Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/374 E. 2019/130 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/374 Esas
KARAR NO : 2019/130
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/03/2016
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı———- arasında nakliyat abonman sözleşmesi bulunduğunu; müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalısına ait hazır giyim emtiasının taşınmasının teminat altına alındığını; emtianın davalının sorumluluğu altında uluslararası taşınması esnasında, 08/04/2015’de hırsızlık olayının gerçekleştiğini; araç sürücüsünün gerekli tedbirleri almadan aracı yol kenarına park ettiği sırada vuku bulan hırsızlık hadisesi yüzünden müvekkili tarafından sigorta poliçesi gereğince, sigortalısının zararının giderilmek zorunda kaldığını; zararın tespiti yönünden müvekkili tarafından usulünce ekspertiz çalışması yaptırıldığını, ekspertiz raporu ile zararın 630.181,68 TL olarak belirlendiğini; bu zararın müvekkili tarafından ödenmek suretiyle sigortalısının haklarına halef olunduğunu; halef sıfatıyla davalıya rücu başvurusunda bulunduklarını, davalının ——— tarafından müvekkiline 263.807,20 TL ödenmiş ise de, bu miktarın mahsubundan geriye 366.374,48 TL bakiye alacaklarının kaldığını; somut olayda ağır kusurlu olan ve taşımanın tabii olduğu kurallara göre mesuliyetine sınırlama getiren haklardan yararlanamayacak konumda bulunan davalı şirketin taşıyıcı olarak 366.374,48 TL’den sorumlu bulunduğunu belirterek; bu miktarın 30/09/2015 olan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu; somut olayda sürücünün ihtiyaç molası verdiği sırada aracın yükü ile çalınmış olması noktasından hareketle taşıyıcının ağır kusurlu olduğu sonucuna varılamayacağını, kaldı ki davacının düzenlediği poliçede ——-sevkıyatları için en az iki gün önce bildirim yapılması gerektiğinin belirtildiğini ve buna riayet edilmediği durumlarda sigortalısının tazminata hak kazanamayacağının ön görüldüğünü; poliçede kararlaştırılan şartlarla çelişen ödemelerin zaten müvekkiline karşı rücu konusu yapılamayacağını, müvekkilinin alt taşıyıcıları ile ifa ettiği somut olayda üzerine düşebilecek mesuliyetin ise sınırlı olduğunun ve bu sınıra tekabül eden miktarın müvekkilinin —— sigortacısı tarafından davacıya ödendiğini, aşan miktarda ya da davacının sigortalısına ödediği %10 ilave bedelden müvekkilinin mesul olmadığını, yemek molası için park eden ve yarım saat sonra aracı park ettiği yerde göremeyince derhal kolluk görevlilerine müracaat edip durumu bildiren sürücünün ağır kusurlu olmadığını; müvekkilinin kilitleri zorlanmış vaziyette bulunan aracı ulu orta bir yerde bıraktığı için basiretli bir tacir gibi davranmadığı varsayılarak ağır kusurlu kabul edilemeyeceğini; taşımanın tabii olduğu kurallara göre tazminat bağlamında mesul tutulabileceği bedel ise zaten müvekkilimin ise kendi sigortacısı tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiş ayrıca davanın ilgili sigorta şirketlerine de ihbar edilmesini istemiş; ihbar talebi yerine getirilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, 6102 sayılı TTK’nun 1472. Maddesine dayalı açılan rücuen tazminat davasıdır. …’dan Moskova’ya kara yoluyla sevk edilen malın taşıyıcıya tesliminden sonra vuku bulan hırsızlık nedeniyle nakliyat sigortası teminatından ödenen tazminatın, taşıyıcının mesuliyetine güvence sağlayan sigortacı tarafından tazmin edilen tutarı ödendikten sonra aşan kısmın uluslararası kara yolu taşıma işini üstlenen akdi taşıyıcıdan ( davalıdan ) rücuen tazmin istemiyle ikame edilmiş olan davada halefiyet ilkesine dayanılmıştır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, sigorta poliçeleri, ödeme belgeleri, ekspertiz raporu, hırsızlık eylemine ilişkin resmi belgeler ve tutanaklar getirtilmiş; uzman bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dava konusu olan ve hazır giyim eşyasından oluşan emtia;———sayılı tır karnesi himayesinde, ——sayılı uluslararası kara yolu taşıma belgesine ( CMR’ye ) kayden, ——— kara yolu ile taşındığından, davalının somut olayda davacıya ve davacının dava dışı sigortalısına karşı üstlendiği sorumluluğun tayininde (5.700,00 USD