Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/631 E. 2023/136 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/631 Esas
KARAR NO: 2023/136
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ: 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilimi şirketin, Davalı şirketin ——–numaralı abonesi olduğunu, müvekkilimi şirketin, kendisine gönderilen faturaları düzenli bir şekilde ödediğini, ödemiş olduğu faturalar incelendiğinde, davalının, müvekkilininden haksız bir şekilde;—– adı altında paralar tahsil ettiğini fark ettiklerini, müvekkili şirketin kesinlikle kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını iddia ile, müvekkilinden geriye dönük olarak ——- tarihinden dava tarihine kadar tahsil etmiş olduğu KAYIP KAÇAK BEDELİ, PSH BEDELİ, İLETİM BEDELİ, DAĞITIM BEDELİ VE SAYAÇ OKUMA BEDELLERİ’nin tahsil tarihlerinden itibaren, tahsil ettiği bedeller üzerinden almış olduğu —– ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle işbu davanın belirsiz veya kısmi alacak davası olarak açılamayacağını, süre yönünden davanın zaman aşımı süresinin dolmuş olduğunu, esasa ilişkin olarak da, Davanın taraflarının tacir olup, basiretli bir tacir gibi davranması gereken Davacı şirketin, sözleşmede ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kalemlerin tekrar kendisine ödenmesini talep edebilmesinin mümkün olmadığını, uyuşmazlığa konu edilen tüm fatura kalemlerinin gerek adını, gerekse tüketicilere hangi oranda yansıtılacağı hususunu belirleme ve karar verme yetkisinin tamamen—— ait olduğunu, —- yok saymanın mümkün olmadığını, tüm Fatura kalemlerinin bir idari işlem olan—— gereğince faturalara yazıldığını, kayıp kaçak bedelinin tamamen yasadan kaynaklandığını, yasal mükellefiyetler gereği uygulandığını, bunu uygulamamanın idari müeyyidesinin bulunduğunu, işbu davanın idari yargıda açılması gerektiğini, dava konusu bedellerin Kurul tarafından düzenlenen, yasal mevzuat uyarınca Davacıdan tahsili zorunlu olan bir bedel olduğunu, Kayıp-Kaçak kavramını salt elektrik hırsızlığı sonucu ortaya çıkan tahakkuk kaybı olarak görmenin doğru olmadığını, Elektriğin üretimden tüketime doğru gidişinde üretim, iletim ve dağıtım kayıplarının oluştuğunu, sadece dağıtım düzeyindeki teknik kayıp oranlarının %15 seviyelerine geldiği yıllar yaşandığını, davanın hukuki yarardan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava elektrik abonesi olan davacıdan tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedelinden kaynaklanan ALACAK DAVASIDIR. Davacı kendisinden daha önce tahsil edilen bu kalemlerin istirdadını talep etmektedir.
Davacı vekili 12/06/2017 tarihli dilekçesinde müvekkili şirketin ——– sayılı dosyasından iflasına karar verildiğini bildirmiştir.
01/11/2017 tarihli celsede; Davacının iflas etmiş olduğundan davanın İİK. 194. Mad. Gereğince——– Alacaklılar toplantısının yapılmasından 10 gün sonrasına kadar DURDURULMASINA, karar verilmiştir.
Davacı vekili 02/11/2022 tarihli duruşmada; müflis şirket hakkında —–Alacaklılar toplantısının yapıldığını beyan etmiştir.
Kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili ——— karar sayılı hükmü ile ——- vergi ödevi başlıklı 73 maddesinde ” herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür.——— yükümlülükler Kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.—– yükümlülüklerin muaflık , istisnalar ve indirimleri ile oranlarına ilişkin hükümlerin de Kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar ile değişiklik yapma yetkisi bakanlar kuruluna verilebilir” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli uygulamasının—– kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden Kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde —- tarafından belirlenerek uygulandığından ; bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin——- sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak elektrik bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şefaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşısında ne kadar bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğundan —– kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınması doğru bulunmayarak hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
Davada hukuk genel kurulunun bu kararına dayalı olarak —– tarihinde açılmıştır.
Dava tarihinden sonra —— yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı Yasanın 21. Maddesi ile 6446 sayılı Kanunun 17. Maddesinin birinci , üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fakrasının a-ç-d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen onuncu bent ile ” kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi , bu bedellerin kurumun düzenlediği işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilmiştir.
