Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/948 E. 2018/1055 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/948 Esas
KARAR NO : 2018/1055
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA : Davacı vekili, müvekkili tarafından ……. numaralı brok emtia abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan ve …… transformer emtialarını ……… nakliyesi işlemi için davalılardan ….. anataşıyıcı olarak, davalılardan . …… alt taşıyıcı olarak işi üstlendiklerini; 18/07/2014 tarihinde emtiaların …… plakalı çekici ve romörküne yüklendiğini; gümrük işlemlerinin tamamlanarak yola çıktığını ve Irak sınırları içinde taşıyıcı şirket sürücüsünün kusuru ile kazaya uğradığını; eksper incelemesi sonrasında sigortalının 247.466,40 USD zararının doğduğu hususunun tespit edildiğini; müvekkili tarafından davalının zararının 17/02/2015 tarihinde ödendiğini; müvekkilinin bu ödemeden sonra davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün …. numaralı dosyası ile icra takibi başlattığını; davalıların haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekilleri, ayrı ayrı yaptıkları savunmalarda; sigorta poliçesinde ……. yapılan her türlü sevkiyatlar ve ya da bu ülkeler üzerinden geçirilerek yapılacak her türlü taşımaların sigorta teminatı dışında kaldığının açıkça yazılı olduğunu; bu nedenle esasen davacının sigorta poliçesinden dolayı dava dışı sigortalısına ödeme yapmaması gerektiğini; bir ödeme yapmışsa bunun poliçe gereği yapılan bir ödeme değil, “lütuf ödemesi” niteliğinde olduğunu; bu nedenle lütuf ödemesinden dolayı TTK’nun 1472.’deki halefiyetin kullanılarak kendilerine rücu edilmesinin mümkün olmadığını, davanın bu nedenle reddi gerektiğini; zira, emtianın İran üzerinden…… kentine yapıldığının açıkça yer aldığını; kaldı ki, davacının talebinin uygulanması gereken CMR 23/3 maddesi gereğince fahiş olduğunu; işlemiş faiz yönünden herhangi bir temerrüt durumununda söz konusu olmadığını ve bu nedenle takipte işlemiş faiz talep edilemeyeceğini bildirdikleri; ayrıca ………ilaveten ekspertiz raporunuda kabul etmediğini bildirdiği görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalılar aleyhine İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün ……….. Esas sayılı dosyasında 245.349,00 USD asıl alacak ve 2.117,40 USD işlemiş faiz olmak üzere ( mevduat USD Kamu Bankalarının uyguladığı faiz oranı üzerinden ) toplam 247.466,40 USD’nin ( takipte TL karşılığı harç yönünden 644.600,47 TL olarak belirtilerek ) asıl alacağa takip tarihinden itibaren USD’ye kamu bankalarının uyguladığı 1 yıllık en yüksek faiz uygulanmak üzere devamı talep edilmiş; her iki davalıda süresi içinde bu takibe borcu olmadığı ve talebin fahiş olduğu sebebiyle itiraz etmiş; itiraz üzerine takip durmuş, iş bu davada 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Mahkememizce, kazaya ilişkin belgeler, emtiaya ilişkin belgeler, ekspertiz raporu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığından gümrük belgeleri getirtilmiş; kusur ve hasar yönünden makina mühendisi ……ve gümrük ithalat nakliye ve CMR uzmanı olan bilirkişiden rapor alınmış; tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davalı ……… anataşıyıcı olarak, …… ise alt taşıyıcı olarak davacının sigorta ettiği…. AŞ’ye ilişkin aksesuarları ile birlikte monteli vaziyette metal trafo köşkü ile, 1250 kva ve 160 kva kapasitelerindeki 2 adet transformatörü taşıma işini üstlendikleri; taşımanın 18/07/2014 tarihinde Ankara’dan başlandığını, tırla yapılan taşıma esnasında .. plakalı tırın … Geçici Tampon bölgesinde yükü ……. plakalı araca aktardığı; aktarılan …. plakalı aracın 01/08/2014 tarihinde …. yakınlarında iken bakımı yapılan yolda seyir esnasında; sigortalı emtiayı taşıyan araç sürücüsünün tam kusuru ile yol bakımını yapmakta olan araca çarpması sonunda taşınan eşyanın hasar gördüğü İHTİLAFSIZDIR. Söz konusu hasarın niteliği ve tam hasar oluştuğu için hurda değerinin bulunmadığı, bu nedenle sovtaj indiriminin gerekmediği bilirkişi raporu ve dosya içindeki fotoğraflardan tespit edilmiştir.
