Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1442 E. 2018/1143 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1442 Esas
KARAR NO : 2018/1143
DAVA : Muvazaa Nedeniyle İddia
DAVA TARİHİ : 29/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan iş bu davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ……. kambiyo senedi ile alacaklı olduğu, bu alacağından dolayı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret mahkemesinin …. D.iş dosyası ile borçlu şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı aldıklarını bilahare İstanbul Anadolu 22. İcra müdürlüğünün …. sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını; takibin kesinleştiğini; ancak diğer davalı şirket … de borçlu … aleyhine İstanbul Anadolu 15. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasıyla ”ilamsız takip” yaptığını, borçlu şirketin bu takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini; ancak davalı …… AŞ’nin icra takibi kesinleşmesine rağmen uzun bir süre borçlu hakkında haciz işlemi başlatmadığını, amacının…..Ltd. ŞTİ ‘nin ticarete devam etmesi olduğunu; tam müvekkili tarafından başlatılan takip kesinleşecek iken ….şirketinin haciz işlemlerine başladığını; borçlunun 3. Kişilerde ki tüm hak ve alacaklarına, gayrimenkullerine haciz koydurduğunu; ancak davalılar arasında bu borcu gerektirecek herhangi bir ilişki ve işlemin bulunmadığını; Anadolu 15. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konan alacağın muvazaalı bir alacak olduğunu, davalılar arasında mizansenle yaratılan sahte bir alacak olduğunu; zaten davalı şirketler arasında organik bağda bulunduğunu ….şirketinin eski yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi olan…. borçlu ….n sigortalı çalışanı olduğunu; borçlu….n yetkisili … ve .i şirketinin eski yönetici . dava dışı .şirketinde ortak olduklarını belirterek; davalı ……AŞ’nin icra takibi nedeniyle müvekkilinin haklarının helalder olduğunu belirterek; Anadolu 15. İcra müdürlüğünün…. sayılı dosyasındaki davalılar arasındaki borç doğuran işlemin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılardan …. davaya cevap vermemiş, duruşmaları da takip etmemiş,
Diğer davalı vekili ise;….ye servis hizmeti verdiklerini; alacaklarının gerçek ve doğru olduğunu,.şirketinden alacaklı olan … tarafından … aleyhine başlatılan İstanbul Anadolu 25. İcra müdürlüğünün …. sayılı dosyasında borçlu …’nin hazırlanan sıra cetvelinin kesinleştiğini, bu sıra cetvelinde kendilerinin altında olan davacı şirketin, sıra cetveline itiraz etmediğini o nedenle bu davayı da açamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini; esasen borçlu….. şirketinin en çok müvekkili şirkete zarar verdiğini, borçlu şirketten alacağını tahsil edemediği gibi birde onun nedeniyle teminat gösterdiği taşınmazı kaybettiğini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, muvazaa dolayısıyla davalılar arasındaki icra takibine konu borç işleminin iptaline ilişkin olup; muvazaa davaları, hukuken yapılan her tür tasarruf aleyhine açılabilecek ve konusu çok geniş bir alanda olan davalardandır. İş bu tasarruftan etkilenen her şahsın bu davayı açmakta hukuki menfaati vardır. Davamızda da, davacımızın kesinleşen bir icra takibi nedeniyle …. ‘den alacağı mevcut olup, iddia ettiği gibi davalılar arasındaki takibe konu alacak muvazaalı ise, onun iptalinde hukuki menfaati mevcuttur.
Dava, bir icra takibinden kaynaklı alacağa dayanılarak açıldığı ve davalılar arasındaki muvazaa iddia edildiğinden İİK 177 ve devamı maddelerinde düzenlenen TASARRUFUN İPTALİ hükümlerine tabidir, tasarrufun iptali davalarındaki gibi hüküm oluşturulur.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış olup, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Hemen belirtmek gerekir ki, her ne kadar davalı … ..Aş vekili davacının sıra cetveline itiraz etmediği ve sıra cetveli kesinleştikten sonra bu davayı açamayacağını bildirmiş ise de; muvazaa nedeniyle iptal davası sıra cetveline itiraz etmeyen alacaklı tarafından her zaman ve ayrıca dava konusu edilebileceği şüphesizdir. Sıra cetveli kesinleştiği için, mahkememizce verilecek kararla artık bu sıra cetvelindeki …. şirketinin sıra cetvelinden çıkarılması mümkün değildir. Bu nedenle ancak davacımıza bu icra dosyası üzerinden davalı …’ne ödenecek miktar üzerine haciz isteme yetkisi tanınmak suretiyle hüküm oluşturulabileceği;….. şirketine o icra dosyasına ödenecek herhangi bir bedel olmadığı takdirde zaten davacımızında bu takipten dolayı mağdur olması mümkün olmayacaktır.
Bu çerçevede mahkememizce bilirkişi incelemesi için gün tayin edilmiş; 07/06/2018 tarihli verilen inceleme kararı huzurdaki davacı vekiline ve huzurda bulunmayan her iki davalı tarafa ise ara kararın tebliği suretiyle bildirilmiş; kayıtlarını ibraz etmeyen tarafın, ibraz eden tarafların kayıtlarının sonucuna katlanmak zorunda kalacağı açıkça ihtar olunmuş; incelemeye davalı ….. kayıt ibraz etmemiş, davalı … …. sadece 2017 yılına ait kayıtlarını ibraz etmiş davacı şirket ise inceleme kararında belirtilen 2014,2015 ve 2016 yılı kayıtlarının tamamını ibraz etmiştir.
Bilirkişi bu kayıtlar ve tüm dosya kapsamına göre yaptığı incelemede davalılar arasındaki icra takibine konu alacağın gerçek bir alışverişe dayalı olmayan muvazaalı bir alacak niteliğinde olduğunu rapor etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu kabule şayan bulunup hükme esas alınmıştır.
Zira,
Davacı kayıtlarına göre, davacının … aleyhine başlattığı Anadolu 22. İcra müdürlüğünün …..sayılı dosyasında ki alacak doğrulanmakta olup; icra takibine konan bu alacağın aynı miktarda ve gerçek bir alacak olduğu hem davacı kayıtları ile hem de taraflara ait BA-BS kayıtları ile doğrulanmaktadır.
Ancak, davalı … …Aş mahkememizin inceleme kararında açıkça yazılı olmasına rağmen 2014-2015 ve 2016 yılı kayıtlarını sunmamış olup; sunmuş bulunduğu kayıtlarına göre de 2016 yılından bir sonraki yıla devreden alacağın sadece 153.135,00 TL ‘lik 2016 yılına ait bir adet faturadan kaynaklanmaktadır. …. borçlu .. 2016 yılından devreden bir başka alacağı kendi kayıtlarına göre de görülmemektedir. Oysa …..şirketi tarafından başlatılan Anadolu 22. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyasında alacak sebebi cari hesap alacağı olarak bildirilmiştir. Fakat getirtilen…. BS, borçlu .. ise BA kayıtlarında, 2016 tarihli ve 153.135,00 TL ‘lik faturanın dışında 2014-2015 ve 2016 yıllarında başka bir fatura yada alışveriş yer almamaktadır. Her iki davalı şirket olup aralarında cari hesap ilişkisi olsa bunu gerektirecek tüm alışverişlerin ….’nin BS kayıtlarında, borçlu … ise BA kayıtlarında yer alması gerekir. Hem bu nedenden hem de … şirketi tarafından 2014-2015-2016 kayıtlarının sunulmaması, diğer davalı şirket tarafından ise hiç kayıt sunulmaması sebebiyle, mahkememizce Anadolu 22. İcra müdürlüğünün ….. sayılı dosyasında ”cari hesap ilişkisine dayalı” olarak talepte bulunulan 1.630.411,45 TL’lik alacağın esasen bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar, ….sunduğu kayıtlardan 2016 yılından bir sonraki yıla devir olarak 153.135,00 TL ‘lik bir fatura görülüyor ve aynı fatura davalı …’nin 2016 yılı BS kayıtlarında da görülüyor ise de; söz konusu vergi dairesine sunulan kayıtların yıl sonu itibariyle hazırlanıp sunulduğu; davacının …….aleyhine almış bulunduğu 15/11/2016 tarihli ihtiyati haciz kararının ve bir sonra başlattığı icra takibinin yıl sonundan önce olduğu; bu nedenle yıl sonunda beyan edilen kayıtlarında buna göre hazırlanabileceği, bilirkişi raporunda açıkça belirtildiği üzere …. kayıtlarında yer almasına rağmen bu faturaya ilişkin hizmetin verildiğine dair, alt ilişkiyi gösterecek bir delillin olmadığı; davalılar arasında gerçekleşen ve kesinleşen icra takibinin cari hesap ilişkisine dayandırıldığı ve miktarının da 1.630,411,45 TL olduğu nazara alınarak; bu miktar alacağın muvazaalı olarak yaratıldığı kanaatine varılmış; davacı alacağının ve talebinin niteliğine göre tasarrufun iptali hükümlerine göre aşağıdaki hüküm oluşturulmuş;
Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti, iptale konu olan tasarruf ile davacının alacağından hangisi daha düşük ise onun üzerinden alınması gerektiği nazara alınarak ve dosyamızda davacı alacağının 4.690.794,53 TL iptale konu olan alacağın ise 1.630.411,45 TL olması nedeniyle iptale konu alacak üzerinden hesaplanmak suretiyle karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KABULÜNE;
Davacının davalı …… Aleyhine gerçekleştirdiği ve kesinleşmiş olan İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında alacak ve ferilerinin ulaştığı toplam miktarla sınırlı olmak üzere;
Davalılardan ….Ş tarafından diğer davalı . aleyhine başlatılan ve kesinleşmiş bulunan İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takip konusu alacağın MUVAZAALI GÖRÜLMESİ SEBEBİYLE davalılar arasındaki bu icra takibine konan borç ilişkisinden ibaret tasarrufun İPTALİNE, davacıya 15. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı dosyasında yapılacak tahsilatlar üzerine haciz isteme yetkisi TANINMASINA,
Alınması gereken 111.373,37 TL harçtan peşin olarak alınan 28.026,90 TL harcın mahsubu ile 83.346,47 TL harcın davalılardan tahsiline hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 28.056,10 TL peşin nispi harç ve başvuru harcı ile 9 davetiye gideri 108,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 1.500,00 TL’nin toplamı olan 29.664,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak; davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansı olursa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki A.A.Ü.T üzerine 72.682,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
Mahkememizce dosyanın heyete tevdiinden önce tek hakimli olarak bakıldığı dönemde …. tarihinde konulan ihtiyati tedbir kararının; İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasından; alacaklı …ne yapılacak ödemelerin iş bu karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması şeklinde ihtiyati tedbirin DEVAMINA,
Dosya kapsamına nazaran davacı tarafın teminatın iadesi talebinin KABULÜ ile; davacı tarafça …7 tarihinde yatırılan 245.623,10 TL teminatın iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.15/11/2018