Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/682 E. 2019/750 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/682
KARAR NO : 2019/750
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/06/2016
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekilince sunulan dava dilekçesini özetle; Davacının davalı şirketle —— müşteri numarası,——– sözleşme hesabı,——- sözleşme numarası,——– sözleşme hesabı ve ——– olan 2 adet elektrik aboneliği bulunduğunu, davalı kurumun davacıdan tahsil ettiği kayıp kaçak bedelinin aralarında yapılan sözleşmelerin ve kanun hükümlerine aykırı olduğu belirtilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 8.988,53 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili talep ve dava edilmiştir.
CEVAP :
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesini özetle ; 6446 sayılı yasanın ilgili hükümlerini değiştiren 6719 sayılı yasanın hükümleriyle aynı zamanda uygulanacak yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere davanın reddine karar verilmesinin gerektiği, husumetin —————– olduğunu, davacının talep ettiği faturalarda tahsil edilen dava konusu bedellerin tespit edilmesininde mümkün olduğu belirtilerek belirsiz alacak davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Elektrik bilirkişisince düzenlenen bilirkişi raporunu özetle ; ————– sözleşme nolu abonelik için —- TL ,——— sözleşme nolu abonelik için 113,55 TL’nin dosyada mevcut faturalara göre hesaplandığı, — onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere göre ise , ———-sözleşme nolu abonelik için 9.081 TL ,———– sözleşme nolu abonelik içinse 123,71 TL hesaplamanın yapıldığı belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedelinden kaynaklanan ALACAK DAVASIDIR.
Davacı kendisinden daha önce tahsil edilen bu kalemlerin istirdadını talep etmektedir.
Kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ——– Esas – —— karar sayılı hükmü ile Anayasanın vergi ödevi başlıklı 73 maddesinde ” herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi , resim , harç ve benzeri mali yükümlülükler Kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi , resim , harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık , istisnalar ve indirimleri ile oranlarına ilişkin hükümlerin de Kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar ile değişiklik yapma yetkisi bakanlar kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli uygulamasının ———–kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden Kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde——- tarafından belirlenerek uygulandığından ; bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin———–a sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şefFaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşısında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan ——— kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Davada hukuk genel kurulunun bu kararına dayalı olarak 02/06/2016 tarihinde açılmıştır.
Dava tarihinden sonra 17/06/2016 tarihinde 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fIkrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Yasa ile eklenen geçici 19. Maddede ” bu maddeyi ihdas eden kanunla ön görülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve geçici 20. Maddede ise ” kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre Tüketici Hakem Heyeti ve Mahkemelerin bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri , geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunu DENETİMİ İLE SINIRLANMIŞTIR.
Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ve yapılan değişikliklerin 17/06/2016 yürürlük tarihinde önceki dönemde geçerli olan ————- kararlarına dayalı olarak tahsil edilmiş ve dava konusu edilmiş olan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerin ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da GEÇMİŞE ETKİLİ OLACAK ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
Bundan başka davanın devamı sırasında dava konusu alacağın ödenmesinin menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayrimenkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun veya Anayasa mahkemesinin iptali kararı ile davanın konusuz kalması mümkün olup davanın bu şekilde konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde; mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair bir hüküm kurulmakta olup böyle bir karar aynı zamanda dava konusu hakkın artık mevcut kalmadığının da tespiti niteliğindedir.
Davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık önem kazanmış olup hangi taraf haklı ise o taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin taktiri gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun—————— Karar sayılı ilamında ; benzer bir olayda ” dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından, dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir” şeklindeki kararı mahkememizce nazara alınarak ;
Dava tarihi itibariyle yukarıda işaret edilen ———– tarihli HGK gereğince davasında haklı olan ve 6719 sayılı yasa kabul edilmese talep ettiği fazladan tahsilatı geri alabilecek konumda olan davacının; dava tarihi itibariyle haklı olduğu; bu nedenle yargılama harç ve giderlerinin kural olarak HMK 326/1 maddesi uyarınca haksız çıkan aleyhine yükletileceği ve yine aynı şekilde HMK 330/1 maddesi gereğince vekalet ücretinin de dava anında haksız olan tarafa yükletileceğine ilişkin usul hukuku düzenlemeleri çerçevesinde ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 24. Hukuk Dairesinin————— Karar sayılı hükmü de nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın peşin alınan 153,51 TL. Harçtan mahsubu ile bakiye 109,11 TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılmış 77,90 TL. İlk dilekçe gideri, 863,80 TL tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti olarak toplam 941,70 TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca 2.725,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı…. 18/06/2019