Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/426 E. 2018/1032 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/426 Esas
KARAR NO : 2018/1032

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 11/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili 07/04/2016 tarihli dilekçesinde, müvekkili şirketin borca batık olduğunu ancak iflas erteleme şartlarına da uygun bulunduğunu; yurt içinde ve yurt dışında konut ve kentsel yapılar inşaa eden, tarım sanayi ve endüstri yapıları, iş merkezleri, sağlık tesisleri ve dini yapılar ile akaryakıt tesisleri, spor ve sosyal – kültürel tesisler inşaa eden eğlenme ve dinlenme tesisleri inşaa eden vb. Her türlü alt yapı tesislerinin inşaatını yapmak üzere kurulan davacı şirketin 17/09/2001 tarihinde ticaret siciline kaydedildiğini; o tarihten beri de faaliyette olduğunu; uzman bir personelinin bulunduğunu; birçok projeye imza attığını ancak Türkiye’de de inşaat sektörünün büyümesi ve ekonomik dalgalanmalar nedeniyle şirketin….. projesinden ödeme alamaması ve döviz kurlarındaki artış nedeniyle nakit akışının bozulduğunu; bu nedenle şirketin borca batık hale geldiğini; fakat iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesi halinde şirketin toparlanarak yeniden ticari hayatına devam edebilecek durumda bulunduğunu belirtmek suretiyle ve dava dilekçesine eklediği iyileştirme projesine atıfta bulunarak borca batıklıktan çıkabilmek için yapacakları işleri tek tek sayıp, borç tasfiye planına göre taahhütte bulunmak suretiyle iş bu davada; davacı şirketin 1 yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 179. Maddesi gereğince açılmış olan iflas erteleme davasıdır.
Mahkememizce yasa gereği ilanlar yaptırılmış, müdahale talep edenlerin talepleri incelenmiş; davacının sunmuş bulunduğu iyileştirme projesi hususunda dava açılmasına müteakip derhal uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, kayyım atanmış, atanan kayyımlardan düzenli olarak rapor alınmış; İİK’nun 179. Maddesi gereğince koruma tedbirlerine karar verilmiş, koruma tedbirleri altındaki şirketin mali durumu ve faaliyetleri yargılama sürecinde kayyım raporları ile birlikte mahkememizce resen denetlenmiş; yargılamanın sonunda borca batıklık konusunda rapor veren heyetten şirketin nihai durumu konusunda son bir rapor alınıp; tüm deliller toplanmış; davacı şirketin yargılama sonundaki faaliyetleri, mal varlıkları, borçları, ödeme koşulları incelenmiş; toplanan tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davanın açılmasından itibaren karar tarihine kadar yaklaşık 2,5 yıl civarında bir süre geçmiş olup; gerek alınan düzenli kayyım raporlarında gerekse borca batıklık yönünden alınan 04/06/2018 tarihli bilirkişi heyet raporundan;
Davacı şirketin 2017 yılı sonu itibariyle 27.750.724,32 TL’si kısa vadeli, 3.653.184,54 TL’si uzun vadeli olmak üzere toplam 31.403.908,86 TL borcunun bulunduğu; rayiç değerlerinin 21.280.675,78 TL olduğu; hal böyle olunca borca batıklığının 10.123.233,08 TL olduğu; şirketin 31/12/2017 tarihli bilanço kalemleri içerisinde şirket ortağının şirketten alacağı 6.424.395,75 TL’den bu şirket ortağı feragat etse dahi şirketin 3.698.837,33 TL olarak borca batıklığının devam ettiği; net satış rakamları ve hedeflenen net kar rakamlarının yakalanamadığı; dava sürecinde planlanan ödemelerin yapılmadığı ve yapılamayacağı, şirketin hiç faaliyetinin olmadığı ya da çok az bir faaliyetinin bulunduğu; dolayısıyla elde edilecek düşük fon kaynaklarla borca batıklığın bundan böyle de giderilemeyeceği ve iyileştirme projesinde ön görülen banka kredi ve satıcı borç ödemelerinin yapılamayacağı; borca batıklığın yıllar içinde artarak devam ettiği; şirketin 2016 Ekim ayından itibaren taşeron ya da alt yüklenici olarak sözleşme ile başladığı herhangi bir işinin bulunmadığı, yeni bir iş bağlantısı yapılacağına ilişkin somut bir verinin ortaya konulamadığı; 30/09/2017 tarihli gelir tablosunda elde edilen kar olarak gösterilen 2.763.715,67 TL’nin ise, şirkete ait iki adet gayrimenkulun satışından kaynaklandığı; şirketin faaliyet sonucu elde ettiği bir gelirinin olmadığı; şirket ortağının düzenli olarak her ay 250.000,00 TL olarak şirkete koyduğu para ile şirketin finansa edilmeye çalışıldığı; esas faaliyette bir gelirinin bulunmadığı; faaliyet geliri olmadanda şirketin borçlarını ödemesinin mümkün görülmediği mahkememizce belirlenmiştir.
Hal böyle olunca artık iflasın ertelenmesine karar verilemeyeceği; izah edilen bu dönemde iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcılığını tamamen kaybettiği, bu nedenle yasa gereğince iflas erteleme talebinin reddi ile birlikte davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVACI ŞİRKETİN İFLAS ERTELEME TALEBİNİN REDDİNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde ….. sicil numarası ile kayıtlı olan …… İçerenköy İstanbul adresinde ikamet eden ….. İİK’nun 158/2 maddesi uyarınca İFLASINA,
İflasın ……. günü saat ….. itibariyle açılmasına,
İflas kararının derhal mahkememiz yazı işleri müdürlüğünce Anadolu … İcra ve İflas müdürlüğüne bildirilmesine ve tasfiye işlemlerinin yapılması için iflas avansının aktarılmasına,
Mahkememizce konmuş bulunan …. ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına,
Kayyımların görevlerine son verilmesine,
İflas kararının masrafı peşin yatırılan posta giderlerinden karşılanarak İİK’nun 164. Maddesi uyarınca taraflara resen tebliğine,
Harçlar yasası gereğince alınması gereken 35,40 TL karar ve ilam harcından peşin olarak yatırılan harcan mahsubu ile 6,20 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davanın niteliği gereği müdahiller lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dair karar, Davacı Vekili …. ile Asli Müdahiller … vekili … . …. vekili … ile …….vekili …..yüzlerine karşı ve diğer taraf vekillerinin yokluğunda ve mazeretlerinde, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.