Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1137 E. 2019/508 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1137 Esas
KARAR NO : 2019/508
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/10/2016
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülen Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin gayrimenkul tellallığı ve proje ofisi branşlarında çalıştığını; davalılar ile arasında 30.09.2014 günü satış yetki anlaşması imzalandığını; sözleşmeye göre, müvekkilinin internet vb. reklam harcamalarını kendisi yapması suretiyle satışa aracılık edeceği; tanıtımını yaptığı kişi ve kurumlara satış yapılması halinde, satış bedeli üzerinden % 1 komisyon ödeneceği kararlaştırması bulunduğunu; taraflar arasındaki yazışmalardan açıkça anlaşıldığı üzere, ————– Projesi’nde ———-parseldeki binanın satışının yapıldığını; ancak komisyon bedeli olan 121.000,00 TL’nin ödenmediğini; bunun üzerine——-. Noterliği’nden ————- yevmiye ile ihtarname keşide edildiğini; davalının cevabi ihtarnamesiyle sözleşmeyi kabul etmekle beraber, müvekkilinin hiçbir faaliyeti olmadığı gerekçesiyle talebe karşı çıktığından bahisle, 121.000,00 TL komisyon ücretinin hak edildiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini, davacının fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu ——- projesi olarak anılan———- parseldeki binanın satımının başka bir firma aracılığıyla gerçekleştirildiğini ve ona komisyon ödendiğini; taraflar arasında imzalanan ————————— tarihli sözleşmede, ———— uhdesinde bulunan tüm gayrimenkullerin satışlarıyla ilgili olarak ———— Proje Firması kanalından gelmesi, müvekkiline bildirilmesi ve bu kişilere satış yapılması şartıyla % 1 komisyon ödemesi yapılacağının kararlaştırıldığını; vaki kararlaştırmanın simsarlık sözleşmesi olduğunu; simsarın ücrete hak kazanabilmesi için satış akdinin kurulmasına aracılık etmesi gerektiğini; davaya konu taşınmazın ——–. unvanlı şirkete satıldığını; davacı tarafından söz konusu taşınmazın alımına yönelik anılan firma yönünden herhangi bir bildirimde bulunmadığını; tarafları bir araya getirmediğini; bahse konu taşınmazın satışının ——— aracılığıyla gerçekleştirildiğini; komisyon tutarının adı geçen firmaya ödendiğini; TBK hükümlerine göre söz konusu taşınmazın satımı için birden çok ——— görevlendirilmesine engel bir durum bulunmadığını; davacı tarafın, dava dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin söz konusu taşınmazın satışının davacının aracılığıyla gerçekleştiğini kanıtlar nitelikte olmadığını; söz konusu taşınmaza ilişkin proje bilgileri, tapu kayıtlarına ilişkin mesaj ve e-mail olduğu; komisyon ücretine avans faizi işletilmesinin de yerinde olmadığını belirterek haksız davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzanlanmış sözleşme uyarınca ödenmeyen 121.000,00 TL komisyon bedelinin davalılardan tahsili talebinden ibarettir.
Mahkememizce İhtilafın, davalılardan ———– ile davacı arasında yapılan 30/09/2014 tarihli satış yetki anlaşması gereğince ———– projesinin satışının dava dışı bilge ada ticaret aş ye 16/02/2016 tarihinde davacı tarafından satış işlemlerinin başlatılıp başlatılmadığı, yapılmış ise davacının tellallık ücretini hak edip etmediği ve miktarı konusunda toplandığı tespit edilmiştir.
Davacı tanıkları dinlenmiş, davacı tanığı …; bu taşınmazın satışının yapıldıktan sonra —–hanımında bulunduğu bir ortamda ——— olduğu bir konuşma esnasında kendisine taşınmazın bilge adama satılmasından dolayı mağdur olduklarını söylediklerini, kendisinin yanında —-hanım ve ——- beyde olacak şekilde bilge adamın iş yerine ziyarete gittiklerini, bu sırada şirkette bulunan hakan bey ki sahibi olduğunu söylediğini, onun ile konuştuklarında hakan bey —hanıma hitaben evet siz burayı gösterdiniz ancak biz ozaman burayı alım konusunda kayda değer görmedik daha sonra bu konudaki alım yetkisini dayıma verdim, dayım da beni yanıltmış onun ile görüşürseniz daha iyi olur diyerek cevap verdiğini, kendisinin daha öncesindeki taşınmazın gösterilmesi konusunda görgüye dayalı bilgi sahibi olmadığını, sadece konuşma esnasında bu duruma tanık olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı … de kendisinin cafer ağ mahallesinde bulunan 2010 yılında 2016 yılına kadar davalı ———– yanında çalıştığını,çalıştığı dönemde davalının kendisini arayarak —–hanımla anlaşma yaptığını kendisi olmasa dahi —–hanımın getirdiği müşterilere yeri göstermesini istediğini, —–hanım’ın bilge adamdan aradan uzun zaman geçtiği için tam isimleri hatırlamamakla birlikte üç dört kişi kadar geldiklerini, birinin adının ——— olduğunu hatırladığını, onunla beraber inşaatı gezdirdiklerini, —–hanımın kendisini arayarak oraya bilgi adamın geleceğini orda olup olmadığını sorduğunu, bir kaç kez —–hanımla beraber bu kişilerin geldiğini, Geldikleri tarihin 2014 yılında şubat ayından başlayarak ayda iki üç kez olmak üzere bir kaç ay geldiklerini, başkalarınında bilge adamdaki yetkilileri getirip getirmediğini bilemediğini, kendisinin davalı ——inşaat’da sgk’lı olarak çalıştığını, davacı ile birlikte aynı zamanda Ak bank’dan yetkililer ile geldiğini bildiğini,——— adamın yetkili olarak —-hanımla gördüğü kişilerin —–hanımın dışında ———-geldiklerini, —beyinde —-hanımın ortağı olduğunu tahmin ettiğini, gelen kişilerin daha doğrusu sima olarak bilge adamın yetkilisi olduğunu bildiğini, kişilerin ——–hanımın dışında başka kimseyle inşaatı görmeye gelmediklerini beyan etmiştir.
