Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/550 E. 2018/773 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/550 Esas
KARAR NO : 2018/773

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket ile davalı grup şirketleri bünyesinde bulunan ……. tarihinden 31.12.2010 tarihine kadar geçen süre içinde müvekkili şirketçe danışmanlık hizmetinde bulunulduğunu, müvekkilinin önceliklc 19.10.2011 tarihinde …… nolu danışmanlık hizmet bedeli karşılığı KDV dahil 1.083.742.-TL. lik fatura düzenlediğini, bu faturaya ilişkin olarak KDV alacakları ile ilgili, Kadıköy……….-Noterliği…… nin 30.04.2014 tarihli,…. Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 165.316,68 TL/ nin ve işlemiş faizlerinin ödenmesi, aksi takdirde kanun hükümleri gereğince her türlü dava ve yasal hakları kullanacaklarını davalı tarafa bildirdiklerini, davalı şirket tarafından her hangi bir ödeme yapılmadığı gibi, ayrıca müvekkili şirketle, davalı grup şirketler bünyesinde bulunan …… ile arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketçe verilen danışmanlık hizmetine karşılık kesilen 19.10.2011 tarih ve ………. nolu fatura ile, yine davalının grup şirketleri bünyesinde bulunan ….. …….. arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili şirketçe verilen danışmanlık hizmetine karşılık kesilen 19.10.2011 tarihli ……. nolu faturanın, müvekkili şirkete iade edildiğini, 19.10.2011 tarihli S………. nolu faturaya ilişkin olarak İstanbul Anadolu ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2013/355 E., 2014/100 K. sayılı kararı ile açılan itirazın iptali davasının kesinleşerek, haklılıklarının kanıtlandığını, 19.10.2011 tarihli ………. nolu fatura kapsamında 165.316,68 TL. miktarlı KDV alacağı ile ilgili olarak İst. Anadolu ………….. İcra Müdürlüğü’ nün 2015/8153 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin, davalı tarafın iş bu borca ve fer’ ilerine yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazı ile takibin durdurulduğunu beyanla, hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz itirazın 165.316,68 TL. asıl alacak ve 30.532,58 TL. işlemiş faiz üzerinden iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalı tarafın % 20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin olarak; Davacı tarafın, davasına dayanak yaptığı belgeleri kendilerine tebliğ ettirmediğini, icra takibinde borçlu olarak ………. gösterildiği halde huzurdaki davanın ise T…………’ ye karşı ikame edildiğini, bu nedenlerle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiş. Esasa ilişkin olarak; Takibe dayanak faturanın ………..ye düzenlenmiş fatura olup, ……..ile bir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle müvekkili şirketten bir talepte bulunamayacağından reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, gerek ………t, ve gerekse takibe itiraz eden ….n davacıdan almış olduğu bir danışmanlık hizmeti bulunmadığını, danışmanlık hizmetinin; davacı şirketin ne faaliyet alam kapsamında nc de ana sözleşmesinde sayılan işlerden olmadığını, davaya dayanak icra takibine konu fatura 19.10.2011 tarihli olup Eski TTK döneminde tanzim edildiğinin görüldüğünü, zira eski TTK döneminde şirketlerin faaliyet alanları dışında iş ve işlem yapmalarının yasak olduğunu, müvekkili şirkete verilmeyen danışmanlık hizmeti faturasının kabul edilmeyip süresinde itiraz olunarak İADE edildiğini ve falura üzerine yapılan hizmetten bahsedilmediğini, ayrıca taraflar arasında danışmanlık hizmetine dair sözleşme olmadığı gibi tek bir yazışma dahi bulunmadığını, davacının verdiği hizmeti kanıtlayamadığı gibi bu bedele hak kazanmasını sağlayacak bir hizmet verdiğini de ispatlayamadığını, verilmeyen bir hizmet için bir Milyon TL.’ yi aşkın bir alacak ve buna bağlı KDV talebi de haksız olduğu gibi fahiş olduğunu, emsal olarak verilen kararın henüz kesinleşmediğini ve her iki davada şirketler farklı olup emsal teşkil etmeyeceğini beyanla; davanın şekil şartı yokluğundan ve esastan reddine, davacı aleyhine alacak miktarının % 20″ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. ……….. