Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1185 E. 2020/72 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1185 Esas
KARAR NO: 2020/72
DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 01/11/2016
KARŞI DAVA : Alacak
KARŞI DAVA TARİHİ: 17/01/2017
KARAR TARİHİ:06/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan alacakla ilgili iş bu dava ve karşı davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
İDDİA: Davacı vekili, davalı …’un ———— tarihinde %15 hisse alarak davacı şirkete ortak olduğunu, ayrıca ——— tarihine kadar da müvekkili şirkette müdürlük sıfatına haiz olduğunu; davalıya müvekkili şirket tarafından ——— yılından itibaren mühtelif tarihlerde borç verilmek suretiyle ödemeler yapıldığını; bu borçların şirket kayıtlarına işlendiğini, davalının tüm ihtarlara rağmen müvekkili şirkete olan borcunu ödemediğini; şirkete ——— TL borçlu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalıya ——— yılları arasında tüketim ödüncü olarak yapılan bu ödemelerin şirket defter ve kayıtlarına şirket alacağı olarak kaydedildiğini; davalının o tarihte yönetici olması nedeniyle şirket kayıtlarını bizzat kabul ettiğini, öyle ki şirketin bilanço ve gelir tablolarını ortaklar genel kurul toplantılarında görüşüldüğünü, bu tablolarda davalının borçlarının——– olarak yazılı olduğunu ve bu genel kurul toplantıları altında da davalının imzalarının bulunduğunu; davacı şirketin ———– tarihinde gerçekleştirilen —— şirketin alacaklarının, borçlarının tespiti yönünden özel denetim şirketi görevlendirilmesinin kararlaştırıldığını; “denge bağımsız denetim serbest muhasebece mali müşavirlik aş” tarafından düzenlenen ——– tarihli özel denetim raporuna göre de, müvekkili şirketin davalıdan alacaklı bulunduğunu; alacak tutarının———-TL olarak tespit edildiğini; ayrıca davalının——- tarihinde ortaklar genel kurul kararı ile bilanço ve gelir tablolarını onaylayarak borcunu kabul etmiş olduğunu, bu şekilde sayılması gerektiğini; davalının ————–tarihinde müvekkili şirkete ——- TL tutarında ödeme yaptığını ve bu ödeme müvekkili şirket tarafından —————- olarak kayda girdiğini; bununda davalının şirkete borçlu olduğunu kabul ettiği anlamına geldiğini; ortada hiçbir hukuki sebebi yokken müvekkili şirketin ———- TL ödemesinin başkaca bir açıklamasının bulunamayacağını; ————- tarihinde —– Noterliğinden ———— yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek davalıdan——— TL alacaklarını talep ettiklerini; — haftalık süre verdiklerini ancak sürenin geçmesine rağmen hiç bir sonuç alamadıklarını belirterek bu miktarın —– olan dava tarihine kadar işlemiş ——— TL avans temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, dava tarihinden itibaren de alacaklarına avans faizi işletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, davalının davacı şirketin %15 hissedarı olduğunu, uzun yıllar müdürlük görevini üstlendiğini, şirketçe azledildiği —– yılı —-ayına kadar bu görevi yürüttüğünü; müdürlük görevi nedeniyle müvekkiline davacı şirket tarafından yıllardır her ay periyodik maaş ödendiğini; söz konusu bu ödemelerin ücret ve prim olarak yapıldığını, bunun davacı şirketçe bilindiğini ancak kötü niyetli olarak davacı şirketin hakim ortağı olan ————– talimatı ile kayıtlarda ücret ve prim olarak gösterilmediğini; bunun nedeninin ücret ödemeleri ile ilgili olursa ödenmesi gereken gelir vergisi kesintisinin ödenmesinden kaçınmak olduğunu; müvekkiline yapılan maaş ödemesi ve prim ödemelerinin bu nedenle borç olarak kayıtlara yansıtıldığını; davanın haksız olduğunu, iadesi istenen bedellerin borç değil müvekkilinin müdür olarak çalışmasından kaynaklanan maaş ve prim alacakları olduğunu belirterek; esasen kendilerinin alacaklı olduğunu, müvekkilinin ———— tarihleri arasındaki aylık ———– TL müdürlük maaş ve priminin ödenmediğini, bunun toplamda ——————– TL