Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/441 E. 2021/980 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/441 Esas
KARAR NO: 2021/980
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafın müvekkilleri aleyhine—- İcra takibi başalatıldığını ve ödeme emirlerinin müvekkillerine tebliğ edildiğini, müvekkillerinin süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ettiklerini, ancak itirazlarını yanlışlıkla İcra Hukuk Mahkemesi yerine İcra Müdürlüğün’ne yaptıkları için icra takibinin durmadığını ve takibin kesinleştiğini, takibe dayanak yapılan—- Tutarlı senedin müvekkilleri tarafından düzenlenip davalıya verilmemiş olduğunu, senedin tamamen sahte olarak düzenlendiğini, söz konusu senet üzerindeki imzalar dışındaki tüm yazıların sahte olduğunu, müvekkillerinin söz konusu sahte senedin düzenlenmesinden dolayı —- suç duyurusunda bulunduklarını, takibe dayanak senetteki imzaların müvekkillerine ait olabileceğini, ancak senet üzerindeki yazıların müvekkillerine ait olmadığını, davalı bankanın kredi verirken kredi sözleşmeleri ve kefalet sözleşmeleri için müvekkillerine bir çok evrak imzalattığını, senetteki imzaları da bu şekilde almış olabileceğini, davalı tarafın —- plakalı aracı ile müvekkili—- plakalı araçlarını muhafaza altına aldırdığını, ayrıca müvekkili —- Olan taşınmazına haciz şerhi koydurduğunu, bunlara ek olarak davalının —- ihbarnamensi göndererek müvekkillerinin hesaplarına haciz koydurduğunu, ortada haksız olarak yapılan bir icra takibinin olduğunu, bu haksız takibe dayanılarak müvekkillerinin tüm mal varlıklarına haciz konduğunu belirterek muhafaza altına alınmış ——- müvekkillerine yediemin olarak bırakılmasını, banka hesapları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına ve müvekkillerin —- Borçlu olmadığının tespitine, haksiz icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların iyi niyetli olmadıklarını, senetteki imzayı kabul edip, diğer hususların sahte olduğu iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, senetteki imzanın kendilerine ait olduğunu ifade etmeleri bir nevi borcun ikrarı manasına geldiğini, İmzası kendilerine ait olan bir senedin üzerindeki kayıtların sahte olduğu iddiası hiçbir şekilde gerçekçi olmadığını, davacıların kendileri aleyhine —-dosyasından takibe geçildiğini ve bu durumun iki farklı takip dosyasının oluşmasına neden olduğunu belirttiklerini, gerek—- sayılı genel haciz yolu ile ilamsız takip dosyası gerekse de—- senetlerine özgü takip dosyasının tahsilde tekerrür olmamak üzere başlatıklarını, mükerrer takip iddiasının gerçeği yansıtmadığını, tahsilde tekerrür olmamak üzere farklı takip usullerine ait icra takiplerinin yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmadığını, davacıların tedbiren icra takibinin durdurulmasını ve muhafaza altındaki araçların yediemin olarak kendilerine teslimi talebi kabul edilemez olup yasal mevzuata da tamamen aykırı olduğunu belirterek tespit edilecek nedenlerden dolayı müvekkili kurumu zarara uğratmak amacı ile açılan davanın reddi ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, İİK’nun 72. Madde gereğince açılan menfi tespit davasıdır.
