Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/329 E. 2022/209 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/329 Esas
KARAR NO: 2022/209
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/03/2016
KARAR TARİHİ: 23/03/2022
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı —-sevk ve idaresinde bulunan ve mülkiyetinin davalı —-plakalı numaralı aracı —- bulunan markete doğru yönelirken, ters yönden ve süratli olarak gelen davalı — sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın müvekkile çarparak sol bacağındaki kemilkerin ezildiğini ve ufalanarak yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, davalı —- kaza sonrasında müvekkile benim param yok zaten memlekete gideceği şeklinde beyanda bulunduğunu, kaza sırasında ve sonrasında müvekkili —- hastane masraflarına yardım etmediğini, hastaneye giderek davacıyı korkutmaya yönelik yaklaşımlarda da bulunduğunu, araç sahibin —- olduğunu, karakol dosyası —-gidildiğinde araç— ulaşılamadığını, davalı——olarak hem ters yönden hem de süratli olarak aracını sevk ve idare ettiğini, davalının başkalarının hayatını tehlikeye düşürmeye çalışarak aracını kullandığını, ters yönden gittiğini kendisinin de ifade ettiğini, bu nedenle davalı —tam kusurlu olduğunu, davalı —- plakalı aracın üzerinde —- yapmış olduğu ve diğer davalıların sebebiyet verdiği zarardan poliçe kapsamında sorumlu olduğundan dolayı aleyhine dava açıldığını, kaza sonrasında davacının — götürüldüğünü, davacının bacağının —– süren riskli bir ameliyat geçirdiğini, bacağına platin takıldığını, kaza tarihinden bu yana işe gidemediğini, çalışamamakta ve eşinin bakımına muhtaç olduğunu, davacı —- da eşinin bakımına yapmak durumunda kaldığından işe gidemediğini ve eşinin geçiriş olduğu kaza nedeniyle manevi çöküntü yaşadığını, davacı —- bedensel maruz kaldığını, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün bilinmeyen bir dönem için yitirilmesini, ekonomik geleceğinin sarsılması durumunun mevcut olduğunu, davacının bacağı ve ayağının iyileşeceğinin belli olmadığını, bedensel zarardan dolayı tazminat talebinin mevcut olduğunu, davacı —-bakımından eşine bakmak zorunda kaldığını için işe gidemediğini, —– ayağının ve bacağının tedavisinin ve bakımının yapılması sebebiyle ile maddi zarar gördüğünü, davacı eşinin durumuna çok üzüldüğünü sebebi ile psikolojik destek aldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla kesin zarar tespit edilene kadar —maddi, — manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tazminini, müvekkilinin — yaşlarında iki çocuklarının bulunduğunu, —- yaşında olan oğlu üniversitede okuduğunu ve müvekkillerin desteğine muhtaç olduğunu, yargılama ve harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı — tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle;— plakalı araç, müvekkil şirket tarafından tanzim edilen,—— poliçesi ile sigortalı olduğunu, Kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tarafımıza tebliğ edilmemiş olduğunu, öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davaya konu talep zamanaşımına uğramış olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, —– başlıklı maddesinde de belirtildiği üzere manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak ——teminat bulunmadığını, bu nedenle manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazanın davacı tarafından ispatlanması gerektiği, davaya konu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünde atfi kabil bir kusur bulunmadı öne sürülerek yine yüce mahkemenin takdir ve tensiplerinde olan diğer gerekçeleri belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan —– vekili tarafından sunulan cevap dilekçelerinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı bulunan —- araç, diğer davalı —-tarafından sigorta edildiğini, aracın sigortalı olması nedeniyle oluşacak zarardanda sigorta şirketi sorumlu olması gerektiğini, araç müvekkil adına kayıtlı olduğunu, aracı kullananın davalı—- olduğu, müvekkille kaza nedeniyle sorumluluk yüklenilemeyeceğini, Davacının iddia ettiği gibi bir kazanın meydana gelmediğini, Meydana gelen kazada kusur davacının kendi hareketlerinden oluştuğunu ve bu nedenle de doğabilecek zarardan da kendisi