Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/447 E. 2018/126 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/447 Esas
KARAR NO : 2018/126

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirket tarafından …….i ile sigortalı ………’nin ilgili bulunduğu elektronik eşya emtiası, davalının sorumluluğuna tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini, emtia davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde alıcısına emtia hasarlı ve eksik teslim edildiğini, olay sonrası düzenlenen Rezerve tutanakları ve ekspertiz raporuna göre, davalının kendisinden beklenen gerekli dikkat ve ağırlaştırılmış özenin gösterilmemesi nedeniyle dava konusunun meydana geldiğini ve kesinlik kazandığını, müvekkili şirkete yapılan hasar ihbarına müteakip yapılan inceleme sonucu hasarın nevi ve miktarının kesin olarak belirlendiğini ve müvekkili şirketçe sigortalısına sigorta tazminatı ödendiğini, bu hasar nedeniyle davalılar, …….. Hukuku gereğince objektif/kusursuz sorumluluğu bulunmakla, söz konusu emtianın hasar ve zarara uğramasından …… ve TTK ‘nın amir hükümleri gereğince emtiayı teslim aldığı andan, teslim edeceği ana kadar meydana gelecek tüm zarar ve ziyandan sorumlu olduğunu, müvekkili firmanın TTK. Md. 1472 vd. maddeleri gereğince ve……Madde 26 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu ve ayrıca münhasıran ödeme yaparak temlik alacaklısı sıfatıyla dava hakkı kazandığını, huzurdaki dava açılmadan davalı aleyhine İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borca itiraz edildiğini huzurdaki işbu davanın açılmasının zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle 11.227,88 Euro’nun fiili ödeme günündeki TCMB döviz satış kuru karşılığı olan Türk Lirası hasar bedelinin Ödeme tarihi olan 09.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek …… avans faizi, yargılama giderleri ve ücreti vekalet ile birlikte davalıdan tahsiline, karar kesinleşinceye kadar dava konusu taşımanın yapıldığı …. – ……. (çekici+dorse) plakalı araç kayıtlarına müvekkili şirketin ticari gücü gereği teminatsız ihtiyati tedbir – ihtiyati haciz konulmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetini ispatlamasının zaruri olduğunu, kazaya ilişkin herhangi bir belge veya görüntünün bulunmadığını, hiçbir şekilde kabul ve ikrar etmemek kaydıyla meydana geldiği iddia edilen kazada müvekkili şirketin kusur oranını belirten dosyada herhangi bir verinin sunulmadığını, iddia edilen hasarın klozlar ile birlikte teminat altında olduğunu, sigortalısına lütuf ödemesi yapıp yapmadığının, dava dışı sigortalısının emtia üzerinde devam eden menfaatinin bulunduğunu davacı tarafça kanıtlanması gerektiğini aksi halde davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın öncelikle……Maddede düzenlenen zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu taşımanın 18.12.2014 tarihinde yapıldığını ancak huzurdaki davanın Konvansiyonda öngörülen 1 yıllık sürenin aşılmasından epeyce sonra ……. tarihinde başlatıldığını, …….Maddede belirtilen 1 yıllık sürenin geçirilmesi neticesinde davacının müvekkilden talep hakkının bulunmadığını, davacı tarafça hasar iddiası ile müvekkili aleyhine takip başlatılmış ise de CMR 30. Maddesine uygun şekilde ihbarın yapılmadığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın sundukları ekspertiz raporunda müvekkili şirket aleyhine yer alan hususlara itiraz ettiklerini, eksper raporunun taraflarına tebliğ edildiğinde cevap vereceklerini, kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilmesi halinde ise tazminat miktarının CMR Konvansiyonuna uygun şekilde tespitinin gerektiğini, davacı tarafın talep ettiği tazminat bedelini kabul etmediklerini, ekspertiz raporunun sigorta poliçesi detayları bölümünde %10 ilave bedelin kararlaştırıldığının belirtildiği, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin …. gün ve …. E. – …….. K. sayılı kararının da davacı ile sigortalısı arasında sigorta sözleşmesinden kaynaklanan %10 ilave bedel anlaşması sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan müvekkile karşı bağlayıcılığının bulunmadığına ve müvekkilinden talep edilemeyeceğine dair emsal nitelikte olduğunu, davacı şirketin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmasına itiraz ettiklerini ve talep edilen faizin haksız ve konvansiyona aykırı olduğunu, davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, iddia edilen hasardan müvekkili şirketin sorunlu olmadığım, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacı tarafın sigortalısına ödediği bedelin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; davacı yanın 18/12/2014 tarihinde sevk edilen mallara ilişkin meydana gelen hasarlandırıcı eyleme yönelik sigortalısına ödemiş olduğu miktarın davalı taşıyana rücu talebine ilişkin dava açıldığı uyuşmazlık konusu olmayıp uyuşmazlık tarafların sorumlu olduğu miktarının bulunup bulunmadığı, varsa sorumlu oldukları miktar, uyuşmazlığın konusunu oluşturmaktadır.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için mahkememizce resen seçilen bir CMR uzmanı bir Mali Müşavir ve bir de Gümrük Ticaret ve Sektör bilirkişisinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetine dosya üzerinde inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 18/12/2017 havale tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu taşıma uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbiki gerektiği,
