Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1237 E. 2020/192 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1237 Esas
KARAR NO: 2020/192
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 14/11/2016
KARAR TARİHİ: 05/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili ile ayrı yaşadığı eşi ——şirketin yegane ortakları olduğunu; eşler arasında boşanma davasının —Aile Mahkemesinin——- Esas sayılı dosyası ile açıldığını, o dosyada müvekkilinin davasının kabulü,——– davasının reddine karar verilmek suretiyle boşanmaya hükmedildiğini ancak kararın henüz kesinleşmediğini; taraflar arasındaki mal tasfiyesi davasının halen devam ettiğini, davacının ——–oranında hisse sahibi olduklarını, —-boşanma davasının öncesindeki bir yıl içinde aile mallarını muvazaalı olarak kaçırmaya başladığını, şirketin hesapları üzerinde de tek başına sahip olduğu imza yetkisi nedeniyle usulsüzlükler yaptığını, gerek şirket aktiflerini gerekse aile mallarını ———aktardığını, bu üniversiteyi kurduğunu; — kayıt dışı olarak aile mal varlıklarını ve davalı şirket aktiflerini müvekkilinin hak ve alacaklarının tahsilini engellemek için muvazaalı işlemlere konu ettiğini; müvekkilinin — yetkili mahkemelere başvuruda bulunduğunu ve ———Mahkemesinin— sayılı dosyası ile yönetim kurulu başkanı ——— hissesini —- satmaktan, hibe etmekten, rehin vermekten, hukuken yükletmekten ve / veya hisselerin değerini düşürücü eylem yapmaktan ve / veya hisselerinden kaynaklanan oy hakkını, hisselerinin değerini düşürücü şekilde kullanmaktan, sermaye artışı yapmaktan men edildiğini, davalı şirketin ise —- sahip olduğu taşınmaz hisselerini ve / veya herhangi bir hissesini ahara satmaktan, devir etmekten, hibe etmekten, mülkiyet haklarını devir etmekten, rehin vermekten satış mukabelesi yapmaktan men edilmesine karar verildiğini; iş bu davada —– çağrısı ile gerçekleştirilen ——–tarihli genel kurulda alınan kararlardan oy birliğiyle alınan kararlar dışında kalıp, davacının ret oyu kullandığı tüm kararlarının iptalini talep ettiklerini, genel kuruldan önce müvekkilinin özel denetici talebinin şirketçe kabul edilmediği, müvekkilinin bu nedenle yeterli bilgiye sahip olmadan genel kurulun toplandığını; genel kurulda alınan kararlardan tutanağın birinci bendindeki özel denetim talebinin gündeme alınması, tutanağın 7. Bendindeki kar dağıtılmaması ve 8. Bentteki yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmemesine dair olan kararlar hariç olmak üzere diğer kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, davacı iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacının özel denetçi talebine ilişkin iddialarını —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyasında incelendiğini, davanın kesin olarak reddine karar verildiğini; bu nedenle davacının bu sebeple talep ettiği iptal nedeninin bulunmadığını,——–tarihli genel kurul toplantısında alınan bütün kararların hukuka ve usule uygun olarak alındığını, iptali talep edilen 1 nolu kararda gündem maddelerinin görüşülme sırasının değiştirildiğini, kararda yönetim kurulu üyeliği seçiminin 2. Madde olarak görüşülmesine oy çokluğuyla ve davacının talebi ile özel denetim talebinin görüşülmesine oy birliğiyle karar verildiğini, davacının iş bu kararın kötü niyetli olduğundan bahisle iptalini talep etmiş ise de toplantıda görüşülerek maddelerin görüşülme sırasının değişilmesinin olağan olduğunu, ortada kötü niyet bulunmadığını, aynı maddede bizzat davacınında gündeme madde eklenmesi talebinin değerlendirildiğini ve kabul edildiğini; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, şirketin işleyişini engelleyerek müvekkiline zarar vermeyi amaçladığını; davacının——-Asliye Ticaret mahkemesinin ——— Esas sayılı dosyasında yönetim kurulunu belirlemek üzere genel kurul toplantısı yapılmasını talep ettiğini; bunun sonunda genel kurulun toplandığını, genel kurul toplantısında alınan – nolu kararda ——– tek yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesinin oy çokluğuyla sağlandığını, bununda olağan olduğunu; davacı tarafından aksi yönde hukuki dayanak yapılan TTK 436 maddesinin ise yönetim kurulu seçimi ile ilgisinin bulunmadığını, aksinin kabulü şirketi organsız hale getireceğini belirterek davanın reddini savunduğu görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’ 445 gereği açılmış bulunan şirket genel kurul kararlarının iptali davasıdır. Davacı taraf, ———- tarihli genel kurul toplantısında alınan birinci bentteki özel denetim talebinin gündeme alınması, yedinci bentteki kar dağıtılmaması, sekizinci bentteki yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmemesi ile ilgili maddeler haricindeki alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini talep etmektedir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, şirket sicil kaydı incelenmiş, şirket ana sözleşmesi incelenmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmış; tüm bu deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
İptali istenen ———— tarihli genel kurul toplantısında alınan ———— nolu gündem maddeleridir.
Hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporları gereğince,
— nolu gündem maddesi —- üye sayısının esas sözleşme uyarınca bir kişi olarak belirlenmesi ve yönetim kuruluna tek yönetim kurulu üyesi olarak aday olduğunu bildirdi. Söz alan ———— ——— esas sözleşmesinin ilgili hükmüne göre yönetim kurulu üye sayısının 3 olarak belirlenmesi mümkündür. Ortaklık haklarının adil bir şekilde temsili bakımından yönetim kurulu üye sayısının 3 kişi olarak belirlenmesine bu kabul edilmezse eskiden olduğu gibi ——– yönetim kurulu üyeliğinin devam etmesini öneriyoruz….” şeklindeki gündem maddesidir. Bu gündem maddesi 300 ret oyuna karşılık 700 kabul oyuyla kabul edilmiştir. TTK 34/1 uyarınca yönetim kurulu üyeleri esas sözleşme ile atanmış olsalar dahi gündemle ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı halinde genel kurul kararı ile her zaman görevden alınabilirler. Olayımızda mevcut yönetim kurulu üyelerinin azline ilişkin bir yer almamaktadır, yeniden atama kapsamında gerçekleşen azil kararına gerekçe olarak diğer şirket ortağı tarafından davacı ortağın yönetim kurulunu karar alamaz haline getirmesi gösterilmektedir. Taraflar arasındaki husumet nazara alındığında bu gerekçe mahkememizce doğru olarak kabul edilmiştir; yönetim kurulu üyelerinin atanması genel kurulunun yetkisinde bulunmaktadır.——– Davalı şirketin genel kurulu yeterli nisap ile toplamış ve oy çokluğu ile yönetim kurulu üyesini belirlemiştir. Kararın geçersizliği konusunda ileriye sürülen TTK 436 uyarınca pay sahiplerinin kendileri ile ilgili konuda oydan yoksun olma durumunun yönetim kurulu seçiminde söz konusu olamayacağı ve iki kişilik limited şirketlerde paydaşın kendi adına oy kullanabileceği sebebiyle iptal talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gündemin 3. Maddesi yönünden: Bu gündem maddesi yönetim kurulu faaliyet raporunun görüşülmesine ilişkin olup, davacımızın vekili “yönetim faaliyet raporu müvekkilim tarafından yönetim kurulu üyesi sıfatı ile imzalanmamıştır, içeriği real durumu yansıtmamaktadır, yönetim kurulu başkanı tarafından hazırlanan rapor imza için müvekkilime sunulmamıştır, içeriğini kabul etmiyoruz” şeklindeki muhalefeti ile — ret oyuna karşı——– oyla kabul edilmiş olup; davacı tarafın genel kurul öncesinde şirkete yönelik bilgi alma taleplerinin bulunduğu ancak bu ihtarnamelerde özel denetim konusu olabilecek bir konu hakkında bilgi istenmediği, şirkete ilişkin genel bilgi talebi olduğu, davacının aynı zamanda yönetici olması sebebiyle kendisine ——- iletilmesinin zorunlu olduğu ancak dava dilekçesinin 3. Sayfasında ——- denetici raporu ve finansal tablolarının bir suretini aldıklarını açıkça beyan etmeleri karşısında; artık bu yöndeki genel kurul iptal sebebinin gerçekleşmeyeceği; bu tabloların altlarındaki işlemleri görebilmek istiyorsa mahkemeden özel denetici atanmasını ya da kayıtları incelemeye izin verilmesini talep edebileceği; bunu da —— ATM’nin —- sayılı dosyasında talep ettiği ve reddedildiği nazara alınarak; bu gündem maddesine ilişkin iptal sebebi de mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Gündemin 4. Maddesinin iptali yönünden: Bu gündem maddesi ——- yılları özel hesap dönemleri bilanço ve kar zarar hesaplarının müzakeresi ile ilgili olup, — ret oyuna karşılık ———kabul oyuyla kabul edilmiş gündem maddesidir. Bu gündem maddesine davacımızın vekili “bilanço ve gelir gider tabloları tarafımıza teslim edildikten sonra gerekli incelemeler elimizdeki sınırlı veri ve bilgi çerçevesinde incelendiğinde, bilanço ve gelir gider tablolarının doğruluğu yönünde kuşkular oluşmuştur. Bu nedenle rapor hakkında gerekli açıklamaları yaptık, sorduğumuz sorulara ikna edici rapor hazırlanmamıştır..” denerek muhalefet edildiği; ancak genel kuruldan önce; muhalefete konu olan ne tip soruların sorulduğu, hangi konularda açıklama istediğine dair bir ihtarname ve dosyaya sunulan mail yazıları içinde bir beyan bulunmadığından bu maddeye ilişkin iptal talebi de mahkememizce yerinde görülmemiştir.
