Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1197 E. 2021/741 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1197 Esas
KARAR NO: 2021/741
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2013
KARAR TARİHİ: 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirket hakkında —- erteleme talepli dava bulunduğunu; yargılaması sırasında kayyım heyetinin—-tarihli raporunda —— hesaplarının geçmişe dönük olarak dayanaklarıyla birlikte ayrıntılı olarak tetkiki, uğradığı zararların ortaya konulması; gereği halinde tespit edilecek alacaklarının tahsili zımnında —- hukuki müracaatta bulunulmasının” mütalaa edildiğini; yapılan araştırmalarda müvekkili şirket ile davalı arasında, — ——-, müvekkili şirkete ihale edilmek ile birlikte, teminat mektuplarının davalının kefaleti ile temin edildiği; buna karşılık müvekkili şirket tarafından davalıya —- senet verildiğini; müvekkili şirket tarafından tamamlanarak ilgili idareye teslim edilen bu iş ile ilgili olarak davalıya —-ödeme yapıldığını; bu ödemelerin davalı tarafından müvekkili şirkete karşı usulünce muhasebeleştirilmediğini; hesapların tetkikinde davalının müvekkili şirkete —– ödemelerinde ortaklık hesaplarının davalı tarafın —- muhasebeleştirilmediğini; müvekkili şirketin ortaklığa ait mali yükümlülükleri başına katlanması nedeniyle zarara uğratıldığını; taahhüt işi olarak kesin hesap aşamasında idare tarafından yapılan —— yılında keşif artışı işi kapsamında tekrar kurulduğunu; tüm teminatların müvekkili tarafından verildiğini; işin tamamının da müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini; ikinci iş kapsamında davalıya birinci işten alacaklı olunmasına rağmen, hukuki ve teknik koşulları oluşmadığı halde, —— Ödeme yapıldığını; ihale makamının talebi üzerine de — başlanıldığını; davalının ortak sıfatına rağmen hiçbir maddi katkıda bulunmadığını; bu inşaatın tamamen müvekkili şirket tarafından —-harcanmak suretiyle tamamlanarak idareye teslim edildiğini; müvekkili şirketin aldığı krediler nedeniyle bu süreçte —— girdiğini; ikinci ortaklık sürecinde müvekkili şirket tarafından alacağının bizzarur temliki suretiyle ödenen banka faizleri toplamının — olduğunu; müvekkili şirket tarafından tanzim tarihi itibariyle aralarında resmi ilişki bulunmayan davalı — bedelli senet keşide edildiğini; bedelin nakden ahzolunduğu belirtilmesine karşılık ,müvekkili şirket kayıtlarında nakdi karşılığı bulunmayan bu senet üzerinden müvekkili şirketin suni olarak borçlandırıldığını; gerçek bir borç ilişkisi içermeyen bu senedin —- konu yapıldığını; müvekkili şirketin malvarlığına haciz konularak zarara uğratıldığını; yine aynı borç nedeniyle, müvekkili şirket yetkilisiyle davalı arasında —tarihli sözleşme imzalandığını; şirket yetkilisi— borcun kefili haline getirildiğini; aynı dönemde davalı tarafından müvekkili şirket unvanı üzerine atılan bir imza ile müvekkili şirket ile—– arasındaki—— akdedilerek, müvekkili şirketin — edişlerini kontrol altında tutulma çabasına girildiğini; müvekkili şirket tarafından davalıya —- ödeme yapıldığını; yazışmalar ile sabit olduğu üzere, bu ödemenin faiz olarak tahsil edildiğini; yine bu süreçte müvekkili şirket tarafından davalıya toplam — tutarında gün kaydı içermeyen iki adet çek teslim edildiğini; halen davalı yeddinde bulunduğunu; müvekkili şirket adına kayıtlı iki adet aracın davalıya ya da davalı tarafından gösterilen üçüncü kişilere devredildiğini; bu devirlerden elde edilen — tutarındaki maddi menfaatin şirket hesaplarına aktarılmadığını; davalı tarafından gönderilen maillerde devre/dönem faizi olarak zikredildiğinin tespit