Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/755 E. 2018/1274 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/755
KARAR NO : 2018/1274

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/12/2018

Mahkememizde görülen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 22/01/2016 tarihinde, davalının ihtiyaç duyduğu/duyacağı ——- ve —- yurtiçi/yurt dışı kredi veya finansman desteğinin sağlanması, mevcut borçlarının yapılandırılması, leasing, factoring yoluyla finansman desteğinin sağlanması vd. İçin danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalı şirkete mali analiz raporlarının hazırlandığını, sözleşmenin 2. Maddesinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmek amacıyla davalının genellikle ——– bulunan ve düzenli olarak çalışmakta olduğu tüm bankalarla görüşmeler sağlandığını ve davalının kredi limit artırımlarının ve kredi kullanımının sağlanması adına yapıcı görüşmeler içerisine girdiğini, davalı firmaya ait nakit akış raporlarının, çalışmakta olduğu bankalara yeni revizelerle aktarıldığını, bankalarla yapılan görüşmeler ve adım adım sonuçları davalıya düzenli olarak mail yolu ile bildirildiğini, müvekkilinin davalı firma adına sözleşmeden doğan yükümlülükleri çerçevesinde edimlerini gerçekleştirdiğini, İstanbul’da bulunan şirket merkezinden, davalının şirket merkezinin bulunduğu ————- kez çalışanlarını gönderdiğini, davalının müvekkilinin bu özverili çalışmaları sonucu oluşacak yükümlülüklerinden kurtulabilmek adına, önce dava dışı bankalarla davacı müvekkilinin iletişimini sözleşmeye aykırı olarak kestiğini, sonrasında da mail yolu ile sözleşme şartlarına uymayarak haksız şekilde sözleşmeyi fesih ettiğini beyan ettiğini, sözleşmenin 4. Md. De müvekkilinin vermiş olduğu hizmetler sonucu hak edeceği ücretlere ilişkin düzenlemeleri içerdiğini, gelecek banka yazı cevapları sonrasında sözleşmede belirtili oran %2+KDV tutarı üzerinden müvekkilinin hak etmiş olduğu ücret miktarının hesaplanacağını belirterek davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili ile davalı arasında imzalanan danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklı hizmetlerinin karşılığı olarak asgari 200,00 TL nin sözleşmenin davalı tarafından haksız fesih edildiği tarih olan 01/06/2016 tarihinden itibaren hesap edilecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini müvekkili tarafından davalı şehir dışı ikametinden yapılan işlemleri için sarf etmiş olduğu harcırah, masraf, yol, yemek giderlerinden doğan alacakları için ileride talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik asgari 100,00 TL ‘sinin haksız fesih tarihi olan 01/06/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, HMK 329 gereğince kötüniyetli olarak dava açılmasına sebebiyet verilmiş olması nedeniyle, müvekkili ile vekilleri arasındaki asgari tarifeye göre davada hükmolunacak alacağın %10’u oranında ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında 22/01/2016 tarihinde 3 aylık periyot için leasing, factoring, finansman desteğinin sağlanması, büyüme stratejilerinin planlanması vs. Konularda danışmanlık yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin geçerliliğinin 22/04/2016 tarihinde bittiğini, ancak davacının 01/06/2016 tarihinde fesih edildiğini beyan ettiğini, bu sebeple 22/04/2016 tarihinden sonraki talepleri reddettiklerini, sözleşme imzalanmasının nedeninin davacı tarafından kredi çıkartılması değil finansal danışmanlık, raporlama, büyüme stratejilerinin değerlendirilmesi olduğunu, ancak davacının tüm bu konularda hiçbir çalışma yapmadığını, sözleşmenin 4a maddesinde yazılı olan %2 prim için sürekli olarak yüksek limitli kredi başvurularında bulunduğunu, sözleşme çerçevesinde yapılan hizmetler ve masraflar karşılığında da 21.240,00 TL ödeme yaptıklarını, davalının sözleşme süresince yaptığı tek şeyin bankalara gidip müvekkili firma adına kredi başvurusunda bulunmak olduğunu, müvekkili firmanın sözleşme yürürlük tarihi olan 22/01/2016-22/04/2016 tarihleri arasında hiçbir şekilde kredi kullanmadığını, dolayısıyla davacının sözleşmede belirtilen hiçbir hizmette bulunmadığını, müvekkili firmanın merkezinin Çorlu’da bulunduğunu, davacının bildiğini, yapılan sözleşmede harcırah, yol, yemek ve sair giderlerin talep edileceği gibi bir madde bulunmamasına rağmen müvekkili tarafından 21.240,00 TL ödemenin yapıldığını belirtmiş olup, öncelikle davanın konusunun belirlenebilir olduğu halde belirsiz alacak davası olarak açılması nedeniyle esasına girmeden, usulden davanın reddine karar verilmesini, bu talebin uygun görülmemesi halinde davanın esastan reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanan 22/01/2016 tarihli Danışmanlık Hizmet ve Yetkilendirme Sözleşmesi’nden kaynaklanan, davacının davalıya vermiş olduğu hizmet karşılığındaki %2 komisyon bedelinin tahsili talepli alacak davasından ibarettir.
