Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/485 E. 2019/601 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/485 Esas
KARAR NO: 2019/601
DAVA: İflasın Ertelenmesi
DAVA TARİHİ: 20/04/2016
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflasın Ertelenmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin 2002 yılında Ankara’da kurulduğunu, bilahare Kartal’daki adresine taşındığını; kuruluşundan bu yana tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini; tekstil sektöründeki 2008 krizinden etkilenmemek için ———–bölgesinde 2’de mağaza açtığını; bu iki mağazanın şirkete ciddi anlamda ekonomik getiri sağladığını; daha sonra bu iki mağazanın bayii haline getirildiğini ve şirketin Irak’tan çıktığını; son yıllarda sektörde “internet üzerinden satış” sebebiyle bir daralma meydana geldiğini, tekstil sektöründe ciddi problemler ve maddi sıkıntıların başladığını; esasen bu sektörde faaliyet gösteren davacı şirketinde tüm deneyimlerine rağmen bu krizden etkilendiğini; 31/12/2015 tarihli mali tablolarında borca batıklığın şirket yönetimince tespit edildiğini; bu durumdan çıkmak için iyileştirme projesi hazırlandığını; iyileştirme projesinin uygulanması halinde kesinlikle borca batıklıktan çıkacağının değerlendirildiğini; şirketin iflasının ertelenmesinde alacaklılarınında yararı bulunduğunu belirterek; iflas erteleme tedbirleri verilmesi halinde dava dilekçesine ekledikleri iyileştirme projesi gereğince şirketin yeniden borca batık halden çıkabileceğini, borçlarını tasfiye edebileceğini belirterek; iflasın ertelenmesi halinde şirketin yeniden ticari faaliyetlerine devam edebileceğini belirtmek suretiyle; İİK’nun 179 vd. Maddeleri gereğince davacı şirketin bir yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Mahkememizde görülmekte olan dava hukuki niteliği itibariyle TTK’nun 376 / 3 ile 377 ile İİK’nun 179 vd. Maddeleri uyarınca davacı şirketin iflasının ertelenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizce davacı şirkete ait ———– Müdürlüğünden sicil dosyası celp edilmiş; incelenmesinde davacı şirketin faaliyet merkezinin mahkememizin yetki ve görev alanı içinde kaldığı tespit edilmiştir. Yöntemine uygun olarak duruşma açılmış, taraf kanıtları toplanmış, mahkememizce dava açıldıktan hemen sonra borca batıklık yönünden uzman bilirkişi heyetinden derhal rapor alınmış; 22/04/2016 tarihinde davacının talep ettiği tedbir kararı verilmiş; şirkete kayyım atanmış, periyodik olarak kayyım raporları alınmak suretiyle şirketin yaklaşık 3 yılı aşkın süren dava sürecindeki ekonomik gidişi takip edilmiş; yargılamanın sonuna doğru mevcut durum nazara alınmak suretiyle borca batıklık bilirkişilerinden yeniden ve nihai bir rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
TTK 376/3 ve İİK 179.ve devamı maddeleri uyarınca şirketin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler yada alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkeme sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekili müvekkili şirketin borca batık halde olduğunu bildirmiş, ancak iyileştirme projesi sunarak iflasın ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuru yapılması konusunda yönetim kurulu kararı ibraz edilmiştir.
İflas erteleme talebi 166. Maddesi uyarınca usulen ilan edilmiş, davacı vekili tarafından iflas avansı yatırılmıştır.
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için birinci koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir. TTK 376/3 maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili sunduğu ara bilançoyu bu şekilde hazırladığını beyan etmiş,
Mahkememizce de davacı şirketin aktifinde yer alan stok ve demirbaşların uzman bilirkişi eliyle inceleme tarihi itibariyle piyasa değerleri araştırılmış ve teknik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor dosyaya ibraz edilmiştir. Aktiflerin piyasa değerlerine göre borca batıklık hali ve iyileştirme projesinin gerçekçi olup olmadığının denetlenmesi amacıyla davacı şirket defter ve kayıtları üzerinde mahkememizce resen seçilen uzman bilirkişi kurulu eliyle inceleme yapılmış ve 07/10/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu alınmıştır. Bilirkişi raporlarında belirlendiği üzere davacı şirketin 31/12/2015 tarihi itibariyle bilanço tarihi itibariyle 2.220.467,99 TL tutarında borca batık durumda olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapordan sonra mahkememizce kayyım raporları alınmaya devam edilmiş; iyileştirme projesinin ve bilahare verilen revize projenin uygulanmasının izlenmesi amacıyla 23/11/2017 tarihinde yeniden rapor alınmış; o raporda da revize projenin şirket tarafından uygulandığı belirlenmiştir.
Mahkememizce kayyım raporlarıda periyodik olarak alınmış ve bu raporlar üzerinden de şirketin mali yapısı incelenmiş olup; 10/05/2019 tarihli son kayyım raporunda şirketin ticari hayatını faal olarak sürdürdüğü, çalışanlara taahhütlerini yerine getirdiği, borç yapılandırma konusunda istekli olduğu ve çok sayıda firma ile yeniden borcun yapılandırıldığı, bu yapılandırma çerçevesinde taahhütlerin yerine getirildiği; 31/12/2018 tarihli bilançosuna nazaran 2018 hedeflerine ulaşıldığı; 2019 yılı kayıtlarından da bu yıl için hedeflerinde tutturulacağı konusunda kanaat oluştuğu, taahhüt edilen sermayenin tamamının ödenmiş olduğu, 2018 yılı sonunda 100.529,80 TL net kara ulaşıldığı; ticari alacaklarının 6.621.082,20 TL olduğu, ticari borçlarının 27.183.405,13 TL olduğu; diğer alacaklarının 1.800.204,24 TL olduğu, stoklarının 22.268.773,37 TL olduğu belirlenmiş; bu durumda borca batıklığın az miktarda da olsa devam ettiği görülmüş; kayyımlar iflasının ertelenmesi halinde alacaklı şirketlerinde bundan yarar sağlayacağı, borca batıklığın ise devam ettiği rapor edilmiştir.
