Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1392 E. 2020/677 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1392 Esas
KARAR NO: 2020/677
DAVA : Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/12/2020
Mahkememizde görülen yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin oğlu müteveffa ——— plaka nolu araçla —- yönüne seyrederken karşı şeritten —- seyreden davalılardan —-ait ve davalılardan —- ve idaresindeki —– plaka nolu aracın orta refüje çarparak refüjün üstüne çıktığını ve akabinde müvekkilinin bulunduğu sağ şeride tersten girerek müvekkilinin aracı ile kafa kafaya çarpıştığını, bu kaza sonucu müvekkilinin oğlu—–vefat ettiğini ve kusurlu —- da ağır yaralandığını, ölümlü trafik kazasına ilişkin soruşturmanın ———-soruşturmasının devam ettiğini, kazaya sebebiyet veren—— plaka nolu aracın —- tarafından —– ile teminat altına alındığını, yaşanan olaya ilişkin müvekkilinin duyduğu acı ve elem taraflarınca tarif edilemeyeceğini, edilmeye çalışılmış ise de boşa çaba olduğunun açık olduğunu, yaşanan olayda müvekkilinin oğlunun kusuru olmadığı halde davalılara ait aracın kusuru ile vefat ettiğini ve müvekkilinin bu olay nedeniyle fazlasıyla mağdur olduğunun aşikar olduğunu, bütün bu nedenlerle talep ve hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle alacaklarının teminat altına alınması için davalılar adına kayıtlı taşınır taşınmaz malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yaşanılan mağduriyet ve acı nedeniyle müvekkili yönünden—- manevi tazminatın —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı—– vekilinin —tarihli cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan —- plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde birleşik kasko sigortalı olduğunu dava konusu olayda iddia edilen kusura itiraz ettiklerini, olayla ilgili ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin ifade tutanaklarının ve tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, ceza dosyası ve varsa kusur durumunu gösteren bilirkişi raporunun celp edildikten sonra meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın —- gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca talep edilen manevi tazminat tutarına da itiraz ettiklerini, bütün bu nedenlerle öncelikle tüm delillerin taraflarına tebliğini müteveffanın araçta sürücü olması halinde davanın reddini, aksi halde kusur incelemesi yapılmasını, müteveffanın müterafık kusuru ile varsa hatır taşımasının tespitini, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılarak fahiş manevi tazminat talebinin reddi ile haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DavaIı —-cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza mahallindeki müvekkilinin hızının —- seyir halinde olduğunu, müvekkili idaresindeki aracın mazgal kapağına girmesi ile yoldan çıktığını, yol üzerinde bulunan dağınık ve kırılmış halde bulunan kaldırım taşlarının bulunması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin bu konuda kusurunun olmadığını, muhtemelen aracın sol ön lastiğinin orta refüje çarparak çıktığı nokta olduğunu, orta refüj tarafında bulunan şerit üzerinde yol kenar çizgisine bitişik vaziyette asfalt yoldan 6,0 cm düşük vaziyette mazgal sebebiyle aracın müvekkilinin kontrolünden çıktığını müvekkilinin olayda kusursuz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı —- vekilinin savunmasında özetle; Müvekkiline ait araç sürücünün asli kusurlu olduğu belirtilmiş ise de kaza tespit tutanağı incelendiğinde bordür taşlarının üst kısımlarının dışa doğru eğik şekilde olduğunu ve bu nedenle kazada etkin olabileceğini, kusur oranının tespitini, tarafların tazminat sorumluluğunun da tespite esas olacağını, hukuk dışı suretle %100 kusur isnadının hiçbir somut delile dayanmadığını, müvekkiline ait aracın kasko sigortalı olduğunu ve sigorta şirketlerinin de hukuku etkileyeceğini ifade ederek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, —- tarihli trafik kazası nedeni ile hayatını kaybeden—–annesi olan davacının, davalılardan manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyanın kusur incelemesi yönünden bilirkişiye verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Kusur bilirkişisi —-tarafından düzenlenen — tarihli raporun sonuç bölümünde; davalılardan — trafik sigortalı ve — maliki olduğu — plaka nolu treyler sürücüsü davalı —-oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait— plaka nolu —-sürücüsü —- kusursuz olduğu bildirilmiştir.
Davalı — trafik sigortalı davalı —- maliki, sürücüsünün davalı —– treyler ile davacıya ait —plakalı aracın karışmış olduğu trafik kazasında alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücü — meydana gelen trafik kazasıda %100 kusurlu olduğu, —- plakalı aracın sürücüsü —– kusursuz olduğu, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı dikkate alındığında kusur oranı hukuka uygun bulunmuş ve hükme esas alınmıştır. Davacın oğlu—– trafik kazası nedeniyle hayatını kaybettiği anlaşıldığından, manevi tazminat taleplerinin de bir zenginleşme aracı olmadığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alındığında davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek, — manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle davalılar —– sigorta yönüyle ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
2—manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle davalılar —- sigorta yönüyle ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 683,10 TL. Harçtan peşin alınan 341,55 TL. Harcın mahsubu ile bakiye 341,55 TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ilk dilekçe gideri 375,05 TL., bilirkişi gideri ile tebligat ve müzekkere gideri 1.055,90 TL. olmak üzere toplamda 1.430,95 TL. yargılama giderinden red/kabul oranına göre 715,48 TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca kabul edilen dava yönünden 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca reddedilen dava yönünden 4.080,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.16/12/2020