Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1287 E. 2018/771 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1287 Esas
KARAR NO : 2018/771

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı …….., verilen hizmetler karşılığı düzenlenen faturalardan dolayı, 25.370,00 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, bu sebeple İstanbul Anadolu ………… İcra Müdürlüğü 2016/14794 E. sayılı dosyası üzerinden, başlatılan icra takibine karşılık, davalının, takip tutarının 17.700,00 TL’lik kısmına, kısmen itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, faiz ve masraflar hariç olmak üzere, 7.670.-TL ödemede bulunduğu belirtilerek, davalı tarafın borca, faize, ödeme emrine ve takibe yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğu iddiası ile, davalı taraf aleyhine takibin devamına, yargılama ve vekalet ücreti ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin,……. yılından beri faaliyetlerini …….. markası ile sürdürdüğünü, Marka Tasarımının dava dışı ……………… tarafından tasarlandığı ve yapılmış olan tescilli marka ve logo’nun 10’yılı aşkın bir süredir kullanıldığını, davacı şirket ile aralarında kurumsal kimlik çalışmalarına yönelik görüşmelerde bulunulduğu, davacı ile ……….. çalışması ve………. kurumsal kimlik çalışması için kendilerine teklifler sunulduğu, bunlardan ………….. teklif kitabı çalışması’nın da , faturası ile birlikte davalı tarafça kabul edildiği halde, davacı tarafından takibe konu edildiğini, davalının bu süreçte, davacı’ya 6.760.-TL’lik ödemede bulunduğunu, ancak dava konusunu oluşturan davacının 13.11.2015 tarihinde, davalı tarafa sunmuş olduğu fiyat teklifi ile birlikte, yapmış olduğu ön çalışmaya ait çeşitli önerilerini, iş gibi göstermek istediğini, iddia edildiği gibi, davacı ile ‘ …………..Kimlik Çalışması’nın yapılması hususunda taraflar arasında imzalanmış, herhangi bir sözleşme ya da bir iş bulunmadığını, davacının haksız ve hukuka aykırı takipte bulunmasının kötü niyetli olarak kendisine menfaat sağlamak amacı ile yapıldığını, %20’den az olmamak üzere davacı taraf aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafta bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. ………. İcra Müdürlüğü’nün 2016/14794 E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın fatura ve cari hesap alacağına istinaden 18/07/2016 Tarihinde 25.370,00 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları kısmi itiraz üzerine 17.700,00 TL yönünden takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; ihtilafın davacının davalıya takibe konu edilen faturalardan dolayı hizmet verip vermediği vermiş ise miktarı ve tahsil edilmeyen alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir ve Sektör Uzmanı bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mübrez 20/04/2018 tarihli bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Dosyada mübrez bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyasında mevcut tüm bilgi, belge, deliller ve yapılan araştırmalar ışığında, rapor içeriğinde detaylıca izah edilen gerekçelerle; Davalı tarafın bağlı olduğu ……… Dairesinden talep edilen, ……. dönemine ait mal ve hizmet alımlarına ilişkin BA bildiriminin incelenmesi ile davacı kayıtlarında yer alan, davalı adına düzenlenmiş, KDV dahil 17.700,00 TL’lik, …….. no.lu hizmet alım faturasının, davalı’nın BA bildiriminde yer almadığından, dava konusu alacak tutarına ilişkin 17.700.-TL’lik ……….. no.lu faturanın davalı kayıtlarında yer almadığı değerlendirilmiştir. Ancak; Dava konusu hizmetin kurumsal kimlik logo çalışması ile ilgili olduğu, davalının dava konusu hizmeti kurulduğu yıllarda başka firmadan aldığını iddia ettiği, ancak dava dosyasına sunduğu söz konusu faturanın 2016 yılına ait ve web yazılım hizmet bedeli ile ilgili olduğu, dava dosyası kapsamında incelenen bilgi, belge, delil ve e-posta yazışmalarına göre; taraflar arasında davaya konu hizmetlerin davacı tarafından verildiği, davacının, davalının 2005 yılında tescil ettirdiği logo tasarımını yaptığını iddia etmediği, davacının diğer hizmetlerle birlikte davalı firmaya kurumsal kimlik çalışması hizmeti verdiği ve dahilindeki en önemli unsur olan “………… (……….. Logo)” isimli …… tasarladığı, davacının işbu hizmetleri davalının onayına sunduğu, davalı