Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/180 E. 2018/1180 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/180
KARAR NO : 2018/1180

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2014
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil firma arasında 22/06/2007 tarihinde ————— İşletme sözleşmesi aktedildiğini, müvekkil firma tarafından 04/06/2012 tarihinde Eskişehir ——. Noterliğinin 010839 yevmiye numarası ile sözleşmenin yenilenmeyeceğinin davalıya ihtar olunduğunu, ihtarname ile cari hesap mutabakatı imzalanarak davalıya bildirildiğini, 22/06/2012 tarihli ihtarname ile 26.586,43-TL (kdv dahil) cezai şart borcu kaydedilerek müvekkile ait teminat mektubunu nakte çevirerek tahsil edildiğinin bildirildiği, taraflar arasında sözleşme henüz sonlandırılmadan cezai şart tahakkuk ettirilip teminat mektubundan tahsiline karar verilmesi ve tahsil olunması Medeni Kanunun doğruluk ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi hesabın ne şekilde yapıldığına ilişkin müvekkil firmaya hesap ekstresi yollanmadığını, davalı tarafa müvekkil firma tarafından 23/06/2012 tarihli temditli teminat mektubu verildiği halde, davalı tarafça kötü niyetli olarak sözleşmenin devamı sırasında teminat mektubunun nakte çevrilmesi firmanın kötüniyetli olarak hareket ettiğinin kanıtı olduğunu,davalının————– dağıtım lisansı olmadığından müvekkil firmanın dava dışı —– şirketiyle partnerlik sözleşmesi yaptığını,—— tarafından bu sözleşme nedeniyle davalıya komisyon ödendiğini,davalının bu şekilde büyük miktarda gelir elde ettiğini,müvekkiline bu gelirden dolayı herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan etmiş ve İstanbul Anadolu—— Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/350 esas, 2013/80 karar sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak mahkemece ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle görevli olan mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleridir denildiğini, teminat mektubundan dolayı 10.000-TL, ——- firmasından elde edilen gelirlerin komisyonu olarak 1.000-TL, intifa bedelinden dolayı 1.000-TL olmak üzere toplam 12.000-TL alacağımızın karar altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde;Davacı ile müvekkili arasında yapılan ———-Sözleşmesi ile bir münhasır bayilik ilişkisi kurulduğunu, bayilik sözleşmesi ve protokolün davacı tarafından hür irade sahibi basiretli bir tacir olarak imzalandığını, bu anlamda davacının huzurda görülen davasındaki taleplerinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, huzurdaki davada, davacının taleplerinin ticari ilişkiden kaynaklı ve teminat mektubu bedelinden kaynaklanan alacak talebi olduğundan Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, görevsizlik karan verilerek dosyanın ilgili ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, Davacının iddialannın varsayıma dayalı ve kötü niyetli olduğunu, sözleşme çerçevesinde müvekkilince ; tüm edim ve yükümlülüklerin yerine getirildiğini, müvekkilince yapılan ticari değerlendirme ve planlama doğrultusunda davacı şirkete yatırımlar yapıldığını, demirbaşlar verildiğini, kolaylıklar sağlandığını, davacının sözleşme kapsamında tüm edim yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispat etmesi gerektiğini, Davacının sözleşme sonlandınİmadan müvekkiline cezai şart tahakkuk ettirdiğini, bu işlemin neye istinaden cezai şart bedeli taraflar arasında davacı beyanında taahhüt etmiş olduğu akaryakıt alım miktarını yıllık bazda karşılayamaması nedeniyle kesilen cezai şart bedeli olduğunu, Müvekkilinin ticari kayıtlarıyla ve yıllık mal alım miktarlarıyla bu durumun sabit olacağını, cezai şart bedelinin müvekkil uhdesinde bulunan teminat mektubu nakde çevrilerek tahsil edildiğini, kaldı ki, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin müvekkiline bu hakkı tanıdığını, davacının huzurdaki davada talep ettiği, mektup bedeli ve diğer alacak kalemlerinin aynı değerlendirilmesi gerektiğini, davacının komisyon gelirinden pay talep ettiğini, Ancak sözleşmesinde ve uygulamada böyle bir durumun söz konusu olmadığını, davacının intifalı taşınmazın kullanımı ve—— bayiliğinin —– firması ile yürütülmesi karşılığında müvekkili şirketin komisyon bedeli almasını kabul etmiş ve uygulamanın bu şekilde devam ettiğini, sözleşme devam ederken bu taleplerde bulunmayan davacının kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açtığını, İntifa bedelinden dolayı davacının müvekkilimden hiçbir alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davalının—– dağıtım lisansı olmadığından davacı firmanın dava dışı ——- şirketiyle partnerlik sözleşmesi yaptığı,——- tarafından bu sözleşme nedeniyle davalıya komisyon ödendi, davalının bu şekilde büyük miktarda gelir elde ettiği,davacıya bu gelirden dolayı herhangi bir ödeme yapılmadığı ve İstanbul Anadolu ———-. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/350 esas, 2013/80 karar sayılı dosyası ile dava açıldığı, ancak mahkemece ihtilafın kira ilişkisinden kaynaklanması nedeniyle görevli olan mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri denildiği, teminat mektubundan dolayı ve ————-firmasından elde edilen gelirlerin komisyonunun, intifa bedelinden dolayı olmak üzere toplam olacağının karar altına alınmasına karar verilmesi talebinden ibarettir.
