Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1003 Esas
KARAR NO: 2023/636
DAVA: Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ: 15/09/2014
KARAR TARİHİ: 06/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, , davalı ——– davacıyı——- götürerek iş sözleşmesi diye hile ve yanıltma ile bir belge imzalattığını, davacının —–günden sonra——–daha görmediğini, davacının daha sonra vergi dairesinden arandığını öğrendiğini, yaptığı araştırma neticesinde noterde imzaladığı belgenin vekâletname olduğunu ve bu vekâletname ile davalı şirketlere ortak ve müdür yapıldığını, bu şirketlerin de yüksek miktarda vergi borcunun olduğunu, davacının bu vergi borcundan sorumlu tutulduğunu, davalı şirketlerin vergi borçlarının 5.000.000.-TL sının üzerinde olduğunu iddia ederek; davalı ———– ait olan %90 hissenin davacıya devrine ilişkin tescil işleminin iptaline ve bu hissenin tekrar davalı —- adına tesciline; davalı ———- ait olan %90 hissenin davacıya devrine ilişkin tescil işleminin iptaline ve ——- ölü olması sebebiyle bu hissenin mirasçıları —- adına tesciline; davalı———- ait olan %50 hissenin davacıya devrine ilişkin tescil işleminin iptaline ve bu hissenin tekrar davalı —-adına tesciline; davalı ——- olan %50 hissenin davacıya devrine ilişkin tescil işleminin iptaline ve bu hissenin tekrar davalı — adına tesciline; iptal işlemlerinin davacının rızası olmadan yapılan devir tarihinden itibaren geçerli sayılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalılardan ———-cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, davaya konu hisse devirleri ——- yılında yapıldığından davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının noterde bilmeden imza attığının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının—- yılında doğduğunu, babası ——– yılında vefat ettiğini, dava konusu devrin yapıldığı tarihte 8 yaşına olduğunu, müvekkili adına böyle bir tescil yapılmasının yaşından dolayı mümkün olmadığını, müvekkilinin dava konusu olayla ilgili hiçbir maddi menfaatinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı —-davaya yazılı cevap vermemiş, katıldığı 13-05-2004 tarihli duruşmada eşinin böyle bir eylemde bulunmuş olduğunu sanmadığını, bulunmuş olsa mal varlığı bırakacağını, hiçbir mal varlığı bırakmadığını, davayı kabul etmediğini bildirmiş, 08-07-2004 tarihli celsede davaya kabul etmediğine ilişkin beyanını tekrar etmiştir.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE:Dava şirket hisse devirlerinin iptali ile, iptal edilen hisselerin davalı şahıslar adına tesciline ilişkindir.
Dava re’sen yürütülecek davalardan olmayıp, yapılan yargılama esnasında davalılardan ——— Şirketinin sicilden terkin edildiği; bu nedenle bu şirketlerin tüzel kişiliklerinin ortadan kalktığı, bu şirketler aleyhine davaya devam edebilmek için sicile yeniden tescil edilmelerinin gerekli olduğu, bunun ancak şirketin ihyası yoluyla olabileceği belirlenerek davacı vekiline süre verilmiştir.Mahkememizce 16/12/2022 tarihli celsede verilen 2 nolu ara karar ile;Davalı olan ———-yönünden bunların ticaret siciline ihyası için dava açmak üzere önümüzdeki celseye kadar kesin mehil verilmesine, ancak önümüzdeki celseye kadar açılmış bir dosya numarası bildirilmediği takdirde bu davalıların dosyadan tefriki ile hüküm oluşturmak mümkün görülmediğinden davanın usul yönünden ret edileceği ihtar olundu” Şeklinde ara karar oluşturulduğu, 14/04/2023 tarihli olan bir sonraki duruşmada davacı vekilinin e-duruşma talep etmesi, talebinin kabul edilmesi, duruşma esnasında bağlantının kurulmuş olması ancak sadece görüntü alınabilmesi, davacı vekilinin sesinin alınamaması sebebi ile ihya için dava açıp açmadığının kendisinden sorulamadığı, bu nedenle 16/12/2022 tarihli duruşmada verilen kesin mehle göre uygulama yapılıp karar verilemediği ancak 14/04/2023 tarihli duruşmada 1 nolu ara karar ile söz konusu ihya davalarını açmış sa mahkememize dosya numaralarını bildirmesinin gerektiği hususunda ara karar oluşturulduğu,Ancak ihya davalarının açılmadığı, yine 14/04/2023 tarihli celsede yargılama esnasında ölen davalı —— mirasçılarının tespiti ve davaya dahil edilmeleri için veraset ilamı ibraz etmesi ve dahili davalı dilekçesi vermesi içinde davacı vekiline süre verildiği, daha sonra kesin süre verildiği, bunun da davacı vekilince yerine getirilmediği görülmüştür.Davanın 2016 esaslı bir dava olduğu, davacı vekiline verilen kesin mehile rağmen davalı olup yukarıda isimleri geçen şirketler yönünden ihya davası açıldığına dair herhangi bir bildirimin bulunmadığı, söz konusu bu şirketin davadan tefriki ile kalan davalılar yönünden davaya devam etmenin de mümkün bulunmadığı, davacı tarafça —- yönünden veraset ilamının sunulup ve dahili davalı işleminin de gerçekleştirilmediği, bu yolla yargılamanın sürekli uzatıldığı nazara alınarak, 16/12/2022 tarihli celsede verilen 2 nolu ara karar gereğince de artık davalı taraf yönünden kazanılmış hak doğduğu değerlendirilerek mahkememizce artık davanın reddine karar verilmesi zorunda kalınmıştır.
G.D:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Ret harcı maktu bulunduğundan dava açılırken yatırılan harcın mahsubu ile eksik 245,55 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafça karşılanan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılıp karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Kendisini vekille temsil ettiren davalı ————-lehine hesaplanan nispi vekalet ücreti maktunun altında kaldığından karar tarihinde AAÜT gereği 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
Dair karar, mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, diğer tarafların yokluğunda karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ———- Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi. 06/10/2023