Mahkememizce taraflar arasındaki 22/01/2016 tarihli sözleşme ih tilafsız olup, davacının davalının yaptıığı 21.240,00 TL ödeme dışında sözleşme gereği bir hizmeti olup olmadığı var ise sözleşme gereği hak ettiği bir komisyon alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri (defteri kebir, yevmiye, envanter defterleri ile ve var ise muavin kayıtları ve dayanak belgeleri) üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir ile Hesap bilirkişisi eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 10/04/2018 tarihli raporunda, davacının incelenen 2016 yılına ilişkin usulüne uygun tutulan defter kayıtlarında 20/01/2016 tarih, ———- nolu fatura bedeli olarak 21.240,00 TL borç kaydı girildiği, karşılığında 26/02/2016 tarihinde 21.240,00 TL alacak kayı girmek suretiyle hesabın kapanmış olduğu, davalı şirketin yerinde inceleme talebi gereği ticari merkez adresinin bulunduğu ———- İlçesindeki adresine talimat yazılmasının mahkemenin taktirinde olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre 22/01/2016-22/04/2016 aralığındaki üç aylık sürede davalı şirket lehine tahsis edilecek, kullanılacak, yenilenecek nakdi ve gayrinakdi krediler davacının başarı komisyonunu hak etmesi anlamını taşımadığını, birçok bankadan gelen müzekkere cevaplarında belirlenen aralıkta onaylanan kredi kullanımı tahsisi bulunmadığı,———– onaylanan bir kredide —–” nin davacının başarı komisyonunu almasını gerektiren bir işlem olmakla birlikte, onaylanan tutarı belli olmadığından %2’nin ne kadarlık başarı komisyonuna karşılık geldiğinin belirlenemediğini, mahkemenin gerekli görmesi halinde ———— Merkezine tekrar müzekkere yazılarak onaylanan kredi vade yenileme teklifinin tutarının istenmesini, gelen cevaba göre gerekli görülmesi halinde ek raporda hesaplama ve değerlendirmenin yapılabileceği rapor edilmiştir.
Mahkememizin 16/05/2018 tarihli ara kararı gereğince, Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyanları ve 07/05/2018 tarihli ————– ——müzekkere cevabı değerlendirilmek suretiyle HMK nun 281/2. maddesi uyarınca bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 28/06/2018 tarihli ek raporunda, Davacı Komisyon Alacağının Taraflar arasında imzalanan Danışmanlık Hizmeti Sözleşmesi’ne göre, 22.01.2016-22.04.2016 tarih aralığındaki üç aylık sürede davalı şirket lehine tahsis edilecek, kullanılacak, yenilenecek nakdi ve g.nakdi krediler davacının başarı komisyonunu hak etmesi anlamını taşıdığını, ———– onaylanan sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemdeki “vade yenilemesi amacıyla onaylanan” kredi limitinin davacının başarı komisyonunu almasını gerektirdiği, yenilenerek onaylanan 2.994.722,77 TL kredi limitine karşılık, davacı şirketin %2+KDV. 70.675.46 TL komisyon alacağını isteyebileceği, savunmalarının tümü ve gerekse komisyon şartlarının oluşmadığına hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu rapor edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından ek rapor verildiği, raporun tebliğ edildiği, davacı tarafından dosyanın ıslah edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili Bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini, davalı şirketin ————–olduğu gözönünde bulundurularak yol ulaşım vs. konusundaki talepleri ile ilgili olarak ellerinde yazılı bir belge olmadığını, ancak makul kabul edilerek karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili kullanılan kredi yeni bir kredi olmadığını, mevcut kredinin yılı geldiği için yenilenmesi olduğunu, davacının yol ve ulaşım konusundaki sözleşme ile belirlenen bir husus olmadığını, bu hususu da kabul etmediklerini, bu konudaki taleplerinin de reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Dava taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğu,22.01.2016 tarihli Danışmanlık Hizmet ve Yetkilendirme sözleşmesinin ihtilafsız olduğu, sözleşmenin 4/a maddesinde davacı tarafından saglanacak finansman ve yatırım tutarı üzerinden komisyon alacağı ödeneceğinin düzenlendiği, davacı tarafından bildirilen Bankalar ile yapılan yazışmalar sonucunda verilen cevaba göre ——– 15.04.2016 tarihinde vade yehilenmesi amacı ile onaylanan 2.944,722,77 TL kredi limiti bulunduğu,sözleşme gereğince 22.01.2016-21.04.2016 tarihleri arasındaki dönemde sözleşmenin geçerli olduğu ve bu dönemde kredi limitinin kululanılıp kullanılmadığına bakılmaksızın davacıya % 2 başarı komisyonu ödeneceğinin düzenleme altında olduğu, davalı için dava dışı banka tarafından onaylanan 2.994.722,77 Tl nin % 2 si olan 70.675,46 TL davalıdan talep edilebileceği,bu miktarın 200,00 TL sine dava tarihinden itibaren bakiye 70.475,46 TL sine ıslah tarihi olan 24.07.2018 tarihinden itibaren taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KABULÜ ile,
200 TL’nin dava tarihinden 70.475,46 TL’nin ıslah tarihi 24/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin Reddine,
2-Kabule göre alınması gerekli 4.827,84 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın ve ıslahta yatırılan 1.204,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.594,64 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2018 yılı ———- uyarınca davacı yararına taktir olunan 8.124,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2018 yılı ——- tarifesi uyarınca davalı yararına taktir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan peşin alınan 29,20 TL harcın ve ıslahta yatırılan 1.204,00 TL harcın ki cem’an 1.233,20 TL nin yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak bilirkişi ücreti, yazı gidiş dönüş ve tebligat) ki cem’an 2.305,90 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 2.302,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde Gider avansından artan tutarın talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.