Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1215 E. 2019/444 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1215 Esas
KARAR NO : 2019/444
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ:18/10/2010
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili ——— tarihli dava dilekçesi ile, müvekkiline ait davalı şirketçe ———- başlangıç tarihli poliçe ile sigortalanmış olan ——– plakalı aracın, dava dışı ——— sevk ve idaresinde iken —— tarihinde ———— plakalı araç ile çarpışarak kaza yaptığını, kaza sonucu müvekkiline ait aracın mekanik aksamında büyük bir arıza meydana gelip bu sebeple aracın pert olarak kullanılmayacak hale geldiğini, müvekkilinin davalı şirkete başvurusundan sonuç alınamadığını, davalı şirketin ———– tarihli gerekçesiz faks metninde, söz konusu hasarın teminat harici olduğundan bahisle tazminat talebinin reddedildiğini, müvekkilinin poliçe ve genel şartlarda belirtilmiş olan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, zamanında yapılan bildirime ve bütün başvurulara rağmen davalının zararı ödemekten kaçınmasının poliçe ve şartlarına aykırı olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin dava ve tazminat hakları saklı kalmak üzere – – plakalı araçta meydana gelen zararın ——– TL sinin hasar tarihi ————- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ———- tarihli ıslah dilekçesi ile davanın ———– TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili , davacı tarafın talebinin teminat harici olduğunu, olay sonrasında sürücü değişikliğine gidildiğini, davacı sigortalının rizikonun gerçekleşme şekline ilişkin doğru ihbar mükellefiyetini yerine getirmediğini, ——– plakalı aracı ehliyetsiz – — adlı kişinin kullandığını, olay sonrası sürücü olarak ———— kendisini tanıtmaya çalışıp yanlış beyanda bulunduğunu, araç sürücüsünün ———– olduğunun şikayetçi ifade tutanaklarında mağdur olan kişiler tarafından teşhis edildiğini, ayrıca aracı kullandığı beyan edilen kişinin geçerli ehliyetnamesinin olmadığını, ——— yabancı ülkeden aldığı ehliyete sahip olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 88/B maddesi gereğince yurda dönüşlerde bir yıl içerisinde ehliyetlerini değiştirmeleri gerektiğini, müvekkilinin temerrüt tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, talebin fahiş olup, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı vekili , ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu oluşan araç hasar bedelinin kasko sigorta poliçesi kapsamında tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların tüm delilleri toplanmış, hasar dosyası, ceza dosyası dosya içerisine celbedilmiştir. Tanıklar dinlenip, bilirkişi raporları alınmıştır.
Olay tarihi ——— tarihinde sürücü—— sevk ve idaresindeki ———– plakalı otomobil ile ———-sahil yolunu takiben — önüne geldiğinde —– istikametine U dönüşü yaptığı esnada sürücü—- Işın sevk ve idaresindeki ——– plakalı araçla seyir halindeyken – plakalı otoya otosunun ön çamurluk far kaput kısımlarıyla U dönüşü yapmakta olan ——marka otoya sağ arka ve çamurluk, kapı kısımlarına çarpması sonucu üç araçlı maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir.
Kapatılan Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kısmen kabulüne ilişkin – tarihli ——– E. —- K. Sayılı kararı Yargıtay 2012/16487 E. 2013/5083 K. Sayılı kararı ile “Mahkemece, olay gece saatlerinde meydana gelmiş olup birden fazla aracın karıştığı ve yaralananların da olduğu bir kazada ——– ve ———— sigortalı araç sürücüsünü tespit etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmayacağı kanaatiyle, araç sürücüsünün farklı gösterilerek ihbar yükümlülüğünün doğru gerçekleştirilmediği ispat edilemediğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, kaza tespit tutanağındaki tutanak mümzileri (polis memurları– –) ile karşı araçtaki ———— tanık sıfatıyla dinlenerek tutanak ve hazırlık ifadeleri de okunmak suretiyle sigortalı araç sürücüsünün ——– olup olmadığı hususundaki çelişkinin giderilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek karar bozulmuştur.
Mahkememizce ———- E—– K. Sayılı kararı ile Kapatılan Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——-Esas, ——- Karar ve ——- tarihli kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/5.fıkrası gereğince direnilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/06/2016 tarih 2014/17-1186 E. 2016/844 sayılı kararı ile ” Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilerek karar bozulmuştur.
