Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/340 E. 2021/199 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/340 Esas
KARAR NO: 2021/199
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/07/2015
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
Mahkememizde görülen Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı—– nezdinde —- sigortalı bulunan ——adresindeki şantiyede —- tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle, meydana gelen zararın %20 oranı olan ———– değerinde ödeme yapıldığını, ——– tarafından düzenlenen ekspertiz raporuna göre hırsızlık olayına davalı şirketin şantiyenin güvenliği için gereken dikkat ve özeni göstermemesinden kaynaklandığının belirtildiğini, davalının kusurlu bulunması nedeni ile sigortalasına ödenen —— hasar bedelinin davalıdan rucuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde hırsızlık olayının gerçekleştiği şantiyenin tüm koruma denetim ve güvenlik hizmetlerinin müvekkili şirket tarafından sağlandığının iddia edildiğini; oysa sigorta ettirilen ——— uyarınca yapılan hizmet sözleşmesi bulunmadığını; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin gözetim hizmetini sağlamaya yönelik olduğunu; müvekkili şirketin ——– uyarınca kurulan güvenlik hizmeti verdiği başka bir şirketi bulunduğunu; ancak, sigortalıya güvenlik hizmeti değil, destek-gözetim hizmeti verilmesi sırasında güvenlik şirketlerinin hak ve yükümlülüklerine sahip olmadığını; dava konusu olayın davacının iddia ettiği gibi gelişmediğini; ekspertiz raporunun müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, tek yanlı hazırlandığını; dava konusu hırsızlık olayı öncesinde ——- günü sigortalıya şantiye sahasındaki eksikliklerin bildirildiğini; bu bağlamda olası risklerin hepsinin sigortalıya bildirilmesine rağmen, basiretli tacir gibi davranarak gerekli tedbirleri almadığını; yine —- tarihli bir başka yazıyla da personel sayısının eksik olduğu bildirimi yapıldığını; ancak dava dışı sigortalının maliyetleri içinde —- tarihli müvekkili şirketin yazısıyla çözüm önerilerinin iletildiğini;—- indirmeye çalıştığını; taraflar arasında imzalanan hizmet sözleşmesinin 4.7 maddesine göre, alt yüklenicinin gözetim hizmetleri sağladığı sırada, yüklenici yetkilisinin koruma planı dışında ortaya çıkabilecek hizmet esasını olumsuz yönde etkileyecek rapor sunulmasına rağmen, gerekli tedbirlerin alınmaması halinde, ortaya çıkan zarar ve ziyandan alt yüklenicinin sorumlu olmayacağının kararlaştırıldığını; yüklenici, alt yüklenicinin sunduğu raporlar doğrultusunda değerli malzemelerin oluşturulacak depolarda kilit altında tutulması için gerekli tedbirleri almak ile yükümlü olduğunu; kilit altında tutulmaması halinde, oluşacak zararlardan alt yüklenicinin sorumlu olmadığını; sözleşmenin 5.2 maddesine göre, yüklenicinin ihmali sonucu ortaya çıkan kamera sistemi ve şahitlerce tespit edilen hırsızlık ve benzeri olaylar neticesinde vuku bulan zararların alt yükleniciye rucu edileceği ancak, alt yükleniciye rucu için vakıanın üzerinden —— saat geçmeksizin bildirimde bulunulması ve kolluk kuvvetlerine ihbar yapılmasının şart olduğunu; bu nedenle tüm kusurun müvekkiline yüklenmesinin mümkün olmadığını; dava dışı sigortalının güvenlik değil, gözetim hizmeti aldığını; güvenlik hizmeti sözleşmesi yapılsaydı bu doğrultuda mali mesuliyet sigortası yapılması ve emniyet müdürlüğüne bildirim yapılması gerektiğini; dava dışı sigortalının ——–yaptığı bildirim bulunmadığını; dava dışı sigortalının başka proje yönünde —satın aldığını, ancak olayın meydana geldiği şantiye ile ilgili olarak gözetim ve destek hizmeti talep ettiğini; bu seçiminin sigortalıya ait maliyet endişesinden kaynaklandığını; müvekkili şirketin kusur olmadığından