İflas erteleme kararı verilebilmesi için ikinci koşul ise şirketin borca batıklıktan kurtulmasını olanaklı kılan ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesinin bulunmasıdır. Davacı vekili dava dilekçesine ekli olarak iyileştirme projesini sunmuştur. Mahkememizce HMK 389 ve İİK 179.a-b. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmiş, tedbir kararı ile birlikte davacı şirkete kayyum atanmıştır. Kayyumlar birer aylık periyotlarla mahkemeye şirketin işleyişi hakkında raporlar sunmuşlardır. Gerek bilirkişi raporlarında gerekse kayyım raporlarında açıklandığı üzere, davacı şirketin sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, projesi çerçevesinde faaliyetlerini sürdürdüğü ve borca batıklıktan kurtulma ihtimalinin bulunduğu vicdani kanaatine varılmıştır.
İflas ertelemenin üçüncü ve son şartı ise davacı şirket fevkalade mühletten yararlanmamış olmasıdır. Davacı şirket daha önce bu imkandan faydalanmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre borca batık durumda olduğu, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu ve buna göre borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğu, şirketin ekonomik olarak iyi yolda olduğu, maddi durumunun yargılama süreci içinde sürekli olarak iyileştiği, sermaye borçlarının ödendiği, şirketin mevcut iş hacmi itibariyle iflasının ertelenmesinin alacaklıların durumunu kötüleştirmeyeceği, bilakis erteleme sonucunda alacaklıların alacaklarına kavuşma ihtimalinin daha da artacağı vicdani kanaatine varılmış, iflasın ertelenmesi talebi kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜNE,
———-Müdürlüğünde —– sicil numarası ile kayıtlı olan —————adresinde mukim, ————-iflasının İİK’nun 179/ 179/1 maddeleri uyarınca 16/05/2019 tarihinden itibaren BİR YIL SÜRE İLE ERTELENMESİNE,
İİK’nun 179/A maddesi uyarınca şirket ortaklar kurulu, şirket müdürü ve temsilcilerinin her türlü karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlanmasına,
Kayyım olarak resen ———– atanmalarına,
Kayyımların öncelikle şirket mal varlığını ve borçlarını defterini düzenlemek suretiyle görevleri sırasında alacaklar arasında eşitliğin bozulmamasının gözetilmesine ve şirket mal varlığının azaltılmasının önlenmesi ile, iyileştirme projesinin uygulanmasınında kayyımlarca gözetilmesine,
Davacı şirketin organlarının kambiyo senedi düzenlemek dahi her türlü işlemlerinin ve tasarruflarının kayyımlar tarafından iyileştirme projesi çerçevesinde onaya tabii tutulmasına,
Şirket faaliyetlerinin kayyımlar tarafındna sürekli olarak gözetim ve denetim altında tutulmasına, bu amaçla haftada en az iki kez kayyımların şirket merkezinde çalışma yapmasına,
Kayyımların 3’er aylık dönemlerde ve bir yıllık sürenin sonunda mahkememize rapor sunmalarına,
Erteleme kararının İİK’nun 179/A-son maddesi yollaması ile 166/2 maddesi uyarınca ilanına, ilan giderlerinin mevcut avanstan karşılanmasına,
Erteleme kararının İİK’nun 166. Maddesi uyarınca ilgili tapu sicil müdürlüğüne, istanbul ticaret sicil memurluğuna, gümrük müdürlüğüne, posta işletme müdürlüğüne, Türkiye bankalar birliğine, İstanbul ticaret odasına, istanbul sanayi odasına, istanbul borsa başkanlığına ve sermaye piyasası kuruluna bildirilmesine,
İİK’nun 179/B.2 maddesindeki sınırlar içinde rehinli alacaklar için başlatılmış ve başlatılcak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip hakkı hariç olmak üzere İİK’nun 206. Maddesi uyarınca birinci sırada yer alan alacaklıların takip hakları saklı kalmak kaydıyla 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere davacı aleyhine tüm icra takiplerinin İİK’nun 179/B maddesi uyarınca durdurulmasına,
Kayyımlar için aylık 2.000,00’er TL olmak üzere 4.000,00 TL ücret taktirine, görevin başlangıcından itibaren davacı tarafça aylık periyotlarla kayyımlara ödenmek üzere depo edilmesine / ödenmesine,
Harçlar kanunu uyarınca eksik 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına; kararın kesinleşmesine müteakip bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ve müdahillerden ———- vekilinin yüzlerine karşı, mazeretli olan Müdahillerden ———vekilinin, —— vekilinin, —-vekilinin,— vekilinin——vekilinin, ——vekilinin,——vekilinin,—–vekilinin,—– vekilinin,—- vekilinin, – vekilinin, — — vekilinin,—— vekilinin,——- vekilinin, —– Vekilinin ve——–vekilinin karar gerekçesinin tebliğinden itibaren10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 16/05/2019