Dosyanın bilirkişi heyetine verilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 31/12/2018 tarihli raporunda, davacının ——–. Sayılı satım akdine aracılık ettiğini, alıcıyla davalı satıcı ve yetki sözleşmesine taraf olan kişileri bir araya getirip getirmediğinin nihai taktirinin mahkemede olduğunu, davanın kabulü ihtimalinde, miktar yönünden taşınmazın satım bedelinin dosyada yer almadığı, akit tablosunun getirilmediği, akit tablosunda yazan bedelin %1’nin komisyon bedeli olarak istenebileceği, eğer taşınmazın ————TL bedel ile satılmış ise, davacı talebi olan ———-TL nin %1’e tekabül ettiğini, davacının keşide ettiği ihtarnamesinde, miktar yer almadığı, dolayısıyla temerrüt sonucu doğurmaya elverişli olup olmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememizce, davacı vekilinin dosyanın hukukçu bilirkişiye gönderilmesi konusundaki talebinin ve taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının hukuki konular olması sebebi ile ayrı ayrı mahkememizce değerlendirilmesine ve yeniden bilirkişi incelemesi konusundaki talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili davanın kabulünü, davalılar vekili de davanın reddini talep etmiştir.
Davanın TBK 520 maddesinden kaynaklanan simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin olduğu,tarafların tacir olması nedeni ile davaya bakma görevinin Mahkememizde olduğu, TBK 520 maddesindeki sözleşmenin şekle tabi olmadığı , ancak yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağının yasal düzenleme gereği olduğu, sözleşmenin kurulması ile birlikte TBK 521 maddesi gereğince ücretin hak edilmeyeceği, akdin kurulması ile birlikte sonuçlanması halinde ücretin ödeneceği, davacı ile davalılardan ——– arasında 30.09.2014 tarihli Satış Yetkisi başlıklı belgenin imzalandığı ve satış bedeli üzerinden % 1 komisyon kararlaştırıldığı, somut olayda taraflar arasında sözleşme imzalanmış ise de ispat yyükünün alıcının bulunması, satıcı ile bir araya getirilmesi, davalı satıcıya yönlendirilmesi ve satım aktinin kurulması gerektiği halde, dava konusu taşınmazın davalı tarafından dava dışı ———- tarihinde satıldığı, davacı ile davalılardan ——– arasındaki mail yazışmasının satıştan 14 ay öncesine ait olduğu, dinlenen davacı tanağı …nun beyanında taşınmazın satışından önce , satışa hazırlık ve satış aşamasında bilgi sahibi olmadığı, satış yapıldıktan sonra bir konuşmaya tanıklık ettiğini, bu nedenle beyanına itibar edilemeyeceği, diğer tanık …nin de davalınn eski çalışanı olduğu, işeyerinden çıkarılmış olması nedeni ile 2014 yılında davacı ile beraber gelen ve dava dışı Bilge Adam… Yetkilisi olduğu kişilerin binayı gezdiklerine ilişkin beyanına bu tanığın davalı çalışanı iken 11.05.2016 tarihinde işten ayrıldığı anlaşılmakla bu tanığın beyanına itibar edilmemesi gerektiği, davacının tanık beyanı ve satış tarihinden yaklaşık 14 ay öncesine ilişkin malinin hizmetin verildiğine ilişkin kesin delil niteliğinde bulunmadığı, davacının yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla TBK 521 maddesi gereğince açılan davanın davalı ————-yönünden reddine, diğer davalı yönünden kurulmuş bir sözleşme ilişkisi bulunmadığından davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere,
1-Davalı … yönünden açılan davanın pasif husumet yönünden reddine,
2-Davalı ————- yönünden açılan davanın reddine,
3-Peşin alınan 2.066,38 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL harcın mahsubu ile 2.021,98 TL fazla harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı … yönünden dava pasif husumet yönünden reddedilmekle; davalı … kendisini vekil ile temsil ettiğinden 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı … yararına taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’na ödenmesine,
5-Davalı———- Kendisini vekil ile temsil ettiğinden redde göre 2019 yılı AAÜT tarifesi uyarınca davalı ————– Yararına taktir olunan 12.430,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı —— ye ödenmesine,
6-Davacının yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların yatırdıkları gider avanslarından artan tutarların hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/04/2019