Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/997 E. 2022/370 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/997 Esas
KARAR NO: 2022/370
DAVA : İpotek (Tescil İstemli)
DAVA TARİHİ: 27/10/2015
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan İpotek (Tescil İstemli) davasının yapılan yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı —— tapuya kayıtlı dava konusu taşınmazın tadilatı ve güzelleştirilmesi için davalı—– —-de ödemelerin yapılması konusunda anlaştıklarını, ancak; Müvekkilin işi yüktendiği ———Borca batık vaziyette olup, müvekkili şirketin vadesi gelmiş hak edişleri ödemediği, asıl yüklenici adresinde de bulunmadığı, müvekkilin yüklendiği işi tamamlamadığı, —–bulunduğu gayrimenkuller üzerinde bağımsız bölümlerin güzelleştirilmesi ve katkısından dolayı, davacı —- Alacağı bulunduğunu, cari hesap ekstrelerin den anlaşılacağı üzere alacağının bir kısmı ödenmiş bakiye kısmın ödenmediğini, müvekkilinin muaccel hale gelmiş ve tahsil edemediği bakiye alacak miktarının—– Olduğunu, bu alacağın mevcudiyetinin de; faturalara dayandığını, söz konusu alacağın teminat altına alınmadığını, işveren firmanın mali durumu göz önüne alındığında alacağın tahsilinin son derece riskli bir hal aldığını, müvekkilinin inşaatı yapılan taşınmaz üzerinde —– kanuni ipotek hakkı bulunduğunu iddia ile; İhtiyati tedbir yolu ile TMK 1011 Md. ve Tapu Sicil Tüzüğü 58. maddesi uyarınca —- taşınmaz üzerine muaccel hale gelmiş alacak miktarı olan ——dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile müvekkilimizin kanuni ipotek hakkının geçici tescil şerhinin verilmesine, Tescil şerhi taleplerinin kabul görmemesi halinde, ”davalıdır” şerhi işlenmesine, Davalı —- taşınmaz üzerine müvekkilimizin muaccel hale gelmiş alacak miktarı olan —— işleyecek avans faizi üzerinden kanuni ipotek hakkının tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesinde özetle müvekkile ait taşınmazın tadilat ve güzelleştirilmesi için diğer davalı —- anlaştıklarını; fakat diğer davalı —— halde bulunmasından dolayı bu şirketten olan alacaklarını tahsil edemediklerini, bundan dolayı yapının tadilatı ve güzelleştirilmesi için sağladıkları katkılardan dolayı taşırımaz üzerinde TMK Mad. 893 ve 895 uyarınca kanuni ipotek hakkının tesciline karar verilmesini talep ettiğini, öncelikli olarak müvekkil şirket —– davacı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığı gibi taraflar arasında akdedilmiş olan herhangi bir sözleşme bulunmadığı, müvekkil şirketin, diğer davalı —- akdedilmiş olduğu inşaat sözleşmesini, —- ihtarnamesi ile fes ettiğini, fesih tarihinden sonrada -, inşaattın elini çektiği, inşaatın müvekkil şirket tarafından kendi imkânlarıyla tamamlandığını, TMK Mad. 895/2’ye göre tescil işleminin, işin tamamlanmasından başlayarak 3 ay içinde yapılması gerektiği, müvekkil şirket, diğer davalı —— sözleşmeyi tarih ve yevmiye numarasını yazmış oldukları ihtarname ile feshetmiş olduğuna göre davacı tarafin iş bu davayı fesih tarihinden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde açmış olması gerektiğini, sözleşmenin fesih tarihinin üzerinden yaklaşık 8 ay sonra açılmış huzurdaki davanın hak düşürme süresi içinde açılmadığından reddi gerektiğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde miktarlarını dahi yazmadan 3 adet miktarları dahi belirtilmemiş faturadan bahsetmiş olmasına rağmen bu faturaların dava dilekçesiyle tebliğ olmadığı gibi fatura numaralarını da defterleriyle karşılaştırdıklarında bu faturaların müvekkil şirket ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacı firmayı tanımadıklarını, kaldı ki 3 adet faturadan bahsedilmiş olmasına rağmen dilekçe ekinde de yalnızca tek bir faturanın sunulduğu, dava konusu alacağın belirsiz olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetmiş olduğu tarihten sonraki cari hesap dönemine ait bu faturalarında müvekkille ilgisi olmadığı gibi bir bilgisinin de bulunmadığını, bu faturaların, diğer davalı ——– davacı arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmış olsa bile bunlardan dolayı müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz üzerinde ipotek teşcil talebinin de hukuka aykırı olduğunu, davacının malları nereye verdiği, hangi inşaatlarda kullanıldığı, kaldı ki böyle bir mal ve malları teslim edip etmediğinin de belli olmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını savunarak davanın usul yönünden reddine, aksi halde esasdan reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya katılmadığı gibi herhangi bir cevap dilekçeside vermemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeden kaynaklı kanuni ipotek hakkının tesisine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, davalılar arasında inşaat sözleşmesi bulunduğu, davacı ile davalı —- arasında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacının davalı —– parsel sayılı taşınmazda diğer davalı —— sözleşmesi gereğince üstlenmiş olduğu inşaat sözleşmesini tamamlayıp tamamlamadığı, tamamlanmış ise tamamlama tarihinin ne olduğu, davacının TMK. 893. V.d. Maddeleri uyarınca kanuni ipotek hakkını kazanıp kazanmadığı ve bu davanın TMK. 893. V.d. Maddesi uyarınca kanuni ipotek hakkının tesisi davası olduğu ve 3 aylık hak düşürücü süreye tabi olduğundan davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
—- sayılı dava dosyası,———– sayılı soruşturma dosyası celp edilip incelenmiştir.
