Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1434 E. 2021/56 K. 29.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1434 Esas
KARAR NO : 2021/56
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/12/2016
KARAR TARİHİ: 29/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, — tarihinde meydana gelen kazada müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu — Plakalı araçla davalı —- tarafından— altına alınan —- plakalı aracın çarpıştıklarını; kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını; geçici ve kalıcı iş göremezliğin ortaya çıktığını; ayrıca tedavi giderlerinin de karşılanması gerektiğini belirterek, bunlardan sorumlu olan davalı —- şirketinden fazlaya dair haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik— davalıdan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, kaza tarihi itibariyle —– plakalı aracın —- sigortası olduklarını; geçici iş göremezlik tazminatının poliçe dışı olduğunu; davacının sürekli maluliyeti yönünden usulünce rapor alınması gerektiğini; sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, kusur yönünden de araştırılması gerektiğini; ayrıca kazadan önce kendileri temerrüte düşürülmediği için kaza tarihinden itibaren de faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini davasıdır. Maddi zarar olarak da tedavi gideri, geçici iş göremezlik ve maluliyet gideri istenmektedir.
Mahkememizce, —- yazışma yapılmış, sigortalıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş, davacının çalıştığı iş kolu araştırılmış; davacının tıbbi evrakları getirtilmiş,—- geçici ve sürekli iş gücü kaybı yönünden rapor alınmış ve tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davacının kazaya karışan araçların sürücüsü olmadığı sadece yolcu olduğu nazara alınarak kusur raporu alınmamıştır. Zira, davacının kazada kusuru bulunmayıp; davalı —- teminat altına alınan aracın %1 dahi kusuru olsa zararının tamamını sigorta şirketinden istemesi mümkündür; sigorta zararı ödedikten sonra kusuru oranında diğer araç sigortasına ya da malik / sürücüsüne gitmesi mümkündür. Ancak, sigortalı aracın hiç kusurlu olmaması halinde davanın reddi gerekip; mahkememizce incelenen —– tahkikatında her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunun belirlendiği, bilirkişi raporu alındığı; buna ilişkin de —-kararında her iki aracında kusurlu olduğunun açıkça bildirildiği; öte yandan kaza tespit tutanağında da bu durumun tespit edildiği sebebiyle; kusur oranları yönünden rapor alınmamış, zararın tamamının —- plakalı araçtan dolayı sorumlularla beraber davalı — müteselsilen istenebileceği ” kuralı gereğince davalıdan tahsili yoluna gidilmiştir.
Mahkememizce davacının—- raporları getirtilmiş, tedavi evrakları getirtilmiş, —- raporda, davacının kazadan dolayı sürekli iş gücü kaybına uğramadığ— geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu tespit edilmiştir; —-davacı vekilinin müvekkilinin maluliyete uğradığı yönünden itirazı nazara alınmak suretiyle yeniden inceleme talebi kabul edilmiş,— de rapor alınmış olup; bilahare alınan bu raporda—- ile aynı sonuçları vermiştir. Bu nedenle davacı lehine sürekli iş gücü tazminatına hükmedilmemiş sadece 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir.
Bakıcı giderleri belgelendirilemediği için mahkememizce yaralanmanın niteliği de nazara alınarak bakıcı giderine hükmedilmemiştir.
Davalı —- poliçe gereğince kabul edilebilecek yegane tazminatın geçici iş göremezlik tazminatı olduğu; kaza tarihi itibariyle asgari ücretinde sabit olduğu nazara alınarak asgari ücretin net — olması sebebiyle bu miktar-ayla çarpılmak suretiyle geçici iş göremezlik tazminatının —– olduğu mahkememizce hesaplanmış, bu hesaplama şekli zapta geçirilmiş, davacı vekilinin itirazı olmadığı görülmüş olup; basit hesaplama şekliyle gerçekleşen bu sonuç için bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmamıştır. Ancak, daha önce sigortaca yapılan — bir ödeme söz konusu olduğundan bu ödeme — düşülmüş ve — hükmedilmiştir. Davacı her ne kadar kaza tarihinden itibaren avans faizi istemişse de; davalı —- ihtarın yapıldığı tarihten itibaren 8 iş günü sonra temerrüte düşeceği; ihtarın yapıldığı tarihin belli olmaması halinde bunun ödeme tarihini nazara alarak hesaplanması gerektiği kuralı gereğince davalıca —- ödeme yapıldığı, bu tarihten itibaren faizin başlaması gerektiği nazara alınarak hüküm oluşturulmuş ancak alacak haksız fiilden kaynaklandığı ve davanın her iki tarafının da tacir olmaması nedeniyle yasal faize hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
—–tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya dair talebin reddine,
Alınması gereken 248,04 TL harçtan peşin olarak alınan 29,20 TL’nin mahsubu ile eksik 219,84 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 58,40 TL harcın tamamı ile 18 davetiye gideri 134,00 TL ve Adli Tıp Faturası 564,50 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince, 507,34 TL’lik kısmının toplamı, 565,74 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, kabul ve ret oranları üzerinden nispi vekalet ücretleri maktunun altında kaldığından ancak hükmedilecek vekalet ücretleri de asıl alacağı geçemeyeceğinden davacı lehine 3.631,69 TL vekalet ücreti taktirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
Reddedilen kısım üzerinden de 1.368,31 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı, mazeretli sayılan davalı tarafın yokluğunda, miktar sebebiyle her iki taraf yönünden de kesin olarak verildi. Açıkça okunup, usulen tefhim olundu.29/01/2021