Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/759 E. 2018/791 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/759
KARAR NO : 2018/791

DAVA : Menfi Tespit (Yurtiçi Hava Taşımacılığından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Yurtiçi Hava Taşımacılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle:
Davacı kooperatifin davaya konu senedin tarihi olan 23/12/2012 tarihi itibariyle yetkililerinin …, …el ve … olduğunu Üsküdar……… İcra müdürlüğünün 2013/481E sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını takibe itiraz edilmeden kesinleştiğini, bu senetteki imzalardan birinin kooperatif yetkilisi …’e ait olduğunu ancak ikinci imzanın sahte olduğu belirterek 23/10/2002 tanzim, 08/12/2002 vade tarihli 20.500,00TL bedelli senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitinin talep ve dava edildiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle:
İstanbul Anadolu ………… Asliye Ticaret mahkemesinin 2013/3 sayılı dosyasında kooperatif aleyhine genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığı alacağın tahsil edilmemesi üzerine takip yolunun iflasa çevrildiği, iflas davası devam ederken kooperatifin bu şekilde menfi tespit davası açmasının kötü niyetle olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş iş bu kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine ‘ kooperatiflerin iki kişi imzası ile teslim edilmesi gerektiği dikkate alındığında inkar edilen imzanın kooperatif yetkililerinden birine ait olup olmadığı hususunda durularak imzanın yetkililerden birine ait olmadığını belirlenmesi halinde tek yetkili tarafından imzalanın kambiyo senedinin davalı kooperatifi bağlamayacağı, eski yöneticilerin yaptığı kısmi ödemelerin ise haklarında açılan ceza davaları karşısında kendilerini sorumluluktan kurtarmak için ve kendi adlarına yaptıkları bu ödemelerin kooperatif adına yapılmış bir ödeme olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm konulması doğru görülmemiştir…’ denilerek mahkememiz ilamının bozulmasına karar verilmiş ve mahkememizce Yargıtay ………. Hukuk Dairesi’nin 2015/1320E 2016/1588K sayılı ilamında belirtilen iş bu bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
07/03/2018 tarihli celsede taraflar takip edilmeyen dosyanın HMK 150 md uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 09/03/2018 tarihli beyan dilekçesi ile davalılar vekilinin yenileme talebinde bulunduğu, mahkememizce 12/03/2018 tarihli yenileme tensip tutanağının oluşturulduğu ve duruşma gününün 04/07/2018 olarak belirlendiği, iş bu duruşma gün ve saatinin taraf vekillerine usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği 04/07/2018 tarihli celsede 7101 sayılı yasanın 61. Maddesiyle değişik TTK 4 md gereğince yargılamanın bundan böyle basit usulde , 04/07/2018 tarihli celsede de taraf vekillerince hiçbir mazeretin sunulmadığı görülmüştür.
HMK 320/4 md sinde basit yargılama usulüne tabi olan davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği açık hükme bağlanmıştır.
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Yukarıda da açıklanmış olduğu üzere 07/03/2018 tarihinde HMK 150 md uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesi sonucunda 04/07/2018 tarihli celseye taraf vekillerince herhangi bir mazeret dilekçesinin sunulmadığı, anlaşılmakla 7101 sayılı yasanın 61. Maddesiyle değişik TTK 4 maddesi uyarınca basit yargılamaya tabi iş bu davada HMK 320/4 md uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 320/4 md uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
2-Harçlar Kanuna göre Tahsili gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 14 TL harcın mahsubu ile kalan 21,90 TL nin davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 2.180 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansının HMK 333. Maddesi uyarınca kullanılmayan kısımlarının yatıran taraflara iadesine,
Dair, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 15 gün içinde YARGITAY yasa yolu açık olarak tarafların yokluğunda karar verildi.