Davacı tarafın bildirmiş olduğu tanık duruşmada dinlenmek suretiyle beyanı duruşma tutanağına geçirilmiştir.
Tarafların delilleri toplanmış, dava konusu mahalde keşif yapılmak suretiyle, mali müşavir, inşaat mühendisi ve mimar bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ortak raporunda; Davacının ticari defter & belge ibrazında bulunmadığı, Davalı —- ticari defter & belge ibrazında bulunmadığı, Davalı — defterlerinin delil niteliğinde bulunduğu, Davacı — Davalı —– sözleşmesi dava dosyasında bulunmadığı, Davacı şirketin dava konusu fatura harekelerini gösteren ticari defter& belge ibrazında bulunmadığından incelenemediği, Fatura konusu alacağını somut belgelerle ispatlaması gerektiği, Davacının diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin Takdirinde olduğu, görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
HMK 281, 222- TTK 83 ve HMK 31 maddeleri gereğince rapor bu aşamada hüküm kurmaya elverişli olmadığından ve ödeme dekontu davanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden tarafların iddia ve savunmaları da irdelenmek suretiyle öncelikle —– müzekkere yazılarak tarafların—-celbine, müzekkere cevabı geldikten sonra dosyanın ek rapor için önceki bilirkişiye tevdii ile ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti Ek raporunda; Davacı şirket ticari defter ve belgelerinin yangın nedeniyle zayi olduğu bu nedenle ticari defter ve belgelerden faydalanılamayacağı için iddiaların başka vasıtalarla ispatı gerektiği, Tarafların Kayıtlı oldukları —- dava dosyasına celp edilen —- tetkikin de; Davacı Şirketçe Davalı — Davalı —- şekilde Davacı — Davalı —- olarak beyan ettiği, Davacı ile Davalı —- Davacı —– Hizmet alımına ait bildirim olmadığı, Davacının diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin Takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Dosyanın incelenmesinde davanın TMK 893/3 Maddesi gereğince açılan davanın ipotek hakkının tespitine yönelik olduğu görüldüğünden ancak işin tamamlanmasından itibaren en geç 3 ay içinde işbu davanın açılacağı ve bunun hak düşürücü süre olduğu dikkate alındığından dinlenen davacı tanıkları ve davalı tanığının beyanlarında bu yönde açıklık ve çelişki bulunduğundan davacı tanıklarından—- davalı tanığından — davetiye çıkarılmasına karar verilmiş, sonraki celse davacı tanıklarından —- Davalı Tanığı ——- duruşmada dinlenmek suretiyle beyanları duruşma zabtına geçirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava hukuki niteliği itibariyle sözleşmeden kaynaklı kanuni ipotek hakkının tesisine ilişkin olup, Hak düşürücü sürenin fesihten itibaren başlamayacağı, bitimden itibaren başlayacağı, tanık beyanlarından da —— yılında dava konusu inşaattan ayrıldıkları beyan edildiğinden davanın süresinde olduğu kanaatine varılmıştır. TMK 895/3 gereği ” zanaatkar ve yükleniciler” bakımından tescilin yapılabilmesi için ya alacağın malik tarafından kabul edilmiş olması ya da mahkemece karara bağlanmış olması şarttır. İş tamamlanmasından başlayacaksa — aylık süre içinde yapılması lazım. Davalılar arasında bir inşaat sözleşmesi mevcut olup, davacı ile yapı maliki —–arasında bir akdi ilişki yoktur. Davacı ile yüklenici davalı ——- arasında da yazılı bir sözleşme yoktur. Ancak iki adet fatura mevcut olup, her ikisinin kayıtlarında da bu fatura mevcuttur. Doğal olarak — kayıtlarında bu iki fatura mevcut değil. Davacı ile Davalı——- arasında akdi ilişki TMK 893 maddesi gereğince şart değil. Zira alt taşeronda ipotek isteyebilir. Mahkememizce mahalinde keşif yapılarak düzenlenen denetime uygun olan rapor ve duruşma esnasında tanık beyanları da dikkate alınarak, ——kayıtları mahkememize ibraz edilmemiştir. Tarafların Kayıtlı oldukları —- dava dosyasına celp edilen — tetkikin de; Davacı —-adına—-bedeli —- şekilde Davacı ——-mal veya hizmet alımı olarak beyan ettiği, aksi yönde delil ibraz edilmediği kanaatine varılarak, davanın kabulü ile Davalı —- üzerine davacı şirketin ——— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sınırlı olarak TMK. 895/3 mad. Gereğince kanuni ipotek hakkı tesciline, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalı —-üzerine davacı şirketin — asıl alacak ve buna —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile sınırlı olarak TMK. 895/3 mad. Gereğince kanuni ipotek hakkı tesciline,
2-Davacı tarafça yapılmış, 27,70 TL başvurma harcı, 711,32 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı ve 384,90 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.128,02 TL harç gideri ile tebligat, müzekkere ve bilirkişi ücreti olarak toplam 2.935,75 TL masraf olmak üzere toplam 4.063,77 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı —— Tarafından yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 6.214,76 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gereken 2.845,25 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 711,32 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.133,93 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair karar, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —– Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu. 18/05/2022