İstanbul Anadolu ————–. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından, İstanbul Anadolu —————– Asliye Tİcaret Mahkemesinin 2013/350 esas sayılı dosyasının getirtildiği ve incelenmesinde; mahkemenin aynı taraflara ilişkin aynı talepli davada görevsizlik kararı verdiği, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu bildirdiği, ancak HMK 20. maddesi gereğince süresinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesi için başvuru yapılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği daha sonra da mahkememizde eldeki dosyanın açıldığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu ————-. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/266 E. 2014/560 K. Sayılı kararı ile “Dava şartlarından olan mahkemenin görevi hususu yukarıda açıklanan nedenler dikkate alınarak incelenmiş ve mahkememizin bu davaya bakmakta görevsiz olduğu,uyuşmazlığın H.M.K.4.madde kapsamında bulunmadığı,görevli mahkemenin T.T.K. gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kabul edilerek, H.M.K.114/1-c maddesi ve aynı yasanın 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine” karar verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın Taraflar arasında imzalanan 22/06/2007 tarihli ——————– İşletme Sözleşmesinin bulunduğu Eskişehir ——–. Noterliğinin 04/06/2012 tarihli ihtarmamesi ile yenilenmeyeceğinin davalıya bildirildiği, davalı tarafından keşide edilen 22/06/2012 tarihli ihtarnamenin teminet mektubunun 26.586,43 TL’lik cezai şart alacağı için nakte çevrildiği uyuşmazlık dışı olup, uyuşmazlık; taraflar arasındaki akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında davalı tarafından davacı hakkında tahakkuk ettirilen cezai şartın davalının uhtesinde bulunan teminat mektubunun nakte çevrilerek tanzim edilmesi ile davalının dava dışı ———— aldığı komisyondan davalının elde ettiği gelirin tahsilinin istenilip istenilemeyeceği ve yine intifa bedelinin istenip istenemeyeceği tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, TTK 83-85.maddeleri ile HMK 222.maddesi uyarınca her iki tarafın 2007-2012 yılları arasına ilişkin tüm yasal ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 21/03/2018 tarihli raporunda, davacı taraf vekili inceleme kararının verildiği 16.11.2016 tarihli celsede bulunmasına rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının faaliyetine Eskişehir ilinde devam ettiği, davalının 2007-2008-2009-2010-2011 ve 2012 yıllarına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, Davacının 3.237,78 ton akaryakıt alımı yaptığı, başka bir deyişle 512,22 ton davalıdan akaryakıt alım taahhüdünü yerine getiremediği, davacının tazminat taleplerinin kabulü halinde davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, İntifa bedeli yönünden: İntifa hakkı sözleşmesinin 06.07.2007 tarihleri ile 01.09.2015 tarihleri arasında 100.000,00 TL ve 2.979 gün olarak kararlaştırıldığı, Sözleşme 22.06.2012 tarihinde sona erdiğine göre davacının intifa hakkının kullanım günü olan 1.813 güne göre; davalı tarafından kullanılan intifa hakkı tutarı 60.859,35 TL olarak hesaplandığı, TCMB verilerinden 20.07.2012 temerrüt tarihi itibariyle avans faizi %17,75 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 60.859,13 TL asıl alacağına temerrüt tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceklerini, Teminat mektubu yönünden: Yapılan hesaplamada, davacı tarafından davalıya ödenmesi gereken cezai şart tutarının 15.366,60 USD olarak hesaplandığı, davalı taraf davacıya 11.06.2012 tarihinde cezai şart faturası kestiğine göre; 11.06.2012 tarihindeki 1,8385 TL USD TCMB döviz efektif satış kuru üzerinden davalının cezai şart alacak tutarının 28.251,49 TL+ 5.085,27 TL % 18 KDV olmak üzere; 33.336,76 TL olacağının hesaplandığı, davacının; davalının 40.000,00 TL teminat mektubunu nakde çevirmesinden kaynaklı (40.000,00 TL – 33.336,76 TL=6.663,24 TL) 6.663,24 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, TCMB verilerinden 20.07.2012 temerrüt tarihi itibariyle avans faizi %17,75 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 6.663,24 TL asıl alacağına temerrüt tarihinden itibaren %17,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, —— firmasından elde edilen gelirlerden komisyon talebinin Teknik heyet üyesinin görüşleri doğrultunda, davacı tarafça imzalanan ve ticari şartları kabul ederek basiretli tacir olarak ———– ticaretini istasyonunda sürdüren davacının, ilgili ——– anlaşmasını da davalı … ile Dava dışı ———arasında akdedilen yukarıda belirtilen ve sektörde uygulama yeri bulmuş şekli ile partnerlik anlaşması kapsamında yapmış olduğunun, dosya kapsamından anlaşıldığı, Dolayısıyla, Lehine intifa tesis edilmiş davalı şirket ——, ilgili istasyonda —— satışı konusunda partneri olan şirketten satış tonajı doğrultusunda almış olduğu KAR PAYI yada KOMİSYON’un, davacı tarafından talep edilemeyeceği değerlendirilememekle birlikte, Faizin infaz aşamasında hesaplanması gerektiği rapor edilmiştir.