edildiğini; davalıya — keşide edilen ihtarnameyle, tüm parasal ilişkiler kapsamında hesap mutabakatı yapılmasını; yapılan ödemelerin ortaklık ilişkisi çerçevesinde muhasebeleştirilerek faturaların usulünce tebliğ edilmesini; günsüz olarak keşide edilen çeklerin şirket yetkilisine iade edilmesinin talep edildiğini; davalının cevabı ihtarname ile talebe karşı çıktığını; davalının taraflar arasında mevcudiyeti tartışmasız olan ortaklık ve güven ilişkisine aykırı eylemleri nedeniyle müvekkili şirketi ciddi maddi ve manevi zarara uğradığından bahisle, müvekkili şirketin davalıdan aralarındaki ortaklık ilişkisi, davalının bu ilişkiye aykırı eylem, işlem ve davranışları, nihayet bu ortaklık ilişkisinin tasfiyesi nedeniyle mevcudiyeti tartışmasız olan alacaklarının tespitiyle, şimdilik—- her bir işlem tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İş bu dava öncelikle mahkememizde açılmış; — üzerinden yapılan yargılamada mahkememizce verilen görevsizlik kararıyla Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş;—— dosyasında karşı görevsizlik kararı verilmiş, — merci tayinine gidilmiş, mahkememizin yargı yeri olarak belirlenmesinden sonra — esasımıza kaydedilip, yargılamaya bu esas üzerinden devam edilmiş;
Dava, fazlaya dair haklar saklı tutularak — yönünden açıldığı için mahkememizin tek hakimi tarafından yargılamaya başlanmış, ancak davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı bildirildiğinde davacı tarafça — üzerinden harç tamamlanarak mahkememiz heyetine gönderilmiş, yargılamaya da mahkememiz heyetince devam olunmuştur.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkilinin kesinleşmiş icra dosyasıyla sabit olduğu üzere, davacıdan alacaklı olduğunu; bu dosyaya karşı açılacak menfi tespit davasının harcının —– üzerinden ödenmesi gerektiğini; öncelikle davacıya talebini açıklaması ve harcı tamamlaması için süre verilmesini; aksi takdirde dava Şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini; iddiaların kabulü anlamına gelmemek kaydıyla taleplerin zamanaşımına uğradığını; müvekkili ile davacı şirket arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmadığını; davacının tek yanlı ve sözlü beyanları ile taraflar arasında bir adi ortaklık olduğunun kabul edilemeyeceği; müvekkilinin —-dosyasıyla davacıdan alacaklı olduğunun kesinleştiğini; icra dosyasına konu alacak yönünden —- tarihli borç ödeme sözleşmesi ile ödeme taahhüdü verilerek, davacı tarafın bir kez daha borcu kabullenerek, yapılandırdığını; şirket yetkilisinin de kefil olduğunu; müvekkilinin bu anlaşmaya sadık kaldığını; davacının —- kararına itiraz etmediğini; alacağının ödenmesini beklediğini; huzurdaki davanın açılma sebebinin alacağın ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğunu; davacının müvekkilinin iki adet araç sattığının doğru olduğunu; satım bedelinin banka kanalıyla davacıya ödendiğini; dolayısıyla satılan araçlar nedeniyle herhangi bir borcu bulunmadığını; dava dilekçesine ek/5-a olarak fotokopisi eklenen bononun müvekkilinin elinde olmadığını; müvekkilinin elinde olan senedin takibe konu yapılıp icra kasasında olduğunu; davacının icra takibine konu senedin boş olarak verildiği görüntüsünü yaratmak adına yaptığı bu girişimin kötü niyetinin göstergesi olduğunu; davacının kredi alamaması nedeniyle müvekkilinin kredi hesapları üzerinden —– nakit kredi kullandığını; kredilerinin müvekkili tarafından kullanılmış gibi görünmesine rağmen paraları davacı şirketin aldığını, bu kredilerin miktarı kadar davacı tarafından müvekkiline çekler verildiğini; müvekkilinin —–davacı şirket hissedarının —-gönderdiğini; aynı