Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/263 E. 2018/465 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İstanbul Anadolu
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/479 Esas
KARAR NO : 2018/498

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ : 10/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili ile davalılardan …’ın 2014 yılı içinde …..1 parsel üzerindeki asma katlı dükkanı birlikte satın aldıklarını; hisseli olarak adlarına tescil edildiğini; ancak davalının ailevi nedenlerden dolayı hissesini inançlı işlemle müvekkiline devrettiğini; devir nedeni sona erdiğinde, müvekkilinin hisseyi iade etmeyi taahhüt ettiğini; ayrıca müvekkilince …’a 300.000,00 TL’lik de teminat senedi verildiğini; iş bu teminat senedinin sadece bedelinin yazılı olarak müvekkili tarafından imzalandığını ve geri kalan kısmı boş olarak davalı …’e verildiğini; bir süre sonra davalı …’in talimatı ile müvekkilinin 23/02/2015 tarihinde dava dışı … söz konusu bu hisseyi “bedelsiz” olarak devrettiğini; artık teminat senedinin müvekkiline iadesi gerekirken diğer davalı … tarafından bu teminat senedinin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile takibe konulduğunu; takip konusu senedin anlatılan bu nedenle bedelsiz olduğunu, bunu da diğer davalı …’in bildiğini; zira …. yanında boşta gezer bir şahıs olduğunu, arkadaş olduklarını belirterek; icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı …; hakkında açılan davayı kabul etmediğini, iptali talep edilen icra dosyasında alacaklının …, borçlunun … olduğunu; takip dayanağı olan senette kendisinin yer almadığını, davacının iddialarının doğru olmadığını, kendisinin hissesini inançlı işlemle davacıya geçirmediğini, sattığını; davacının da diğer davalı …’e tapuda satmış olduğunu; diğer davalı ile de kendisinin bir iş birliği içinde olmadığını bildirerek davanın reddini savunduğu, diğer davalı … vekilininde, müvekkilinin kambiyo senedini davacıdan aldığını, müvekkili … ile davalı … arasında davacının iddia ettiği gibi bir ilişkinin bulunmadığını; davacının, senedin bedel kısmı ve imza kısmı haricindeki bölümlerinin sonradan doldurulduğu iddiasının ve bunu anlaşmaya aykırı olduğu iddiasının ancak yazılı delil ile ispat edilebileceğini savunarak davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 72. Maddeye dayalı menfi tespit davasıdır.
İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün ………sayılı dosyasında, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatılmış; 300.000,00 TL’lik bono bedeli asıl alacak olarak, 47.794,52 TL’de işlemiş faizi ile birlikte 347.794,52 TL üzerinden icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiş, iş bu dava bilahare süresi içinde açılmıştır. Davada, dava değeri 300.000,00 TL olarak gösterilip açıldığı için yargılamaya tek hakimle başlanmışsa da, bilahare takibin iptali istendiği ve takip 347.794,52 TL’ye ilişkin olması sebebiyle harç tamamlatılmış ve dosya heyete tevdii edilmiştir. Takip konusu olan senette bir keşideci bir de lehtar bulunup, keşidecisi davacımız, lehtarı ise … olarak görülmektedir; senet lehtar … tarafından icra takibine konmuştur.
Olay ile ilgili Cumhuriyet Savcılığında hazırlık soruşturması yapılmış ise de; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma … karar numaralı hükmü ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş; iş bu karara karşı davacımız itiraz etmiş, itiraz üzerine İstanbul Anadolu …. Sulh Ceza Hakimliğinin… D.iş sayılı dosyası ile talebin reddine karar verilmiş; böylece….kesinleşmiş olup; mahkememizin kararına etkili olabilecek bir ceza mahkumiyeti söz konusu olmamıştır.
Davacı tarafın iddiası nedeniyle dava iki aşamada ele alınmış olup; ilk aşamada davacının iddia ettiği gibi kendisi ile davalılardan … arasında İNANÇLI İŞLEMİN bulunup bulunmadığı; bir başka deyişle …’ın ailesinden kaçırmak istediği hissesini tapuda satış göstererek davacıya geçirip, bilahare tehlike sona erdiğinde geri iadesi konusunda tarafların anlaşıp – anlaşmadıkları hususunun ispati aranacak; bu husus davacı tarafça ispat edildiği taktirde geçilecek olan ikinci aşamada ise, inançlı işlemin tarafı olduğu tespit edilecek olan … ile …’in el ve iş birliği içinde davacının verdiği teminat senedini bu şekilde kullanarak icra takibine koyduklarının ispatı aranacaktır.
Bu çerçevede mahkememizce ilk önce inançlı işlemin mevcut olup olmadığının incelenmesine başlanmıştır. Bilindiği üzere inançlı işlemin ispatı taraflar arasındaki ilişki ne olursa olsun ( baba oğul dahi olsa ) Y.İ.B.K kararı gereğince, inançlı işlemin yazılı delil ile ispatı gerekir. Bunun tek istisnası; yazılı delil başlangıcının bulunmasıdır. Yazılı delil başlangıcının bulunması halinde tanık dinlenmesi mümkündür. Ancak yazılı delil başlangıcı olabilmesi için, inançlı işlemin borçlusundan sadır olacak bir delil söz konusu olmalıdır. Somut olayda davalı …’dan sadır olan bir belge bulunmayıp, bu nedenle yazılı delil başlangıcı mevcut değildir. Hal böyle olunca; davacı ile davalı … arasında gerçekleşen tapu devri, inançlı işlem yönünden yazılı delil teşkil etmemekte olup; davacının dayandığı yazılı bir belge bulunmadığından; davacının ilk aşamayı geçemediği, inançlı işlemi ispatlayamadığı kabul edilmiş; ancak dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı için kendisine yemin delili hatırlatılmış; davacı yemin deliline dayandığını bildirmekle; davalılara usulünce yemin ihtarı gönderilmiş, davalılar huzura gelerek belirlenen yemin sorusu çerçevesinde yemin etmişler; toplanan tüm bu deliller çerçevesinde davacı tarafın inançlı işleme ilişkin iddiasını ispatlayamadığı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Ret harcı maktu olduğundan peşin olarak alınan ve bilahare tamamlatılan harçtan maktu ret harcı mahsubu ile bakiye 5.904,06 TL harcın talebi halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereği, 26.828,40 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı… verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin, davalı …..vekilinin ve davalı asillerin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.