Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1065 E. 2018/538 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/1065 Esas
KARAR NO : 2018/538

DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, taraflar arasında 01/05/2010 tarihinde “….. sözleşmesi” imzalandığını; sözleşme gereğince davacı müvekkilinin davalıya havacılık hizmetleri vereceğini ve karşılığında tarife ile belirlenen ücretleri davalının ödeyeceğini; sözleşmenin 5.2 maddesi gereğince …… hizmetlerin bedelinin müvekkilinin haftalık olarak fatura edeceğini; davalının ise, fatura düzenleme tarihinden itibaren 7 gün içinde davacının göstereceği hesaba ücret bedellerini yatıracağını; bu çerçevede müvekkilinin 07/08/2016 – 28/08/2016 arasında 12 adet fatura kestiğini, davalıya bu faturaları tebliğ ettirdiğini; davalının faturalara itiraz etmediğini ancak bedelinide ödemediğini belirterek; ödenmeyen bedeller nedeniyle İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/18807 sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını; davalının haksız bir itirazla takibi durdurduğunu bildirerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili, gerek icra dairesinin gerekse mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini; yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemesi olduğunu, sözleşmenin 12.10.1 maddesi gereğince ve TTK’nun 20/3 gereğince tacirler arasındaki tebligatın noter kanalıyla veya taahhütlü mektupla yapılması gerektiğini; dava konusu olan faturaların bu tür bir tebliğ ile kendilerine gönderilmediğini; bu hususu davacının ispat etmesi gerektiği; bu nedenle süresinden önce yapılan bir icra takibinin bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Madde gereğince açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı, 12 adet faturaya dayalı olarak davalı aleyhine başlattığı icra takibinde 384.167,30 TL asıl alacak, 2.077,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 386.244,53 TL alacağın asıl alacağa sözleşme ile belirlenen %17’dan az olmamak kaydıyla uygulanacak faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı taraf bu takibe icra dairesinin yetkili olmadığı borçlunun muamele merkezinin Bakırköy olduğu yönünde yetki itirazı ile birlikte takip borçlusunun, takip alacaklısına ödeme emrinde istenen borcu olmadığı yönünde de borcun esasına ilişkin itiraz etmiş; yetki itirazı ve borcun esasına yapılan itirazla takip durmuş, iş bu davada bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, davacı tarafın dayandığı faturalar dosya içine alınmış; tüm deliller toplandıktan sonra tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine karar verilmiş ve uzman mali müşavir bilirkişiden ve hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti, her iki tarafında ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonunda; taraflar arasındaki akti ilişki nedeniyle, faturadan kaynaklı olarak alacağın doğduğunu; takip konusu faturadaki hizmetin davacı tarafça davalıya verildiğini belirlemişler; takip tarihi itibariyle davacının 384.167,30 TL ana para alacağının ve takip tarihine kadar işleyen 1.894,28 TL akti faiz alacağının doğduğunu belirlemişlerdir.
Ancak, taraf kayıtlarından, alacağın 168.280,00 TL’sinin davadan 3 gün evvel ödendiği; bu ödemenin takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödeme niteliğinde olduğu; iş bu dava açıldıktan sonra da takip konusu olan kalan borcun ferileri ile birlikte kapatıldığı; davadan sonra yapılan bu ödemenin davacı kayıtlarında da görüldüğü belirlenmiştir.
İtirazın iptali davalarında, takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemelerin alacaklı tarafından nazara alınmak suretiyle ve bu ödeme düşülerek itirazın iptali davasının açılması gerekir. Bu nazara alınmadan açılan itirazın iptali davasının; yapılan ödeme miktarı kadar reddine karar verilir; her ne kadar davalı borçlu borca itiraz ederek takibin durmasına neden olmuşsa da; itirazın iptali davasından önce yaptığı ödemeden dolayı, ödeme miktarı kadar icra inkar tazminatından sorumlu tutulamaz. ( Yargıtay…… Hukuk Dairesinin 29/05/2015 tarihli 1904 Esas – 7306 Karar ve Yargıtay …… Hukuk Dairesinin 06/05/2002 tarih, 2001/5953 Esas – 2002/3404 Karar ) Davadan sonra gerçekleşen ödemeler ise, mahkemece nazara alınır. Bu miktar takibin kalan kısmından düşülür. Somut olayda, bilirkişi heyeti tarafından tespit edildiği gibi, davadan sonra takibin geriye kalan kısmınında ferileri ile birlikte ödendiği sebebiyle; sonradan yapılan ödeme nedeniyle bu miktar yönünden de davanın konusuz kaldığına karar verilmiş; konusuz kalan kısım yönünden dava anında davacı haklı olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücreti taktirinde bu miktar üzerinden hesaplama yapılmış; ayrıca geriye kalan ve davadan sonra yapılan ödeme ile sonlandırılan icra takibindeki borç miktarı 215.887,30 TL olduğundan; bu bedel üzerinden de takibin durdurulmasına neden olan itiraz haksız bulunduğundan inkar tazminatına hükmedilmek suretiyle aşağıdaki karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVAYA KONU İSTANBUL ANADOLU ….. İCRA MÜDÜRLÜĞÜNÜN 2016/18807 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
İcra takibi esnasında davacının 384.167,30 TL asıl alacağa 1.894,28 TL faiz alacağının doğduğu tespit edilmişse de;
Bu alacağın 168.280,00 TL’sinin takipten sonra ancak davadan önce ödenmiş olması sebebiyle bu miktar yönünden itirazın iptali davasının REDDİNE,
Davadan sonra da kalan miktarı ve ferileri ödenmiş bulunduğundan kalan kısım ve ferileri yönünden de dava konusu kalmadığından itirazın iptali yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
215.887,30 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davacıya verilmesine,
Mahkememizce eda hükmü oluşturulmadığından ( icra inkar tazminatı eda hükmü niteliğinde değil ) maktu harçtan bakiye kalan 4.628,98 TL harcın davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 58,40 TL harcın tamamı ile, 8 davetiye gideri 80,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 3.000,00 TL’nin kabul ve ret oranları gereğince 1.721,53 TL’lik kısmının toplamı 1.779,93 TL muhakeme giderinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince, davacı tarafın dava açmakta haklı olduğu 215.887,30 TL üzerinden 18.903,22 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine; takipten önce ödenen 168.280,00 TL yönünden dava açmamak gerekiyorsa da, açılan davada ret nedeni; hukuki menfaat yokluğu olduğundan ve maktu vekalet ücretini gerektirdiğinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücretininde davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu..