Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/552 E. 2019/307 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/619 Esas
KARAR NO : 2019/325
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ: 25/05/2018
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduğunu,—— tarihli genel kurulda alınan 9 nolu kararın kooperatif kanununun 42. maddeye açıkça aykırı olduğunu; söz konusu kararla kooperatifin mülkiyetinde bulunan ——- mahallesindeki ———– parsellerdeki kooperatife ait binaların yeniden yıkılıp yapılması için müteahhitle görüşme yapılması, müteahhitin seçilmesi, kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanması konularında; yönetim kurulunun denetim kurulundan en az 3 kişi ile istişare edip, istişare tutanağı düzenlemesi kaydıyla yönetim kuruluna yetki verildiğini; söz konusu yetki içeriğinde hiç bir açıklığa yer verilmediğini, bu kararın iptal edilmemesi halinde yönetim kurulunun, bir ihale dahi yapmaksızın, dilediği müteahhitlerle, dilediği şartlarla bir inşaat sözleşmesi imzalayabileceğini; yapılacak konut ve işyeri sayısınında kooperatif genel kurul kararı olmaksızın bizzat kendiliğinden belirleyebileceği; imzalayacağı sözleşmeler için kooperatif üyelerine de ek yükümlülükler getirebileceğini; oysa 1163 sayılı kooperatif kanununun 42. maddesinde genel kurulun hangi yetkilerini devir ve terk edemeyeceğinin açıkça belirtildiğini; anılan bu madde hükmünün emredici nitelikte olduğunu; bu maddeye göre; gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğinin, yerini ve azami fiyatını, satılacak gayrimenkullerin asgari fiyatını belirlemek / imalat ve inşaat işlerinin yaptırma yöntemini belirlemek / yapı kooperatiflerinde kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak işyeri sayısını tespit etmek gibi oldukça önemli yetkilerin bildirildiğini; söz konusu kararın bu nedenle mutlak butlanla batıl olduğunu; kooperatif kanununun 42/7 maddesinde kooperatif sözleşmesinin 23/10 maddesi uyarınca imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek yetkisinin genel kurulun devir ile terk edilemeyecek yetkilerinden olduğunu; iptali istenen madde ile yönetim kuruluna bu hususta da yetki devrinin söz konusu olduğunu; bu nedenle söz konusu kararın mutlak butlan ile batıl oldiğunun tespitini ve bu sebeple iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, zaman aşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, kooperatif kanununun 53. Maddesinde iptal davası açmak için bir aylık hak düşürücü sürenin bulunduğunu, bu süre geçtikten sonra dava açıldığını bildirmiş; ayrıca genel kurulca verilen kararında iptali gereken kararlardan olmadığını, iptal nedenlerinin mevcut olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek; davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurulca alınan kararın batıl olduğunun tespitine ilişkindir.
Davalı taraf her ne kadar zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de; kooperatif kanununun 53. maddedeki bir aylık süre zaman aşımı süresi olup, butlan davalarında zaman aşımı uygulanmaz; bu nedenle mahkememizce davalının zaman aşımı itirazına itibar edilmemiş, esasa girilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, iptali istenen—– tarihli genel kurul kararı getirtilmiş, uzman bilirkişilerden rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı kooperatifin —–tarihli genel kurul tutanağının 9. Gündem maddesinde —- parsellerdeki binaların yeniden yıkılıp yapılması için müteahhitlerle görüşme yapmak ve müteahhiti seçme, kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noter huzurunda imzalanmasını, bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi müzakereye açıldı ifadeleri yer almaktadır.