sorumlu olması gerekli olacağını, davacının iddia ettiği şekilde bir kazanın meydana geldiğini ve bu kaza ile zarar arasında illiyet bağının olduğunu ispat etmesi gerekmekte olduğunu, meydana geldiği iddia edilen kaza ile ilgili tutanakların, kamera kayıtlarının celp edilmesi ve kazanın nasıl meydana geldiğinin tam olarak açıklığa kavuşturulması gerektiğinin bu nedenle kusur tespitinin yapılmasının gerekli olduğunu, davacı kendi beyanlarına göre gazete dağıtıcı olarak asgari ücretle çalışan birisi olduğunu, karısının da ev hanımı olduğunu ve temizliğe giden birisi olduğunu, davacının gelirinin asgari ücret olduğunu, yan gelir olduğu yönündeki abartılı gelir beyanı yönündeki anlatımlar tamamiyle bir mizansen olduğunu, kaza trafikte olan herkesin başına gelebilecek bir olay olduğunu, kazadan bir kazanç ve zenginleşme aracı olarak kullanmaya çalışmanın kötüniyetle açıklanabilecek bir olay olduğunu, davacının davası zamanaşımına uğramış olduğunu, zamaaşımı itirazında bulunduklarını, davacın müvekkiline açmış olduğu davanın haksız bir dava olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle, —— tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Uyuşmazlığın meydana gelen trafik kazası sonucunda davacıların maluliyet durumu, kusur durumu ve hak edebilecekleri maddi ve manevi tazminat olup olmadığı noktasında olduğu anlaşıldı. noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
—- raporunda; — geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının ——kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında verilen ara karar uyarınca; Dosyanın kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişisi tevdine karar verilmiştir.
Dosyada mübrez kusur bilirkişisi ve aktüer bilirkişi heyet raporunda özetle; KUSUR YÖNÜNDEN: DAVALILARDAN SÜRÜCÜ —- Asli kusurlu olarak %75 (YÜZDEYETMİŞ BEŞ) ORANINDA KUSURLU OLDUĞU;DAVACI;YAYA —- Tali kusurlu olarak; % 25 (YÜZDE YİRMİ BEŞ)ORANINDA KUSURLU OLDUĞU: MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN: a) —– süresinin olay tarihinden itibaren —- kadar uzayabileceği b)—-bakiye ömrünce, Davacının belirlenen —aylık tıbbi şifa süresinde —tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin tenzilinden sonra —–geçici iş göremezlik zararı oluştuğu; Bu zarar kalemiyle mükerrerlik teşkil eden indirim nedeni varlığının bulunmadığı; c) Davacının çalışma gücünde —- eksilme meydana gelmesi sebebiyle,—- kalıcı iş göremezlik zararı oluştuğu : d) Davalı sigorta şirketinin dava öncesi davacı tarafından müracaat olmadığı için hasar dosyası açılmadığı ve herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiğinden, mükerrerlik oluşturan bir indirim olmadığı, e) Hesaplanan zararın kaza tarihinde cari zorunlu trafik sigortası teminat limitini aşmadığı f) Davacının kaza nedeniyle hesaplanan maddi zararının dava tarihi olan —–tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan talep edebileceği sorumluluk miktarlarının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, g) Davacının Sayın Mahkemeye sunduğu ve —- tedavi olduğuna ilişkin —– faturanın kabulü ve ödeme takdirinin ve h) Manevi tazminat taleplerinin —takdirinde olduğu: 1) Davacı —— tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle eşine bakmak için işe gidemediğini belirterek tazminat talep etmektedir. Ancak; dosya içeriğinde eşinin bakıcı ihtiyacı olup olmadığı ve bakıcıya ihtiyacı varsa süresi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle bu konuda değerlendirme yapılmamıştır. Bakıcı ihtiyacı olup olmadığı varsa süresi hakkında hekim görüşünün alınması hususunu takdirlerinizde olduğu görüş ve kanaatindeyim. Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda. tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK “nun 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, görüş ve kanaatlerini bildirilmiştir.
—– bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, —– oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,—–aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkememizin ——tarihinde yapılan duruşma ara kararınca önceki bilirkişi heyetine tedavi giderleri yönünden hesaplama yapılabilmesi için doktor bilirkişisinin eklenmesine karar verilmiştir.
