Müvekkilinin yaptığı işlerin faturasını noter ihtarıyla muhataba gönderdiğini ve teslim ettiği mal ve hizmetin bedelini alamadığı için icra takibine başvurduğunu ve karşı tarafın aldığı emtia ve hizmetin bedelini inkar ettiği gibi hiçbir ilişki ve alacağın olmadığını beyan ettiğinden dava ikamesi zorunluluğu hasıl olduğunu, teslim edilen malların; böreklik tezgahı köşe, ekmek teşhir tezgahı, tepsi kurabiye tezgahı, yaş ve kuru pasta tezgahı, mayalama dolabı paslanmaz, sütlük dolabı yaşpasta dolabı, ekmek vitrini kasa altı yapılarak teslim ve monte edildiğini, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla; 24 icra müdürlüğünün ———-.E. sayılı dosyasıyla takibe konu alacaklarına; faiziyle birlikte hükmedilmesini ve takibe itirazın iptalini;ve haksız itiraz eden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen malların müvekkili şirket tarafından alınmadığını, müvekkili şirket mallarının alındığından dahi habersiz olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin BK genel hükümleri çerçevesinde alım satım sözleşmesinin tarafı olmadığını, faturada belirtilen tüm malların mimar —– tarafından kendi adına alındığını ve bu hususun söylendiğini, dava konusu faturaya ilişkin irsaliyeye bakıldığında irsaliyenin önce ——– kesildiğinin, daha sonrasında ise müvekkili şirketin ——— adının yanına yazıldığının görüleceğini, müvekkili şirketin söz konusu malların alımı ve satımında hiçbir şekilde bulunmadığını, bunun da faturanın tarafı olmadığının açıkça ispatı olduğunu, Haksız açılan davanın reddine, Haksız açılan dava sonucu davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, İİK 67/2 md. Uyarınca açılan itirazın iptali davasından ibarettir.
Mahkememizce ihtilafın davalı tarafından satılan ürünlerin davacıya teslim edilip edilmediği ve bu mallar sebebi ile kesilen faturaların bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi 26/07/2018 tarihli raporunda, tacir olan ve aralarında yazılı sözleşme bulunmayan tarafların incelenen 2014 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takip konusu fatura alacağının davacının kendi defterlerinde kayıtlı iken davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, Ba beyanı ile de vergi dairesine bildirimde bulunmadığı, takip konusu fatura içeriği malların teslimine ilişkin sevk irsaliyesinin Teslim Alan bölümünde —–” isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu, ————kayıtlarının istenmesi gerektiği, ———-. isimli kişinin davalı şirket yetkilisi, adına hareket eden kişi ya da çalışanı olması halinde takip konusu malların davalı şirkete tesliminin karinesinin oluşacağı, bu defa malı teslim almadığını ya da almış olsa bile ödediğini ispat yükünün davalı şirkete ait olacağı, bu sebeple davacının “malın teslimi” edimini ispat etmeden davalı şirketten alacaklı olduğunun söylenemeyeceği, Tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesinin bulunmadığı, davacı tarafın davalıya keşide ettiği ——. Noterliğinin ——————- tarih, —- yevmiye no.lu ihtarnamesinin tebliğ şerhinin dosya muhteviyatında bulunamadığından, davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin bu yönde başkaca bir belge bulunmadığından, takip öncesinde temerrüt faizi hesaplanmadığı, kısmen ya da tamamen Davacı lehine hüküm kurulması halinde, tebliğ şerhinin dava dosyasına sunulmasından sonra takip öncesi faiz hesaplaması yapılabileceği, Takip sonrasında ise tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, hükmolunacak alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında iskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu rapor edilmiştir.
—– dan davalının ihtilaf dönemine ilişkin çalışanlarına ait listesinin istenmesine dosyanın önceki bilirkişiye gönderilmesine, karar verilmiştir.
