Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/999 E. 2020/623 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/999 Esas
KARAR NO: 2020/623
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2015
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, —- firması ile müvekkili —-arasında —-imzalandığını, imzalanan bu sözleşmeye davalı borçlu —– borçlu müteselsil kefil olduğunu, tahsis edilen ticari kredinin geri ödenmemesi üzerine borçluya ve müşterek borçlu müteselsil kefillere—– sayılı ihtarnamesi ile borcun ödenmesinin bildirilmesine karşın herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bu nedenle alacağın tahsili için davalılar aleyhine —– sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin ikametgahının —- olup, davanın görülmesi gereken yerin de —- olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, yargılama konusu—– gereğince kefalet sorumluluğunu kabul etmemekle birlikte, anılan borcun da zaman aşımına uğramış olduğunun aşikar olduğunu, müvekkilinin, — yılında kurulmuş olan—— o dönemde küçük hissedarı olup; söz konusu şirketin —– yılında kullanmış olduğu kredi sözleşmesi sebebiyle kendisine imzalatılmış olan tarihsiz bir belge sebebiyle bu kredi borcuna kefil olduğu iddia edilmekte ise de iş bu kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefalet sözleşmesinin yazılı olması, kefil olunan azami tutarın açıkça belirtilmiş olması, kefalet tarihinin yazılı olması ve söz konusu hususların kefil olanın el yazısı ile yazılmış olması şartlarının aranmakta olduğunu, dosyaya sunulan sözleşmede müvekkilinin imzası olmadığı gibi ancak bunun ekinde görülen ve —–başlıklı evrakta müvekkilin adı soyadı ve imzası bulunmadığını, müvekkilinin ad ve soyadı ile imzası kendi el ürünü ise de; belgedeki diğer yazı ve rakamlar müvekkilin elinden çıkmadığını, Kefalet sözleşmesinin şekil şartlarını taşımaması sebebiyle müvekkilinin kefil; dolayısıyla borçlu olmadığının aşikâr olduğunu, müvekkilinin kefil olarak kabul edilse dahi kendisinin imzası bulunmayan kredi sözleşmelerinden sorumlu olması ise mümkün olmadığını, Müvekkil, asıl borçlu olan şirketteki hissesini —- tarihinde devretmiş olup; söz konusu hisse devri — tarihli —— yayımlanmıştır. Bu tarihten sonra müvekkilin asıl borçlu şirket ile hiçbir bağı kalmamıştır. Müvekkilin şahsi kefaletinin de geçersiz olması sebebiyle şirketin diğer borçlarında sorumlu tutulamayacağını, icra takibine konu borcun hangi tarihli krediye ilişkin olduğu belirtilmediğini, hal böyle iken asıl borçluya kullandırılmış olan kredilerden hangilerinin ödendiği veya ödenmediği belli değilken müvekkilin kefaletinin geçerliliğini iddia etmenin hukuka uygun olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Celp edilen —– celp edilip incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davacı banka ile dava dışı —–Arasında genel kredi sözleşmesi imza edildiği, bu sözleşme uyarınca ödenmeyen kredi borcu nedeniyle borçlu —–aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, davanın İİK. 67. Mad. Gereğince açılan itirazın iptali davası olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davalı —– kefalet sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, kefalet sözleşmesinin davacı tarafın iddia ettiği gibi —- yılında mı yoksa davalı tarafın iddia ettiği gibi ——yılında mı imza edildiği, davalının kefil sıfatı ile —– gereğince borçlu bulunup bulunmadıkları, kefalet sözleşmelerinin geçerli olup olmadığı, temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalı tarafça zaman aşımı definde bulunulduğundan davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığının tespiti noktasında uyuşmazlığın toplandığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri toplanarak, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi —-raporunda; Bankanın takip talebinde belirttiği asıl alacak tutarı ile işbu incelemede bulunan asıl alacak tutarının farklı olduğunu, asıl alacak tutarının hesaplamalarda gösterildiği gibi —–üzere toplam—– olarak hesaplandığı, faizler ve ferileriyle birlikte toplam banka alacağının takip talebi yapılan iki kalem için toplam —olarak hesaplandığı, ancak — kefaletinin ——sınırlı olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişi raporuna itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alnımasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ——-Ek raporunda; İtirazlar doğrultusunda yapılan inceleme sonunda ne Davacı Banka’nın ne de Davalı Kefil’in Kök Raporda belirtilen hususları değiştirecek bir itirazın bulunmadığını bildirmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosya bankacı bilirkişi—— tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Bilirkişi—- raporunda; Davalı —-imzalamış olduğu kefil limitinin —- olarak belirlendiği, takip tarihinden itibaren Kredili Ticari hesap borcu olan —- asıl alacak tutarı tamajmen tahsiline kadar yıllık — oranında temerrüt faizi —- yayımlanan faiz oranları, Takip tarihinden itibaren —-alacak tutarı tamamen tahsiline kadar —- temerrüt faizi ve faizin —–gider vergjsinın davalıdan istenilebileceği hususun sayın mahkemenin takdirinde olduğu, dolayısıyla, Kefalet limitinin —- olması nedeni ile TAKİP TARİHİ İTİBARİ İLE talep edecek tutarın —–sınırlı olacağı takdirinin sayın mahkemede olacağı, Tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin olup, tarafların delilleri toplanarak, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve Bilirkişi ——- tarafından düzenlenen ve mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınan raporda dikkate alınarak bankanın takip talebinde belirttiği asıl alacak tutarı ile işbu incelemede bulunan asıl alacak tutarının farklı olduğunu, asıl alacak tutarının hesaplamalarda gösterildiği gibi —— olmak üzere toplam —- olarak hesaplandığı, faizler ve ferileriyle birlikte toplam banka alacağının takip talebi yapılan iki kalem için toplam —- olarak hesaplandığı, ancak —-kefaletinin — sınırlı olduğu, kefalet sözleşmesinin — tarihinde imzalandığı, o dönemde 818 sayılı kanunun’un yürürlükte olduğu, kefalet hakkında daha kesin hükümlerin ve sınırlamaların bulunduğu 6098 sayılı kanunun’un ——- tarihinde yürürlüğe girdiği, imza atılan dönem itibari ile kefalet imzasının geçerli olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, Davalının ——— Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen İPTALİ ile takibin,
A—–(borçlu cari hesap için) tahsil edilmesi gereken miktar —asıl alacak, —- işlemiş faiz, —- olmak üzere toplam —–
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %54 oranında temerrüt faizi ve %5 gider vergisi uygulanmasına,
B-TKMH —- asıl alacak, — işlemiş faiz, ——olmak üzere toplam —- olmak üzere icra takibindeki toplam borcun iki kredi içinde toplam alacak —- üzerinden takibin DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüt faizi uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Kefil borçlu —– icra takibindeki borçtan kefalet limiti 100.000 TL olduğu için 100.000 TL ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen sorumlu olmasına,
2-Davalının İİK’nun 67/2 maddesi gereğince 100.000 TL üzerinden %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından REDDİNE,
4-Davacı tarafça yapılmış, 27,70 TL başvurma harcı, 2.792,22 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı olarak toplam 2.826,32 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 1.253,00 TL masraf olmak üzere toplam 4.079,32 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 2.449,23 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılmış, 300,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 120,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 17.137,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 12.725,64 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Alınması gereken 9.482,51 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 2.792,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.690,51 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
9-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —— Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 04/11/2020