Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1086 E. 2022/757 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1086 Esas
KARAR NO : 2022/757

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 05/10/2016
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tespit davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 05/02/2008 tarihinde——- alınan ortaklar genel kurulu kararı ile şirket ortakları olan müvekkillerinin hisselerini devrettiklerini ve müvekkili —— şirket müdürlüğünden istifa ettiğini ve istifanın oybirliği ile kabul edilmesine ve ayrıca genel kurulda kararı metninde belirtildiği üzere işbu kararın Noter marifetiyle tasdikine, tasdikinden sonra Ticaret Sicil Memurluğundan tescil ve ilanına karar verillmesine rağmen, genel kurul kararında imzası bulunan davalılar ——– hiç bir şekilde Ticaret Sicil Memurluğundan tescil ve ilanı yaptırmadıklarını ve müvekkilleri aleyhine hareket ettiklerini, söz konusu tecil ve ilanın yapılmamış olması nedeniyle müvekkili ——- artık şirket müdürü olmadığı halde halen şirket müdürü olarak gözüktüğünü ve aslında sorumlu olmadığı halde çok yüklü miktarlarda şirkete ait kamu borçlarını ödemiş olduğunu, davalılara defalarca ulaşmaya çalıştıkları halde ulaşamadıklarını iddia ile söz konusu bu yanlış durumun derhal düzeltilerek hisseleri devralan davalıların genel kurul kararında alınan kararları bir an önce tescilinin ve ilanının yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadıkları gibi davaya karşı herhangi bir cevap dilekçeside vermemişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle şirket hisselerinin devri ve şirket müdürlüğünden istifanın tescil ve ilanına ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tüm deliller tahkikat duruşmalarında toplanıp dava sonuçlandırılmıştır.Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, dava konusu uyuşmazlığın ——-Noterliğince 5 Şubat 2008 tarihinde yapılan limited şirket hisse devrine ilişkin devir sözleşmesinin ticaret sicil müdürlüğüne tescili ve ilanı ile şirket ortaklar genel kurulunda alınan kararların tescil ve ilanına ilişkin olduğu görüldü. Dava konusu şirketin adresinin tespiti için Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılmış, verilen cevapta şirket kaydının bulunamadığı bildirilmiştir. Daha sonra sicil kaydının celbi için Ticaret Sicil Müdürlüğüne yeniden müzekkere yazılmış, verilen cevapta şirketin 09/10/2015 tarihinde resen terkin edilmiş olduğu bildirilmiştir.Davacı vekiline şirketin ihyası için süre verilmesine rağmen, dava dışı şirketin ihyası için dava açmamıştır.
Dava dışı ——–alınan ortaklar genel kurulu kararı ile şirket ortakları olan davacı ——– davalı——- ve davalı ———,davacı ——– ise hissesini davalı ——- devrettiklerini, devir işleminin noter aracılığı ile gerçekleştiği, davacı ——– şirket müdürlüğünden istifa ettiği ve istifanın oybirliği ile kabul edildiği ve ayrıca genel kurulda karar metninde belirtildiği, alınan kararın Noter marifetiyle tasdiki ile Ticaret Sicil Memurluğundan tescil ve ilanına karar verillmesine rağmen, genel kurul kararında imzası bulunan davalılar ——–hiç bir şekilde Ticaret Sicil Memurluğundan tescil ve ilanı yaptırmadıkları, alınan kararların Ticaret Sicil Müdürlüğüne tescil ve ilan edilmesi gerektiği, davacıların kararın tescili için Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvuru yapmadıkları, davada hisse devredilen ——– davada taraf olması gerektiği, şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7. Maddesine göre 09/10/2015 tarihinde resen terkin edildiği, Davanın 2016 yılında açıldığı, yargıda hedef süre, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılması gerektiği ilkeleri de nazara alınarak, davacının verilen sürülere rağmen şirketin ihyası için dava açmadığı, bu şekilde davanın sonuçlanmasının mümkün olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması gereken 80,70 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 51,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yoluna başvurma yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup anlatıldı.