Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/151 E. 2018/1112 K. 07.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/151 Esas
KARAR NO : 2018/1112
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/11/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Müvekkil şirketin lojistik firması olduğu ve davalı şirketin mallarının …. şehirleri arasında taşımasının gerçekleştirildiğini ve bu hizmetten dolayı davalı şirkete 15.09.2012 tarih ve…. nolu…. TL bedelli fatura kesildiğini ve davalı tarafa gönderildiğini, Davalı yanın bu faturaya yasal süresi içerisinde itiraz etmemekle birlikte nakliye bedelinin ödenmesine ilişkin davacı tarafından yapılan tüm taleplere rağmen halen ödemeyi yapmadığını, ve alacağın tazmini İçin davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu Adliyesi 8. İcra Müdürlüğü nezninde …. Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, Ancak davalının işbu icra takibine, haksız ve kötü niyetli olarak borcu bulunmadığı yönünde itiraz etmiş olup ayrıca icra takibi kapsamında işletilen % 10.50 oranındaki ticari avans faizine de itiraz ettiğini belirterek Davacı şirket ile borçlu yan arasındaki ilişki, davacı şirketin tacir olması sebebiyle 6102 sayılı TTK.’nun 19. Maddesi gereğince ” ticari iş ” olduğunu, ve yine TTK’nun 20. Maddesi gereğince ” Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için ödeme tarihinden itibaren yasal faize hak kazandığını, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/2 maddesi gereğince 2015 yılının ticari temerrüt faiz oranı Merkez Bankası tarafından 10,50 olarak belirlendiğini, Dolayısıyla, davacı tarafından borçluya karşı başlattıkları faturaya ilişkin alacağa dair icra takibinde uygulanan % 10,50 oranındaki ticari temerrüt faizine yapmış olduğu itirazın mesnetsiz olduğunu ve davalının yapmış olduğu itirazın iptalinin gerektiğini İş bu itirazın iptali davası sonucunda, davalının itirazının haksızlığına karar verilmesi kanun gereği olduğundan, borçlu hükmolunan borç miktarının asgari yüzde yirmi oranında bir tazminata mahkum edileceğini dolayısıyla davalının alacaklı müvekkili lehine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yetkiye karşı beyanlarını kabul etmediğini, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşmeye dayalı ilişkilerinin olmadığını, ticari bir ilişkinin de olmadığını belirtmiş olup ayrıca genel yetkili mahkeme olan Karaman Mahkemelerinin yetkili olduğunu bu nedenle Sayın Mahkemenin yetkisizlik kararı vererek dosyanın Karaman Asliye Hukuk Mahkemesine ( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla ) gönderilmesine karar verilmesini talep ettiğini, Davacı tarafın ileri sürdüğü …. seri numaralı 953,68 TL’Lik faturanın kendisine gönderilmediğini, faturaya konu malların taşıması yada davalı tarafa teslimi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, Muhtemelen davacı şirkete bağlı olarak çalışan kişilerin gıyapta asılsız olarak düzenlemiş olduğu bir fatura olabileceğini, bu neden ile davacı ile aralarında mal taşımasına ilişkin ticari bir ilişki yada hukuki bir ilişkinin söz konusu olmadığını, davacı tarafından davaya konu faturanın davalı tarafa tebliğinin söz konusu olmadığını, ya davalı tarafın isminin yazılarak imza atılması gibi bir durumun olması durumunda böyle bir imzanın kesinlikle kendisine ait olmadığını, imza inkarında bulunduğunu belirtmiştir. Buna dayalı olarak yapılan icra takibinin de kötü niyetli olduğunu, davacı tarafı telefon ile arayarak durumu izah etmesine rağmen davacı tarafından kendisinin iyi niyetli sözlerinin dikkate alınmadığını, Yıllardır Karaman ilinde ticaretle uğraşmakta olduğunu, kendisine ait malının taşınmış olması durumunda malları teslim aldığı zaman nakliye ücretini ödediğini, davacı tarafından kendisinin malının taşınması durumunda bu ödemeyi gününde yapacağını belirterek davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinden ibarettir.
İhtilafın davacı şirket tarafından davalıya taşıma hizmeti verilip verilmediği verilmiş ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
HMK 142.maddesi uyarınca zaman aşımı itiraz ve definin ileri sürülmediği görüldü, davanın İİK 67.maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyanın bilirkişi ….konusunda uzman ……. verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişinin 08/06/2018 tarihli raporunda, Dosya üzerinde davacının iddiaları, davalının savunmaları ve dosyaya sunulan tüm belge ve deliller değerlendirilmek suretiyle yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; Bilindiği gibi, “Salt fatura düzenlenmesi, adına fatura düzenlenen kişiyi fatura düzenleyene karşı borçlu duruma düşürmez. Adına fatura düzenlenen kişinin borçlu sayılabilmesi için, VUK. un 230.Md. ne göre hazırlanmış faturayı, T.T.K.21/2. Maddesi uyarınca usulüne uygun biçimde tebellüğ ettiği halde 8 gün içinde münderecatı hakkında itiraz etmemiş olması, ya da fatura konusu mal veya hizmetin adına fatura düzenlenen kişi veya kuruma tesliminin belgelenmesi gerekmektedir. Bu iki teslim veya tebliğden biri varit olmadan düzenlenen fatura borç doğurmaz.” Davacının takibe dayanak faturası incelendiğinde, faturanın davalı şirkete teslim/tebliğ edildiğine dair faturanın üzerinde bir imza ibare ya da emare görülmediğini, Dosyaya Mübrez bilgi ve belgeler ile tarafların beyanlarına göre taşıma konusu malların davalıya teslim edilmesi hususunda ihtilaf olduğunu, İncelenen bilgi ve belgeler neticesinde; davalı tarafın mallarının taşınma işleminin, davacı tarafından yapılmış olması ve buna karşılık davalı tarafın borçlu duruma düşmesi ispata muhtaç olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora karşı itiraz edildiği görülmüştür. Mahkememizce Rapor denetime uygun ve hüküm verecek şekilde hazırlanmış olmakla, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, Her ne kadar rapor aleyhimize gelmiş ise de rapora itirazlarını tekrar ederek icra takibinde faturanın tebliğ edildiğini, karşı taraf ödeme için belge sunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olup, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İst.Anadolu 8.İcra Müd…… E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ödeme emrinin 04.03.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği 09.03.2015 tarihinde süresinde yapılan itiraz ile takibin durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın dayanağı faturadan kaynaklı alacak olduğu, fatura dayanağı hizmetin taşıma işine ilişkin olarak kesildiği, taşıma konusunda yaptırılan bilirkişi incelemesine göre salt fatru kesilmiş olması hizmetin verildiğine delil niteliğinde değerlendirimlemeyeceği, hizmetin verildiğinin davacı tarafından HMK 190 maddesi gereğince delillerle kanıtlanması gerektiği, ancak davacı tarafından hizmetin verildiğine dair delil bulunmadığından açılan itirazın iptali davasının reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalıyararına taktir olunan 1.172,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının yatırmış olduğu gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/11/2018