Ayrıca 6719 sayılı Yasa ile eklenen geçici 19. Maddede ” bu maddeyi ihdas eden kanunla ön görülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” ve geçici 20. Maddede ise ” kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedeli ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi , dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır” hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu maddeye göre ——– bu konuda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri , geçmişe de etkili olarak sadece dağıtım , sayaç okuma, perakende satış hizmeti , iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konudaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunu DENETİMİ İLE SINIRLANMIŞTIR.
Diğer bir ifade ile yerindelik denetimi yapılamayacağı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 6719 sayılı Kanun ve yapılan değişikliklerin 17/06/2016 yürürlük tarihinden önceki dönemde geçerli olan———- kararlarına dayalı olarak tahsil edilmiş ve dava konusu edilmiş olan kayıp kaçak bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve sayaç okuma bedellerin ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden alacak davalarında da GEÇMİŞE ETKİLİ OLACAK ŞEKİLDE UYGULANMASI GEREKTİĞİ ANLAŞILMAKTADIR.
Bundan başka davanın devamı sırasında dava konusu alacağın ödenmesi, menkul malın davacıya teslim edilmesi, gayrımenkulün tahliye edilmesi gibi nedenlerle veya davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun veya ——– iptali kararı ile davanın konusuz kalması mümkün olup davanın bu şekilde konusuz kaldığının tespit edilmesi halinde ; mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair bir hüküm kurulmakta olup böyle bir karar aynı zamanda dava konusu hakkın artık mevcut kalmadığının da tespiti niteliğindedir.
Davamızda da böyle bir durum söz konusu olup; davanın reddine karar verebilmek için, dava anında davacının haksız olması, alacağının doğmamış olması gerekir. Ancak böyle bir durum söz konusu olmayıp, mahkememiz kanaatine göre de, dava açıldıktan sonraki mevzuat değişikliği olmasa davacının bir miktar kayıp kaçak bedeli alabileceği aşıkardı. Bu nedenle davanın reddine karar vermek mümkün olmayıp, davadan sonra gerçekleşen mevzuat gereğince davanın konusuz kaldığı mahkememizce belirlenmiştir.
Davanın konusuz kalması halinde dava tarihindeki haklılık önem kazanmış olup hangi taraf haklı ise o taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretinin taktiri gerekmektedir.
———- Karar sayılı ilamında ; benzer bir olayda ” dava tarihinde davasında haklı bulunan davacının, davadan sonra yürürlüğe giren yasa nedeniyle haksız duruma düşmesi söz konusu olamayacağından , dava davadan sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik nedeniyle konusuz kalmışsa davacı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekir” şeklindeki kararı mahkememizce nazara alınarak ;
Davacının iadesini talep ettiği tahsilatların hiçbiri, 6719 sayılı yasayla geriye etkili olarak yapılan düzenleme sebebiyle davacıya iade edilmesi mümkün olmayıp; her ne kadar—– iptal için dava açılmışsa da süresi içinde iptalin gerçekleşmediği, iptal gerçekleşse dahi ——- kararlarının geriye etkili olarak uygulanamayacağı belirlenmiş; ancak dava tarihi itibariyle yukarıda işaret edilen ——- gereğince davasında haklı olan ve 6719 sayılı yasa kabul edilmese talep ettiği fazladan tahsilatı geri alabilecek konumda olan davacının ; dava tarihi itibariyle haklı olduğu; bu nedenle yargılama harç ve giderlerinin kural olarak HMK 326/1 maddesi uyarınca haksız çıkan aleyhine yükletileceği ve yine aynı şekilde HMK 330/1 maddesi gereğince vekalet ücretinin de dava anında haksız olan tarafa yükletileceğine ilişkin usul hukuğu düzenlemeleri çerçevesinde ve —— hükmüde nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

H Ü K Ü M :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-6719 sayılı kanun ve değişik 6446 sayılı yasadaki düzenlemede nazara alınarak davanın konusu kalmamış bulunduğundan KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yapılmış, 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 58,40 TL harç gideri ile 124,20 TL masraf olmak üzere toplam 182,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 150,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.20/03/2023