tarafından bazı tasarımlarda çeşitli değişiklikler talep edildiği, davacının söz konusu revizeleri yapıp tekrar davalıya gönderdiği, taraflar arasında yapılmış olan bu gibi çeşitli yazışmaların, hizmetin davacı tarafından davalı’ya verildiğini gösterdiği, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerden davalının, davacı tarafından tasarlanıp gönderilen teklife, görsel çalışmalara ve verilen hizmetlere her hangi bir itirazının olmadığı, nitekim davalının davacıya bu yönde bir bildirimde ve/veya ihtarnamede bulunmadığı, dolayısıyla davalının davacıdan aldığı hizmetleri reddetmediği, davacının vermiş olduğu dava dışı gibi görünen bütün hizmetlerin de aslında kurumsal kimlik çalışmasının birer parçası olduğu, davacının dava konusu hizmetleri hem e-posta yoluyla hem de sunumlarda kağıt üstünde davalı tarafa sunduğu, bunun da hizmeti verdiğinin bir göstergesi olduğu, zira sektörde hizmet teslimlerinin e-posta, link gönderme, sunum kitapçığı, flash bellek, harici disk ve CD/DVD gibi araçlarla yapıldığı, bu gerekçeyle de hizmetin verildiği iddiasının desteklendiği, dava dosyasına sunulan bilgi ve belgeler ile, davacı tarafından tarafımıza ibraz edilen 2015 ve 2016 yılı Ticari Defter ve Muavin Defter kayıtlarının delil olarak kabul edilmesi yönünde takdir mahkemeye ait olmak üzere; Davacı şirketin davalıdan, dava tarihi itibari ile, 19.370,00 TL. alacaklı bulunduğu, ancak davacının , talepte bağlılık gereği, takip tarihi itibari ile, 17.700,00 TL. talep edebileceği” tespitlerine yer verilmiştir.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm deliller ile denetlenip benimsenen ve somut olaya uygun görülen bilirkişi raporundaki gerekçeler ve hesaplamalara göre;davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2016/14794 E. Sayılı dosyası ile takip yapıldığı ve ödeme emrinin borçluya 26.07.2016 tarihinde tebliğ edildiği, 02.08.2016 tarihinde süresinde yapılan itiraz ile takibim durduğu ve eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf kayıtları üzerinde mali müşavir marifeti ile yapılan inceleme sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki dönemi olan 2015-2016 yıllarına ait davacı defterlerinin TTK 64 ve devamı maddeleri ile V.U.K na göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve birbirini teyit ettiği ve HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, davalıya çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğini rağmen defter ve kayıtların ibraz edilmediği, davacının verdiğini iddia ettiği hizmet kurumsal kimlik ve logo çalışmaları ile ilgili olup, davacı tarafından dava konusu tanıtım kitabı tasarımı, sunum tasarımı,kurumsal kimlik tasarımı,digital baskı tanıtım kitabı tasarımı verildiğine ilişkin fatura tanzim edilmiş ancak davalı tarafından bu hizmetlerin başka bir firmadan alındığı iddia edilmiş ise de bu konuda bir belge sunulmadığı gibi, davacı tarafından verilen hizmetlerle ilgili e posta yazışmalarından davaya konu hizmetin davalıya verildiği ancak fatura bedelinin ödenmediği anlaşılmakla davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın taleple bağlı kalınarak 17.700,TL üzerinden iptali ile taraflar tacir olmakla takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 S.Y nın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması gerektiği, talep edilen alacak fatura alacağı olup, likit olmakla davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen asıl alacak 17.700,00 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın kabulü ile,
Davalının İstanbul Anadolu ………. icra müdürlüğünün 2016/14794 esas sayılı dossyasına yapımış olduğu itirazın 17.700,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanmasına
İİK 67/2 maddesi gereğince alacak likit bulunduğundan davalının 17700,00 TL’nin %20 oranın tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 1.209,09 TL harçtan, peşin alınan 175,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.033,66 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 204,63 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 108,35 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.108,35 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına ……….. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..