Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/20 E. 2023/11 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/20 Esas
KARAR NO : 2023/11

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2016
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ——– tarihinde —- şahıslarca iş yerine girilerek iş yerinde bulunan kasanın, davacı alacaklısı şirkete ait çeklerle birlikte çalınmış olduğunu ve bahsi geçen hırsızlık suçuyla ilgili olarak,—- tarafından ——-Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunulduğunu ve —— soruşturmanın başlatıldığını, dava konusu——- çeke ilişkin ——- işlem yaptığını, dava konusu —- numaralı çekle ilgili olarak ——– şikayet dilekçesi verildiğini ve bu şikayetin ——- Soruşturma numarasıyla işleme alındığını, boş çeklerin doldurulması suretiyle tedavüle sunulması ve dava konusu çekin de iş bu çeklerden olduğunu, Lehtar ve bedel kısmının doldurulmuş olduğunu ve imzalandığını, takip konusu —- —- numaralı çekin lehtar kısmında ——- bulunan çekin Hukuka Aykırı Suretle tedavüle sunulduğunu, keşideci vekili sıfatıyla borçlu bulunmadıklarının tespiti ile yargılama esnasında davacıların sahte resmi belgelerin tedavüle sokulmasını takip eden icrai işlemlere başlanması da sözkonusu olacağından, herhangi bir hak kaybına sebebiyet vermememek için İİK 72/2, HMK 389—– takibi yapılamadığını veya muhtemel icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, İİK mad. 72/5 kapsamında çek miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına çekin bankaya ibraz edildiği tarihten itibaren hakkaniyet ve karşılıklılık ilkesi gereğince değişen oranlarda en yüksek ticari faizin işletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ..—— tarihli cevap dilekçesinde özetle; 28/01/2016 tarihinde tebliğ aldığını, söz konusu davalının kendisi olmadığını …—– kişi olduğunu, çek kullanmadığını ve ciro etmediğini bildirmiştir.
Davalı …—— tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarafları tanımadığını, engelli bir evladıyla uğraşan ev hanımı olduğunu, çeki tanımadığını, müvekkilinin kimlik kayıtlarını ele geçiren kişinin müvekkilini ciranta ederek sorumluluktan kaçtığını, müvekkilinin iş bu dava ve taraflarla alakası olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; iş bu çekin arkasındaki kaşe ve imzanın müvekkilinin firmasının kaşe ve imzası olmadığını, bu husustaki —– tedbir kararı aldıkları—–Esas sayılı dosyalarından da suç duyurusunda bulunduklarını, davacı taraf, müvekkili firma olan—— dava konusu çek yerine başkaca ödeme yaptıklarını, taraflar arasında borç veya alacak kalmadığını, davacı taraf her ne kadar davalı olarak müvekkilini taraf olarak eklemiş olsa da kendisine çalındığını beyan ettiği çek yerine ödeme yaptığını ve ticari faaliyetlerinin de eskisi gibi devam ettiğini, müvekkilinin, diğer davalılar gibi davacıyı borçlu adlederek herhangi bir hukuki işleme başvurmadığını, defterler bazında bakılacak olduğunda da alacak durumu dava tarihi itibari ile söz konusu olmadığından da iş bu davaya sebebiyet vermediğini,taraf gösterilemesine itiraz ettiklerini huzurdaki dava kapsamında icra inkar tazminatının hüküm altına alınamayacağını belirterek aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davacı şirketin dava konusu çeke ilişkin davalılara borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı tarafından işyerinden çalındığı iddia olunan —— çekin lehdar kısmının, bedel kısmının ve keşideciye ait imzanın davacı keşideci tarafından doldurulduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın çekin keşide tarihinin ve keşide yerinin davacı tarafından yazılıp yazılmadığı, çekin hırsızlık sonucu tedavüle çıkarılıp çıkarılmadığı, çek nedeniyle davacının borcunun bulunup bulunmadığı, davalıların yetkili hamil olup olmadıkları, dava konusu çekteki davalı —-cironun bu davalıya ait olup olmadığı, davalılar —————- nedeniyle kendilerine husumet yöneltilmesinin mümkün olup olmadığı ve netice olarak davacının dava konusu çekin icra takibine konu edildiği——-sayılı icra takip dosyası nedeniyle borcunun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlığın toplandığı anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez —-dosyasının incelenmesinde alacaklı ———– tarafından borçlular ——– ———-kaynaklı —–alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı görülmüştür.
Yapılan yargılama toplanan delillere göre, Dava, icra takiplerine konu çeklerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Keşidecinin davacı olduğu, lehtar ve bedel kısmı keşideci davacı tarafından doldurulmuş, — keşide tarihli, ….—cirantaların sırasıyla —– çekin
Davacı keşideci tarafından lehtar kısmı ve bedel kısmı doldurularak keşideci tarafından imzalandığı, keşide yeri ve keşide tarihi boş olarak bırakıldığı halde kasadan çalındığı, lehtar imza ve kaşesinin sahte yapılmak suretiyle çekin tedavüle çıkarıldığı bu nedenle çek nedeniyle menfi tespit davası açmıştır. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunan çeki eline geçiren yeni hamil ancak söz konusu çeki kötüniyetli iktisap etmiş olduğu ya da iktisapta ağır kusurlu bulunduğu takdirde geri vermekle yükümlüdür. —–
Somut olayımızda davacı keşideci diğer davalıların ise lehtar ile cirantalar konumunda oldukları, çekte keşideci imzasının davacıya ait olduğu, davacı tarafından davalıların iyiniyetli 3. kişi konumunda olup davaya konu çeklerin iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu bulunduğunun ispatlanamadığı, ayrıca davacı keşideci—— sahteliğine dayanamayacağı kendisinden sonra yapılan ciroların sahteliği ve geçersizliği iddiasında bulunamayacağı, yine davacının keşide yeri ve keşide tarihine ilişkin boş bırakılma hususunu ancak yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği bunu ispat edemediği anlaşıldığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-DAVANIN REDDİNE
2-Davalıların şartları oluşmayan kötü niyet takip tazminat taleplerinin reddine.
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL. Harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, davalı ———-verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan teminatın HMK 392/2 maddesi uyarınca talebi halinde davacıya iadesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine,
Miktar yönüyle kesin olmak üzere verilen karar hazır olan taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı.