Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1445 E. 2018/1369 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1445 Esas
KARAR NO : 2018/1369

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 27/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkilinin inşaat işi ile iştigal ettiğini, davalı ile 28/01/2015 tarihinde “——-” adı altında eser sözleşmesi imzaladığını; bu sözleşme ile——– parselde bulunan bina inşaatının 274 adet PVC doğrama ve 45 adet menfezinin imalat ve montaj işlemini yüklendiğini; tarafların iş bedeli olarak da 290.000,00 TL bedeli kararlaştırdıkları; bunun akabinde sözleşme ile yüklenilen edimler dışında aynı bina içinde yer alan ve dükkan niteliğinde bulunan taşınmazın “doğrama ve kompozit” işlerininde davalı şirketçe müvekkili şirkete teklif edildiğini; 33.076,66 TL’nin kararlaştırıldığını; müvekkilinin gerek sözleşme ile gerek sözleşmeden sonra yüklendiği edimleri yerine getirdiğini; bu kapsamda muhtelif tarihlerde müvekkilinin 160.000,00 TL bedelli çek aldığını; müvekkillerininde sözleşmede düzenlendiği üzere davalıya 175.000,00 TL tutarında teminat mektubu verdiğini; edimini yerine getiren müvekkilinin bu edimlerini faturaya döktüğünü, davalıya gönderdiğini ancak faturaların davalı tarafça iade edildiği; müvekkilinin asıl işten dolayı ödenmeyen 130.000,00 TL alacağı ile sonradan kararlaştırılan iş için 33.076,66 TL olmak üzere toplam 163.076,66 TL alacaklı olduğunu; ayrıca teminat mektuplarınında müvekkiline iade edilmesi gerektiğini; müvekkilinin bunları sağlamak için noterden ihtar gönderdiğini ancak sonuç alamadığını belirterek; 163.076,66 TL alacaklarını en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini ayrıca 175.000,00 TL bedelli teminat mektubununda iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen 28/01/2015 tarihli sözleşme uyarınca işin yapılma süresinin yer tesliminden itibaren 60 gün olduğunu; bu süre içinde tamamlanamaması halinde her gün için 1.000,00 TL cezai şart kararlaştarıldığını; teslim süresinin kesin vade niteliğinde olduğunu; davacı tarafın süresinde teslimi ispatı gerektiğini; süresinde teslimin söz konusu olmadığını; davacının kesmiş olduğu faturaların yasal süresi içinde iade edildiğini, davacının iş tesliminde 148 gün geciktiğini, bu nedenle kendilerininde 148.000,00 TL cezai şart alacaklısı olduğunu; davacının talep ettiği eksik iş bedelinin 130.000,00 TL olduğunu; davacının sözleşme dışı yaptığı işin bedelinin 33.076,66 TL olmayıp, KDV dahil 21.000,00 TL olduğunu; böylece toplam alacaklarının 151.000,00 TL olup, kendilerinin cezai şart alacaklarının bu miktardan takas ve mahsubunun gerektiğini; kaldı ki, geç teslimden dolayı uğranılan zararları da nazara alındığında davanın tamamen reddi gerektiğini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup, davalı da gecikmeli teslimden dolayı cezai şartın bu alacaktan takas ve mahsubunu savunmaktadır.
Taraflar arasında 28/01/2015 tarihinde imzalanan sözleşmede, yapılacak iş belirlenmiş olup; yer tesliminden itibaren sürenin 60 gün olduğu; 15/04/2015 tarihine kadar sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olarak işin tamamlanması gerektiği düzenlenmiş; belirlenen sürede iş bitmezse hergün için 1.000,00 TL cezai şartın iş verene ödeneceği kararlaştırılmış; sözleşme bedelinin KDV dahil 290.000,00 TL olduğu, ödemelerin 30/07/2015 tarihinden başlamak üzere her ayın 30. Günü 32.000,00 TL olarak çek ile yapılmasının kararlaştırıldığı; sadece 30/12/2015 tarihindeki taksitin faklı olarak 34.000,00 TL olarak düzenlendiği görülmüştür. Ödeme tablosundaki çeklerin ilk 5 tanesinin sözleşme yapıldığı an işi yapan firmaya verileceği; sözleşme yapıldığı an 175.000,00 TL tutarlık çeki işi yapan firmanın teminat olarak iş verene vereceği; işin kusursuz, eksiksiz 15/04/2015 tarihinde bitirilerek kontrolünden sonra herhangi bir kusur yoksa banka teminat mektubunun işi yapan firmaya iade edileceğinin, kalan ödeme planı çeklerininde aynı anda işi yapan firmaya verileceğinin kararlaştırıldığı; ek iş için ayrıca bir sözleşme imzalanmadığı ancak dava dilekçesinin ekinde ——- fiyat listesinin sunulduğu, market kompozit açıklaması kapsamında 26.246,69 TL, market C aliminyum başlığı altında 4.829,86 TL, kepenk kapsamında 2.000,10 TL olmak üzere toplam KDV dahil 33.076,68 TL olarak yazılı bir belgenin sunulduğu ancak belgede herhangi bir imzanın bulunmadığı görülmüştür.
İşin teslimi yönünden sunulan teslim tutanağının incelenmesinde ise her bir daire yönünden ayrı ayrı olmak üzere 10/09/2015 tarihli ürün / taksim hizmet teslim tutanaklarının dosyaya sunulduğu; teslim sırasında herhangi bir ayıp ya da eksik iş şerhinin bulunmadığı ihtirazi kayıt konulmadığı görülmüştür.
Ek işle ilgili ve C bloktan olduğu anlaşılan teslim tutanağı başlığı altında sunulan belgede ise, ———- kapsamında B blokta bulunan dükkanın cephe kaplaması ve doğrama işlerini tam ve eksiksiz olarak teslim aldım” açıklamasının yer aldığı görülmüş;
Dosya içinde sunulan teminat senedinin ise; davacı şirketin —– şubesindeki hesabına keşideli 175.000,00 TL bedelli ve lehtarının davalı olduğu çek olduğu, bu çekin teminat senedi olarak 28/01/2015 günü davalı şirkete teslim edildiğine dair de yazılı belge olduğu görülmüştür.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, tarafların birbirlerine çektikleri ihtarlar celp edilmiş / sunulmuş, mahkememizce davacı ve davalı tanıkları dinlenmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bilirkişi heyetine verilen yerinde inceleme yetkisi çerçevesinde, davacı asil ve taraf vekillerinin de mahallinde bulunduğu halde yapılan incelemede eser sözleşmesine konu binada ikamet edildiği, binaya ait 274 adet PVC doğrama ve 45 adet menfez ve panjurların takılı olduğu tespit edilmiş olup, dava dosyası içindeki tanık beyanları ve ihtarnamelerde göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, davacı tarafından yapılacak olan imalat için davalı tarafından yer tesliminin hazırlanmadığı, binaya ait doğramaların takılması için bina ön cephesindeki vincin kaldırılmış olması ve doğrama yapılacak mahallerde seramik kaplama işinin bitirilmiş olmasının mutlaka ve teknik olarak zorunluluk arz ettiği; balkonlardaki seramik kaplama işlerinin tam olarak bitirilememesi ve ön cephedeki vincin kaldırılmadığı ve bu sebeple davacıya tüm imalatlara aynı şekilde başlayabilmesi için davacı yanca “usulünce yer teslim edilmediği”; davacıdan sadır olan bir yeri teslim aldığına dair belgeninde bulunmadığı; bu nedenle davalı tarafın öncelikle ispatı gereken “usulünce yer tesliminin” ispat edilemediği; hal böyle olunca davalının gecikme nedeniyle ve her günlüğü 1.000,00 TL’den cezai şart alacağının doğmadığı; bu nedenle takas ve mahsubunda söz konusu olamayacağı; öte yandan her bir daire yönünden 10/09/2015 tarihli teslim tutanakları çerçevesinde; eksik ve ayıplı iş tesliminin söz konusu olmadığı; ayıp yönünden bir iddia ve ihtarında bulunmadığı; teslim anında herhangi bir itirazı kayıdında bulunmadığı, hal böyle olunca kabul biçimi itibariyle de takas talebinin koşullarının gerçekleşmediği; taraflar arasındaki sözleşme bedelinin yazılı kararlaştırılmış olduğu ve KDV dahil 290.000,00 TL olduğu bunun 160.000,00 TL’si ödenmiş bulunduğundan kalan iş bedelinin talep gibi 130.000,00 TL olduğu mahkememizce benimsenmiştir.