durumun —alınan diğer krediler içinde cari olduğunu; görüldüğü üzere, teslim edilen çeklerin kullanılan nakit kredi bedellerinin ödenmesi amacıyla verildiğini; bu kredilerin ödenmediği sürece, iadesinin mümkün bulunmadığını; bu çeklerin şirket kayıtlarına işlenmemiş olmasının davacının kusuru olduğunu; müvekkilinin davacıdan faiz tahsilatı adı altında bir para almadığını; yukarıda bahsedilen —- müvekkili adına davacının kultandığı kredilerin devre faizleri olup, bu faizlerin müvekkiline değil, alacaklı bankalara ödendiğini; üstelik devre faizlerini ödemek için verilen bazı çeklerin de karşılığı olmadığı için iade edildiğini; kredilerin ödemenin yapıldığı dönemdeki devre faizi kayıtları incelendiğinde,—-kredilerin devre faizi olduğunun görüleceğini; davacının— tahsilat yaptığını; müvekkili şirketin bu işe ortak olması halinde, hesabın — üzerinden görülmesi gerektiğini; bu halde iki ortağın kazancının ortalama iade bedelinin — üzerinden olması gerektiğini; davacı tarafın müvekkilinin kâr payını ödemeden— çıkarmasının izahı gerektiğini; davacı tarafın bu ihale işini tek başına aldığını; müvekkilinden zaman zaman yardım ve elden paralar aldığını; müvekkili hesapları üzerinden teminat mektubu kullandığını; davacının basiretli iş adamı gibi hareket etmekle yükümlü olduğunu; verdiği çek ve senetlerin aslında olmayan bir borç için verildiğini ileri sürerek, borcu ödemekten imtina edemeyeceğini; dava dilekçesinde resmi ve gayriresmi ilişkilerden bahsedilmesine karşın resmi ilişkiler üzerinden hareket ile alacak talebinin de doğruluk ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu; müvekkilinin okul inşaatından herhangi bir bilgisi olmadığını; bu okulu niye yaptığı, müvekkilinden neden borca ortaklık talep etmekte olduğunu anlamanın mümkün olmadığını; müvekkilinin davacı şirket ile değil davacı şirketin hissedarı olan —-ortaklık kurarak ortak olmak istediğini; ortaklığın aşağıdaki belgelerle sabit olduğu üzere, başlamadan sonra erdiğini; müvekkili ve davacı şirket yetkilisi yönünden,—- ortaklık vergi kaydı açıldığını; ancak ortaklığın yürümeyeceğine karar verilip, hiçbir işe başlamadan,—– iş bırakma tutanağında, her iki tarafın imzasının bulunduğu, hiçbir iş yapılmadığının kabul ve beyan edildiğini; müvekkili ile davacı şirket arasında hiçbir zaman ortaklık kurulmadığını; müvekkilinin bankalar nezdinde bulunan kredi hesaplarından, kredi kullandığını; bu bağlamda teminat mektubu aldığını; —-tutarlı çeklerin müvekkili adına ve hesabına kullanılan kredi alacakları için verildiğini; bu krediler ödenmediği sürece çeklerin iadesinin mümkün olmadığını; müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını; kambiyo senedine bağlanmış mevcut borçları karşısında davalının yerinde olmayan davasının reddini savunmuştur.
Feri müdahil ise, müflis şirketin yasal defter ve belgelerinde davalıdan —– tutarında alacağı bulunduğunun hiç tartışmaya yer verilmeyecek şekilde kayıt altına alındığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, şirket tarafından açılan, şirket zararının sebep olan üçüncü kişiden tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Dava dilekçesinin aksine davacı ile davalı arasında bir adi ortaklık ilişkisinin bulunmadığı yargılamanın ilerleyen aşamalarında tespit edilmiş olup bu husus davacı tarafından da kabul edilmiştir. —- olup, adi ortaklık davacı şirketin ortağı — ortak olmayan davalımız— arasında imzalanmıştır.— olup, ortaklığın kuruluş nedeni olarak —- yapımı şeklinde tanımlanmış ancak —- iş yerinin kapatıldığı — bildirilmiştir. İş bırakma bildirimin altında —-bu bildirimde beyan edilmiştir.
