Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/579 E. 2020/206 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/579 Esas
KARAR NO : 2020/206

DAVA : Takip Yoluyla İflas
DAVA TARİHİ : 24/03/2015
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Takip Yoluyla İflas davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraf şirketler arasında akdi ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten mal almak için ödeme yaptığını ancak malların teslim edilmediğini, mal bedellerinin iadesi ve sözleşmeye göre cezai şart ve vade farkı alacağından doğan istemlerini İstanbul —-. İcra Müdürlüğünün —- sayılı dosyası ile takibe koyduklarını; takibin iflas yoluyla takip şeklinde gerçekleştirildiğini; davalının iş bu takibe haksız itiraz etmek suretiyle takibi durdurduğunu bildirerek; itirazın kaldırılmasına, depo kararı verilmesine ve borç ödenmezse davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, öncelikle İstanbul —. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasında gönderilen ödeme emrinin iptalini talep ettiklerini, taleplerinin İstanbul —-. İcra Hukuk Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında görülmekte olduğunu, sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek; müvekkili şirket aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğunu; davacının sipariş ettiği ürünlerin kendisine gönderildiğini ancak davacının teslimden kaçındığını; bu hususta ihtar gönderilmek suretiyle davacının temerrüte düşürüldüğünü; cezai şartın hukuki dayanağının bulunmadığını; takip konusu miktarında fahiş olduğunu, vade farkı faturalarının kendisine tebliğ edilmediğini, tebliğ edilen bir adet faturanında iade edildiğini belirterek cezai şartın koşullarının oluşmadığını, müvekkilince eksik ifanın söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 158. Maddeye dayalı olarak açılan takip yoluyla iflas davasıdır.
Davacı taraf davalı aleyhine —– cezai şart alacağı olmak üzere toplam —- asıl alacaklara uygulanacak yıllık 11,75 ticari faizi ile tahsili yönünden takipte bulunmuş; davalı taraf bu takibe borcun zaman aşımına uğradığı, faturaların tebliğ alınmadığı, tebliğ alınan bir adet faturanın iade edildiği, cezai şartı kabul etmediği, hesap ekstresinin gönderilmediği ve aksine kendilerinin alacaklı durumda olduğunu bildirmek suretiyle itiraz ettiği; itiraz üzerine takibin durduğu, iş bu davanında bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
İş bu dava İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış ise de, davalı şirketin ikamet adresi yargı sahamızda olduğu için yetkisizlik kararı verilmek suretiyle süresinde başvuru sonunda mahkememiz esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce, öncelikle iflas ödeme emrinin iptaline ilişkin olduğu bildirilen İstanbul ——. İcra Hukuk Mahkemesinin ———- Esas sayılı dosyasının sonucu takip edilmeye başlanmış ancak mahkememizin —— davacı vekili tarafından dosyanın Yargıtay’dan döndüğü, dosyada iflas ödeme emrinin iptalinin talep edildiği, talebin reddedildiği, kararın kesinleştiği hususunun bildirildiği, davalı vekilininde beyanın doğru olduğunu aynı celsede bildirmesi üzerine artık bu husus bekletici mesele kabul edilmemiş; icra takibinin geçerli olduğu mahkememizce belirlenip, esasa girilmiştir.
Mahkememizce, iflasla ilgili İİK 158/1 ve 166/2 maddeleri gereğince yasal ilanlar yaptırılmış olup; taraf delilleri incelenmiş, taraf kayıtları incelenmek suretiyle bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir.