Bilirkişi 24/12/2018 tarihli ek raporunda, İhtilafın takip konusu fatura içeriği malların davalıya teslimine ilişkin olup, kök Raporda, irsaliyede imzası bulunan kişinin davalı çalışanı ya da adına hareket eden kişi olup olmadığı tespit edilemediğinden Mahkemenin talebiyle dava dosyasına gönderilen ———-kayıtlarının incelenmesinde Sevk İrsaliyesinde isim ve imzası bulunan ————- isimli kişinin davalı şirkette sigorta kaydının bulunmadığı anlaşılmış ise de, davacı vekili tarafından dava dosyasına sunulan ihtarnamenin tebliğ şerhinin incelenmesinde ihtarnameyi de davalı adına daimi çalışan olarak 25 gün önce irsaliyeyi teslim alan ———–n teslim almış olduğu, takip konusu faturanın tebliğ edildiği sevk irsaliyesindeki imzanın tarihi ile davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi arasındaki geçen süre——– dikkate alındığında, aynı kişinin 25 gün sonra hem sevk irsaliyesinde imzasının bulunması hem de davalı adresine gönderilen ihtarnamenin tebliğ şerhinde imzasının bulunması nedeniyle bu kişinin davalının çalışanı olmasa bile adına hareket eden kişi olduğu karinesini oluşturduğu, Mahkemenin de 25/12/2014 tarihinde irsaliyeyi imzalayıp 25 gün sonra şirket adresine gelen ihtarnameyi (eslim almış olmasını ————lı çalışan olmasa da davalı adına hareket eden kişi olduğunu değerlendirmesi halinde davacı tarafın malı teslim etnıe edimini ispat etmiş olacağı, dosyanın mcvcut delil durumuna göre davalıdan alacaklı olacağı, bu kabulde davacı tarafın malı teslim etme edimini ispat etmiş olacağı ve davacının 30/11/2015 takip tarihi itibariyle. 95.108,00 TL ana para alacağını talep edebileceği, davacı tarafından takip konusu alacağına ilişkin fatura, sevk İrsaliyesi eklenerek davalı şirkete göndermiş olduğu ihtarnamede alacağının 7 iş günü içinde Ödenmesini ihtar ettiği, İhtarnamenin tebliğ şerhinin incelenmesinde, davalı şirket çalışan ———- isimli şahsa 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği bildirildiği,——–kayıtlarında ———- davalı şirkette çalıştığına dair bilginin bulunmadığı, ancak davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin de farklı tarihlerde aynı kişiye tebliğ olduğu anlaşılmış olup, davacı lehine hüküm kurulması halinde, tebliğ tarihinden 8 gün sonrası alacağın muaccel olduğu değerlendirilmiş, bu kabule göre TCMB’nin belirlemiş olduğu, % 10,50 faiz oranına göre 8.372,1l TL istemiş faiz talep edebileceği kısmen ya da tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde: tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında hükmolunan alacağı için 3095 s.k m.2/2 kapsamında avans faiz isteyebileceği rapor edilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü, davalı vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu 24. İcra Müd.———– E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı, ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının dosyada bulunmadığı, icra müdürlüğünden alınan——–sorgulamasında da tarih ve saat bulunmadığı ancak—————- çıkış tarihinin 01.12.2015 tarihi olduğu, davacı tarafından davalının ödeme emirinn 03.12.2015 tarihinde tebliğine ilişkin beyanının kabul edildiği, itirazın tebliğ tarihine göre 09.12.2015 tarihinde süresinde yapıldığı ve itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İtiraz iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup,takip dayanağının faturaya dayalı alacak olduğu, tarafların tacir olması nedeni ile taraf kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi ile yapılan incelemede, davacı defterlerinin süresinde tasdiklerinin yapıldığı ve TTK 64 ve devamı maddeleri gereğince usulüne uygun olduğu, davalı defterlerinden 2015 yılına ilişkin olanın süresinde kapanış tasdikinin yapılmadığı, davacı kayıtların takip konusu 95.108,00 TL nin borç kaydı bulunduğu, davalı kayıtlarında bulunmadığı, davacı tarafından sunulan faturanın incelenmesinden malların teslim kaydında teslim alan bölümünde ——- adının bulunduğu, takip konusu faturanın dayanağı taraflar arasındaki ——–tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, sözleşmenin davalı ile dava dışı ——— arasında yapıldığı,davacının sunduğu sevk irsaliyesinde davalının adresinin yazılı olduğu, irsaliye dönemi itibarı ile davalının——kayıtlarının celbinden davalı işyerinde———- adında bir personel bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin de davalının işyerinde — — 20.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği, irsaliyenin teslim tarihi ile ihtarnamenin tebliğ tarihi arasında geçen süre içinde aynı kişiye yapılan tebligatın davalının — çalışanı olmasa dahi davalı adına hareket eden kişi olduğu, davacının bu miktar üzerinden itirazın iptali reketiği, takip tarihinden itibaren bu miktara taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması gerektiği, davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen 95.108,00 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KABULÜ ile davalının İst. And. 24 İcra Md. nün——–E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 95.108,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının İİK 67/2 md. gereğince 95.108,00 TL nin %20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Kabule göre alınması gerekli 6.496,83 TL harçtan peşin alınan 1.097,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.399,22 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 10.358,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 29,20 TL başvurma harcı, 1.097,61 TL peşin harç, 124,65 TL tebligat ve yazı gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti ki cem’an 2.051,46 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Hüküm kesinleştiğinde takip dosyasının iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2019