Mahkememizce Usul ve yasaya uygun yargıtay hukuk genel kurulunun — E.———- K sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Davanın kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davası olduğu, Mahkememizce verilen — E— K. Sayılı kararının kazaya karışan araçtaki sürücü değişikliği iddiasının kaza esnasındaki tanıklar dinlenip çelişkinin gedirilmesi gerektiğinden bozulduğu ve Mahkememizce Usul ve Yasaya uygun Bozma ilamına uyulmasından sonra ,
Davacı tanığı ———– beyanında ” bana gösterilen ———- tarihli tutanak altındaki imza bana aittir , tutanak içeriği tamamen doğrudur , mevcut duruma göre tutanak tutulmuştur, tutanak gerçeğe aykırı bir şekilde düzenlenmemiştir, kaza esnasında görülen ne ise buna göre tutanak tutulmuştur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ——–” kaza esnasında daha önce nişanlı olduğum ———– gereken bir yoldan çıkarak bize çarptı kaza esnasında diğer araçta da bir bayan bir erkek var idi, aracı kimin kullandığını şu anda net olarak hatırlamıyorum kazanın paniği ile ben sadece kendimi ve nişanlımı korumaya kalkıştım çarpma esnasında görmedim, araçtan kazanın hemen peşine şöfor mahalinden erkeğin çıktığını hatırlamıyorum bu nedenle net birşey söyleyemem. Dedi.27/09/2009 tarihli emniyette vermiş olduğu ifadesi okundu beyanında erkek şahıs kullanıyordu şeklindeki ifadesi okundu ; benbu ifadeyi verdiğim zaman hastanede idim polislerde hastaneye gelerek ifademi aldılar benim bizzat görerek aracı erkeğin kulandığı şeklinde herhangi birbilgiyi hatırlamıyorum kazanın meydana geldiği saat akşam üzeri 17-18 sıralarıdır dedi ben kazayı erkek şahsın yaptığını hatırlamamakla birlikte etrafta kazayı gören kişiler aracı bir erkeğin kullandığını söylediler ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Talimat yoluyla Tanık ——-Elazığ 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde ” gösterilen —– tarihli tutanak altındaki imza bana aittir, tutanak içeriği tamamen doğrudur, mevcut duruma göre tutanak tutulmuştur, kaza esnasında görülen ne ise buna göre tutanak tutulmuştur,benim kazayla ilgili bir bilgim yoktur, zaten biz kaza olduktan sonra olay yerine intikal ettik, bu yüzden kazanın oluş şeklini bilmiyorum, benim bilgi ve görgüm bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Fethiye Asl. Huk. Mahkemesine yazılan talimata verilen cevapta, tanığın bulunamadığına ilişkin bildirimde bulunulduğu Mahkememizce Tanığın dinlenmesi sonuca etkili olmayacağı ve yargıdaki hedef sürede göz önünde bulundurularak bu tanığın dilenmesi konusundaki ara karardan vazgeçilmesine, 7101 sayılı yasanın 61. Maddesi ile değişip TTK 4. Maddesi gereğince yargılamanın bundan böyle basit usule tabi olarak yürütülmesine, daha önce yapılan işlemlerin ve taraf haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Somut olaydaki ihtilafın kazanın meydana geldiği esnada aracı kullanan üçüncü bir kişi ise bu durumun taraflar arasındaki kasko sözleşmesinin ve Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1,ve eski TTK 1281,1282 , 1292/3 Yeni TTK 1409,1410,1411 maddeleri gereğince ihbar mükellefiyetinin gerçeğe aykırı olarak yerine getirilip getirilmk olup bu konuda kaza günü tutulan tutanak mümzileri dinlenmiş ve tutanak mümzileri olan polis memurları tutanak içeriğinin doğru olduğunu karışan diğer araçtaki tanık Damlanın da aracı kımın kullandığını hatırlamadığını beyan ettiği aynı araçta bulunan diğer tanığın ise tüm davetiye ve talimat yazışmalarına rağmen bulunamadığı ,dinlenen her üç tanığında kazanın oluş ve resmi tutanağı doğruladığı, aksi yönde bir delil bulunmadığı riskin poliçe dönemi içinde gerçekleştiği davacı aracının kaza tarihinde ——-model olduğu , davacıya ait aracı kullanan sürücünün geçerli bir ehliyetinin bulunduğu,Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda araçtaki hasar irdelenmek sureti ile verilen raporda araçtaki onarım giderinin ————TL olduğu maruf ve makul olduğu, TTK 1278 maddesi gereğince davalının araçta meydana gelen hasar ve ziyadan sorumlu olduğu, davanın kısmi dava olarak açıldığı ilk talep 1——–TL nin ———– tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsile gerektiği, davacı tarafından her ne kadar belirlenen hasar bedelinin bakiyesi ——–TL nin de tahsili talep edilmiş ise de , dava kasko sigortasından kaynaklanan tazminat davası olduğu eski TTK 1268(Yeni 1420 maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, ———–tarihli ıslah dilekçesi ve davalının ıslah dilekçesine verdiği cevapta zamanaşımı da defiinde bulunmuş olması nedeni ile bakiye alacak için açılan davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
10.000 TL hasar bedelinin 30/11/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Islah dilekçesi ile artırılan 2.477 TL’nin zamanaşımı nedeni ile Reddine,
3-Kabule göre alınması gerekli 683,10 TL harçtan peşin alınan 148,50 TL harcın, 38,80 TL ıslah harcının harcının mahsubu ile bakiye 241,80 TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettiğinden kabule göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davacı yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2019 yılı AAÜT uyarınca davalı yararına taktir olunan 2.477,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacının peşin yatırdığı 148,50 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacının peşin harç gideri dışında yapmış olduğu bozmadan önce yaptığı yargılama gideri toplamı 1.247.40 TL nin ve bozmadan sonra yapılan 40,50 TL tanık ücreti yargılama gideri ki cem’an 1.287,90 davanın kabulüne tekabül eden 1.032,22 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, redde tekabül eden bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan bozmadan önce yapılan toplam 99.50 TL yargılama giderinin ve bozmadan sonra yapılan 26,80 TL yargılama gideri ki cem’an 126,30 TL den davanın reddine tekabül eden 25,07 TL nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kabule tekabül eden bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansından artan tutarın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/04/2019