İnceleme gününde her iki taraf vekili de ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmiş olup, mahkememizce getirilen taraflara ilişkin BA ve BS kayıtları da incelenmek suretiyle alınan rapor ve ek raporlardan; bilirkişi ek raporu hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporunda, taraflar arasında vade farkına ilişkin bir anlaşmanın bulunmadığı, faize ilişkin bir anlaşmanında bulunmadığı; bu nedenle mal teslimleri konusunda kesin sürelerin sözleşmede yer almadığı nedeniyle davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüte düşürdüğü de ispat edilemediğinden bu kalemlerin istenemeyeceği tespit edilmiş; davalının da teslim alınmayan ürün bedellerini iade etmesi gerektiği; iade etmediği; davacı teslimi kabul etmemekle temerrüte düşmüş olsa dahi mal bedellerini iade edip davacının temerrütünden doğan zararını talep edebileceği; bu nedenle depo emrine konu olabilecek alacağın 1.660.430,43 TL asıl alacak, 1.016.748,32 TL takip tarihinden duruşma tarihine kadar işlemiş faiz, 151.099,17 TL takipte haciz bulunmadığından %9,10 harç, 74.062,00 TL 2019 yılı ücret tarifesinden avukatlık ücreti, 25,20 TL başvurma harcı, 11.074,31 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet suret harcı ve 80,60 TL masraf olmak üzere toplam 2.912.451,83 TL olduğunu bildirmiştir.
Kabule şayan bulunan ek rapor çerçevesinde 26/12/2019 tarihli ve 12 nolu celsede “Davalının İstanbul ——–. İcra Müdürlüğünün ——– sayılı dosyasına yapmış bulunduğu itirazın 1.660.430,43 TL’lik asıl alacak yönünden kesin KALDIRILMASINA fazlaya dair takip yönünden itirazın kaldırılması talebinin REDDİNE”
KARAR VERİLMİŞ;
Bu karardan sonra “1.660.430,43 TL asıl alacak + 332.086,08 TL icra inkar tazminatı ( her ne kadar bilirkişi raporunda hesaplanmamışsa da likit olup, iflas yoluyla takibe itiraz edildiğinden depo emri içinde zorunlu olarak yer alması gerektiğinden ) + 1.080.721,01 TL takip tarihinden duruşma gününe kadar işlemiş faiz + 151.099,17 TL takipte haciz bulunduğundan %9,10 harç + 74.062,00 TL 2019 yılı ücret tarifesinden kademeli avukatlık ücreti + 25,20 TL başvurma harcı + 11.074,31 TL peşin harç + 3,80 TL vekalet suret harcı + 8,60 TL masraf olmak üzere toplam 3.308.510,60 TL’nin iş bugünden itibaren İİK’nun 158/2 madde gereğince 7 gün içinde mahkeme veznesinde davalı tarafça depo edilmesine, aksi takdirde hakkında iflas kararı verileceğinin ihtarına”
KARAR VERİLMİŞ;
Huzurdaki davalı vekiline bu ihtarat yapılıp açıklanmış;
Ancak, davalı vekili son celse olan ——– kararının yerine getirilemediğini bildirmiş;
Hal böyle olunca davalı şirketin iflasına ilişkin aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
Bu tür davalarda harç ve vekalet ücretleri maktu olduğundan bu husus nazara alınmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
—— sicil numarası ile kayıtlı olan ve——- mukim olan …’nin İİK’nun 158/2 maddesi gereğince —- itibariyle İFLASINA,
İflas karrının derhal iflas Müdürlüğü olan Anadolu —-. İflas Müdürlüğüne bildirilmesine,
İflas müdürlüğünce iş bu kararın ilan ettirilmesine,
Davacı tarafından dosyaya yatırılan iflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına, avansın yetmemesi halinde HMK’nun 325. Maddesi gereğince resmi ödenekten karşılanıp iflas tasfiyesi sırasında bu hususun nazara alınmasına,
İflas kararının masrafı peşin yatırılan posta giderlerinden karşılanarak İİK’nun 164. Maddesi uyarınca taraflara resen tebliğ edilmesine,
İş bu dava maktu harca tabii bulunduğundan maktu harçtan eksik 26,70 TL’nin davalıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 55,40 TL harcın tamamı ile itirazın kaldırılmasındaki haklılık oranına göre 9 davetiye gideri 108,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 1.800,00 TL’nin 920,00 TL’lik kısmının toplamı 975,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki —- gereğince davacı lehine 3.400,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, itirazın kaldırılmasındaki reddedilen kısım nedeniyle 3.400,00 TL maktu vekalet ücretininde davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.