Tarafların gösterdiği deliller içinde yer alan —– davalımız tarafından davacımız olan şirket aleyhine açılan kayıt kabul davası olduğu;—– müflis şirket aleyhine kambiyo senedine dayalı olarak —-alacağın kaydı için başvuru yaptığı, kayıt talebinin reddedilmesi üzerine söz konusu davayı açtığı; dava sonunda verilen kararda ” takip dayanağı bononun temel ilişkinin tarafları arasında kaldığı sürece soyutluk kuralının uygulanamayacağı, bononun müflis şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunmadığı; alacağın somut deliller ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle ” davanın reddine karar verildiği; kararın —- sayılı hükmüyle istinaf talebinin reddedildiği ancak davamızdaki konuyla da doğrudan ilişkili bulunmadığı belirlenmiş;
Davacı şirketin —– tarihinde mahkemece talebin reddine, davacı şirketin iflasının açılmasına karar verildiği, kararında kesinleşmiş olduğu,
Davalı —– arasında gerçekleşip bir yıl süren adi ortaklığın fiilen ticari faaliyetinin tespit edilemediği, davalının da davacı şirket yetkilisi olmadığı; hal böyle olunca adi ortaklığın tasfiyesi ve buna bağlı alacağın belirlenmesi ve alacağın bu yolla istenebileceği şeklinde değerlendirme yapılamayacağı;
Davacı şirketin iş bu davayı ——tarihli kayyım raporuna dayandırarak açtıkları, bu raporda—- şirkete verdiği zararların tespit edildiğini iddia etmekte olduğu; tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarından ortaya çıkan kanaate göre,
Söz konusu kayyım raporunda yer alan zarar kalemleri yönünden;
—– satılan araç bedelleri yönünden verdiği zarar incelendiğinde;
a) —- yevmiye ile davacı şirket tarafından, davalıya — bedelle satıldığı; içeriğinde satım bedelinin tamamen alındığı anlatımı yer aldığı;
— tarihli davacı şirket hesabına gönderilen—- tutarlı iki adet havale sunulduğu; açıklama bölümünde —– adına ödeme anlatımı yer aldığı;
b) —- yevmiye ile davacı şirket tarafından, davalıya — bedelle satıldığı; içeriğinde satım bedelinin tamamen alındığı anlatımı yer aldığı;
—- tarihli davacı şirket hesabına gönderilen —- plakalı araç bedeli —- ödeme anlatımı yer aldığı;
—–Tarafından ——yönünden;
Anılan yıllara ilişkin ticari defterler—- bulunmamakla beraber, dava dilekçesinde yer verilen bu ödemelerin davacı şirket alacağı olarak devam ettiği iddiasının sübuta ermesi için incelenen —-yılı ticari defter açılış maddelerinde davacı şirketin alacağının gözükmesi gerekeceği;
Ancak, —- defterlerinin açılış ve kapanış yevmiye maddelerinde davalı —– ait herhangi bir borç veya alacak bakiye kaydına rastlanılmadığı;
Dava —-
—–çeklerin örneklerinin sunulduğu;
4 Adet çek toplamının —— olduğu; çeklerin şirket emrine keşide edildiği; davalıya ciro edildiği ve onun tarafından tahsil edildiği hususun sunulu belge kapsamına yansımadığı;
Ancak,— defterlerinin açılış ve kapanış yevmiye maddelerinde ——- bir borç veya alacak bakiye kaydına rastlanılmadığı;
Davacı müflis şirketin —– mali müşavir ve hesap bilirkişisi tarafından incelenmesinde;
Dava konusu edilen alacakların davacı şirketin —yılı ticari defterlerine mahkememizdeki davanın açılmasından —gün önce yapılan bir kayıtla işlendiği; gerek — başındaki kayıtlar gerek önceki — yılı ticari kayıtlarında ve yıl sonu mizanlarında dava konusu edilen alacağın yer almadığı;
İncelenen davacı ticari defterlerinde —yılı yönünden davanın ikamesinden —- önce aşağıdaki kayıtların yer aldığı: buna göre:
a) Davacı Müflis şirketin—- borç kaydı yapıldığı, çıkışı yapılan çeklerin detay bilgilerinin ilgili yevmiye defteri maddesinde gösterilmediği;