Dosyanın mahkememize—- sayılı görevsizlik kararı verilerek mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davacıların —-tutarlı bononun altındaki imzaya itirazları olmayıp, uyuşmazlığın imza dışındaki tüm yazı ve rakamların taraflarına ait olup olmadığı, sahte olduğu, kardeşler arasında borç ilişkisinin bulunup bulunmadığı, senedin davalı bankaya ciro edilmediği, ve aynı borçla ilgili iki ayrı takibin yapılıp yapılmadığı, takiplerin derdest olup olmadığı ile —- iptali ile davacının takip konusu miktar kadar borçlu olup olmadığı konusunda olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının davacıların kullanmış oldukları genel kredi sözleşmesine dayalı tüm krediler ile taşıt kredisi de dahil olmak üzere yapılan icra takiplerinde mükerrerlik bulunup bulunmadığı davacıların herhangi bir borcu bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişiye verilerek bilirkişi raporu alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarihli raporunda, davacıların davalı bankadan kullanmış oldukları kredi ürünlerinden kaynaklanan borçlarının varlığının ve varsa miktarının tespiti için, davalı bankadan; davacılara ait kredi sözleşmelerinin okunaklı suret ve/veya Aslı, davacıların kullandığı kredilere ilişkin kredi geri ödeme tabloları, kredilerin tahsil edildiği ve izlenebildiği mevduat ve/veya kredi hesap ekstreleri, kredi kart ekstreleri, kredili mevduat hesap ekstresi gibi davacıların davalı bankada mevcut risklerini/borçlarını tespite elverişli tüm bilgi ve belgeler ile varsa temerrüt/kat ihtarnamelerinin dosyaya celbi halinde, gerekli tespit ve hesaplamaların yapılarak hüküm kurmaya elverişli ek rapor hazırlanabileceği rapor edilmiştir.
Dosyanın önceki bilirkişiye verilerek taraf vekillerinin itiraz ve beyanları da değerlendirilmek sureti ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi — tarihli raporunda, davalı bankanın—- bir isabetsizlik bulunmadığı ve davacıların bu —- yerinde olmadığı, davalı bankanın —- yönünden Menfi Tespit Taleplerinin yerinde olduğu, davalı bankanın takip öncesine ilişkin—-yönünden yerinde olduğu, dolayısıyla davacıların—- geçmiş gün faizi yönünden menfi tespit taleplerinin yerinde olduğu, davalı bankanın takipte talep ettiği ve davacıların menfi tespit talebine konu ettiği —- kalemi yönünden taktirin mahkemeye ait olacağını rapor etmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinden raporun denetime olanak verecek şekilde hazırlanmamış olduğu anlaşılmış olup, davalı banka tarafından davacılar hakkında kullandırılan krediler yönünden borçlu bulunup bulunmadıklarının bankacı bilirkişi marifeti ile tespiti gerektiğinden dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi —- tarihli raporunda, davalı bankanın davacı asıl borçlu —-imzalandığı, ——– tutarında müteselsiz kefil olarak davacı —- imzası bulunduğu, takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davalı bankanın takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile — alacaklı olduğu, takip tarihinden başlamak üzere davalı banka ise takip talebinde —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık — oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık —- vergisinin davalıdan istenebileceği, kredi kart ve kredili mevduat kredisi alacağı için —- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —— dönemler itibarıyla deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanmasını gerektiği rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora karşı itiraz dilekçeleri değerlendirilip tartışılmak suretiyle taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması için HMK nun 281/2. maddesi uyarınca bilirkişiden ek rapor alınmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişi —– tarihli ek raporunda, davalı banka ile davacı asıl borçlu —-imzalandığını,— olmak üzere müteselsil kefil imzası bulunduğu görülmekle birlikte; dosyaya sunulan —- tarafından hazırlanan raporda —-kefaletnamelerde yapılan inceleme neticesinde söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla —- ürünü olmadığı görüşüne ve davalı banka tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu takibi ile başlatılan takibe ilişkin hukuki yorum ve değerlendirmelerin mahkemenin takdirinde olduğu; mahkeme tarafından borcun kabulü durumunda takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davalı bankanın, takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, —- alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere —-tamamen ödeninceye kadar yıllık —oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —gider vergisinin davalıdan istenilebileceği,—- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden—- davalıdan istenilebileceği, kredi kart ve kredili mevduat kredisi alacağı için —- oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden —- davalıdan istenebileceği, ancak —— deklere edilen değişen oranlardaki faizin uygulanması gerektiği rapor edilmiştir.