Ek işler nedeniyle taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, TBK’nun 481. Madde gereğince eserin bedeli öncelik belirlenmediğinden bedelin yapıldığı yere ve zamana göre eserin değerine ve yüklenicinin giderlerine bakılarak belirlenmesi gerektiği; davacının dükkana yönelik ek iş kapsamındaki imalatlara ilişkin adet ve birim fiyatlarını dosyaya ibraz ettiğini; söz konusu belgeler incelendiğinde, yapıldığı zaman ve yılın koşullarına göre içinde inşaat mühendisi bilirkişininde bulunduğu bilirkişi heyeti tarafından kadri maruf olduğunun tespit edildiği ve bu nedenle KDV dahil bununda 33.076,65 TL olarak mahkememizce de benimsendiği nazara alınarak toplam 163.076,00 TL yönünden davanın tam kabulüne karar verilmiştir. Bu kabule göre davacının vermiş bulunduğu 175.000,00 TL bedelli çekinde davacıya iadesi gerektiği; davalının bunu elinde tutması için herhangi bir alacağının ve sebebinin kalmadığı nazara alınarak çekinde davacıya iadesine karar verilmiştir.
Hemen belirtmek gerekirki, dava dilekçesinde yer almayan ve harcı karşılanmamış olan; davacının cevaba cevap dilekçesinde talep ettiği bir takım zarar kalemlerininde mahkememizden tahsiline karar verilmesi davacı yanca talep edilmiş olup; davacı bu talebinde müvekkilince alamadığı iş bedelleri sebebiyle üçüncü şahıslara borçlarını ödeyebilmek için çektiği krediden dolayı uğramış bulunduğu zarar ve davalı tarafın süresinde yer teslim edememesi nedeniyle tuttuğu depo yüzünden ödemek zorunda kaldığı depo kiralarından kaynaklı alacak talebi; bu kalemler yönünden usulünce açılmış bir dava bulunmadığından dolayı hükme bağlanamamış ve bu talepleri bu sebeple “nazara alınmamış”; hal böyle olunca bu talepleri yönündende leyhe ya da aleyhe herhangi bir hüküm yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KABULÜ İLE;
130.000,00 TL bakiye iş bedeli ile 33.076,00 TL ek iş bedeli toplamı 163.076,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan bankaların uyguladığı yıllık en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsiline davacıya verilmesine,
Keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu ve davaya konu edilen ———– ——-şubesine ait 175.000,00 TL bedelli çekin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine ancak karar kesinleşinceye kadar davalı tarafından tedavüle çıkarılmış olursa o taktirde bu çekten dolayı davacının borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalının mahsup talebinin mahsuba konu alacak ispat edilemediğinden REDDİNE,
Davacının cevaba cevap dilekçesinde talep ettiği krediden dolayı zarar ve depo kirası ile ilgili talepleri açısından dava dilekçesi ile açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığı için bu taleplerin nazara alınmadığına,
Hüküm altına alınan alacak miktarı ve iadesine karar verilen çek miktarı üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 23.093,97 TL’den; baştan yatırılan 2.784,95 TL peşin ilam harcı ve tamamlatılan 2.988,56 TL peşin ilam harcının mahsubu ile eksik 17.320,46 TL harcın davalıdan tahsiline hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan 5.802,71 TL peşin ilam harcı ve başvuru harcı toplamı ile, 12 davetiye gideri 96,00 TL ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti toplamı 9.898,71 TL muhakeme giderinin davalıdan tahsiline davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde dosyada bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki ——– gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine 26.230,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.