navlun ücreti mukabilinde akdi taşıyıcı olduğundan ) —- tarihinde — Konvansiyonunun kabul edilmesi ile, konvansiyonun bağlayıcı hükümleri bu tarihte yürürlüğe girdiğinden ve — Konvansiyonunun 1. Maddesi uyarınca bu sözleşmenin “yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az birisinin akit ülke olarak 2 ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milletine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşımasına ait” her mukabeleye uygulanması gerektiğinden, —- Konvansiyonu hükümlerinin öncelikli olarak gözetilmesi gerektiği belirlenmiş, —–onvansiyonunun 34. Ve takip eden maddelerindeki düzenlemelere göre taşıyıcılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu gibi, taşımacılardan biri veya birkaçı aleyhine aynı zamanda dava açılmasının mümkün bulunduğu; ——7. Maddesi ve devamında getirilen mesuliyet sistemine göre kendisine sorumluluk izafe edilen taşıyıcı kusursuzluğunu değil ” sorumluluğa mucib zararın 17. Maddesinin 2. Ya da 4. Fıkralarında yer alan hallerden birinden doğduğunu” ispat edebilirse o zaman tazminat bağlamında sorumluluktan kurtulabileceği, somut olayda sürücünün yemek molası verdiği sırada aracın park edildiği caddede yükü ile birlikte çalınması durumunda ortada hırsızlığın söz konusu olduğu, gasptan bahsedilemeyeceği için taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edebilmesinin mümkün olmayacağı vuku bulan zarardan dolayı alıcıya ya da göndericiye yahutta akdi veya kendisine taşıma işini devreden ara taşıyıcıya ya da onlardan birinin sigortacısına karşı sorumlu tutabileceği durumlarda —Konvansiyonunun 231. Maddesinin taşıyıcıyı yükün kısmen veya tamamının kaybından dolayı “yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine” göre tazminat ödemekle sorumlu tuttuğu; aynı maddenin 3. Fıkrasında taşıyıcının —– 29’a göre bilerek yapılmış kötü harekete eş değer sayılabilecek seviyede ağır kusurlu olmadığı durumlarda, somut olayda olduğu gibi sürücünün yemek molası vermek üzere kapıları kilitleyip aracı park etmesi halinde olduğu gibi halin ağır kusur olmadığı; bu nedenle tazminat miktarının eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8,33 hesap birimi —- aşamayacağı; 23/7 maddesinde üst sınırın belirlenmesinde kullanılacak olan —kurunun, tarafların aksinin sözleşme ile kararlaştırmamış ise mahkemenin karar verdiği tarihteki —– kuru olması gerektiği nazara alınarak bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada; mahkememizce kabule şayan bulunan 22/10/2018 tarihli ek rapor gereğince davacının, davalının sigortasından almış bulunduğu 263.807,20 TL’nin, tahsil edildiği 17/03/2016 tarihindeki —-kuru olan 4.018 SDR / TL çevrisi gereğince; davalının 67.474,83 —ödemesi gerektiği; kısmi ödemenin yapıldığı 17/03/2016 tarihinde bu miktarın TL karşılığının 271.133,96 TL olması gerektiği; oysa davacıya 263.807,20 TL ödendiği; bu nedenle ödemede 7.326,76 TL’lik bir eksikliğin söz konusu olduğu; davacının bu miktarı isteyebileceği; kısmi ödemeyi kabul eden davacının, bakiye kalan alacağı yönünden usulünce davalıyı temerrüte düşürmediği bu nedenle artık sigortalısına yaptığı ödeme anından itibaren değil, dava anından itibaren faiz talep edebileceği nazara alınarak aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
7.326,76 TL’nin dava tarihi olan 30/03/2016’dan itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin REDDİNE,
Alınması gereken 500,44 TL harcın dava açılırken peşin olarak alınan 6.256,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.756,33 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 529,64 TL peşin harç ve başvuru harcı ( iadesine karar verilen kısım hariç ) tamamı ile 19 tebligat gideri 209,00 TL ile 1.750,00 TL bilirkişi ücretinin kabul ve ret oranı gereğince hesaplanan 39,17 TL’lik kısmının toplamı 568,81 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine; bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davacı lehine hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından davacı lehine 2.725,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden ise davalı yararına 27.490,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.07/02/2019