tuttuğunu belirterek kök davanın reddine karar verilmesini savunmuş; karşı davanın ——TL üzerinden kabulü ile —– tarihinden itibaren işleyecek en yüksek faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, şirket tarafından, şirket ortağına ( aynı zamanda eski yöneticisine ) karşı açılan ve borçtan kaynaklandığı iddia edilen paranın iadesi; karşı dava ise, ödenmediği iddia edilen müdürlük maaş ve prim alacaklarının tahsili davasıdır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, karşılıklı mailler , ihtarlar getirtilmiş, davacı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmış, uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Özellikle ——— tarihli bilirkişi ek raporu da nazara alınmak suretiyle toplanan tüm delil ve belgelerden mahkememizde oluşan kanaate göre;
Davalının müdür olarak çalıştığı ve davaya konu olan ödemelerin yapıldığı———- yılları arasındaki dönemde her ay düzenli olarak ve aynı miktarlarla yapılan ödemelerin esasen davalıya müdürlük maaşı ve prim ödemesi olarak verildiği; bunun borç olarak verildiğinin kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu; şirketin ortağı ve müdürü olan bir şahsa her ay hep aynı miktarlarla düzenli ve periyodik olarak borç verilmesinin mümkün olmadığı; bunun şirket kayıtlarına “tüketim borcu” olarak kayıtlanmasının vergiden kaçınmak amacıyla yapıldığı; bu nedenle geri istenmesinin mümkün olmadığı, buna ilişkin talebin yerinde olmadığı; ——– yılında, davalının henüz yeni müdür olduğunda verilen —— karşılığı ——-TL’nin maaş olamayacağı çünkü davalının müdürlük sıfatının yeni başladığı ancak bunun şirket kayıtlarına —– olarak kaydedildiği; yapılan —- hesabın, —- tarihinde —- nolu yevmiye maddesi ile ödendiğinin tespit edildiği, bu hesapta dönem sonları ile yapılan kur farkı değerlendirmeleri ile —— TL’ye ulaşılan tutarın ——- tarihinde 60111 sayılı kanunun 11/2 maddesi ile af kapsamına giren ortak alacakları kayıtlarından tenzil edilerek davacı şirketin kayıtları da sıfırlandığı; davalı …’un aylık —– TL hesabı ile —- tarihinden ————— tarihi aralığında —- dönemde ——– TL maaşından davalıya ödenen —– TL —- edildiğinde davalı karşı davacının ödenmemiş —– TL maaş alacağının bulunduğu; bilirkişi raporunda yer alan ————– hesabına —- yılının—. Ayında — seferde ödenen ——– TL’nin bundan mahsubu gerektiği; zira bu bedelin maaş ve prim alacağının dışında bir miktardan alındığına dair bir kaydın bulunmadığı; bu miktarın ödenmediği konusunda davacınında bir itirazının bulunmadığı, farklı itirazlarının bulunduğu nazara alınarak, ———– TL’nin mahsubu ile davalı – karşı davacının ———— tarihleri arasındaki müdürlük görevinden dolayı alacağının ———— TL olacağı belirlenmiş; bu nedenle davacı tarafından açılan kök davanın reddine, karşı davacı tarafından açılan davanın ise ————- TL yönünden kabulü ile aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Kök davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile;
——— TL’nin —– tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı – karşı davacı————verilmesine,
Fazlaya dair karşı davaya ilişkin talebin REDDİNE,
İş bu kök davada karşılanan peşin ilam harcından maktu ret harcının mahsubu ile 7.757,63 TL harcın talebi halinde davacı ———– iadesine,
Karşı davada alınması gereken 2.718,73 TL harcın karşılanan harçtan mahsubu ile 266,41 TL bakiye harcın da …’a iadesine,
Davacı tarafından karşılanan yargılama giderlerinin tamamının davacı üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Davalı – karşı davacı tarafından karşılanan 2.718,73 TL harç ile 2 davetiye gideri 14,00 TL’nin toplamı 2.732,73 TL yargılama giderinin————– alınarak …’a verilmesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince … lehine 5.970,00 TL nispi vekalet ücreti takdirine, ———— alınarak …’a verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.06/02/2020