Dosyada alınan mübrez kusur bilirkişisi, aktüer bilirkişi ve doktor bilirkişi heyetinin ek raporunda özetle; Tedavi Giderleri Yönünden: Davacı —- tedavi giderinin olduğu, Dosya içerisinde —— değerinde fatura mevcut olduğu, davacı vekilinin tedavi gideri talebimizin açıklanmasıdır konulu dilekçesinde bu tutar hakkında talepte bulunmadığı görülmekle birlikte trafik kazalarına bağlı belgeli tedavi giderlerinin —-sorumluluğunda olduğu, dolayısı ile bu tutardan dava dışı —- görevlendirdiği, dosyada mevcut —— ait iki maluliyet raporuna göre ikili tazminat hesabı yapıldığında¸
—- bakiye ömrünce, Davacının belirlenen tıbbi şifa süresinde —- tarafından ödenen geçici iş göremezlik ödeneklerinin tenzilinin yapıldığı, Diğer Davaci ——– bakıcı ücreti ödeneceği, Davalı sigorta şirketinin dava öncesi davacı tarafından müracaat olmadığı için hasar dosyası açılmadığı ve herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiğinden, mükerrerlik oluşturan bir indirim olmadığı, Hesaplanan zararın kaza tarihinde cari —– aşmadığı davacının kaza nedeniyle hesaplanan maddi zararının yasal faizi ile davalılardan talep edebileceği sorumluluk miktarlarının —- takdirinde olduğu, davacıların Manevi tazminat taleplerinin —- takdirinde olduğu; Yukarıda yapmış bulunduğumuz açıklamalar sonucunda, tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve 6100 sayılı HMK ‘nun 266/c.2 hükmü uyarınca bilcümle hukuki takdir ve tavsif sadece Yüce Mahkemeye ait olmak üzere, görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle,—- tarihli trafik kazası nedeni ile davacının, davalılardan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından—– tarihinde mahkememize sunduğu dilekçede sulh nedeniyle feragat ettiğini beyan ettiği, Feragat 6100 sayılı HMK nun 307. vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yasada feragatin dilekçe ile de yapılabileceği, feragatin hüküm ifade etmesinin karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayacağı belirtildikten başka HMK 311. maddesinde feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragatin varlığı nedeniyle, maddi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede hükmedilecek manevi tazminat duyulan elem ve ızdırabın tam karşılığı olmayıp, mağdurlarda kısmen teskin duygusu yaratmaya yöneliktir. O halde taktir edilecek manevi tazminatın miktarı teskin duygusu yaratacak bir miktar olmalıdır. Manevi tazminat bir zenginleşme aracı da değildir. Acıya özendirir şekilde mağdura o tarihe kadar eline geçmemiş bir paranın manevi tazminat olarak hükmedilmesi de mümkün değildir. Manevi tazminatın miktarının taktirinde olayın ağırlığının da gözönüne alınmasının yanı sıra tarafların sosyal ekonomik durumlarının da değerlendirilmesi gerekir. Öte yandan manevi tazminat faile verilen bir ceza da değildir. Bu nedenle zaruret haline sokacak bir miktara da hükmedilemez. Tarafların ekonomik durumu ve kusur durumları da dikkate alınarak, manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile takdiren davacı —–yönünden —, Davacı —olmak üzere toplam— tazminatın davalılar ——-tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Maddi tazminat talebi yönünden tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine,
Manevi tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile,
1—- yönünden — yönünden kabulü ile — tazminatın davalılar —– olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 478,17 TL harçtan, peşin alınan 1.386,73 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 908,56 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 71,73 TL peşin harç ve 1.315,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplamda 1.415,93‬ TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 3.810,23 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı (K:%33,33-R:%66,67) nazara alındığında 1.269,94 TL’nin davalı —— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5—— alacağından davanın red %33,33 ve kabul %66,67 oranına göre hesaplanan 262,30 TL’sinden davalılar —–müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına, bakiye — davacının sorumlu tutulmasına, iş bu hükümden bir suretinin —–icraya neticelendirmek yoluyla gönderilmesine,
6-Davalı tarafça sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı—–iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca feragat edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 2.000,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı —- verilmesine,
9-Davalı—— iş bu davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca; red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı —- verilmesine,
10-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı —-vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde—-Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 23/03/2022