Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1163 E. 2018/1321 K. 25.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1163 Esas
KARAR NO : 2018/1321
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2016
KARAR TARİHİ : 25/12/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalıdan cari hesap bakiyesi alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğü’ nün ——— E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin adresinin ——-l olduğundan yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkilinin ——— birçok ilinde personel ve öğrenci taşımacılığı alanında 1000’in üzerinde araç sayısına sahip filosuyla başarıyla faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davacı firma arasında iddia konusu borcu doğuracak herhangi bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, davacının ilamsız takibe konu ettiği faturaları müvekkilinin kabul etmediğini, işbu faturaların davacı tarafından tek taraflı düzenlendiğini ve hiçbir geçerliliği olmayan kayıtlar olduğunu, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu olmadığı gibi faturaların gerçekliğini, tebliğ hususunu ve içeriliğini ispat yükünün davacıda olduğunu, faturanın tek başına akdi ilişkinin belgesi olamayacağını belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle ticari ilişki nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen İst. And. 16. İcra Müdürlüğü’nün ——-E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafından davalı aleyline cari hesap alacağına istinaden asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 3.689,20 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun takibe yetki yönünden ve borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda;ihtilafın taraflar arasında cari hesaba dayalı ilişki var ise davacının faturadan kaynaklı bir alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişiden inceleme yaptırılarak teknik ayrıntıları gösterilen dosyada mevcut bilirkişi raporu tanzim ettirilmiştir.
Mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki ticari ilişkinin, ihtilafsız olan iki adet fatura ve bunların ödenmesi ile (1.635,00 TL ve 4.566,60 TL’lik faturalar) sabit olmakla birlikte, taraflar arasında düzenlenmiş bir sözleşmenin bulunmadığı, davacının takip konusu alacağına ilişkin, faturaların “teslim alan” bölümünde imza yer almadığı, takip konusu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi BA beyan sınırının altında olduundan, davalı vergi beyanında da yer almadığı, yanı sıra fatura içeriği hizmetin davalıya teslimine ilişkin dava dosyasında başkaca herhangi bir bilgi ve belgede bulunmadığından, dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının takip konusu 3 adet fatura (2289TL+860,22 TL+300 TL) alacağına ilişkin hizmetin ifasını ispat edemediği, sayın mahkemenin aksine hüküm tesis etmek istemesi halinde takip öncesinde davacı alacağının muaccel olmadığından davacının takip öncesi faiz talebi yerinde olmadığını, kısmen yada tamamen davacı lehine hüküm kurulması halinde takip sonrasında 3.449,22 TL alacağı için ıskonto avans faiz talebinin yerinde olduğu, dosyanın mevcut delil durumuna göre davacının hizmet ifasını ispat edemediğinden itirazın iptalini isteyemeyeceğini bildirmiştir.
Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında İstanbul Anadolu 16. İcra Müd.2015/25994 E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı borçluya 08.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği davalının 12.01.2016 tarihinde süresinde yaptığı itiraz ile takibin durduğu eldeki davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takibin dayanağı fatura alacağı olup taraflar tacir olmakla taraf defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi ile inceleme yapılmış, davacı ile davalı defterlerinin TTK 64 ve devamı ile V.U.K hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulduğu HMK 222 maddesi anlamında delil niteliğinde bulunduğu, takibe konu edilen faturaların davacı kayıtlarında olduğu ancak davalı kayıtlarında bulunmadığı, miktar itibarı ile Vergi Dairesine bilidirilecek faturalardan olmadığı, fatura içeriği hizmetin davalıya verildiğine dair faturada teslim alan isim ve imzasının bulunamdığı, HMK 190 maddesi gereğince iddia edenin ispat külfeti altında olduğu ancak davacı tarafından söz konusu fatura içeriği hizmetin davalıya verildiğine dair hususu ispatlayamadığı defter kayıtlarının tek başına ispata yeterli olmadığı , davacı tarafından açıkça yemin deliline de dayanılmadığı anlaşıldığından davacının itirazın iptali talebinin reddi ile davalı tarafından İİK 67/2 maddesi gereğince talep edilen kötüniyet tazminatı konusunda davacının hem haksız hemde kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Açılan itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davanın şartları bulunmayan tazminat talebininde Reddine,
3-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılmış 14,00 TL 1 tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Alınması gereken 35,90 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 58,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,01 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2018