Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1425 E. 2018/292 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1425 Esas
KARAR NO : 2018/292

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki ile birlikte, davalı firmanın müvekkiline mal tedarik edeceğini, davalının ilk başlarda mallan gönderdiğini, ancak daha sonra ödemeleri peşin almasına rağmen emtia göndermediğini, müvekkilinin defalarca kez mail atmasına rağmen dönüş olmadığını, aksine davalının, müvekkiline ait çekleri tahsil ettiğini, bunun üzerine davalı aleyhine, İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü’nün …….. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirtmiş olup, davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış davalı tarafça cevap dilekçesi verilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. …… İcra Müdürlüğü’nün……….E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden ………. Tarihinde 62.342,35 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; ihtilafın davalının peşin almış olduğu ödemelere rağmen mal gönderimi yapıp yapmadığı ve takip miktarındaki alacağın mal tesliminden önce yapılmış ise miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, davalı tarafça ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmediğinden davacı tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davacının incelenen ………. yılına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasında bazı aylarda Ba-Bs mutabakatının bulunduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının sabit hale geldiği, davacı tarafın yapmış olduğu ödemeleri ve satmış olduğu mallarla kendi defterlerinde toplam 421.862,77 TL davalıya borç kaydında, DAVACININ İSPAT EDEMEDİĞİ ÖDEME KAYDI (01.01.2014 TARİHİNDE, 7 no.lu yevmiye kaydı) 12.500 TL işlemin dayanağı bulunmadığı için alacaklarından çıkarılırken, kayıtlarda yer almasa da ilişikte EK-1 “”……başlıklı belgede yer aldığı şekliyle, davalının onayını taşıyan belgenin de davacı alacağına ilave edilmesi gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplamada davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla. kendi defterlerinde görüldüğü şekilde. 29.11.2016 takip tariki itibarıyla 56.899.02 TL alacalının olduğu, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarnamenin tebliğine havi belge de bulunmadığından, takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip Öncesi faiz talebinin yerinde olmadığı anca mahkemece kısmen yada tamamen davacı lehine hüküm kurması halinde: tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 56.899.01 TL alacası için 3095 s.k m. 2/2 kapsamında ıskonto avans faiz talebinin verinde olduğu, buna göre Davacının; Davalı tarafından İstanbul Anadolu …… İcra Dairesi………E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu 56.899.01 TL itirazın iptalini isteyebileceği tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu ……., İcra müdürlüğünün …….E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı ödeme emrinin PTT sorgulama gönderi takibine göre davalıya 07.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği davalı borçlunun 08.12.2016 tarihinde süresinde itiraz ettiği takibin durduğu, eldeki davanın İİK 67 maddesine göre 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava miktar itibarı ile 7101 S.Y nın 61 . Maddesi ile değişik TTK 4 maddesi gereğince 28.03.2018 tarihli celsede Basit Yargılamaya tabi olarak yürütülmesine karar verilerek HMK 321 maddesi gereğince hazır bulunan tarafın son driyecekleri alınarak durumaşa son verilmiştir.
Taraf defterleri üzerinde Mali müşavir marifeti ile inceleme yapılmasına karar verilmiş , davacı tarafından inceleme günü defterler ibraz edilmiş, ancak davalıya meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen defter ve kayıt ibraz edilmemiştir.İhtilaflı döneme ilişkin davacı defterlerinin TTK 82-83 maddeleri ve VUK na göre usulüne uygun tutulduğu ve HMK 222 maddesi gereğince delil niteliğinde olduğu, davalı borçlu itirazında cari hesap alacağına itiraz etmiş olmakla ,denetime olanak verecek şekilde hazırlanan rapora göre taraflar arasında 4 yıllık bir ticari ilişkinin bulunduğu ve aralarında 104.862,77 TL BA-BS mutabakatlarının bulunduğu taraflar arasındaki mutabakat ve ödeme belgeleri düşüldükten sonra davacının davalıdan takip tarihi itibarı ile 56.899,02 TL alacaklı olduğu bu miktar üzerinden itirazın iptali gerektiği, davacının takip tarihinden önce davalıyı temerrüdüne ilişkin bir belge bulunmadığı gibi taraflar arasında ödemeye dair bir anlaşma bulunmadığı , taraflar tacir olmakla takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına avans faizi işletilmesi gerektiği , davacının takip tarihine kadar işlemiş faize yönelik itirazın iptali talebi ile , talep edilen İİK 67 maddesindeki inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığı ve cari hesaba dayalı olmakla reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
Davanın Kısmen kabulü ile ;
Davalının İstanbul Anadolu ……. İcra müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 56.899,02 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi işletilmesine,
Fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine,
Davacının İİK 67/2 maddesi gereğince talep ettiği tazminatın alacak likit olmadığından reddine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 3.886,77 TL harçtan, peşin alınan 311,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.575,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 340,91 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 84,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 834,50 TL nin kabul ve red oranına göre; 761,64 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, 72,86 TL nin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf yararına AAÜT uyarınca 6.608,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.