1163 sayılı kooperatif kanununun 42. Maddesinin olayımızla ilgili olan — Maddelerinde; gayrimenkul alımında ve satımında takip edilecek usul ile alınacak gayrimenkulün niteliğinin, yerini ve azami fiyatının satılacak gayrimenkulün asgari fiyatını belirlemek / imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek / yapı kooperatiflerinde kooperatifin ortak sayısı ile yapılacak konut veya işyeri sayısını tespit etmek genel kurulun devredilemez yetkileri içinde sayılmış olup;
Davamızda eski binaların yıkılıp yenilerinin yaptırılması söz konusu olduğu için 42/6 maddesinde düzenlenen gayrimenkul alımı ile ilgili hükmün uygulanması mümkün değildir. Keza kooperatif ortaklarına daire tahsis edilmiş bulunduğundan ve her kooperatif ortağına yeni yapılacak binalardan daire verilmesi zorunlu bulunduğundan 42/8’deki düzenlemeninde uygulanması mümkün değildir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/02/1996 tarihli ve 1996/749 Esas – 1996/1110 Karar sayılı hükmünde de belirtildiği gibi; “kooperatif yönetim kurulu üyelerinin imalat ve inşaat işlerini yaptırma yöntemini belirleyerek genel kurula arz etmeleri gerekirken bu yönü ihmal etmeleri sorumlu olmalarını gerektirir” ve arsa, dükkan tarla gibi taşınmazların ALINMASI HALİNDE 42/6’daki düzenlemenin uygulanacağı; olayımızda 42/7. maddede düzenlenen “imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek” hususu önem arz etmiş olup; “imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirlemek” hususu genel kurulun devir ile terk edemeyeceği yetkilerindendir. Bu madde hükmü ile proje, alt yapı ve inşaat imalat işlemlerinin yaptırılma yöntemi genel kurulca belirlenmektedir. Sözü geçen işlerin belirlenen usule, projeye, şartname ve iş programına göre yürütülüp, sonuçlandırılmasından yönetim kurulu sorumlu olup, denetim kurulu üyeleri buna ilişkin hesap ve ilişkileri inceleme ve denetlemekle yükümlüdür.
Kat karşılığı inşaat imalatının yaptırılması, imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemlerinden biridir. Binaların yıkımlarının yapılması için müteahhitle görüşülmesi, müteahhitin seçilmesi, sözleşmenin noter huzurunda imzalanması hususlarının “imalat ve inşaat işlerinin yaptırılması yöntemi” şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Bilindiği gibi imalat ve inşaat işlerinin yönteminin “kat karşılığı inşaat” şeklinde belirlenmesinden sonra müteahhitin bulunması, inşaatın yıktırılması, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin noter huzurunda imzalanması gibi hususlar yöntemin işleyişinin birer ayrıntısıdır. Bilindiği gibi “imalat ve inşaat işlerinin yaptırılması yönteminin” genel kurul tarafından belirlenmesinden sonra hangi yöntem seçilirse seçilsin, yapılan işlerin usule, projeye, şartname ve iş programına göre yürütülüp sonuçlandırılmasından yönetim kurulu sorumludur. Genel kurulca verilmiş olan yetkinin bu anlamda anlaşılması gerekir. Denetim kurulu da yapılan iş ve işlemle ilgili hesap ve ilişkileri denetlemekle yükümlüdür. 02/04/2017 tarihli genel kurul tutanağının 9. gündem maddesinin son bölümünde “söz alan Ayyüce Baştan, yetkinin önemli olduğunu ve bu hususta müteahhitlerin gelerek bilgilendirme toplantısı yapmaları gerektiğini belirtti, müzekareler sonucunda yönetim kurulu karar aşamasında denetim kurulu ile istişare ederek kararın nihai sonuca ulaşması için istişare tutanağı düzenlemesi kaydıyla yönetim kuruluna yetki vermiştir” dendiği; bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere yönetim kurulunun genel kurul kararını gerektirmeyen olan yetkilerinin hatırlatıldığını, hatta denetim kurulununda devreye sokulduğu; aynı genel kurulun 10 ve 11. gündem maddelerinde de yönetim kurulunun normalde genel kurul kararlarını yerine getirme görev ve yetkisi bulunduğu halde kat karşılığı inşaat yöntemine dayalı işlerin ayrıntılarına ( detaylarına ) yer verildiği; yönetim kurulunun bu hususta yetkisi yokmuş gibi fazladan ayrıntıya girildiği; yönetim kuruluna verilen yetkinin imalat ve inşaat işlerinin belirlenmesi ile ilgili olmadığı; esasen kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak hususundaki genel kurul kararı ile yöntemin belirlendiği ve kooperatif kanununun 42. Maddeye uygun hareket edildiği; bu nedenle kararın mutlak butlanla batıl olmadığı, iptalinin de gerekli bulunmadığı belirlenmiş; bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Karar maktu harca tabii bulunduğundan, maktu harçtan eksik 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücreti taktiri ile 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.21/03/2019