b) Davacı Müflis şirketin —- yapıldığı, ilgili yevmiye maddesinin açıklamasının “Müşterilerden alman ödemelerin —- olduğu, ilgili yevmiye maddesinde detay açıklamaların bulunmadığı,
c) Yukarıda belirtilen hesap kayıtları neticesinde; davacı müflis şirketin—–borç bakiyesi verdiğinin görüldüğü;
d) Davacı şirketin—-iflaşının açılmasına karar verildiği; bu tarihten çok kısa bir süre yapılan yukarıdaki — kaydın dayanaklarının sunulmadığı; iflas erteleme sürecinde bulunan kayyım denetimindeki şirketin —— dayanağı banka hareketi ve ödemeyi gösterir belgenin dosyaya sunulmadığı; davacının anılan tarihte bulunduğu süreçte hangi işin avansı olarak gönderildiği açıklanmadığı gibi dava dilekçesinde verilen hir sipariş avansından bahsedilmediği ; yine dava dilekçesinde — yılında yapılan bir ödemeye yer verilmediği;
Usulüne uygun tutulmuş ticari defterler sahibi lehine delil teşkil ettiği; ancak, bunun için ticari defterlerdeki kayıtların dayanak belgelerle doğrulanması gerektiği; öte yandan, huzurdaki davalının —–tacir sıfatı bulunmaması halinde tek başına davacı defter kanıtının da hüküm ifade etmeyeceği hususunun — tarihli bilirkişi raporuyla açıkça tespit edildiği;
Bunun üzerine mahkememizce davacı şirkete ticari defterlerindeki kayıtların dayanak belgelerle doğrulanması için söz konusu dayanak belgeleri ibraz etmesi için kesin süre verildiği; beyanları alınıp sunduğu belgeler incelenip mahkememizce aynı heyetten ek rapor alındığı;
Bilirkişi heyetinin —tarihli raporunda;
— tutarındaki çeklerin bankadan davacı lehine verilen kredilerin faizlerine ilişkin olduğuna dair beyanı karşılığında ve davacı itirazları karşısında,
——- tarihli raporu ve — aleyhine hukuki dava açılması talebi üzerine sehven kayıt altına alınmayan— tutarındaki borç paranın — yasal defterlere kaydedildiği; bankalardan gelen yazıya göre bu rakamın —- numarasıyla kaydedilmesine göre davalının davacıya borcu olduğuna yönelik davacı itirazının incelenmesinde kayyım raporunun — hangi para hareketi açıklanmaksızın soyut olarak şirket ile yoğun parasal ilişkide bulunan — bahsedilerek davalı—-incelenmesi gerektiğinin bildirildiği, başkaca detay ve defter kaydına dayalı bir atıf yapmadıkları; kayyım heyetinin davalı —- davacı şirket arasındaki yoğun parasal ilişkiyi yıllar önce gerçekleşen hangi ticari defter kaydından tespit ettiğini açıklamadan soyut — satırlık cümle ile hukuki yollara başvurulması gerektiğini bildirdiği; —- olan rapor tarihinde davacının defter kaydında da böyle bir ilişki bulunmadığı; ki, olsaydı iflastan hemen önce — ayında da böyle bir kayıt yapılması gerekmeyeceği; davacı müflis şirketin ——- olduğu; ilgili yevmiye maddesinde detay açıklamalarının bulunmadığı; bu kaydın da dava açılmadan—- oluşturulduğu, kayyımların hangi ticari defter ve kaydına atıfla bu raporu düzenlediklerinin kayyım raporu içeriğinde yer almadığı; varsayım olarak sehven kaydedilmeyen ve geçmiş yıllara ait olup —– banka kayıtlarıyla sabit olduğu değerlendirilse, esasen davacı dilekçesinde dahi bir adi ortaklık ilişkisine atıf yapıldığı, bu kapsamda uğradığı zararların bulunduğundan bahisle tahsil talep edildiği, gelinen safahatta adi ortaklık ilişkisi bulunmadığının sabit olduğu; —yılında ticari defterlerde verilen siparişler hesabına —olarak kaydedildiği; üstelik— erteleme davası devam ederken bu konumdaki bir şirketin oldukça yüksek miktarlı bir sipariş avansı vermesinin hayatın normal akışına uygun düşmeyeceği; kaldı ki, neyin sipariş avansı olduğunun da açıklanmadığı; milyonlarla ifade edilen ödemelerin yıllarca davacı defterine kaydedilmemiş olduğunun davacı tarafından ileriye sürülmekte olduğu; önceki yıldan gelmeyen bu alacağın bir anda —- olarak kayda alınmasının ve şirket alacağıyla irtibatlandırılmasını sağlayacak delillerin davacı tarafından getirilmediği ve ticari kayıtlarında da belli olmadığı;
