Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/104 E. 2018/864 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2016/104 Esas
KARAR NO : 2018/864

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/07/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı vekili tarafından, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu …… İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü aracılığı ile 2016/1124 E sayısı ile icra takibinde bulunulduğunu, işbu takip iki adet senede dayandığını, oysa bu senetlerin karşılığının müvekkili tarafından taşınmaz mal ve işyeri devri suretiyle ödendiğini, nu konuda davalı Şirket ile müvekkili arasında 31.03.2014 tarihli protokol bulunduğunu, bu protokolde karşılıklı …….. ile ilgili açık hüküm var olmasına rağmen iki adet senetin müvekkilin yaşlı oluşundan dolayı unutturulmuş ve teslim edilmeyerek geri verilmediğini, aradan iki seneye yakın zaman geçmesinden sonra davalının uhdesinde tutmuş olduğu bu iki senedi icraya koyduğunu, davalı tarafından yapılan bu eylem bedelsiz senetlerin icra takibi mahiyetinde olup tamamen hukuka aykırı olduğunu beyanla müvekkili tarafından senetlerin karşılığının 31.03.2014 tarihli ek protokol çerçevesinde taşınmaz mal karşılığı verilerek ve işyeri devredilerek ödenmiş olup ibralaşıldığından dolayı müvekkilinin İstanbul Anadolu……. İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü 2016/1124 E. Sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığınını tespiti ile davalının % 20 kötü niyet tazmianatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının senetteki imzaya ve borcu olmadığına dair bir itirazı olmadığını, davacınınprotokol olarak bahsettiği 31/03/2014 tarihli belgedeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, belgenin müvekkilinin bilgisi dışında hazırlanan sahte bir belge olduğunu, protokolün taraf ve metin kısımlarında müvekkili şirketin ticari ünvanı ile yazılı olan ticari ünvanın farklı olduğunu, metin içerisinde takip konusu senetlerden de bahsedilmediğini, davanın senetteki imzaya itirazı olmadığını, ödediğine dair bir belge de sunmadığını iş bu sebeple davanın reddine davacının borçlu aleyhine % 20 den aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle davacının, İstanbul Anadolu ………. İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü 2016/1124 E. Sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığınını tespiti tespiti talebine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenmiştir.
Celp edilen İst. And. ………… İcra Müdürlüğü’nün 2016/1124 E. sayılı dosyasının incelenemesinde; davalı tarafın 2 adet senet alacağına istinaden 18/01/2016 Tarihinde 199.225,14 TL alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; Taraflar arasında İstanbul Anadolu ………. icra müdürlüğü 2016/1124 esas sayılı dosyası üzerinden takip dosyasının bulunduğu takip dosyasının iki ayrı senede dayandığı borçlusun davacı … olduğu taraflar arasında 31/03/2014 tarihli ek protokol başlığı adı altında sözleşmenin bulunduğu (davalı taraf sözleşmedeki imzaya ilişkin itirazı bulunmakla ) uyuşmazlık konusu olmadığı ihtilafın ek protokol başlığı ile yapılan ibralaşmanın takip ve dava konusu senetleri kapsayıp kapsamadığı, senetlerden dolayı davacının davalı tarafa borcunun bulunup bulunmadığı takip dosyasının iptalinin gerekip gerekmeyeceği, kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davalı alacaklı tarafından davacı senet borçlusu hakkında İstanbul Anadolu …… İcra Müd.2016/1124 E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığı, takibe konu sedenin TTK anlamında unsurları tamam bir belge olduğu, menfi tespit davasının asıl amacının bir hukuki ilişkinin yok olduğunun tespiti için açılan bir dava niteliğinde olduğu, davacının iddiası düzenleme esnasında bulunan alacak borç ilişkisinin borcun doğumundan sonra taşınmaz mal ve işyeri devri ile ödendiğinin iddia edildiği, Mahkememizde açılan davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu ve davacının talebi ile İİK 72/3 maddesi gereğince teminat karşılığından icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi şeklinde tedbir kararı verildiği, davacı tarafından borç ilişkisinin var olduğunu ancak ödeme nedeni ile sona erdiğini iddia etmiş olması nedeni ile ispat yükünün M.K 6 maddesi gereğince davacı borçluda olduğu, taraflar ile ilgili takibe konu edilen 20.12.2013 vadeli iki senet dışında 31.03.2014 tarihli bir ek protokol düzenlendiği, sözleşmenin konusunun kira sözleşmesine konu taşınmazın ………….ye satışı nedeni ile satış bedelinin ödeme koşullarının düzenlendiği, davacı tarafından alıcının verdiği bir kısım nakit ödemeler ve depozit ve ipotek bedeli düşüldükten sonra bakiye bir bedel belirlendiği , ödeme ve mahsuplar düşüldükten sonra 122.000,00 TL bakiye kaldığı,sözleşmenin 5. Maddesinde de alıcının …………. ve … i (davacı) gelmiş geçmiş tüm ticari ilişki ve işlemlerinden ve alacaklarından dolayı ibra ettiği,davalı tarafından protokol altındaki imza inkar edilmiş ise de bu konuda ………… ve İstanbul Anadolu ………..Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/598 E. Sayılı dosyasında imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun tespit edildiği ve bu kararın kesinleştiği, davalı tarafından söz konusu ek protokolün geçerli olmadığı iddia edilmiş ise de protokolde ünvan kısmında davalının ünvanı……….. olarak gösterildiği fakat protokol içeriğinin aynı ………… Olarak yerine getirildiği, bu hususun maddi bir hata olarak değerlendirilmesi gerektiği, protokol düzenlenmesinden 10 gün sonra 08.04.2014 tarihinde protokole konu taşınmazların davalı alacaklıya devrinin yapıldığı , su hususun getirtilen ………… Müd. 03.08.2017 tarihli tapu kaydı ile sabit olduğu, HMK 200-201 maddeleri gereğince dava senetle ispatlanması gereken bir vak’ a ise de düzenlenen ek protokol başlıklı belge içeriğinin uygulanmış olması nedeni ile HMK 202 maddesi gereğince delil başlangıcı
niteliğinde olduğu, bu gerekçeyle dinlenen tanık …,…,… in de taraflar arasındaki borç ilişkisinin tasfiye edilmiş olduğu halde, davalı alacaklının alacağı olmadığı bir bedeli davacıdan talep ettiğine dair yeminli beyanda bulunarak bu hususu teyit ettikleri, tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, takibe konu senetten dolayı davacının borçlu olmadığı, davanın kabulü ile, senedin taraflar arasında düzenlenmiş olması , geçmiyş ticari ilişkileri ve takip yapma ve takibi devam ettirme sonraki yargılama aşamalarında imza inkarında bulunularak davalı alacaklının direngenliği nedeni ile haksız ve kötüniyetli olması nedeni ile takip konusu asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın Kabulü ile;
Davacının İstanbul Anadolu ………… İcra müdürlüğünün 2016/1124 esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığından tespitine,
Davalının İİK 72 maddesi gereğince takip konusu asıl alacak 165.000,00 TL’nin %20’si oranında kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine,
Davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
1-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 15.286,05 TL harçtan, peşin alınan 3.821,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.464,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç toplamı 3.850,72 TL’ nin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 114,60 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4-Davalı giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf yararına …………… uyarınca 19.376,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
6-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.