Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/341 E. 2021/311 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/341 Esas
KARAR NO: 2021/311
DAVA: İtirazın İptali (Senet, Çek ve Sözleşmeden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 23/03/2016
KARAR TARİHİ: 08/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Senet, Çek ve Sözleşmeden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, aynı gün açtığı bu iki davada, davalı— kök dosyada—– dosyasıyla, birleşen dosyada ise yine aynı icra müdürlüğünün —–sayılı dosyasıyla icra takibinde bulunduklarını; icra takiplerini sözleşme, çek ve senede dayandırdıklarını; davalının her iki takibe de haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek, itirazın iptaline, takiplerin devamına ve davalıdan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olan belgelerdeki senetteki ve çekteki imzaların müvekkiline ait olmadığını; bu nedenle icra takiplerine itiraz edip, imzanın kendilerine ait olmadığını bildirdiklerini, icra takibine dayanak herhangi bir borçlarının bulunmadığını; davacının sahte imzalı belgelerle söz konusu icra takiplerini başlattığını belirterek, hem davanın hem de birleşen davanın reddini savunmuş, davalıdan da %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Hem dava hem de birleşen dava İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Kök dosyadaki — sayılı icra dosyası—- tarihli sözleşme ile — tanzim tarihli, —ödeme tarihli, — bedelli senede ve — tarihli — bedelli çeke ilişkin olup; birleşen dosyada ise icra takibi —- tarihli sözleşme ile —ödeme tarihli — tanzim tarihli — bedelli senet ve —– bedelli çeke dayalı olarak yapılmış; davalı taraf her iki icra takibine de takip dayanağı altındaki belgelerdeki imzanın sahte olduğunu belirtip, ———şeklinde itiraz etmiş; itirazlar üzerine takip durmuş, iş bu davalarda bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip dayanağı belgelerin altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Kök dosyanın dayanağı olan takip —- asıl alacak — işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek üzere yapılmış olup; birleşen dosyadaki icra takibi ise, — asıl alacak— işlemiş faiz olmak üzere toplam —- ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle tahsil yönünden yapılmıştır.
Mahkememizce davalının örnek imzaları toplanmış, takip dayanağı belgelerin asılları getirtilmiş, davalının huzurda yeteri kadar imzası alınmış ve hem kök dosya hem de birleşen dosya yönünden— rapor istenmiştir. —- vermiş bulunduğu raporda, hem kök dosyanın hem de birleşen dosyanın takip dayanağı altındaki imzaların davalıya ait olmadığını bildirmiştir.
Ancak, davacı taraf —- bir rapor sunmuş olup, söz konusu raporda imzaların davalımıza ait olduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca, mahkememizce çelişkinin giderilmesi yönünden —– rapor alınmasına karar verilmiş olup; hem kök dosyanın hem de birleşen dosyanın takip dayanağı belgelerin aslı ile toplanan tüm imzalar ve —– alınan rapor ——- gönderilmiş; gelen raporda, hangi aletlerin kullanıldığı ve hangi metotlarında kullanıldığı belirtilmek suretiyle imzaların davalımıza ait bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekili her ne kadar bir başka bilirkişi heyetinden daha rapor alınmasını talep etmişse de, mahkememizce resmi makamlardan toplanan davalı imzaları ve huzurda bizzat alınan davalı imzaları esas alınmak suretiyle gerek —- gerek —-tarafından rapor hazırlandığı; bu nedenle artık imzaların davalıya ait olmadığı kanaatinin mahkememizde oluştuğu dikkate alınarak; imzaların davalıya ait olmadığı kabul edilmiştir.
Hal böyle olunca, takip dayanağı belgelerin davalıdan sadır olmadığı, bu sebeple takiplerden dolayı davalımızın sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiş; davaların reddine karar verilmiştir. Davalı tarafın ayrıca kötü niyetli takip tazminatı bulunmakta olup, takip dayanağı belgelerin davacı ile davalı arasında düzenlendiği; araya üçüncü bir şahsın girmediği, bu nedenle davacının söz konusu belgelerin davalı tarafından imzalanmadığını bilecek durumda olduğu; sahte belgelerle ve kambiyo senetleriyle takip başlatmaması gerekirken başlatmasının kötü niyetli kabul edilmesi gerektiği nazara alınarak; başlattığı takibin asıl alacakları üzerinden %20 kötü niyetli takip tazminatına hükmedilmiştir.
Bu gerekçelerle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
İş bu dosya ve birleşen mahkememizin —– Esas sayılı dosyasında;
İcra takibine konu belge ve kambiyo senetlerindeki imzalar davalımıza ait olmadığı için açılan itirazın iptali davalarının REDDİNE,
Dosya kapsamına nazaran iş bu dosyada 256.060,00 TL üzerinden birleşen mahkememizin —– sayılı dosyasında ise 403.000,00 TL üzerinden %20 kötü niyetli takip tazminatının davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Her iki dosyada da maktu ret harcının mahsubu ile iş bu dosyada 6.537,95 TL bakiye ilam harcının, birleşen dosyada ise, 11.440,98 TL bakiye ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince;
İş bu dosyada dayanağı olan takip talebindeki toplam alacak üzerinden 44.362,10 TL nispi vekalet ücretinin,
Birleşen —– dosyamızda ise takip talebindeki toplam alacak üzerinden hesaplanan 64.660,00 TL nispi vekalet ücretinin,
Davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, davayı takip ettiklerini bildiren davalı vekilinin ve asilin yüzlerine karşı, davacı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —-Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oybirliğiyle verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.08/04/2021