Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1135 E. 2020/205 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1135 Esas
KARAR NO: 2020/205
DAVA : Alacak (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/10/2016
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkilinin doğal gaz dağıtımı ile iştigal ettiğini; davalı … şirketi ile — tarihinde ——— imzaladığını, sözleşme gereği davalı … şirketinin üçüncü şahıslara doğal gaz boru hatlarına verebilecekleri zararları teminat altına aldıklarını; poliçe gereği üçüncü şahısların müdahalesi başına ——teminat sağlandığını; ——– tarihlerinde iki ayrı zararın oluştuğuna dair hasar tutanaklarının düzenlendiğini; zararların ——–tarafından yapılan kanalizasyon borusu döşenmesi esnasında verilen hasardan kaynaklı olduğunun tespit edildiğini; davacıya başvurduklarını, olayla ilgili ———— nolu hasar dosyalarının açıldığını; davalı … şirketi tarafından konu incelendikten sonra söz konusu zararların “poliçe kapsamında kalmadığı, üçüncü kişilerin verdiği zararlardan olmadığı” gerekçesiyle ödenmediğini; bu nedenle iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını belirterek, ——— ödeme yapılmayacağının beyan edildiği——– tarihinden itibaren devlet bankaları tarafından amerikan doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faiz oranı işletilerek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, olayda zaman aşımının — yıl olduğunu, dava dilekçesinde — tarafından yapılan işlemlerin—yılında gerçekleştiği ve zararın bu tarihte verildiği hususunun belli olduğunu, ——- yıl geçtikten sonra dava açıldığı için davanın zaman aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiğini; kaldı ki, zararın boruların korozyona karşı yapılan izolasyonunun yetersizliği sebebiyle ve bu nedenle aşınmadan kaynaklanan çürümeden ortaya çıktığını; bu sebeple üçüncü kişilerin müdahalesinden değil izolasyonun yetersizliğinden kaynaklandığı için poliçe kapsamı dışında olduğunu; esasen——- müdahalesininde kanıtlanamadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davanın ihbar edildiği taraf vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde ve beyanlarında: Davacının poliçe kapsamında davalıdan sigorta teminatını isteyemeyeceğini,—- kazı çalışmaları esnasında davacıya bildirdiği ” sahada eleman bulundurun ” talimatına davacının uymadığını, bu nedenle sigortasından teminat isteme hakkının düştüğünü, kaldı ki, —- kazı çalışmaları esnasında borularda herhangi bir zararın oluştuğunun da belli olmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, sigorta poliçesine dayalı olarak ve sigortalı tarafından sigortaya karşı açılan alacak davasıdır. Taraflar arasında ——– tarihli olan ve şahıslar ile kamu idareleri tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait doğal gaz boru hatlarına verilecek zararların teminat altına alan ———– mevcut olduğu İHTİLAFSIZDIR. Taraflar arasındaki ihtilaf, ortaya çıktığı iddia edilen zararın kamu idareleri ya da üçüncü şahısların eylemlerine bağlı olarak ortaya çıkıp çıkmadığı, bir başka deyişle poliçe kapsamında kalpı kalmadığı; ayrıca poliçe gereği zararın çıkmasının davacı tarafından engellenmesinin mümkün olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, —- yazışmalar yapılıp, kazı evrakları getirtilmiş, davacının sunduğu fotoğraflar ve tutanaklar incelenmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor ve ek rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Bilirkişi heyetinin rapor ve ek raporu, bilirkişilerin vardıkları sonuç dışındaki doneler yönünden hükme esas alınmıştır. Şöyle ki; bilirkişi raporlarına da yansıdığı üzere, ——– tarihlerinde tutulan tutanaklarla tespit edilen doğal gaz kaçakları;— kazı çalışması yaptığı alanda meydana gelmiştir. ———- tarihli yazısı ile ———- sokaklarda kazı çalışması yaptırdığını kabul etmiştir. Bilirkişi raporlarında yansıdığı ve dosyamız içinde gaz kaçağının meydana geldiği boruların fotoğraflarında borular üzerinde tırmık izleri açıkça belli olup, bilirkişiler —- yılında meydana gelen bu gaz kaçaklarının boruların izolasyonlarındaki yetersizlikten dolayı değil, -sene kadar önce — yapmış olduğu ve boru döşenmesi için gerçekleştirilen kazı çalışmaları esnasında davacıya ait çelik borular üzerinde kazı makineleri tarafından derin yırtıklara yol açılması sebebiyle daha sonra gerçekleşen korozyonlardan oluştuğunu rapor etmişlerdir. Bilirkişi heyetinin rapor ve ek raporda vardığı bu sonuç mahkememizce de kabul görmüştür. Bu nedenle gaz kaçağının, — yılında yapılan kazı çalışmaları esnasında borulara