Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1247 Esas
KARAR NO : 2018/1220
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanmış 08/04/2015 tarihli İletişim Danışmanlığı Hizmet Sözleşmesi gereğince müvekkilinin davalıdan cari hesap bakiye alacağını tahsil edememesi nedeniyle davalı aleyhine İst.Anadolu 25.İcra Müdürlüğünün —— Es. Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile öncelikle ihtiyati haciz kararı verilmesini, haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmeye istinaden davacı şirket tarafından sözleşmeye aykırı olarak hizmet verilmediğini ve hiçbir şekilde ne yazılı ne de sözlü davacı şirkete ulaşılamadığını, müvekkilinin sözleşme konusu hizmeti en çok ihtiyaç duyduğu zamanda davacı şirketten temin edemediğini ve bu süre zarfından çok ciddi şekilde itibar kaybı yaşadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete hiç bir borcu olmadığı gibi davacı şirketten itibar kaybı ve diğer zararları için alacağının mevcut olduğunu, davacının müvekkili şirketin taleplerine cevap vermediği gibi diğer hizmet sunduğu şirketlere de aynı şekilde cevap vermediğini, davaya konu alacağın likit olmadığından ve ihtilaflı olduğundun hiçbir şekilde müvekkili şirketin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, söz konusu sözleşmeye göre davacı şirketin müvekkili şirkete iki aylık hizmet tutarı kadar cezai şart ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle cari hesap bakiye alacağının tahsili için yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. 25.İcra Müdürlüğü’nün —— E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden 73.809,00 TL cari hesap alacağı ile 2.418,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 76.227,51 TL’nin tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; ihtilafın taraflar arasında sözleşme gereğince PR hizmeti verilip verilmediği verilmiş ise hizmet gereği ödenmesi gereken bir fatura alacağı ile faiz alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir —- ile Pr konusunda uzman sektör bilirikşisi——- eşliğinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi heyeti raporunda özetle; ihtilafsız olan sözleşme kapsamında alacağı oluşturan faturaların davalı defterlerine kaydolduğu, davalının davacıya olan borçlarının büyük bir çoğunluğunu ödediği, davacının davalıya hizmet vermiş olduğunun anlaşıldığını, davacının halihazırda alacağının birikmesi ve ileride yapacağı harcamaları alıp almayacağının bir garantisi olmaması sebebiyle davalıya olan güvenini kaybetmiş olabileceği, bu gerekçe ile de davalıya hizmet vermeyi kesmiş olabileceğinden davacının sözleşme feshinde haksız olmadığı, her iki tarafında ticari defterlerinin incelenmesinde takip konusu faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, fatura içeriliği hizmetin ifasının ispatlanmış olduğu, takip öncesinde başkaca ödeme yaptığına ilişkin dekont sunulmadığından davacının 03/11/2016 takip tarihi itibariyle 73.809,00 TL alacağının bulunduğu, davalı tarafın 12.12.2016 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yaptığı, bu ödemenin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edileceğinden icra müdürlüğünce kapak hesabında dikkate alınacağından takip tarihli alacağın hesabında dikkate alınmadığı, tarafların sözleşmede gecikme halinde temerrüt faizi oranı belirtmemesine göre iskonto avans faizi talep edebileceğinden 2.865,79 TL’lik temerrüt faizi hesaplandığı, ancak taleple bağlılık kuralı gereğince 2.418,51 TL’nin hesaplamada dikkate alınacağı, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması, temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması münasebetiyle, takip sonrasında 73.809 TL asıl alacağı için iskonto faiz talebinin yerinde olduğu kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, davacı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 25.İcra Müd.——- E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı ödeme emrinin davalıya 09.11.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalının 14.11.2016 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibin dayanağı belgenin 7 adet davacı tarafından kesilen faturaya dayalı olduğu, tarafların ticari kayıtları üzerinde mali müşavir ve sektör bilirkişisi marifeti ile inceleme yapıldığı taraf kayıtlarının TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu ve MHMK 222 maddesi gereğince delil niteliğinde bulunduğu, her iki tarafın kayıtlarına göre davacının davalıdan 73.809,00 TL alacaklı olduğu, aynı kaydın davalı kayıtlarında da mevcut olduğu, bu hususun tarafların mail kayıtları ile de sabit olduğu, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın bu miktar üzerinden iptali gerektiği, davacı tarafından her ne kadar takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de bu konuda taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı gibi harcı yatırılarak açılmış bir talepde bulunmadığı davalının takip tarihi itibarı ile temerrüdünün gerçekleştiği, takip tarihine kadar işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı , taraflar tacir olmakla bu miktara takip tarihinden itibaren 3095 S.Y 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanması gerektiği, davalı tarafından inkar edilen alacak fatura alacağı olup likit olmakla inkar edilen asıl alacak likit olmakla İİK 67/2 maddesi gereğince 73.809,00 TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine ve davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının İst. And. 25. İcra Müdürlüğünün—— esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın —–TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara – sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının İİK 67/2 maddesi gereğince inkar edilen asıl alacak 73.809,00 TL’nin %20’si oranında tazminat ile mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılmış 29,20 TL Başvurma Harcı, 879,34 TL Peşin Harç, 4,30 TL Vekalet Harcı olarak toplam 912,84 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.119,80 TL masraf olmak üzere toplam 3.032,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 8.468,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 5.041,89 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 879,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.162,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2018