Davacı şirket tarafından — tarihli yazısı ekindeki dekontlara göre—– tarihli bilirkişi ek raporunda liste olarak verildiği ancak listeye üçüncü şahıslara gönderilen paralarla ilgili dekontların haklı olarak sokulmadığı; buna karşılık davalı tarafından da davacı şirket hesabına gönderilen paraların söz konusu olduğu; bunun da —— tuttuğu; —- yılına kadar devam ettiği; davacının dava dilekçesinde adi ortaklık ilişkisi kapsamında ödemeler yapıldığı bildirildiğinden, davalı ile şirket ortağı müdahil arasındaki adi ortaklığın kuruluşundan önce yapılan ödemeler olduğu için bu ödemelerin adi ortaklıkla ilgili olamayacağı; davacının — defterlerinde —- bakiye bir alacağının gözükmediği,
Davacının —-verilen paraların unutulduğu, ilk kayda nazaran — sonra son havaleye nazaran — maddesinde tanımını bulan —– ilkesinin yanı sıra anılan kayıt düzeni ve tarihlerine göre de bu kayıt biçiminin doğrudan lehine delil teşkil etmeyeceği;— yıllarında gönderilen havalelerin —- sipariş avansı biçiminde kaydedilmiş olmasının kayıt nizamına aykırı olduğu; hal böyle olunca vaki havalelerin genel hükümler kapsamında davacıya alacak hakkı vermeyeceği; zira, havalelerde herhangi bir açıklamanın yer almadığı sadece — tanesinde ——-açıklaması bulunduğu, rakamlarında çok küçük olduğu; bu nedenle dava konusu alacağın tamamını kapsayacak havaleler yönünden—– havalenin hukuksal niteliğinin bir ödeme vasıtası olduğu, bir başka deyişle mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karinenin bulunduğu; havalelerde herhangi bir açıklama yer almadığı için ve —- ticari deftere avans biçiminde kaydedilmiş olmasının havalenin dayandığı yasal karine karşısında davalı aleyhine sonuç doğurmayacağı; bu hususta —–ilamında da durumun vurgulandığı; bu durumda davacının borç ödeme dışında başka bir amaçla yaptığı doğrultusunda dosyaya yazılı delilleri sunmasının gerektiği ancak davacının böyle bir delili bulunmadığı gibi ticari defterlerine davadan hemen önce işlemesinin sebebi de yukarıda tanıtılan kayyım raporu olduğu;
4 adet olup toplamı—- olan çeklerin ise, şirket emrine keşide edildiği, davalıya ciro edildiği ve onun tarafından tahsil edildiği; davalı vekilinin söz konusu çeklerin müvekkiline verildiğini doğruladığını ancak davacı lehine bankadan çekilen kredilerin faizi olduğunu savunduğu, davacının ise bu çekleri avans çeki olarak ileriye sürdüğü; —— ilamında çekin bir ödeme vasıtası olup sebepten mücerret olduğu; hangi borca ilişkin bir ödeme olduğunu çeki verenin ispat etmesi gerektiği; bu nedenle davalıyı çek bedellerinden sorumlu tutabilmek için davacının iddia ettiği sebebe göre bu çeklerin davalıya verildiğini yazılı belgeyle ispat etmesi gerektiği ancak davacı yanın bunu da ispat edemediği, çeklerin bedelsizliğini kanıtlayamadığı; mevcut duruma göre de, davacı alacağının ispat edilemediği kanaati mahkememizce oluşmuş;
Bu yöndeki bilirkişi rapor ve ek raporundaki görüşlerde benimsenerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Maktu ret harcının mahsubu ile bakiye —-harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, — nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin ve davalı —-vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.21/10/2021