bahisle, yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle,——- tarihli hırsızlık olayı nedeni ile davacının, davalılardan tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davacı ——— ilgili olarak iş yeri sigorta poliçesinin bulunduğu, iş yerinin bulunduğu bu şantiyede hırsızlık olayının gerçekleştiği, bu nedenle davacı ———– dava dışı sigortalısına poliçe gereği hasarı ödediği, davanın ödenen hasar nedeniyle davalı şirkete rücu davası olduğu, uyuşmazlığın meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak kusur durumu, davalının olayda kusurlu olup olmadığı, rücu koşullarının oluşup oluşmadığı ve davacı şirketçe sigortalısına ödenen hasarın kadri maruf yani gerçek zarar olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
—— tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yukarıda değerlendirme başlığı altında (1) sayılı tanıtılan uyuşmazlık konusunun, somut olay özelinde yapılan incelemesi sonunda dosya delillerine göre davacının sigortalısına ait şantiyede sigorta örtüsü altına alınan tüm inşaat risk sigorta poliçesi kapsamında ——–sebebiyle, yapılan ödemenin rucusu talebinin irdelenmesinde; olayın meydana geliş biçimi dikkate alındığında, davacının sigortalısına ait işyerinde gözetim işini üstlenen davalı şirketin % 70, davacının sigortalısına % 30 oranında kusurlu olduğu; halefiyete esas poliçenin koasüranslı olması; davacının koasürörün pavının % 20 olduğu dikkate alındığında, muafiyet tenzilinden sonra oluşan hasar tutarının — davacının pavına isabet eden tutarın—– günü ödeme yaptığını bildirdiği, dekontun görülemediği; ödeme tarihindeki kura nazaran yukarıda açıklandığı üzere. —- uyumlu olduğu; davalı % 70 kusurlu olmakla, rücuya esas tutarın—- olduğu; davacının —— tarihinde ödeme yaptığını kanıtlaması halinde, bu tarihten itibaren avans faizi yürütülmesini isteyebileceği; tüm delillerin takdiri ve hukuki değerlendirmenin tamamının mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—– tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraf itiraz ve beyanlarının ayrı ayrı incelenerek dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna nazaran, iştirak edilmediği; kök rapordaki tespit ve görüşler ile işaret edilen hususların cari olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacının ———– tarihinde meydaa gelen hırsızlık olayında, hırsızlık nedeniyle gözetim hizmetini üstlenen davalı şirketin hırsızlık nedeniyle kusuru olup olmadığı, kusuru var ise rücu edilip edilemeyeceğine ilişkin olduğu belirlenmiştir.
Dava dışı ——- —-sigorta poliçesi düzenlendiği,
—yüklenici, davalı — yüklenici olarak dava dışı ——- tarihinde hizmet sözleşmesi imzalanmıştır.
Hırsızlık ile ilgili olarak—— kararı ile daimi arama kararı verilmiştir.
Dosya hesap uzmanı, sigorta ve olay yeri inceleme uzmanından oluşan bilirkişilerden rapor alınmış. Alınan rapora göre davalının meydana gelen olay nedeniyle %70 oranında kusurlu olduğu ve rücuya esas tutarın —– olarak belirlenmiştir. Rapor hukuka uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmıştır.
Bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
2——– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 581,31 TL harcın, peşin alınan 207,62 TL harçtan mahsubu ile bakiye 373,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 207,62 TL peşin harç, 2.643,90 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 2.879,22 TL’nin kabul ve ret oranı nazara alındığında 2.015,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı yararına, reddedilen miktar yönünden AAÜT uyarınca 3.647,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Reddedilen miktar yönüyle davanın kesin, kabul yönüyle kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 09/03/2021