verilen hasar nedeniyle ve bu hasarın yıllar içinde meydana getirdiği korozyonlar sebebiyle — ortaya çıktığı; poliçe gereğince —- üçüncü şahıs olduğundan; kamu kuruluşlarının ve üçüncü şahısların doğal gaz boru hatlarına verecekleri zararların teminat altına alındığı ve taraflarca imzalanan poliçe kapsamında kaldığı mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı vekili her ne kadar kazı çalışmaları —- yılında yapıldığından bahisle zaman aşımı itirazında bulunmuş ise de, hasar —– verilen zararın etkisi ile — yılı içinde çıktığından; zaman aşımının başlangıcının —- olacağı değerlendirilmek suretiyle zaman aşımı itirazına itibar edilmemiştir. Bilirkişi rapor ve ek raporunda, ——– tarihinde çalışma sahasında davacıya personel bulundurmasına ilişkin yazısından bahisle; davacının eleman bulundurmadığı, bu nedenle zarar gören borularının üzerinin kapatılmasını engelleyemediğini, eleman bulundursaydı borular üzerinde derin yırtıklar meydana geldiğini görüp, ileride bunun gaz kaçağına neden olacağını tespit ederek tamir edip kapama yoluna gidebileceğini ancak eleman bulundurmadığından dolayı bunu sağlayamadığını ve bu nedenle kendi tedbirsizliğinden dolayı sigorta bedelini isteme hakkını yitirdiğine dair görüşüne ise mahkememiz itibar etmemiştir. Ortada bir sigorta poliçesi olup, sigorta poliçesi gereğince kamu tüzel kişilerinin ve üçüncü şahısların kazı çalışmaları ile davacının borularına verecekleri zarar teminat altına alınmış olup; artık—- yazısı ile davacının uzunca süren bir kazı çalışması müddetince sahada sürekli eleman bulundurması beklenemez. Davacıya böyle bir yükümlülük yüklenemez. Bu nedenle mahkememizce davalı —- tarafından davacının zararının karşılanması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Zararın miktarı ise, bilirkişi heyeti tarafından poliçenin –. sayfasında düzenlenen olay başına — yıllık toplamda —— bedel ile karşılanma ve her hasarda —- muafiyet uygulanacaktır hükümleri gereğince tespit edilmiştir. Bilirkişiler, mahkemece zararın poliçe kapsamında olduğu kabul edilirse hüküm altına alınacak zararın— olarak bildirmişlerdir. Davacı vekili buna itiraz etmiş olup poliçenin–. sayfasında limitin ——— olarak belirlendiğini ve iki ayrı zarar bulunması nedeniyle —- istediklerini bildirmişse de; bilirkişi heyetinden alınan ek raporda, kök rapordaki tespit tekrar edilerek poliçenin —. sayfasında belirlenen limit çerçevesinde hesaplama yapılması gerektiğini, her ne kadar ——— tarihlerinde iki ayrı hasar tutanağı düzenlenmişse de bunların periyodik kontrollerde ortaya çıkan gaz kaçağı tespitlerine ilişkin olduğu; iki farklı noktaya ait iki farklı olayın bulunmadığını, aynı gaz kaçağının periyodik denetimlerde —–tarihlerinde tespit edildiğini, bu nedenle tek bir zarar olduğunu;– Sayfada belirlenen —ve yıllık toplam — limitlerin — Sayfada yer alan “işveren mali sorumluluk” başlığı altındaki poliçe kapsamına dahil edilen rizikolara ilişkin olduğu; bir başka deyişle olay başına —kısmın üçüncü şahısların mevcut yapılara vereceği zararlar kapsamında teminat olduğu, bunun dışında kalan ve arta kalan rizikolar için teminatla birlikte bunun en fazla olay başı —-yükseleceğini tespit etmişler; mahkememizce bu tespite katılınmış olup, olaydan dolayı iki ayrı hasar tutanağının farklı zamanlar datutulduğu, tazmini gereken zararın tek olduğu, — limite dahil olduğu, bundan da—poliçe gereği muafiyet düşüldüğünde —-ödeme yapılması gerektiği nazara alınarak bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
————- itibaren işleyecek kamu bankalarının amerikan dolarına ödediği bir yıllık vadeli hesap mevduatına uygulanacak faizle birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya dair davanın reddine,
Peşin olarak tahsil edilen— ilam harcından alınması gereken— TL’nin mahsubu ile bakiye—- harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafça karşılanan –TL peşin ilam harcı ile– başvuru harcının toplamı — harcın tamamı ile; –davetiye gideri — bilirkişi ücreti —-kabul ve ret oranı gereğince — TL’lik kısmının toplamı — yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, —TL nispi vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınıp, davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım için ise, —- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalı … şirketine verilmesine,
Dair karar, davacı vekilinin, davalı … şirketi vekilinin yüzüne karşı ve huzurda bulunan ihbar olunan vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ——-Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.12/03/2020