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8153 E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın fatura KDV alacağına istinaden 28/04/2015 Tarihinde 243.841,67 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; ihtilafın davacı tarafından davalıya icra takibine konu edilen faturadaki hizmetin verilip verilmediği verilmiş ise bedeli ve eksik ödeme yapılıp yapgılmadığı takibe konu edilen KDV alacağının doğup doğmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 26/01/2018 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacı tarafça, davalının vermiş olduğu vekaletname ile davalı şirkete ait vergisel iş ve işlemler takip edilmek suretiyle hizmet verildiği, davalı tarafça fatura iadesinin; “davacı şirket faaliyet alanı ile kendilerine verilen hizmetin farklılık göstermesi nedeniyle faturanın iade edildiği” yönündeki beyanının, dosya kapsamı birlikte ele alındığında, bu beyanın gerçekçi bulunmadığı ve davacı tarafça verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturadan kaynaklı bir alacağının bulunduğu, davaya konu fatura KDV’ si olan 165.316,68 TL.’ nin davacı tarafa ödenmediği, davacı şirket tarafından yasal süresi içerisinde ilgili KDV’ yi beyan etmemek suretiyle çıkacak vergiyi Devlete ödemediği, VUK bakımdan 5 yıllık Zaman Aşımı süresi de dolmuş olduğundan, Pişmanlık hükümleri hakkının da bulunmadığı, bu bakımdan, Devlete ait bir vergi (gelir) şahıs yada şirket uhdesinde kalacağından, yukarıda açıklanan nedenler de dikkate alınarak, davacının KDV yönünden bir talebinin, dolayısı ile davaya konu fatura KDV’ si olan 165.316,68 TL’ yi talep hakkının bulunmadığı. devlete ödenmeyen KDV tutan kadar bir alacak yönünden kayıp olmayacağından, davacının faiz yönünden de talebinin olamayacağı tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2015/8153 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ödeme emrini davalı borçluya 04.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği ve itirazın11.05.2015 tarihinde yapıldığı süresinde yapılan itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerice sunulan defter ve kayıtlar üzerinde mali müşavir bilirkişi marifeti ile yapılan ve denetime oolanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre,takip dayanağı faturanın 19.11.2011 tarihli olduğu davacı ticari defterlerinin TTK gereğince 2010 ve 2011 yıllarına ait defterlerinden Yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı ancak VUK ve Muhasebe standartlarına göre tutulduğu birbirini tamamladığı, davalı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu , tasdiklerinin yapıldığı ve HMK 222/2 gereğince delil niteliğinde bulunduğu, takibe konu faturanın davacı kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından yapılan ödemeler düşüldükten sonra 165.316,68 TL alacaklı olduğu, davacı tarafından talep edilen bu miktarın 2011 yılına ait faturanın KDV si olarak göründüğü, ancak davalı kayıtlarında cari hesabın bakiyesiz olarak göründüğü, davacı tarafından talep edilen KDV bedelinin faturanın düzenlendiği ayı takip eden ay sonunda 2011 yılı Ekim ayında vergi dairesine bildirilmesi gerektiği halde bildirilmediği gibi yıl sonu beyannamelerinde de beyan edilmediği, söz konsu fatura gelirinin Kurumlar vergisi beyannamesi ile de beyan edilmediği, söz konusu KDV alacağının vergi sorumlusu davalı olmakla birlikte doğan bu verginin davacı tarafından vergi dairesine ödemesi gerektiği, davacı tarafından faturadan kaynaklanan bir KDV yi vergi dairesine ödememesi nedeni ile bir hak kaybının söz konusu olmadığı, zira bu vergi alacağının alacaklısı devlet olup,ödemediği bir bedeli davalıdan tahsil etmesinin sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağı, davacının itirazın iptali talebinin reddi gerektiği,davalı tarafından her ne kadar İİK 67 maddesi gereğince kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının takip yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddi gerektiği, davacı tarafından dava açılırken karar başlığında ilgili kişi olarak gösterilen firmayı daha sonra HMK 124 maddesi gereğince düzeltilmiş olması nedeni ile ilgili kişi lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İtirazın iptali talebinin Reddine,
Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği tazminat şartları bulunmadığından davalının tazminat talebinin de Reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 35,90 TL harcın, peşin alınan 2.879,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.843,22 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf yararına …….. uyarınca 17.700,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
5-İlgili kişi ………. lehine …… gereğince takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu ilgili kişiye ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.