5. Gündem maddesinin iptali yönünden: Bu madde davacımızın özel denetim talebinin bilanço ve gelir gider tablolarının görüşülmesine ilişkin maddeden sonra karara bağlanması kararlaştırılmış olup; davacımızın vekili özel denetim talebi yönünden —- yılından itibaren gerek şirkete gerek diğer ortağı hitaben keşide ettiğimiz noter ihtarları mevcuttur. Bu ihtarlar içindeki talep ve iddialarımızı tekrarlarız şeklindeki muhalefeti ile ———- oyla kabul edilmiş olup; TTK 438 maddesi özel denetim isteme hakkının kullanılabilmesi için özel denetim istenen konuda bilgi isteme veya inceleme hakkının daha önceden kullanılmış olma ön şartına bağladığı; bu ön şartın aranmasının nedeninin özel denetim isteme hakkının kötüye kullanılmamasının ve bu nedenle şirkete zarar verilmesi tehlikesinin azaltılması, diğer taraftan pay sahibinin bilgi alma hakkının ortak ve baştan savarcasına yerine getirilmesinin önlenmesi şeklinde belirlendiği; TTK 430’daki hükümde ” daha önce ifadesinin genel kurulda hakkın kullanılmış olması gerektiğini ifade etmediği; aynı genel kurul toplantısında da bu iki hakkın birlikte ileriye sürülebileceği sadece bilgi alma ve inceleme hakkının zaman açısından daha önce kullanılması gerekeceği” olduğu; davacı tarafın genel kurul öncesi şirkete yönelik bilgi alma talebinde bulunduğu, buna ilişkin ihtarnamelerin bulunduğu; ancak bu ihtarnamelerde özel denetim konusu olabilecek somut bir konu hakkında bilgi istenmediği; şirkete ilişkin genel bilgi talebinde bulunulduğu; diğer yandan, kanun genel kurul tarafından özel denetim talebinin reddi halinde mahkemeden talep edebilecek özel denetime ilişkin şartlar belirlemiş olmasına karşı, hangi şartlar altında genel kurul tarafından bu talebin reddedilebileceğine ilişkin bir kriterin belirlenmediği; bu nedenle oy çokluğu ile reddedilen özel denetim talebi için hukuka aykırılığın ve iptal sebebinin yer almadığı; zaten davacının genel kuruldan önce talep ettiği özel denetim yetkisinin yukarıda belirtildiği gibi ———- ATM tarafından reddedildiği;
İptali istenen — nolu gündem yönünden: Bu gündem maddesinin yöneticilerin ayrı ayrı ibrası ile ilgili olduğu; Hem kendisinin hem de ——- yönetici olması sebebiyle, ibralarının ayrı ayrı görüşüldüğü, ——— ibrası için ret oyu kullanan davacımızın vekilinin, davacımızın ibrası yönünden de———- ret oyu kullanması karşısında; kendisinin neden ibra edilmesi, karşı tarafın niye ibra edilmemesi hususunda genel kurulda herhangi bir beyanda bulunmaması ve dosyaya da buna ilişkin somut belge sunamaması karşılığında bu kararında iptal şartlarının oluşmadığı;
Gündemin iptali istenen 9. maddesinde yönetim kurulu üyelerine TTK’nun 395 ve 396. Maddeler gereğince rekabet yasağını kaldıracak şekilde kendilerince ya da üçüncü bir şirkette çalışmalarına izin verilmesi ile ilgili karar esnasında bu kararın iptalinin talep edilebileceği ancak genel kurul esnasında davacımızın bu oylamada ret oyu kullandığını bildirmesine rağmen; genel kurul tutanağının altına muhalefet şerhi yazmadığından ve sadece oyunun “ret” olduğunu açıklamasının yetmeyeceği, bu açıklama esnasında sebebininde tutanağa geçirtmediği nedeniyle iptal hakkının bulunmadığı;
Bu nedenle davanın reddi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin olarak alınan 29,20 TL karar harcının mahsubu ile eksik 25,20 TL ilam harcının davacıdan alınıp, hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince davalı lehine 3.400,00 TL maktu vekalet ücreti taktirine, davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.05/03/2020