Davacı vekili 05/11/2018 tarihli dilekçe ile rapora göre davasını ıslah ederek ıslah taleplerinin kabulünü ve müddeabihin ıslahı yolu ile artırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu tazminat farkı 59.859,13 TL tazminat alacağının sözleşmenin feshi tarihi itibarı ile ticari faiz ile tahsilini talep etmiştir.
Davacı ile davalı arasında 5 yıl süreli akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacının maliki olduğu akaryakıt istasyonu üzerine 09.07.2007 tarih ———— yevmiye no ile 100.000,00 Tl lik 8 yıl 1 aylık intifa tesis edildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesi gereğince bayinin davalı tarafından üretilen ve dağıtılan beyaz ürün cinsi akaryakıt için her yıl 750 ton satın almayı taahhüt ettiği, sözleşme gereğince ve TBK 179/2 maddesi gereğince bu miktar ürün alınmaması halinde ifaya ekli ceza düzenlemesi olduğu, davalı şirket tarafından ürün alınan dönemde davacının eksik alımları nedeni ile davacıdan herhangi bir talepte bulunmadığı ve sözleşme ilişkisini devam ettirdiği, akaryakıt sağlamaya da devam ettiği, sözleşme ilişkisi süresinde davacı tarafından verilen————– nolu 40.000,00 Tl teminat mektubunu paraya çevirerek borçlarından mahsup ettiği, ancak bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre davacı tarafından ödenmesi gereken cezai şartın 33.336,76 Tl olduğu, teminat mektup bedeli bakiyesi olan 6.663.24 TL nin davalının temerrüt tarihi olan 20.07.2012 tarihinden itibaren taraflar tacir olmakla avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği, intifa bedeli olarak talep edilen miktar yönünden yapılan değerlendirmede intifa sözleşmesinin 06.07.207-01.09.2015 tarihleri arasında olduğu.taraflar arasındaki sözleşmenin 22.06.2012 tarihinde sona erdiği, ancak intifanın düzenlediği tarihten sözleşmenin sona erdiği tarihe kadar ki dönemde davalı tarafından kullanılan intifa hakkı bedelinin 60.859,13 TL olduğu, bu miktardan ilk dava dilekçesi ile talep edilen 1.000,00 TL ye dava tarihinden , bakiye 59.859,13 TL ye ıslah tarihi olan 05.11.2018 tarihinde itibaren taraflar tacir olmakla 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince kademeli avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiği, davacı tarafından her ne kadar komisyon bedeli olarak talepte bulunulmuş ise de davacı tarafından imzalanan ve ticari şartları kabul edilen sözleşme gereğince basiretli bir tacir olarak ————– istasyonunda davalı ile yaptığı bayilik anlaşması şartlarında talep edebileceği, davalı iyle dava dışı ———— arasında aktedilen ve bu taraflar yönünden bağlayıcı olan ve bu sektörde uygulama yeri olan partnerlik anlaşması kapsamında davalının satış tonajı doğrultusunda almış olduğu kar payı ve yada komisyonun davacı tarafından talep edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacının bu talebinin reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın, Teminat mektup bedeli yönünden KISMEN KABULÜ ile,
6.663,24 TL’nin 20/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemine Reddine,
2-Davanın intifa bedeline yönelik davacının talebinin KABULÜ ile,
1.000,00 TL’ye 20/07/2012 tarihinden itibaren 59.859,13 TL’ye ıslah tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
3-Davacının komisyon bedeline ilişkin talebinin Reddine,
4-Kabule göre alınması gerekli 4.544,14 TL harçtan peşin alınan 204,95 TL ve ıslahta alınan 1.022,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.316,93 TL harcın davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
5-Kabule göre kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına 2018 yılı ———– tarifesi uyarınca davacı yararına taktir olunan 7.667,46 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine,
6-Reddedilen tutar üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davalı yararına 2018 yılı ———– tarifesi uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı’ya ödenmesine,
7-Davacının peşin yatırdığı 204,95 TL harcın ve ıslahta yatırılan 1.022,26 TL ki cem’an 1.227,21 TL nin yargılamaya giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacının peşin nispi harç dışında yaptığı yargılama gideri olarak bilirkişi ücreti posta ve yazı giderleri ki cem’an 2.555,50 TL giderden davanın kabulüne tekabül eden 2.399,10 TL nin davalıdan tahsiline davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalının yaptığı yargılama gideri olarak posta ve yazı giderleri ki cem’an 50,00 TL giderden davanın reddine tekabül eden 3,06 TL nin davacıdan tahsiline davalıya ödenmesine,
10-Tarafların yatırdığı gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.