Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/982 E. 2019/778 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2015/982 Esas
KARAR NO : 2019/778

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2015
KARAR TARİHİ : 20/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkillerinin doktor olduğunu, kendilerinin hastane almak istediklerini, önceden tanıdıkları davalı …’e başvurduklarını; bu kişinin aynı zamanda almayı düşündükleri hastaneninde genel müdür yardımcısı olduğunu; onun yönlendirmesi ile kredi şartlarını taşıdığını beyan eden ——– sahibi olan diğer davalı …’le tanıştıklarını; davacıların —— 1/4’er hisse satın aldıklarını; hisse bedelleri 75.000,00’er TL gösterilmek suretiyle hisse devrinin Bornova———. Noterliğinde—- tarihinde —– yevmiye noları ile yapıldığını; hisse devirlerinin şirket pay defterlerine de işlendiğini; davacıların genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile şirketin yönetim kuruluna da girdiklerini; 3 yıllığına yönetici olduklarını ve şirketi müşterek imza ile temsil edebileceklerininde kararlaştırıldığını; öte yandan davalı …’in ise şirketi tek imza ile temsil etmeye yetkili kaldığını; davalı …’in şirketi kötü yönettiğini, taraflar arasında ihtilaf çıktığını, …’in yöneticilik görevini kötüye kullandığını, yolsuzluklar yaptığını, bunun üzerine davacıların pay bedellerini geri almak istediklerini ancak davalının vermediğini; davacıların pay bedellerinin iadesi için icra takibi yapınca da davalı …’in icra takibine davacıların şirket ortağı olduğunu bildirmek suretiyle payların iadesini bu şekilde isteyemeceklerini bildirdiği, bu nedenle şirket ortağı olduklarının davalı … tarafından da kabul edildiğini;
Davalı şirket yöneticisinin kötü yönetimi ile ilgili olarak;
Davacıların ———- ortak olduklarını; buna sağlık unvanının tadil tasarısı ile eklendiğini ve Bornova —-. Noterliğinden 25/04/2014 tarihinde onay alındığını; ancak davalı …’ın bunu ticaret siciline bildirmediğini, hayata geçirtmediğini, vergi dairesine de bildirmediğini;
Davalıların müvekkillerin şirkete ortak olmak amacı taşıdığı hastane alımı ile ilgili —- adı altında bir şirket ile alternatif— arasında işletme devri sözleşmesi imzaladıklarını; atfedilen sözleşmeyi —- ait gibi gösterilen ancak ticaret sicilde kaytı bulunmayan ve aslında—- ait olan vergi daire numarasının yer aldığı kaşeyi bastıklarını ve müşterek imza ile işlem yapılacağı — da, belgeler kanununa aykırı olarak davalı pay sahibi … tarafından şirket yetkilisi olarak imzalandığını; vergi numarasının — aslında — olduğunu, davalı …’in müşterek imza yetkisini ilgili yerlere bildirmemesi ve bu nedenle şirket beyanlarını kanuna aykırı olarak kullanması sebebiyle şirket üzerinden hastane alarak yönetim kurulu yetkisini kötüye kullandığını ve şirketin zararına neden olduğunu;
Şirket adresinin —- taşınmasına ilişkin … tarafından da imzalanmış olan olağan üstü genel kurul kararının uygulatılmadığını, hayata geçirilmediğini;
09/09/2014 tarihli genel kurula davacıların davet edilmediğini, o genel kurulda ———- şubelerin kapatılmasına karar verildiğini;
2014 tarihinde davacıların pay bedelini ödeyerek şirkete girselerde davalı …’in aynı anda şirkete ortak olduğunu fakat parasını ödemediğini; onun pay bedeli ödenmiş gibi gösterildiğini;
Hastanenin vefa hastanesi olarak——alınıp, özel — verildikten sonra müvekkillerinin saf dışı bırakıldığını, alım satımlar yapıldığını, kredi çekildiğini, paraların davalılarca zimmete geçirildiğini belirterek;
Davalıların şirket yöneticisi olarak şirketin zararına neden olduklarını, bu sebeple yönetim kurulu üyesi olan davalıların şirkete verdikleri zararın tespiti ile davalılardan tahsiline, dava dışı————–verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalılar, ayrı ayrı davaya cevap vererek iddiaların doğru olmadığını, haklarında ——— bu olaydan dolayı suç duyurusunda bulunulduğu ancak kendileri hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, TTK’nun 555/1 madde gereğince açılan şirketin zararının ödenmesine ilişkin bir davadır.
Mahkememizce şirketin sicil dosyası getirtilmiş, şirketin vergi kayıtları,——- formları getirtilmiş; davacı tanıkları dinlenmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dava dışı olup zarar gördüğü iddia edilen şirket ticaret sicilinde mevcut ve terkin edilmemiş ise de; dosyaya yansıyan vergi kayıtlarından ve —— kayıtlarından ticareti terk ettiği, 28/02/2014 tarihinde mükellefiyetten vergi dairesince re’sen silindiği, 2014 yılında mal alım satımının bulunmadığı, 2014 yılında kurumlar vergisi de vermediği; her ne kadar davacı taraf İstanbul Anadolu ———- Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/694 Esas sayılı dosyasını göstererek şirketin faal olduğunu ileriye sürmüşse de, bu dosyaya ibraz edilen kayyım raporlarında da şirketin faal olarak ticarete devam ettiğine dair bir delilin bulunmadığı; tam tersine dinlenen tanık beyanlarında da şirketin eski ve kayıtlı adresinde bulunmadığı, bu hususun vergi dairesi tarafından da tespit edildiği; Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/976 Esas sayılı dosyasının genel kurul toplantısının iptaline ilişkin olmadığı, 2014 yılında toplanan bir genel kurulun bulunmadığı, sadece 09/09/2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptalinin talep edildiği; davacıların şirkete ortak kayıtlarının 25/04/2014 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihte üyeliğe hak kazandıkları, üyelik paylarını ise 28/03/2014 tarihinde aldıkları; sadece üyelik devir sözleşmelerinin tarihsiz olduğu ancak üyelik hakkını vergiden resen terk edildikten sonra kazandıkları; dolayısıyla davacıların fiilen faaliyeti sona ermiş bir şirketten hisse devir aldıkları; bu nedenle pay devir aldıktan sonra faaliyetsiz olan bir şirketin yönetici davalı … tarafından zarara uğratıldığı iddiasının fiili duruma uygun düşmediği; olsa olsa bu tip bir şirket hissesini satan kişinin davacıyı zarara uğratmış olacağı ve buna yönelik dava açabilecekleri; eldeki TTK’nun 555/1 madde gereğince şirket zararının giderilmesine yönelik açılan davanın bu sebeple yersiz olduğu; koşullarının gerçekleşmediği; davacıların hisseyi devir aldıkları tarihte şirketin fiilen faaliyette olmadığı tespit edilmiş; bilirkişi heyetinin bu yöndeki raporunun yerinde olduğu mahkememizce belirlenmiş;
Davacılar her ne kadar yemin delilini kullanmak istemişlerse de yapılan bu tespite göre yeminde bir fayda bulunmadığı, davacıların ancak faaliyetsiz bir şirketin hissesini devreden ortaklara karşı gördükleri zararın tazmini yönünde dava açabilecekleri kabul edilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Peşin olarak alınan harcın mahsubu ile maktu harçtan eksik 17,70 TL harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacılar tarafından yapılan yargılama masraflarının davacılar üzerinde bırakılmasına, karar kesinleştiğinde bakiye gider avansının davacılara iadesine,
Karar Tarihindeki —- gereğince kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … lehine nispi vekalet ücreti taktiri gerekiyorsa da; dava miktarı nazara alındığında ve vekalet ücreti de dava miktarını geçemeyeceğinden 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
Dair karar, davacı asillerin ve davacılar vekilinin yüzlerine karşı, karşı tarafın yokluğunda, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.