Tarafların delilleri toplanarak, tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamı ile mahkememizce yapılan ön inceleme duruşmasında zapta geçen beyanlar ve uyuşmazlık tespiti dikkate alınarak davacı alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için dosya üzerinde inceleme yapmak suretiyle bilirkişi raporu tanzim ettirilmiş olup, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı bankanın davacı asıl borçlu ———- tutarında müteselsiz kefil olarak davacı —- imzası bulunduğu,takip tarihi itibarı ile yapılan hesaplama sonucunda davalı bankanın takip tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile —- müşteri numaralı ticari kart sözleşmesi, —- kefaletnamelerde yapılan inceleme neticesinde söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla —- belirtilmiş ise de sınırlı inceleme yapılmış olup, parayı davacı —-gözükmüyor. Ayrıca parayı almadım da demiyor. Zaten çok kısa sürede imzaladığı diğer sözleşmelerde imza bunlara ait çıkmıştır. TTK’nın 592 maddesi uyarınca açığa senet düzenlemesi mümkün olup, senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekir. Boş senedin verildiği kişinin önemi yoktur. Önemli olan senedin boş kısımlarının aradaki anlaşmaya uygun doldurulup doldurulmadığıdır. —–Davacılar imza bizim, yazılar sahte ve çıkıntı var diyorlar. Senet icra takibi ekinde mevcut olup çıkıntı yoktur. Boş senet veren sonucuna katlanır. Anlaşmaya aykırı doldurulduğu yazılı delillerle de ispatlanamadığı anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulüne,—-davalılar aleyhine —- yapılan icra takibi ile ilgili olarak, davacıların davalı bankaya; takip talebindeki alacak kalemlerinden — olan ihtiyaç kredisinden kaynaklı alacak kaleminin, — kısmından borçlu olmadığının tespitine, takibin bu kalem yönünden —- taşıt kredisinden kaynaklı asıl alacağın —- kısmından borçlu olmadığının tespitine, takibin bu kalem yönünden — olarak devamına, takip talebindeki kredi kartı alacağı olarak—- olarak gösterilen asıl alacak kalemleri yönünden taleplerin tam reddine, bunlara ilişkin talebin aynen devamına, takip talebinde faiz alacağı olarak gösterilen —davacıların — kısmından borçlu olmadığının tespitine, bu kalem yönünden takibin—- üzerinden devamına, Diğer masraflar ve — yönünden davacıların taleplerinin reddine, takibin bu kalemler yönünden aynen devamına, —-yönelik davacıların davasının reddine, Şartları oluşmayan davalının kötüniyet dava tazminatı talebinin reddine, karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
—davalılar aleyhine —- yapılan icra takibi ile ilgili olarak,
-Davacıların davalı bankaya; Takip talebindeki alacak kalemlerinden — olan ihtiyaç kredisinden kaynaklı alacak kaleminin, — kısmından borçlu olmadığının TESPİTİNE, takibin bu kalem yönünden —-olarak devamına,
—olan taşıt kredisinden kaynaklı asıl alacağın — kısmından BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, takibin bu kalem yönünden — olarak devamına,
-Takip talebindeki kredi kartı alacağı olarak— olarak gösterilen kısımdan—- borçlu olmadığının TESPİTİNE, bu kalem yönünden takibin— olarak devamına,
-Takip talebindeki — olarak gösterilen ve —olarak gösterilen asıl alacak kalemleri yönünden taleplerin tam reddine, bunlara ilişkin talebin aynen devamına,
-Takip talebinde faiz alacağı olarak gösterilen —-kısmından borçlu olmadığının TESPİTİNE, bu kalem yönünden takibin 271,07 TL olarak devamına,
-Takip talebinde — olarak gösterilen gecikmiş gün faizi kaleminden davalıların — kısmından borçlu olmadıklarının TESPİTİNE, bu kalem yönünden takibin 2.652,17 TL üzerinden devamına,
-Diğer masraflar ve —-yönünden davacıların taleplerinin reddine, takibin bu kalemler yönünden aynen devamına,
—– dosyasına yönelik davacıların davasının REDDİNE,
-Şartları oluşmayan davalının kötüniyet dava tazminatı talebinin reddine,
2-Kabule göre alınması gerekli 150,15 TL harçtan peşin alınan 1.414,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.264,79 TL fazla harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.198,09 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 11.285,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacının peşin yatırdığı 1.414,94 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama gideri olarak 27,70 TL başvurma harcı, 2.016,50 TL tebligat, yazı ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 2.044,20 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 54,23 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ——–Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. . 22/12/2021