Davalının CMR.m.17 hükmünde sağlam, eksiksiz, tam olarak teslim aldığı nakliye konusu emtiayı, hasarlı olarak teslim etmesi nedeniyle vaki zarardan sorumlu olduğu, Taşıyıcının CMR m.17/11 hükmündeki sorumluluktan kurtuluş beyinnelerinden hiç birine dayanamadığı,
CMR m.23 paragraf, 1, 2 ve 4 hükümlerine göre heyetimizce yapılan hesaplama sonucunda gerçek zararın 11.227,88 Euro olarak belirlendiği,
Davacı tarafından sadece Abonman poliçenin sunulmuş olması bu poliçenin çerçeve poliçesi olduğu dikkate alındığında, …….. plakalı araçlarla yapılan taşımaların …….POLİÇE SUNULMADIĞINDA sigorta teminatı kapsamında bulunmadığının değerlendirildiği,
Taşıma sırasında meydana gelmiş bulunan hasarın davacıya ait sigorta sözleşmesi teminatında olduğu, dava dışı sigortalısına yapmış olduğu ödemenin poliçe vadesinde ve teminat altına alınmış bir rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle yapıldığı, dolayısıyla nakliyat sigortası genele şartlan ile poliçe özel hükümlerine uygun olarak yapılmış olup olmadığının spesifik poliçe heyetçe incelenmeden ortaya konulamayacağı
Hasarın teminat kapsamında olduğunun ispatlanması halinde; davacı … Şirketinin sigortalısına ödemiş bulunduğu 13.060,67 Euro tutarındaki tazminatı değil de, heyetimiz tespitleri doğrultusunda belirlenen 11.227,88 Euro tutarındaki gerçek zararı TTK.m.1472 hükmünde davalıdan rücuan talep etme hakkı bulunduğu,
Davacının delil listesi ekinde sunmuş olduğu “İbraname ve Feragatname” isimli belgeden, dava dışı sigortalının, davacıdan tazmin ettiği 13.060,67 Euro miktar bakımından alacaklarını davacıya temlik ettiği dikkate alındığında; davacının 11.227,88 Euro’ yu TBK. Temlik hükümlerine göre davalıdan talep edip edemeyeceği hususunun Muhterem Mahkemenin takdirinde olduğu,
Davacının davayı döviz talepli ( EURO) açtığı ve sigortalısına yapmış olduğu ödemeyi Euro olarak yaptığı gözetildiğinde, dosyaya sunulu ihtarnamenin tebliğ şerhi sunulduğunda; CMR m. 27 hükmünde tebliğ tarihinden itibaren yıllık % 5 faiz talep edebileceği; aksi halde, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın davacının ödediği nakliyat hasar bedelinin rücuen davalı …… şirketinden talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı, taşıma işinin …….arasında uluslararası olarak yapıldığı, uyuşmazlıkta CMR konvansiyonunun uygulanması gerektiği,davacının dava dışı ……. nin nakliyat sigortacısı olduğu, davalının akdi taşıyıcı olduğu,rizikonun 15.05.2014-15.05.2015 tarihleri arasında meydana geldiği ve bu dönemde dosyada mevcut 21930818 nolu …….. Poliçesi bulunduğu, hasarın nakliye sürecinde gerçekleştiği, hasar bedelinin 09.12.2015 tarihinde dava dışı sigortalıya ödendiği ve 17.12.2015 tarihinde takip yapıldığı, CMR konvansiyonu 32 ve BK 133/2 maddesi gereğince yapılan takip talebi ile birlikte zamanaşmının kesildiği, davalının zamanaşımı itirazının reddi gerektiği, geçerli bir poliçeye dayalı telafisi gereken gerçek zararının çift imzalı bilirkişi raporu ile belirlendiği gibi 11.227,88 Euro olup,CMR 25 maddesi kapsamında kaldığı talep edilen gerçek zarar miktarı 11.227,88 Euro nun takip tarihinden itibaren davalının temerrüdü gerçekleşmiş olmakla CMR madde 27 gereğince yıllık % 5 maktu faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verlimesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davalının zaman aşımı itirazının CMR konvansiyonu 32 ve BK 133/2 maddesi gereğince reddi ile,
Davanın kabülüne ,
11.227,88 Euro alacağın 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %5 faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 2.469,97 TL harçtan, peşin alınan 651,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.818,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 680,85 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 3.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 100,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.100,00 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 4.327,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.