Davacı … şirketi, sigorta poliçesi gereği kendisine başvuran dava dışı …. AŞ’ye hasar bedeli olarak 17/02/2015 tarihinde ödeme yapmıştır. Her ne kadar takip talebinde alacağın sebebi davacı … şirketi tarafından hasarın ödenmesi sebebiyle halefiyet ve rücu hakkına dayalı olarak açıldığı bildiriliyorsa da; davalı tarafın savunduğu gibi davacının dayandığı 81393553 sayılı emtia blok abonman sigorta poliçesinin özel şartlarında yer alan “yaptırım klozunda”…… yapılacak sevkiyatlar ve / veya bu ülkeler üzerinden geçirilerek yapılacak her türlü taşımalar “trans taşımalar”da dahil olmak üzere sigorta teminatı dışında bırakılmıştır düzenlemesinden dolayı davacı tarafın sigortalısına, sigorta poliçesinden dolayı ödeme yapma sorumluluğu bulunmamaktadır. Zira, gümrük belgelerinden de söz konusu emtianın ….. kapısından yurt dışına çıkış yaptığı, bir kısım yolu İran’dan katedip,…..girdikten sonra kazanın oluştuğu ortadadır. Ancak, dava dışı sigortalı ….. davalılar aleyhine “TAŞIMA SÖZLEŞMESİNDEN” kaynaklanan alacak hakkının doğmuş olduğu, bunun CMR konvensiyonu hükümlerine göre davalılardan talep edebileceği aşikardır. Davacının, sigortalısından almış bulunduğu İBRANAME BAŞLIKLI yazıda, açık açık davacının sigorta poliçesinden dolayı kendilerine ödeme yaptığı, bu nedenle meydana gelen trafik kazasından dolayı taşıyıcılar üzerinde doğan tüm haklarını takip ve dava haklarını almış bulundukları ödeme miktarınca davacı … şirketine TEMLİK ETTİKLERİNİ beyan etmişlerdir. Bu ibranamede, ” TTK’nun 1472. Maddesi gereğince temlik ettik” denmiş olması, söz konusu ödemenin poliçe gereği alındığının belirlenmesi yönünden önem arz ettiği; bunun sadece rücu hakkını doğuran bir belge olmadığı aynı zamanda geçerli bir icra takibi ve dava hakkınında temliki niteliğinde olduğu; alacağın temlikinin borçlunun iznine tabii olmadığı, yazılı olarak yapılmasının yeterli olduğu, bu sebeple şekli şartlara uyduğu ve içerik olarak da alacağın temliki hükümlerini içerdiği, bu sebeple davacının temliğe dayalı olarak davalılar aleyhine iş bu davayı açabileceği, icra takibini yapabileceği; icra takibinde takip sebebi olarak halefiyet ve rücu haklarının yazılı olmasınında buna engel teşkil etmeyeceği çünkü dayanağı olan ibranamenin takip talebine eklendiği, icra takibinde açıkça bu ibranameye dayanıldığı ve ibranameninde aynı zamanda temlikname niteliğinde olduğu nazara alınarak; davacının iş bu icra takibini temlik alan sıfatıyla yapabileceği, bu davayıda açabileceği mahkememizce kabul edilmiştir. Davacının bu nedenle alacağının; …. AŞ ile davalılar arasındaki taşıma sözleşmesi hükümlerine göre hesaplanması gerekeceği; bu sözleşme gereğince ……. AŞ davalılardan ne talep edebilecek ise davacınında temlik alan olarak bu alacağı talep edebileceği belirlenmiş; bu hususta uzman bilirkişilerden alınan … tarihli rapordaki inceleme ve hesaplama şekli kabule şayan bulunmuş; emtiayı kaza anında taşıyan ….. plakalı aracın sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu; kaldı ki, bir miktar kusurlu olsa dahi kazaya karışan yol bakım aracı ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı için hasarın tamamını ödemekle yükümlü olduğu; taşıyıcı şirketlerin söz konusu hasardan bu nedenle sorumlu oldukları ve hasarın tamamından sorumlu oldukları; hasarın ise CMR konvensiyonu hükümlerine göre 202.768,45 USD olduğu; davacının takip konusu yaptığı alacağı fiilen tazmin ettiği, karşılığı tahsil tarihinde geçerli olan SDR / USD kuruyla belirlenmek üzere 117.619,60 SDR ile sınırlı kalacağı kabul edilmiş; itirazın kısmen iptaline karar verilirken bu tespit çerçevesinde karar oluşturulmuş; her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı talep etmişse de; alacağın likit olmadığı; dava dışı sigortalı şirket ile davalılar arasındaki taşıma ilişkisinden kaynaklansa da, davanın nedeninin trafik kazası olduğu; bu gibi durumlarda Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/742 Esas – 2015/6411 sayılı kararında da belirtildiği gibi inkar tazminatı verilemeyeceği nazara alınmak suretiyel inkar tazminatı talebi reddedilmiş; CMR maddi 27’ye göre davacının %5 oranında maktu döviz faizi isteyebileceği ancak kamu bankalarının USD’ye uyguladığı faizin daha az olduğu, bu nedenle takip talebindeki istemle bağlı kalarak hüküm oluşturulması gerektiği de nazara alınmak suretiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalıların İstanbul Anadolu 16. İcra Müdürlüğünün……………. sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile;
Takibin 202.768,45 USD’nin 17/02/2015 ile takip tarihi arasında işleyen kamu bankalarının verdiği 1 yıllık mevduat faizi ile birlikte ve asıl alacağa icra dosyasında istenen faiz oranı uygulanarak devam edilip; ancak oluşacak toplam miktar tahsil esnasında geçerli olan SDR / USD kuru ile belirlenmek üzere 117.619,60 SDR ile sınırlı olmak üzere tahsil yapılmasına,
Fazlaya dair taleplerin reddine,
İnkar tazminatı talebinin reddine,
Peşin olarak alınan 7.767,23 TL harcın mahsubu ile alınması gereken 36.079,33 TL harçtan eksik 28.312,10 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Tamamı davacı tarafından karşılanan 7.794,93 TL başvuru ve nispi ilam harcının tamamı ile, 9 davetiye gideri 76,00 TL ve bilirkişi inceleme ücreti 3.000,00 TL’nin kabul ve ret oranı gereğince 2.590,16 TL’lik kısmının toplamı 10.385,09 TL yargılama giderinin daavlılardan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde bakiye kalacak gider avansının davacıya iadesine,
Kabul ve ret oranları nazara alınarak, kabule ilişkin 528.170,55 TL üzerinden 35.076,80 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen 116.429,88 TL üzerinden ise 12.065,00 TL nispi vekalet ücretinin ise davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak ve oy birliği ile verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.18/10/2018