Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/364 E. 2019/1422 K. 11.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/364 Esas
KARAR NO: 2019/1422
DAVA: Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/03/2016
KARAR TARİHİ: 11/12/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı şirket ile davalılar arasında, davacı şirketin sahibi bulunduğu —–adlı kurumun davalılara devrini konu edinen yazılı Sözleşme akdedildiğini, davalıların bu sözleşmeyle, devir bedelinin -TL’lik kısmını nakit olarak ödemeyi,- TL’lik kısmını da farklı miktar ve vadelerle düzenlenecek senetlerle – ayrı taksit halinde ödemeyi üstlendiğini, diğer yandan davalıların, söz konusu sözleşmenin akdedilmesinden sonra, —- ünvanlı bir şirket kurduklarını ve sözkonusu sözleşme gereği, davacı şirketin sahibi olduğu işletmenin, noterde resmi şekilde düzenlenen – tarihli — ile davalıların kurduğu —-. ünvanlı şirkete devredildiğini, davacı şirketin sözleşmeyle üstlendiği yükümlülüklerini (edimlerini) yerine getirmiş olmasına rağmen, davalıların üstlendikleri yükümlülüklerin bir kısmını yerine getirmediklerini, devir bedelinin ödenmesi amacıyla—- tarafından – lehine (lehtar) düzenlenen toplam – TL bedelli senetlerin büyük bir kısmının ödenmediğini bu senetlerden – tanesinin (toplam — TL bedelli) tahsili için icra takibine konulduğunu, nakit olarak ödenmesi gereken – TL’lik devir bedeli tutarının da ödenmediğini iddia ile — tarihli yazılı Sözleşme kapsamında düzenlenen senet bedellerinden bakiye kalan – TL’nin ve nakit olarak ödenmesi gereken -TL olmak üzere toplam– TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilinin adresinin—- olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin —- Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da, davacının sözünü ettiği Sözleşme gereği nakit olarak ödenmesi gereken — TL’lik tutarın ödendiğini ve geri kalan borcun ödenmesi amacıyla da senet düzenlenip verildiğini bu senetlerden de ödeme yapıldığını, dolayısıyla da davalıların edimlerini yerine getirdiklerini, bu durumda ödenmiş bir borcun yerine getirilmiş bir edimin ifasının yeniden istendiğini, davacının iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacının sözünü ettiği —- tarihli Sözleşme her ne kadar davalılar tarafından imzalanmışsa da, —–adına imzalandığını, söz konusu Sözleşmenin akdedildiği tarihte söz konusu Şirket davalılar tarafından henüz kurulmamış olduğu için, —- tarihli Sözleşmede bu şirketin taraf olarak gösterilemediğini, akabinde -.Noterliği’nin – tarihli – yevmiye nolu — düzenlendiğini ve davacı şirkete ait ticari işletmenin —– devrinin gerçekleştirildiğini, Davalı/…’ın şahsına yönelik olarak bir devir gerçekleşmediği için, davalı/…’tan herhangi bir ödeme talep edilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle bu davanın tarafının davalı/… değil, —-. olması gerektiğini, dolayısıyla da davalı/ …’ın bu davada taraf sıfatının (husumet) bulunmadığını savunarak husumet yönünden ve davacının iddialarının hukuka ve gerçeğe aykırı olması sebebiyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin adresinin —- olduğunu bu nedenle yetkili mahkemenin — Mahkemeleri olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da, davacının sözünü ettiği Sözleşme gereği nakit olarak ödenmesi gereken — TL’lik tutarın ödendiğini ve geri kalan borcun ödenmesi amacıyla da senet düzenlenip verildiğini bu senetlerden de ödeme yapıldığını, dolayısıyla da davalıların edimlerini yerine getirdiklerini, bu durumda ödenmiş bir borcun yerine getirilmiş bir edimin ifasının yeniden istendiğini, davacının iddialarının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki İşletme Devri Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, taraflar arasında davacıya ait yabancı dil kursunun “özel ingilizce lisan sanatı yabancı dil kursunun” davalılara devri hususunda akdi ilişki bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın devir hususundaki akdi ilişki nedeniyle tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, sözleşme gereği davalı tarafın ödemeyi yapı yapmadığı, davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı, devir nedeniyle husumetin davalılarda mı yoksa, dava dışı —– mi olduğu, mahkememizin yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul -. İcra Müdürlüğünün— esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, tetkikinde; Alacaklı —-, takip dayanağı — vade tarihli – TL bedelli, –vade tarihli – TL bedelli ve — vade tarihli — TL bedelli senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olduğu, takibin derdest olduğu, dosyaya yansıyan herhangi bir ödemenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan — tarihli Sözleşmenin incelenmesinde Satıcının ——-Alıcıların ise davalılar olduğu, sözleşmenin 3.maddesinde —– TL satıcıya nakit olarak ödenecektir”, sözleşmenin 4.maddesinde—- TL ve altı taksit olarak – TL olmak üzere toplam oniki taksitte —- TL satıcıya taksitli olarak ödenecektir” şeklinde kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir ve Sözleşme uzmanı bilirkişiden inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi heyeti ortak raporunda; Dava konusu senetler (bonolar) her ne kadar, davalıların kurdukları ve ortağı oldukları —— tarafından düzenlenmişlerse de, kanaatimizce bu durum da, davalıların bu davada taraf sıfatlarının bulunmasına engel oluşturmayacağını, Davalıların bu davada taraf sıfatlarının bulunduğunu, Davalıların, dava konusu her iki devir borcu tutarını davacıya ödediklerini ispata yönelik yazılı delil (banka dekontu, makbuz vb.) sunmadıkları için, Davacı şirketin davalılardan, dava tarihi itibariyle, talebi gibi —TL + — TL = — TL alacağı bulunduğu, bu alacağın talep gibi, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle (kanaatimizce avans faiziyle) birlikte tahsili gerektiği, Davalıların söz konusu borçtan müteselsilen sorumlu oldukları görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;Dava hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki İşletme Devri Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsiline ilişkin olup tarafların da kabulünde olan –tarihli Sözleşmenin davacı şirket adına—- ile davalılardan oluşan ortaklık arasında akdedildiği, davalıların bu sözleşmeyi adi ortaklık olarak akdettikleri davalıların bu sözleşmedeki taahhütleriyle bağlı oldukları ve davacı şirkete -TL devir bedeli nakit, -TL devir bedelini – taksit haline ödeme borcu altına girdikleri bu borç tutarından müteselsil sorumlu oldukları, senetlerin sözleşmedeki — taksit halinde ödenmesi kararlaştırılan —–TL lik devir bedeli için verildiği anlaşılmış olup davalıların dava konusu her iki devir borcunu davacıya ödediklerini ispata yönelik yazılı delil sunamadıkları davalı asil … her ne kadar yemin teklifinde bulunsa da cevap dilekçesinde ve delillerinde yemin deliline dayanmadığından bu talebi mahkememizce reddedildi. Davalılar … ve … vekiline — tarihli duruşma tutanağının – nolu ara kararı gereğince ihtaratlı yemin delili hatırlatıldı fakat davalılar vekili bu hususla ilgili beyanda bulunmadığından dolayı yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı kanaatine varılarak denetime uygun mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan Bilirkişi raporu da dikkate alınarak Davalıların bu davada taraf sıfatlarının bulunduğunu, Davalıların, dava konusu her iki devir borcu tutarını davacıya ödediklerini ispata yönelik yazılı delil (banka dekontu, makbuz vb.) sunmadıkları için, Davacı şirketin davalılardan, dava tarihi itibariyle, talebi gibi — TL +- TL = —- TL alacağı bulunduğu, bu alacağın talep gibi, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
— TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafça yapılmış, 29,20 TL başvurma harcı, 3.500,89 TL peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı olarak toplam 3.534,39 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.859,30 TL masraf olmak üzere toplam 5.393,69 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 18.250,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 14.003,55 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 3.500,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.502,66 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına
5-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı … ve davalı asilin yüzlerine karşı, davalı … ve Davalı …’ın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 11/12/2019